FEYM GRUBU MESAJI – Ermeni Faaliyetleri  ( 15 Mayıs 2020 ) 

1..  Ermenistan Ulusal Kütüphanesi Dijital Arşivler  Bölümü, yangın  sonucu hasara  uğradı. Eğitim, Bilim, Kültür ve Spor Bakanı Yardımcısı Narine Khachaturian, 14 Mayıs 2020 Perşembe günü şu açıklamayı yaptı; “ Ne yazık ki, dijital arşiv yandı.  Yangınının nedenini belirlemek için bir soruşturma devam ediyor. Neyse ki, kayıp  tamamen maddi, ”dedi. Khachaturian'a göre, dijital arşivin orijinallerine ek olarak, Milli Kütüphane  dijital arşivin kopyalarına  da sahip. - iki

1..  Ermenistan Ulusal Kütüphanesi Dijital Arşivler  Bölümü, yangın  sonucu hasara  uğradı. Eğitim, Bilim, Kültür ve Spor Bakanı Yardımcısı Narine Khachaturian, 14 Mayıs 2020 Perşembe günü şu açıklamayı yaptı; “ Ne yazık ki, dijital arşiv yandı.  Yangınının nedenini belirlemek için bir soruşturma devam ediyor. Neyse ki, kayıp  tamamen maddi, ”dedi. Khachaturian’a göre, dijital arşivin orijinallerine ek olarak, Milli Kütüphane  dijital arşivin kopyalarına  da sahip.

2.  Ermeni Patrikhanesi’nden “Gerçek Hayat”ın ırkçı yazısına sert tepki  “Gerçek Hayat” isimli bir dergide “FETÖ’nin Ayakları” başlıklı bir şemada Türkiye Hahambaşılığı, Rum Patrikliği ve eski Ermeni Patriği’ne yer verilmesi tepki yarattı. Türk Yahudi Toplumu, İstanbul Rum Patrikhanesi ve Türkiye Ermenileri Patrikhanesi tepki gösterdi.  Ermeni Patrikhanesi’nden yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Gerçek Hayat isimli bir dergide, müteveffa Türkiye Ermenileri Patriği Şnorhk I. Hazretleri’nin adının da içinde bulunduğu bir iftira ve karalama yazısı kaleme alınmış olduğunu üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. (Not : Bu habere  Erik Mona  isimli bir  Ermeni’ nin  yorumuna aşağıdaki yazı  cevap  olarak verildi…,o.tan)

Orhan Tan – Irkçı bir yorum. Ermeni tarafı böyle kin, nefret ve ırkçılık üzerine gençlerini yetiştirirse olan Ermenistan vatandaşlarına oluyor.Türkler soyunu inkar etmez Belki farklı etnik kökene sahip Türk vatandaşlarının söylemleri sizi yanıltıyor. Yüzyıllardan beri Türklerin tutumu belli, sizlere Millet-i Sadıka demişiz. Ancak, emperyalist güçler (açık yazayım, ABD, İngiltere,Fransa, Rusya) ne zaman ki Osmanlı topraklarına göz koyup en kısa yol Osmanlı Ermenilerini kandırıp isyana sürüklediler, işte o zaman Millet-i Sadıka gitti, yerine Millet-i Asi geldi. Sizler Granma hikayeleri ile büyüdünüz, okumayı bıraktınız, Türklerin değil çağdaş diğer ülke yazarlarını da okumuyorsunuz. Katliam dediğiniz olaylardan sonra ABD arşivleri 1.486.000 Ermeni’ nin hayatta olduğunu bildiriyor. O isyanlar sırasında Türkler yarım milyon insanını kaybetti. Olmayan bir şey inkar edilmez. Soykırım kelimesini kullanmanız uluslar arası hukuka ( yani BM’ nin 1948 Konvansiyonuı’ na göre ) karşı bir tavırdır. Ancak, öyle yetişmişsiniz, ne hukuk tanıyorsunuz, ne de isan hakları. Tabii, bu yorumum, yalnız sizin mesnetsiz iddialarınıza karşıdır. Sizler gibi bir ulusun tümüne karşı kin ve nefret yaymak bize ykışmaz.Yunan katliamı diyorsunuz da ne olduğundan zerre kadar haberiniz yok. Ben söyleyeyim; Yunan İsyanları Ermeni İsyanlarından öncedir. İsyan ettikleri bölgede yaşayan Türkleri katletmişler ve Balkanlardan Anadolu’ ya çok büyük bir kaçış başlamıştır. Kurtuluş Savaşımız sırasında Yunan zulmü bize son derece zayiatlar verdirmiştir. Yakıp yıkarak kaçtıkları da arşivlerde yer almaktadır. Son Yunan zulmü, Kıbrıs’ ta cereyan etmiştir. Bilgisizce taraf tuttuğunuz için ne Kanlı Noel’ i bilirsiniz, ne de Türkleri imha planı olan AKRİTAS’ tan haberiniz vardır. NATO ile ilgili çok kısa bir hatırlatma yapayım. Sen, E. Oramiral James Stavridis’ i tabii ki tanımazsın. Bu kişi, Rum kökenli bir ABD’ lidir. NATO Kuvvetleri Başkomutanlığı görevinde bulunmuştur. Bir cümlesini aynen ( İngilizce) yazıyorum. Türkiye NATO ilişkilerinin ne olduğunu anlatır, herhalde. Diyor ki, “I continue to be the strongest supporter imaginable of Turkey and its role in the Alliance.” Kusura bakmayın, bugünkü çalışmamı sana harcayacak değilim. Eğer akıllı, çağdaş ve önyargısız bir kişi iseniz bu yazılanları okur, değerlendirme yapar, ondan sonra oturur cevap verirsiniz. Küfürsüz, hakaretsiz, aşağılıktan uzak yazarsan okurum, yoksa bir göz atar çöpe yollarım.”                                                                             

  1. Litvanya Hükümeti, Ermenistan’ın koronavirüs mücadelesine destek amacıyla 10.600 Yüz Kalkanı gönderdi. Litvanya, Ermenistan dahil olmak üzere dört Doğu Ortaklığı ülkesine yardımcı olmak için Litvanya şirketleri tarafından üretilen toplam 100.000 Euro değerinde tıbbi aksesuar tahsis etmeye karar verdi. 14 Mayıs’ta, Litvanya Hükümeti adına, Litvanya’nın Ermenistan Büyükelçisi Inga Stany -Toločkienė, Ermenistan’a 10.600 adet yüz  koruyucu kalkanının   Litvanya askeri uçağı ile gönderildiğini  bildirdi.                                                                  https://armedia.am/eng/news/83042/lithuania-has-sent-10600-face-shields-armenias-mfa.html
  2. İran, Ermeni-İsrail ilişkilerini geliştirmenin ulusal çıkarlarını tehdit etmeyeceğine dair güvenceye ihtiyaç duyuyor. Ermeni  asıllı İran milletvekili Robert Beglaryan, Ermenistan’ın Tel Aviv’de bir elçilik açma kararını, farklı analistlerin ve farklı siyasi akımların temsilcilerinin yer aldığı İran’da geniş bir polemik için zemin hazırladığını bildirdi. Beglaryan, yaptığı açıklamada, İsrail’in bölgedeki rolünü ve Azerbaycan ve diğer komşu devletler üzerindeki etkilerini  İran İslam Cumhuriyeti’nin  dikkatle takip  ettiğini ve temel bir sorun olduğunu vurguladı.
  3. Zhoghovurd Gazetesinin bildirdiğine  göre, “ Ermeni makamları anayasal reformlar konusunda Avrupalı ​​ortaklardan destek istiyorlar.” Adalet Bakanı Rustam Badasyan’ın yakın zamanda Venedik Komisyonu’ na  başvurduğu söyleniyor. Yetkili makamlar, ülkedeki anayasal krizi çözme çabalarının son iki yıl içinde başarılı olamadığını, koronavirüs bağlantılı ulusal acil durumun planlarını engellediğini ve ülke çapında referandumu geciktirdiğini belirtiyorlar.
  4. AB Büyükelçisi Andrea Victorin, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermeni halkına karşı işlenen suçların unutulmaması gerektiğini söyledi. Victorin, Ermeni <sözde>  soykırımı anma günü olan 24 Nisan’da yayınlanan mesajında, geçmiş yıllarda olduğu gibi, “Ermeni Soykırımı” terimini kullanmaktan kaçındı ve “Mets Yeghern – Büyük Felaket” terimini kullandı.  https://news.am/eng/news/578727.html/

  1. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (PACE), Lanzarote Sözleşmesi’nin Ermeni Parlamentosu tarafından onaylanmasını yorumladı. PACE Ermenistan monitörü Kimmo Kiljunen “Ulusal Meclis’in çocukları korumak için Lanzarote Sözleşmesi’ni onaylamasından çok memnunum,” dedi.
  2. Rusya tarafının girişimiyle Ermenistan Dışişleri Bakanı Zohrab Mnatsakanyan, 14 Mayıs’ta Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile telefon görüşmesi yaptı. Ermeni ve Rus Dışişleri Bakanları ikili gündemle ilgili konuları ve CIS, EAEU ve CSTO gibi bölgesel örgütlerin aralarındaki ortaklık hakkında görüştüler. Karabağ ihtilafı çözüm sürecine atıfta bulundular.
  3.  UCLA’ in Promise Ermeni Enstitüsü tarafından finanse edilen iki UCLA  öğretim üyesi Alina Dorianve ve  David Geffen, Ermenistan Cumhuriyeti ve Dağlık Karabağ bölgesindeki tıp ve kamu sağlığı profesyoneline gerçek zamanlı Covid-19 yardımı sağlamak için çalışıyor.
  4. Ermenistan, AGİT’in dikkatini,  Azerbaycan’ın 18-22 Mayıs tarihlerinde planladığı büyük bir askeri tatbikatı bildiremediğine  çekti. Savunma Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada, “AGİT, örgütün Minsk Grubu ve AGİT Ofis Başkanının kişisel temsilcisi Azerbaycan’ın Viyana Belgesini ihlal ettiği konusunda bilgilendirildi.  Ermeni tarafı, Azerbaycan tarafını uluslararası topluma verilmiş kısıtlamalara ve taahhütlere  saygı göstermeye çağırdı” denildi.
  5. Erdoğan, <sözde> soykırımından kurtulan  Türk Süryani, Rum ve Ermenilere hakaret etti.  4 Mayıs’taki bir coronavirüs brifingi sırasında, Erdoğan, “kılıç artıkları”  diyerek  en aşağılayıcı bir ifade kullandı. “Ülkemizde kılıç artığı terörist kalıntılarına izin vermiyoruz” dedi.   (Not:Bu  habere aşağıdaki yorum verildi. Erdoğan’ a kimler  konuşma  metni hazırlıyorlarsa  dikkatli olmalılar. Bu ifade ırkçı bir yaklaşımın dışarı vurulmasıdır ve tepki çekmiştir….,o.tan)

Orhan Tan  – Erdogan used  “Leftover of the sword”  term to indicate the terrorists who are  still fugitives and not punished yet, not the Non Muslims of Turkey. Some  people are consciously doing the word game and  are misleading  the readers”


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir