MUHARREM İNCE VAK’ASI…

“Saray’a giden CHP’li” iddiası: Neler oldu, kim ne dedi?

MUHARREM İNCE VAK’ASI!

Muharrem İnce’nin Perşembe günü yaptığı basın açıklaması bir çok bilinmeyeni su yüzüne çıkardı! Bilhassa Kılıçdaroğlu’na karşı isyan bayrağını çektiği, esas rakibinin Kılıçdaroğlu olduğu ayan beyan ortaya çıkmıştır.
Muharrem İnce’nin fevri hareketi parti disiplinine uymuyor. Hem partide kalacak, hem kendi başına hareket edecek!
Olmaz…Bu güne kadar da olmamıştır, olması da doğal değildir.
Kendi başına hareket etmeyi uygun görüyorsa, parti ile ilişkisini bir şekilde kesmesi gerekir! Bu günkü demeci tutarlı değildir.
‘’CHP dilekçe ile kurulmadı, dilekçe ile istifa edilmez’’ demesi yanlıştır. Bu harekete devam edecekse, CHP kurumsal kimliği dışında yapmaya mecburdur. İstifa etmeden CHP’nin de kendisini aday göstermesini beklemek, düpedüz bir emrivaki ve ‘mecbursunuz’ görüntüsü vermektedir!
Muharrem İnce’nin tutarlı bir yol izlediğini söylemek zor. Konuşmasında dediği gibi bir partinin genel Başkanı Cumhurbaşkanlığına aday olmalıdır. Doğrudur!..
Bu doğrunun karşılığı da henüz yeni yapılan CHP kongresinde aday olup kazanmaktan geçerdi!
Hem aday olmayacaksın, hem de CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olacağına inanacaksın! Siyasette böyle tutarsızlıklara asla prim yoktur.
Kılıçdaroğlu için söylediklerinin çoğu doğrudur. Büyük hatalar yapıp, 9 seçimde başarısız olmasına vurgu yaparak ‘’Gereğini yaparım’’ diyenin ısrarcı olması eleştirisine haklılık kazandırmaktadır.
Yerel seçimlerde büyükşehir belediyelerini kazanmalarını CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun başarısı gibi gösterenlerin büyük yanılgısını söylemesi de gerçeğin odak noktasıydı.
Gerçekten bu başarının en büyük paydaşı, anlaşma olmadığı halde HDP’nin ‘’Tayyip sana kazandırmayacağız’’ söyleminin Kürt vatandaşlarımızın CHP desteği sayesinde olmuştur. Ama buradan kendine parsa çıkarmaya çalışan İnce, çıkacağı yurt gezisinde uğrayacağı doğu bölgelerine şirin görünme amacı güttüğü izlenimi vermiştir.
Görünen o ki; kısa sürede CHP ve İnce bağı üzüldüğü yerden kopacaktır. Bu da Muharrem ince’nin istifası veya partiden atılması ile gerçekleşecek gibi görünüyor.
Bundan sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nun da koltuğunun eskisi gibi sağlam olmayacağı anlaşılmaktadır. Fırsat maalesef kaçırılmıştır. Son CHP kongresinde Kılıçdaroğlu kendi rızası ile aday olmayacaktı. Parti yeni bir Başkan ile ülkeye umut verecekti. Bu fırsat da koltuk egoları yüzünden kaybedilmiştir!
Muharrem İnce, yel değirmenlerine karşı mücadele etmekte, kazanması ise asla mümkün görünmemektedir.
Kazananı olmayan ama kaybedeni olan bir CHP klasiğini tekrar izlemekteyiz!

Okumaya devam et  Muharrem İnce: Bizim amacımız bozuk düzeni düzeltmek

Emin EĞRİ


Comments

“MUHARREM İNCE VAK’ASI…” için bir yanıt

  1. Özkan Kaya avatarı
    Özkan Kaya

    “Son CHP kongresinde Kılıçdaroğlu kendi rızası ile aday olmayacaktı. Parti yeni bir Başkan ile ülkeye umut verecekti. Bu fırsat da koltuk egoları yüzünden kaybedilmiştir!” cümlesi çok doğru, fakat gerçeklerin göz ardı edildiğine dair bir işaret. Çeşitli çevrelerce Kemal Kılıçdaroğlu’nun birileri tarafından “görevlendirildiği” sürekli dile getirilir ve bu iddiaların tutarlılığı da yadsınamaz. Bunu göz önünde bulundurarak mevcut CHP’den, ki ben ona bir çok başka kişi gibi YCHP derim, Atatürk Cumhuriyeti’ne bir fayda gelmez, zarar gelir. Ya YCHP’nin içinde, ki daha kalmışsa eğer, gerçek Atatürkiler veya Kemalistler (Atatürkçüler tanımlaması kirlenmiştir) kazan kaldırıp, partinin Atatürk aleyhtarı işbirlikçilerini kapıdışarı edecekler veya daha kavga gürültüsüz şekliyle, topluca YCHP’den istifa edip CHP’yi başka bir isim, fakat Atatürk çizgisiyle, yeniden (Kurucular arasında Muharrem İnce olmaması şartıyla. Kendisi basit bir üye olma özgürlüğüne sahiptir.) kuracaklar. Ancak bu sayede Atatürk’ün ölümüyle yarım kalmış Türk Devrimi tekrar canlandırılıp sürdürülebilir, “biz 1930’ların CHP’si değiliz, ben Dersimli Kemal’im” diyen Kılıçdaroğlu ile değil.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir