DEMOKRAT PARTİ GERÇEĞİ

1957 genel seçimleri, Adnan Menderes

27 Mayıs İhtilali’nin 60. Yıldönümü nedeniyle yapılan değerlendirmeler genelde Menderes ve iki bakanın idamlarına odaklanmış gibidir. İdam aslında insanlık dışı bir eylemdir. Siyasi idam ise en azından toplumun bir kesiminin iradesini cezalandırılmasına yönelik bir eylem olması nedeniyle daha da kötüdür. Nitekim bu siyasi idamlar  kamu vijdanınında kabul görmemiştir.

Ancak yaşanan trajik idamlar, DP döneminin doğru olarak değerlendirilmesini engellenme-melidir.

İsmet İnönü’nün, İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından, devrimler tamamlanmadan ve toprak reformu gerçekleştirilmeden çok partili düzene geçmek için acele etmesi, devrim karşıtlarının iktidarı ele geçirmelerinin yolunu açmıştır. İnönü’nün Cumhuriyeti demokrasi ile tamamlama amacıyla çok partili düzene izin vermesi, gerici toprak ağaları tarafından kurulan Demokrat Parti’nin, savaşın sıkıntılarından bunalan halkın büyük desteğiyle 1950 yılında ikti-dara gelmesine neden olmuştur.

Savaş yıllarında hazinede birikmiş olan 248 milyon dolar civarındaki hazır kaynağı kullanan DP, kısa sürede refahı artırmış, halkın güvenini kazanmıştı.  Mevcut kaynaklar  plansız  prog-ramsız yatırımlarla çar çur edildiğinden refahın sürmesi için yeni yatırımların yapılması bunun için de yeni kaynakların bulunması gerekiyordu. Bu konuda ABD’nin yardımlarına güvenen Menderes, Türkiye’yi gözü kapalı olarak ABD’nin kucağına oturtmuştur.  İhtiyacı olan dış yar-dımı sağlayabilmek  için Türkiye’nin çıkarlarını bir yana bırakan DP, ABD nin dayatmalarına teslim olmuştur. Türkiye’yi Amerikalı danışmanlar kuşatmış, hükumet, bakanlıklarda çörekle-nen bu danışmanların emrinde çalışır hale gelmişti. Çıkarılacak yasalar bile Amerikalı danış-manların önerilerine göre hazırlanıyordu. Petrol Yasası gibi ülke kaynaklarının yabancılara peşkeş çekilmesine yol açan yasalar yanında, gene  Amerikalı danışmanların eseri olan Ya-bancı Sermayeyi Teşvik Kanunu da yabancıların çıkarlarına hizmet ediyordu.

Türkiye’yi kıskaca alan ABD, DP’nin beklediği yardımları da vermedi.  1956 yılında, dönemin ABD Başkanı Eisenhower’a bir mektup yazan Rockefeller, “Türkiye’nin oltaya takılmış bir balık olduğunu bu nedenle de daha fazla yeme gereksinim duymadığını” yazarak Türkiye’ye verilen kredilerin kesilmesini tavsiye etmişti.

Okumaya devam et  27 Mayıs’ın 61. yıldönümünde

ABD’nin, komünizme karşı uyguladığı “Yeşil Kuşak“ projesinin önemli aktörlerinden biri olan Türkiye, komünizme karşı mücadele kapsamında, dini ağırlıklı eğitimin yolunu açarak lâik sistemden ödün vermiştir. ABD ile yapılan sayısız ikili anlaşmalarla Türkiye’yi tam bir sömürge haline getiren DP, Türkiye’nin mazlum milletler nezdindeki prestijini de yok etmiştir.

Ekonomik yönden çıkmaza giren ve dış kaynak bulabilmek için IMF’ye başvuran Türkiye almak zorunda kaldığı ağır ekonomik önlemler nedeniyle ülkeyi yokluğa mahkum etmiş
halk desteğini de kaybetmişti.

Ağır bir ekonomik krizin ardından mevcut iktidarın yerinde kalması olanaksızdır. Nitekim halktaki hoşnutsuzluk DP iktidarı için tehlike çanlarının çalmasına neden oluyordu.

Ancak, seçimle iktidara gelen Demokrat Parti’nin iktidarı bırakmamak için demokratik olmayan yollara başvurması, seçimle iktidarın değiştirilmesi ilkesinin tıkanması yol açmıştır.

Halkın desteğini kaybeden DP, iktidarı bırakmamak için sert önlemler almaya başlamıştı. Muhalefeti yok etmek için kurduğu “Tahkikat Komisyonu” ile  TBMM’nin yetkilerini yok et-miş, ülkede dikta yönetimi uygulamaya başlamıştı.

ABD’den beklediğini alamayan Menderes’in, Moskova’yı ziyareti gündeme gelmişti. NATO’-nun patronu ABD’nin, soğuk savaşın en şiddetli yıllarında, bir NATO ülkesi olan Türkiye’nin Moskova ile ilişki kurmasına izin vermesi düşünülemezdi.

27 Mayıs 1960 günü bir kısım askerler, DP iktidarını devirerek yönetime el koydular.

Bir NATO üyesi olan Türkiye’de ABD’nin bilgisi, izni ve onayı olmadan askeri bir darbe olanak-sızdır. ABD’nin en azından göz yummasıyla gerçekleştirilen 27 Mayıs İhtilali, getirdiği 1961 Anayasası nedeniyle ABD’nin istemediği sonuçlara yol açmıştır.

Seçimle iktidara gelen DP yönetimi, keşke seçimle iktidarı bırakabilseydi.


Comments

“DEMOKRAT PARTİ GERÇEĞİ” için 2 yanıt

  1. mahmut demirkolllllu avatarı
    mahmut demirkolllllu

    ey yazar. ekşik yalan iftira dolu yazında , apocular gibi muhalefette olduğun ve ülkenin kalkınmaşını iştemediğin anlaşılıyor..hakşız yere çamur arna

  2. Beyinlerimiz çarpışssın istedim ama, görüyorum ki siz silahsızsınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir