FEYM GRUBU MESAJI – Ermeni Faaliyetleri ( 15 Ekim 2020)

1.. Karabağ Savaşında  Azerbaycan ordusundan Tümgeneral Hikmet Hasanov (Polat Şehimov,o.t.), 14 Ekim’de Ermeni slahlı kuvvetleri tarafından etkisiz hale getirildi. (Not: Ermeni basınında  yer alan haberin teyidi için internette  arama yapıldı, Türk medyasında Tümg. Polat Şehimov’ un  şehit olduğu  bildiriliyor.   FEYM Grubu olarak şehit  generali saygı ve  rahmetle  anıyor, Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerine baş sağlığı diliyoruz..,o.tan) - iki

1.. Karabağ Savaşında  Azerbaycan ordusundan Tümgeneral Hikmet Hasanov (Polat Şehimov,o.t.), 14 Ekim’de Ermeni slahlı kuvvetleri tarafından etkisiz hale getirildi. (Not: Ermeni basınında  yer alan haberin teyidi için internette  arama yapıldı, Türk medyasında Tümg. Polat Şehimov’ un  şehit olduğu  bildiriliyor.   FEYM Grubu olarak şehit  generali saygı ve  rahmetle  anıyor, Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerine baş sağlığı diliyoruz..,o.tan)

2.  Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Karabağ krizinde Fransa’nın Ermenistan’ı destekleyen bir pozisyon almasının Minsk Grubu’ndaki tarafsız eşbaşkanlık görevini tehlikeye atacağını belirtti.  Fransa Ulusal Meclisinde Ermeni kökenli milletvekili Daniele Cazarian, Türkiye’nin Azerbaycan’a sağladığı diplomatik ve askeri desteğe tepki göstererek  “Fransa’nın artık tarafsız kalmaması gerektiğini” söylemişti. Cazarian’a cevap veren Le Drian, 1994 yılında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı  tarafından Minsk Grubu çerçevesinde Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya ile birlikte kendilerine verilen eşbaşkanlık görevinin tarafsızlık şartı getirdiğini hatırlatarak iki ülkeden birini desteklediklerinde meşruiyetlerini kaybedeceklerini vurguladı.

3.  Avusturya Parlamentosu, milletvekililer Pamela Rendi–Wagner, Reinhold Lopatka ile Eva Ernst Dziedzic tarafından Dağlık Karabağ ile ilgili sunulan önergeyi oybirliğiyle kabul etti. Avusturya’da faaliyet gösteren Ermeni Davası Konseyi (ANCA’ nın bir  Şubesi olabilir, o.t.), önergenin ana konularının, Dağlık Karabağ’da ateşkesin sağlanmasına yönelik Avusturya ve Avrupa Birliği çabaları, Türkiye’nin müdahalesinin ve Azerbaycan’a silah sağlamasının kınanması ve Viyana’da barışçıl müzakerelerin yapılması olduğunu duyurdu.

4.  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM),   Ermenistan’ın, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’a karşı gerçekleştirdiği savaş ile ilgili Türkiye hakkında aldırdığı geçici tedbir kararının kaldırılması için, Türkiye’nin yaptığı başvuruyu reddetti.  AİHM, 6 Ekim 2020’de Ermenistan’ın başvurusu üzerine Türkiye dahil, Karabağ’ daki çatışmaya doğrudan veya dolaylı olarak katılan tüm devletleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin sivillere garanti ettiği hakların ihlaline katkıda bulunacak herhangi bir eylemden kaçınmaya ve sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerine saygı göstermeye çağıran bir karar aldı. Kararın ertesi günü, 7 Ekim’de, Ankara, AİHM’e başvurarak, mahkemeden kararını yeniden gözden geçirmesini ve Türkiye’ye karşı alınan geçici tedbiri kaldırmasını istedi.  Türkiye’nin talebini görüşen Mahkeme, kararında, AİHM İçtüzüğü’nün 39. Maddesi uyarınca geçici bir tedbirin, telafisi mümkün olmayan bir hasar riski durumlarında alınabilecek acil bir önlem olduğunu hatırlatarak, şu ifadelere yer verdi: “Böyle bir önlemin belirtilmesi geçici niteliktedir ve olası çekişmeli yargılamalar bağlamında davanın kabul edilebilirliğine veya esasına ilişkin müteakip incelemeye zarar getirmez. 6 Ekim 2020 tarihli karar, sözleşmeye imza atan devletlerin çatışmaya doğrudan veya dolaylı olarak karıştıklarını gösteren kanıtlara dayanılarak Mahkeme tarafından alınmıştır. Yalnızca Türkiye’ye değil, ilgili tüm devletlere yöneliktir. Mahkeme, Türk hükümeti tarafından formüle edilen itirazları inceledikten ve çatışmanın ciddiyetini ve yaşadığı tırmanışı bir kez daha dikkate aldıktan sonra, kararını değiştirmek ve belirtilen geçici tedbiri kısmen kaldırmak için hiçbir neden görmemektedir.” .

5.  Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov,  Perşembe günü yaptığı açıklamada, Dağlık Karabağ ihtilaf bölgesinde barış gücü görevlilerinin veya gözlemcilerin konuşlandırılmasının, ancak Ermenistan ve Azerbaycan’ın rızasıyla mümkün olduğunu söyledi.  TASS Ajansının yaptığı  açıklamaya  göre, Peskov,  “Buradaki temel soru, muhalif tarafların yani Azerbaycan ve Ermenistan’ın buna hazır olup olmadığıdır. Herhangi bir barış gücü görevlisinin, gözlemcinin – her ne olursa olsun – konuşlandırılması ancak her iki tarafın da rızasıyla mümkündür ” dedi. Daha önce Lavrov, Dağlık Karabağ’daki temas hattına Rus askeri gözlemcileri göndermenin doğru olacağını, ancak, kararın Azerbaycan ve Ermenistan’a bağlı olduğunu söyledi.

6. Suriyeli paralı askerlerin ölümleri, Türkiye ve Rusya’nın Dağlık Karabağ sorununun içine nasıl çekilebileceğini gösteriyor. Suriye-Türkiye sınır karakolunda soğutulmuş bir kamyonun etrafında toplanan aileler, bu ayın başlarında sürücülerin korkunç yüklerini dağıtmalarını bekliyor: 600 mil ötedeki bir savaşta öldürülen  52 Suriyeli.  Akrabalar, ölenlerin Azerbaycan adına Ermenistan’a karşı savaşmak üzere Suriye’deki Türk destekli milisler tarafından askere alınan paralı askerler olduğunu söyledi. Bu kişiler, Karabağ’ daki  topraklarını geri almak için şok birlikleri olarak görevlendirildiler. ( Not:  WP’ taki habere 137 yorum verilmiş, Yorumcularımız yorum verebilir, veya  verilmiş yorumlara cevap gönderebilirler…, o.tan) https://www.washingtonpost.com/world/middle_east/azerbaijan-armenia-turkey-nagorno-karabakh/2020/10/13/2cdca1e6-08bf-11eb-8719-0df159d14794_story.html#comments-wrapper

7.  Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkissian, yabancı basına röportajlar vermeye  devam ediyor. Bugün Kuveyt’in günlük Al Arabiya  gazetesine  verdiği röportajda, “  Fanatik cihatçıların bölgemize getirilmesinden Azerbaycan ve Türkiye sorumlu  tutulmalıdır…..Dağlık Karabağ, tarihsel olarak Ermeni topraklarının bir parçası olup  Ermeniler binlerce yıldır orada yaşamaktadır… Sovyet rejimi altında, Dağlık Karabağ otonom bir bölge olarak Stalin tarafından 70 yıllığına Sovyet Azerbaycan’a verildi. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ilk savaşı ve neredeyse 30 yıllık müzakereleri yaşadık. Azeri tarafı, bu toprakları serbest bırakma hakkına sahiptir.  Orada yaşayan% 100 etnik Ermeniler var ve onlar her zaman oradaydı….”   al-jarida.html

 8.  Ermenistan Sivil Havacılık Komitesi, Türkiye’nin Los Angeles’tan Ermenistan’a insani yardım nakli için hava sahasını sağlamayı reddettiğini söyledi. 15 Ekim’de Los Angeles-Erivan güzergahında  Ermenistan’a insani yardım taşıyan Qatar Airways uçuşu gerçekleşmeyecek. Havayolu geçerli bir sebep göstermedi.  (Not:Bu tip haberler ülkemiz  açısından olumsuz izlenim yaratır. Uçaktaki malzemenin kontrolünün sağlanması  için uçağın İstanbul’ a veya Ankara’ ya inmesi şartıyla hava  sahası izni verilebilirdi…,o.tan)

9.  Suudi Arabistan Ticaret Odası başkanı  Ajlan al-Ajlan,  Çarşamba günü Twitter’da  yaptığı bir gönderide, “Suudi Arabistanlıları Türk şirketleriyle işlerini sonlandırmaya çağırdı.”  Ajlan al-Ajlan , “Türk olan her şey için boykot çağrısını tekrarlarken Suudi Arabistanlıların Krallık’taki Türk şirketleriyle iş yapmamaları gerektiğini söyledi.  “Kesin ve net bir şekilde söylüyorum: Yatırım yok, ithalat yok, turizm yok,” dedi.

10.  Toplu Güvenlik Anlaşması Örgütü (CSTO) Genel Sekreteri Stanislav Zas, savaşan taraflar arasında diyalogun kurulduğunu söyledi. Sputnik muhabirinin haberine göre, CSTO Genel Sekreteri  Belarus Cumhurbaşkanı ile yapılan görüşmenin ardından, “ Dağlık Karabağ’da barış gücü konusunda aktif bir tartışma var”  dedi.  

11.  Belçika’ nın  Flaman Parlamentosu, Azerbaycan’ın uluslararası insani hukuku ihlallerini vurgulayan kararı kabul etti. Flaman Parlamentosu, Avrupa Ermenistan Adalet ve Demokrasi Federasyonu’nun  Karabağ  halkına karşı Uluslararası İnsani Hukukun ihlallerini vurgulayan bir kararını oybirliğiyle kabul etti. (Karada Türkiye ile ilgili şu hususlar da  yer alıyor, o.t)  Azerbaycan’ın müttefiki olarak Türkiye’nin jeopolitik çıkarları bölgeyi büyük ölçüde istikrarsızlaştırma tehdidinde bulunuyor….Türk güvenlik firmaları aracılığıyla mücadelede binlerce Suriyeli savaşçı görevlendirildi…. 2 Eylül 1991’de Dağlık Karabağ bağımsızlığını ilan etti…. Parliament-adopts-resolution-emphasizing-violations-of-azerbaijan’ın uluslararası insani hukuku /

12.  İspanya Meclisi Üyeleri ve Senatörler, Ermenistan’ın İspanya Büyükelçiliği’nin bildirdiğine göre, Türkiye ve Azerbaycan’ın Ermenistan ve  Dağlık Karabağ ‘ a yönelik saldırısını kınayan ortak bir bildiriyi kabul ettiler. Bildiri ile, ayrıca,  Dağlık Karabağ halkının kendi kaderini tayin hakkının tanınması çağrısında bulundular.

13.  Michigan Eyaleti Temsilciler Meclisi,  Azerbaycan ve Türkiye’yi kınayan bir kararı kabul ettiler.

14.  Rhode Island  Federal Delegasyonu, Karabağ’ daki Azeri saldırısını kınamak İçin, 9 Ekim Cuma günü toplanan 400’den fazla Amerikan vatandaşı Ermeni ve arkadaşlarından oluşan bir kalabalığa katıldı.

15.  Amerika Ermeni Meclisi,  13 Ekim’de Facebook yönetimini, Holokost’ un inkar materyallerinin platformdan kaldırılmasını örnek göstererek diğer  soykırımların inkar edildiği içeriklerin de kaldırılmasını önerdi.

16.  Agos gazetesinde yer alan yazının başlığı, “ Azerbaycan-Ermenistan uyuşmazlığının asıl nedeni ne?”. Yazıdan özet  alıntılar şöyle,” ABD’de gelişmelere sol bir perspektiften bakan bir dergi olan Jacobin, internet sitesinde 10 Ekim 2020’de (yani ateşkes açıklamasından hemen önce) Karabağ çatışmalarına dair kapsamlı bir makale yayınlandı. Farklı ülkelerden üç akademisyenin imzasını taşıyan bu makale hem meselenin tarihine hem de geleceğine dair analizler içeriyor……Azerbaycan ve Türkiye’nin, Dağlık Karabağ halkına kendi geleceğini tayin etme hakkı tanınmadıkça bir çözüme ulaşılmasının mümkün olmadığını anlaması, Ermenilerin ise, nihai bir barış antlaşması yapılmadıkça statükonun sürekli olarak sorgulanacağını anlaması gerekiyor….”

17.  Avim Bülteninde yer alan haber  başlığı, “MUSA DAĞI 1915: BİR İSYAN MI DİRENİŞ Mİ?” konulu sunumu  22 Ekim 2020 Perşembe günü, 2020 yılı Ömer Engin Lütem Konferansları’nın ikincisinde Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi Tarih Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Kemal Çiçek tarafından  gerçekleştirecektir. Haberde, özetle şu tanıtım yapılmış,” Musa Dağı Ermenilerinin, sevk ve iskanı kabul etmeyip dağa çıkmaları ve orada Osmanlı jandarmasına karşı direnmeleri Ermeni mitolojisinde yer alan bir olaydır. Ermeni iddialarına sempati duyan yazarlar ve araştırmacılar, Musa Dağı Ermenilerinin sevk ve iskana karşı direniş hikayesini bir kahramanlık olarak benimsemişlerdir. Ermeni tarih yazımı açısından önem taşıyan bu isyan sırasında Batı kamuoyunun dikkatinin çekilmesi sağlanmış, İtilaf devletleri donanması isyancılarla daima iletişim ve iş birliği içerisinde olarak 5000 kadar isyancıyı Port Said limanındaki kamplara nakletmeyi başarmıştır.”


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir