Turizmde bir iyi, bir kötü haber…

Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır: - buluz

Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır:

Türk turizminin lokomotifi olarak Rusya ve Almanya’nın öne çıktığını daha önceki yazılarımızda dile getirmiştik.

Nitekim Antalya Rus turistlerin sayesinde yüzleri güldürmeye başladı. Almanya’nın da kapılarını açması ile turizm bölgelerimizde bir hareketlilik başladı.

Şimdi ise bir kötü, bir iyi haberle karşılaştık. Bugünkü yazımızda bunlara vurgu yapacağız.

Travel Data + Analytics İş Geliştirme Direktörü Roland Gaßner, halihazırda hemen hemen bütün turizm destinasyonları için belirsiz bir durumun hakim olduğunu, buna rağmen Türkiye’ye yönelik satışlarda sevindirici bir gelişme görüldüğünü belirtiyor.

Deutsche Welle Türkçe’den Elmas Topçu’ya konuşan Gaßner, “Türkiye’ye yönelik genel seyahat uyarısının kalkmasıyla haftalık rezervasyonların sayısı üçe katlanarak arttı. Bu da Almanların seyahate istekli olduğunu ortaya koyuyor. Genel koşullar elverir elvermez sevilen destinasyonlara yönelmeye başlıyorlar. Koronavirüs insanların seyahat etmekten zevk aldığı bölgelere gitme alışkanlığını tamamen değiştiremeyecek” yorumunu yapıyor.

Ağustos ayı başında Almanya, Türkiye’ye yönelik seyahat uyarısını kısmen kaldırdı. Tatil beldelerinin bulunduğu İzmir, Aydın, Muğla ve Antalya dışında Türkiye’nin geri kalanı halen korona riskli bölge olarak niteleniyor.

Almanya’da turizm sektörünün koronavirüs pandemisi nedeniyle yaşadığı kayıp daha da artıyor. Travel Data + Analytics’in (TDA) yaptığı bir değerlendirmeye göre, Temmuz ayı sonu itibarı ile bu yaz için sektörün yaşadığı kaybın yüzde 70 olduğu görüldü. Önceki aya göre ise sektörün yaşadığı kaybın yüzde yedi olduğu dikkat çekiyor. 2020/2021 kış sezonu için yapılan satışların bir önceki aya göre yüzde 10 azaldığı ve geçen senenin aynı dönemine göre ise kaybın yüzde 52 olduğu tespit edildi.

Almanya’nın koronavirüs pandemisi nedeniyle uyguladığı uluslararası seyahat uyarıları yüzünden Temmuz sonu itibarı ile önde gelen turizm destinasyonlarından Türkiye ve Mısır gibi ülkeler ile Uzakdoğu’ya tatil satışı yapılamadı. Kruvaziyer gemiler ile yapılan tatiller de henüz yeniden başlamamıştı. Bu şartlar, sektöre büyük kayıplar olarak yansıdı. Yunanistan gibi durumu görece iyi olan ülkelere yönelik satışlarda bile önceki yıla göre yüzde 46’ya varan azalmanın olduğu dikkat çekti. Böylece bütün turizm sektöründeki satışlarla bu Temmuz’da geçen sene Temmuz’un ancak üçte birine ulaşılabildiği görülüyor.

Temmuz sonu itibarı ile Almanya’da tatilcilerin pandeminin gelişimi konusundaki endişeleri yüzünden çekimser davrandığı görüldü. Hem tatilcilerin çekimser tavrı hem de bu seneye yönelik iptaller nedeniyle sektörün yaşadığı gelir kaybının yaz sezonu için yüzde 94 olduğu, bu kaybın 2020/2021 kış sezonu için de yüzde 85’e ulaştığı tespit edildi.

Rusya’dan ise kötü bir haber var.

Rusya Tur Operatörleri Birliği (ATOR) yetkilileri rezervasyonların durma noktasına geldiğini açıkladı.

Turizm sektörünü yeni bir risk bekliyor: Ödemesi yapılan ama gerçekleşmeyen turların para iadesi… Salgının ilk aylarında tur satın alan, ancak sınırların kapanması nedeniyle tatile gidemeyen pek çok turistin hala paralarını geri alamadığı bildiriliyor.

Rusya Tur Endüstrisi Birliği verilerine göre, geri ödenmeyen paraların toplam büyüklüğü onlarca milyar rubleye ulaşmış durumda.

Rusya’da karantina dönemi sona ermesine rağmen turistik faaliyetler sınırlı kalmaya devam ediyor. Tur firmalarının Temmuz ve Ağustos kazançları 2019’a kıyasla yarı yarıya azalırken sonbahar rezervasyonları da bekleneni vermedi. Sınırların yeniden kapanmasından korkan Rusya vatandaşları seyahat planı yapmaktan imtina ediyor.

20 Eylül’de sınırların yeniden kapanacağı korkusu rezervasyonları durma noktasına getirdi

Rusya Tur Operatörleri Birliği ATOR yetkilileri rezervasyonların durma noktasına geldiğini açıkladı. Yetkililer internet üzerinden yayılan 20 Eylül’de karantinanın geri geleceği yönündeki söylentinin turistleri uzun vadeli plan yapmaktan caydırdığına dikkat çekiyor.

Moskovski Komsomolets gazetesine konuşan küçük ve orta ölçekli işletmeler çatı kuruluşu Opora Rossi Başkan Yardımcısı Pavel Sigal da insanların sürekli “ikinci dalga” korkusu yaşadığı bir ortamda harcama yapmaktan kaçınmalarının normal olduğunu söyledi.

[email protected]

www.facebook.com/necdet.buluz


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir