DİKKAT+18* OSMANLI’DA OĞLANCILIK * OSMANLI TÜRK’LERİ NEDEN AŞAĞILAR VE KENDİSİNDEN SAYMAZDI?

May 17, 2020 by Nacikaptan - osmanli bahceleri

May 17, 2020 by Nacikaptan

YAZIYA GİRİŞ / Naci Kaptan / 17.05.2020
Değerli okur, aşağıda Osmanlı’da Türk olmak ve Osmanlı’nın İÇ OĞLANINA (Eşcinselliğe) düşkünlüğü hakkında 4 bölümlük uzun bir yazıyı gruplarda bu konuda tartışmalara katkı olması için kaynaklarıyla birlikte okumanıza sunuyorum.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Ramazan ayının ilk Cuma hutbesinde dile getirdiği eşcinsellikle ilgili hutbesi toplum tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Ali Erbaş Ensar başta olmak üzere, camilerde, kuran kurslarında din adamları tarafından tecavüze uğrayan küçük çocukları görmezden gelerek ve bu konuda sessiz kalarak Ramazanın ilk cumasında toplumdaki eş cinsellik konusunu gündeme getirmesi de nereden çıkmıştı.
Hele hele rüşvet, devleti soymak, kul hakkı yemek akıl almaz derecede büyümüşken!!! Ali Erbaş aslında topluma ahlaklı olmasını, devletin malına el uzatilmamasını, rüşvet alınmamasını öğütleyen bir hutbe vermesi daha doğru olurdu.
Bu açıklamanın ardından Twitter üzerinde açılan #YallahHollanda’ADya etiketi, Hollanda’da da tepkiyle karşılandı. Hollanda’da Din özgürlüğünün, siyasi çıkarlar ve başkalarının özgürlüğünü kısıtlamak için kullanıldığı açıklandı.
Osmanlı’nın bu düşkünlüğünün günümüzde özellikle din eğitimi almış kişiler tarafından, dini alanlarda çoğunlukla görülüyor olmasının sosyal bilimciler tarafından incelenmesinin gerektiğini düşünüyorum. Yakın zamanda Erdoğan ailesinin yönettiği Ensar vakfında sayısı yüze varan çocuğun ağır cinsel istismara uğramış olması da bir örnektir.

Tüm dinlere eşit mesafede olması ve islam dinini yüceltip, devlet işlerinden uzaklaştırarak, inancın manevi yönünü korumaya alıarak siyasetin dışında kalması gereken Diyanet ve başkanları AKP döneminde doğrudan siyasetin içine girmiştir.

Camilerde imamlar siyasi konuşmalar yaparak cemaati bölmektedir. Camiler iktidarın siyasi propaganda alanı haline dönmüştür. Bu nedenle camilerin cemaati azalmıştır.Diyanet işleri başkanları ise sürekli olarak sanki şeyhülislam gibi fetvalar vermeye başladılar

Seçim önceleri ülkenin müftüleri Diyanet tarafından kenar köşe otellerde toplantıya alınarak AKP’nin seçimleri kazanması için dini alanlarda yapılacak eylemleri planlıyorlar.Bundan böyle Diyanet İşleri Başkanlığı, kuruluş ilkelerinden ayrılarak siyasi bir kurum haline gelmiştir.

Okumaya devam et  DOKSANÜÇ HARBİ

YAZININ TAMAMI ;


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir