FEYM GRUBU MESAJI – Ermeni Faaliyetleri ( 17 Temmuz 2020)

1.. Azerbaycan Savunma Bakanlığı basın servisi Başkanı Dargahli, Ermenistan' ı  Metsamor nükleer santraline saldırmakla tehdit etti. Yerel kaynaklardan alınan bilgiye  göre,  Dargahli, "Ermeni tarafı,  füze sistemlerimizin Ermenistan için felaketle sonuçlanabilecek Metsamor nükleer santralini  vurabildiğini unutmamalı" dedi.  (Not; Haber Ermeni basınında  yer alıyor. Doğruluğu şüpheli. Azerbaycan böyle bir şey yapmamalı…,o.tan) - iki

1.. Azerbaycan Savunma Bakanlığı basın servisi Başkanı Dargahli, Ermenistan’ ı  Metsamor nükleer santraline saldırmakla tehdit etti. Yerel kaynaklardan alınan bilgiye  göre,  Dargahli, “Ermeni tarafı,  füze sistemlerimizin Ermenistan için felaketle sonuçlanabilecek Metsamor nükleer santralini  vurabildiğini unutmamalı” dedi.  (Not; Haber Ermeni basınında  yer alıyor. Doğruluğu şüpheli. Azerbaycan böyle bir şey yapmamalı…,o.tan)

2. Ankara, Bakü’nin nükleer santrale saldırı sözü için,  Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırıların sonuçlarını kesinlikle ödeyeceği söyleniyor. Bakü, geçtiğimiz üç gün içinde büyük savaş kayıpları yaşadı ve Erivan yakınlarındaki Metsamor Nükleer Santrali’ne saldırı sözü verdi. Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar Perşembe günü Azerbaycan Savunma Bakan Yardımcısı Ramiz Tahirov ile yaptığı görüşmede, “Türkiye’nin, Ermenistan’ın askeri ve sivil hedeflere yaptığı sert saldırı nedeniyle  dört gün süren Azerbaycan savaşının intikamını alacak. Azerbaycan Türkünün acıları bizim acımızdır” dedi. Azerbaycan Savunma Bakanlığı kaynaklarına göre bu hafta çatışmalarda 11 Azerbaycan  askeri öldü. 

3.  Fransa Parlamentosu’ndaki siyasi gruplar, Ermenistan’a karşı Azerbaycan’ın başlattığı savaş eylemlerini ortak bir açıklamayla kınayarak, “Ermenistan’a destek vermek, yaşam hakkına destek vermektir” dedi., Birçok milletvekilinin imzasını taşıyan açıklama  ile, “ Ermenistan topraklarının Azerbaycan tarafından hedeflenmesiyle, bölgede Ermeni varlığının yok edilmesini amaçlayan Azeri rejimi için Dağlık Karabağ meselesinin basit bir bahane olduğunun açıkça gözler önüne serildiği vurgulandı” diye iddia edildi.

4. Japonya: ‘Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki çatışmalardan endişeliyiz’ Japonya, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki devlet sınırı boyunca meydana gelen silahlı çatışmasından endişe duyduklarını belirtti.

4.  Japonya Dışişleri Bakanlığı Basın Sözcüsü Masato Otaka’nın açıklamasında, “ Japonya, bütün taraflara askeri operasyonlarını sonlandırma ve en üst düzeyde  itidal  göstermeleri çağrısında bulundu” denildi.    

5.  Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Shavarsh Kocharyan, Belarus’un  Minsk kentindeki gazetecilere verdiği demeçte, “Toplu Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne (CSTO) yardım için başvurulmadı. CSTO mevzuatına göre, bir saldırı meydana geldiğinde yardım için başvurduğunuz ilgili bir madde var. Ancak, başvurmadık. Amacımız durum hakkında ortaklarımızı bilgilendirmekti ”dedi. 

6.  Ermenistan-Azerbaycan sınır hattında gerginliğin tırmanması nedeniyle, Ermeni Diasporası’nda birtakım gönüllü grupların oluştuğunu ve vatanı korumak üzere Ermenistan’a gitmeye hazırlandıklarını duyurdu.

7.  Ermeni Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Anna Naghdalyan,  Azerbaycan liderliğinin barışçıl müzakere süreci konusundaki açıklamalarını yorumladı. “ Dağlık Karabağ sorununun ateşkes anlaşmasını imzalayan üç tarafı var.  Geçmişte Azerbaycan hem Dağlık Karabağ hem de Ermenistan Cumhuriyeti ile görüştü. Sonra Azerbaycan Dağlık Karabağ ile müzakere etmeyi reddetti. Ve şimdi Azerbaycan Dağlık Karabağ anlaşmazlığı konusunda Ermenistan ile müzakere etmeyi reddederse, bu ülkenin kiminle müzakere edeceği belli değil. Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ tarafıyla müzakerelere devam edip etmeyeceğini bilmiyoruz”  dedi.

8. İspanya Millet Meclisi,  Ermenistan-Avrupa Birliği  Geliştirilmiş Ortaklık Anlaşmasını (CEPA) onayladı.

9.  Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki sınır çatışmalarına tepki veren Toplu Güvenlik Antlaşması Örgütü’ (CSTO) nün,  “Erivan’ın yardım talebi bekleniyor” şeklindeki son açıklaması geniş spekülasyonlara zemin hazırladığı söyleniyor. CSTO Antlaşması’nın 4. Maddesi, “Taraf  bir Devlete karşı bir saldırı eyleminin tüm taraf Devletlere karşı saldırı  olarak algılanacağını” açıkça belirtiyor. (Not ; Ruslar demek  ki NATO’ dan kopya  çekmiş. Ancak, Dağlık Karabağ ne bağımsız bir devlet, ne de CSTO’ nun üyesi değil. Bu ifadelerle  Ermeniler, bu tip ifadelerle Dağlık Karabağ topraklarını kendi toprakları olarak göstermek istiyor…,o.tan)

10.  Ortadoğu ve Kafkasya uzmanı Stanislav Tarasov,  “Ermenistan- Azerbaycan sınırındaki tırmanış büyük çaplı  bir savaşa dönüşmeyecek.  Rusya, İran ve AGİT Minsk Grubu’nun sınırdaki yükselişte arabulucu olma isteğini ifade ettiklerini, ancak, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i tatmin etmedi” dedi.

11. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleriyle yaptığı toplantıda Ermeni-Azerbaycan sınırındaki durumu görüştü.  Kremlin basın servisine göre, katılımcılar Ermeni-Azerbaycan sınırındaki durum hakkında görüş alışverişinde bulundular. “Devam eden tırmanış konusunda aşırı endişe duyduklarını belirterek, tarafların ateşkes sağlama konusundaki acil ihtiyacını vurguladıklarının yanı sıra arabuluculuk yapma istekliliğini de ifade ettiler.”   

12. Ankara, Azerbaycan’ın Ermenistan’a yönelik saldırganlığına verdiği desteği yineledi.  Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Azerbaycan’a hem tecrübesi hem de silahlarıyla yardım etme sözü verdi.T ürk savunma endüstrisi, İHA’lardan mühimmat ve füzelere kadar tüm yetenekleriyle Azerbaycan’ın emrinde” dedi.   

13. Avustralya-Ermenistan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu milletvekilleri Trent Zimmermanve Joel Fitzgibbon , Azerbaycan’ın Ermeni sınırına yönelik kışkırtıcı saldırılarını şiddetle kınayan bir açıklama yaptılar.  (Not: Bu site yorum yayımlamıyor. Aşağıda linkleri verilen facebook’ lara  girip yorum verebilirsiniz.,o.tan)

14.  Amerika Birleşik Devletleri –  Batı Pan Ermeni Konseyi (PAC-WUS) ve üye örgütleri, “Azerbaycan ordusunun Ermeni  topraklarına giriş teşebbüslerini kınayarak  Ermenistan halkı ve Silahlı Kuvvetleri ile dayanışma içerisinde olduklarını bildirmişlerdir.  Açıkladıkları bildiri ile, “ Türkiye ve Azerbaycan onlarca yıldır Ermenistan’a karşı  jeopolitik ve ekonomik izolasyon politikasını kullanmaktadır. Ermeni topraklarının toprak bütünlüğüne yönelik bu son saldırıları, Ermenistan ve Dağlık Karabağ  ile dünya çapında Ermeni Diasporasının barış seven insanlarının iradesini kırma çabalarının artması olarak görüyoruz “ diyorlar.

15.  Aina.org,  “Ayasofya’nın İkinci İslami Fethi”  başlıklı yazısında özetle şöyle diyor, “ Ayasofya Kilisesi amaca yönelik inşa edilmiş bir yapıdır. Amacı Hristiyan Tanrı’ya ibadet etmektir. Bu özel işlev, kilisenin Bizans İmparatorluğu’nun iki vizyoner mimarı tarafından tasarlanma ve inşa edilme şekliyle rastlantısal değildir…..”

16.   Avim, Enes Taha Ersen’ in “ YENİ BİR SAVAŞ MI KAPIDA? AZERBAYCAN-ERMENİSTAN SINIRINDA GERİLİMİ TIRMANDIRAN UNSUR” başlıklı yazısını yayımlıyor. Yazı, şöyle  başlıyor,  “Azerbaycan  ile  Ermenistan arasında 30 yıldır süre gelen çatışma ortamı, tarihinin en gerilimli ilişkisine doğru ilerliyor. 12 Temmuz tarihinde Ermenistan’ın ansızın Azerbaycan’ın kendi sınırlarında yer alan Tovuz’a  saldırı  gerçekleştirmesi, bardağı taşıran son damla oldu……”

17.   Avim, bu haberinde de, Dışişleri Bakanlığımızın  “ERMENİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI TARAFINDAN 15 TEMMUZ 2020 TARİHİNDE YAPILAN AÇIKLAMA” ya verdiği cevabı  yayımlıyor. “ Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik mütecaviz eylemlerini örtmek için şimdi de Türkiye’ye yönelik riyakar bir karalama gayretine kalkıştığı görülmektedir. Azerbaycan topraklarında yıllardır gayri meşru bir işgal sürdüren Ermenistan’ın bu iki yüzlü tavrı, Güney Kafkasya’da kalıcı barış ve istikrarın tesisinin önündeki asıl engelin kim olduğunu da açık ve net olarak gözler önüne sermektedir.  Bağlamından kopuk bu tarz ithamlar ve iftiralarla dış siyaset yapmak ne bölgeye ne Ermenistan’a yarar getirir. Bu yaklaşım, kimliğini tek taraflı bir tarih anlayışından sadece husumet çıkararak oluşturan ve uluslararası hukuka aykırı saldırganlığını meşru göstermeye çalışan bir zihniyetin tezahürüdür. Saldırgan milliyetçiliği körükleyen bu sakat tutum üzücüdür, ancak şaşırtıcı değildir. Ermenistan makamlarının akıllarını başlarına almaları ve Güney Kafkasya’da sorunların değil, çözümlerin parçası olmayı bir an önce öğrenmeleri lazımdır.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir