TURKIYE NE ZAMAN ADAM OLURUZ?///Yurttaş maske beklerken ABD’ye yardım yollamak

Devletin dağıtacağı maskeyi bekleyen yoksul yurttaşın, zengin İngiltere’ye tıbbi yardım yollanmasına kızması da; şehit babasının, PKK - PYD - YPG terör örgütünün en büyük destekçisi ABD’ye tıbbi malzeme bağışlanmasına öfkelenmesi de haklı tepkilerdir. From: Yılmaz ARSLAN <y.ar...@gmail.com> Barış Dostar Yurttaş maske beklerken ABD'ye yardım yollamak Yurttaşına maske dağıtmakta başarısız olan zihniyet, bol keseden dünyaya tıbbi yardım yolluyor. Yardım yollanan ülkeler arasında Türkiye’den katbekat zengin olanlar da var, Türkiye’ye karşı düşmanca tutum alanlar da. Misal; tıbbi yardım yollanan ABD, büyük, emperyalist bir güç. Sadece savunmaya ayırdığı bütçe, Türk ekonomisinin büyüklüğüne denk. PKK ve FETÖ terör örgütlerine verdiği destek, sözde soykırım iddialarına ilişkin tutumu, parasını verdiğimiz ve üretim zincirinin halkası olduğumuz F-35 savaş uçaklarını teslim etmemesi, Halkbank davası, Türkiye’ye yönelik yaptırım kararları, başkan ve kongre üyelerinin Türkiye karşıtı söylemleri, iki ülke arasındaki sorunlardan bazıları. Liste uzun... İngiltere, İspanya ve İtalya da tıbbi malzeme yolladığımız ülkeler arasında. Yardım konusunda öyle cömert, öylesine bonkör, o kadar eli açığız ki, salgın hastalık sürecinde, dünyada en çok tıbbi malzeme yardımı yapan 3. ülke olmuşuz. Dünyada en fazla sığınmacıya kucak açan, en çok dış yardım yapan ülke olduğumuz düşünülürse, tıbbi yardım konusunda da birinciliği alabiliriz. Ha gayret! Yumuşak güç ve insani yardım diplomasisi Daha önce de değindik. Devletler dış yardımı, salt insanlık ve dayanışma adına değil, politik menfaat, diplomatik amaç gözeterek yaparlar. Yardımı, kamu diplomasisi faaliyeti olarak görürler. İmajlarını güçlendirmek, itibarlarını yükseltmek, saygınlıklarını artırmak için yollarlar. Yardım konusunda da, diğer konularda olduğu gibi, gerçekçi, akılcı, çıkarcı davranırlar. Lakin devletin gücünün, dolayısıyla yardım kapasitesinin bir sınırı vardır. Devletin geliri, öncelikle aldığı vergilerden oluştuğundan, bu kaynağın nasıl kullanılacağı, önceliklerin nasıl sıralanacağı önemlidir. Ekonominin, maliyenin, dolayısıyla siyasetin, ideolojinin konusudur. Kaynağı toplamaya ve harcamaya verilen yanıt, sınıfsaldır. O nedenle yurttaşların, yapılan yardımın miktarını, sebebini, kime yapıldığını sorma hakkı vardır. Devletin dağıtacağı maskeyi bekleyen yoksul yurttaşın, zengin İngiltere’ye tıbbi yardım yollanmasına kızması da; şehit babasının, PKK - PYD - YPG terör örgütünün en büyük destekçisi ABD’ye tıbbi malzeme bağışlanmasına öfkelenmesi de haklı tepkilerdir. Bazıları, Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşlarını, “liderin tebaası” olarak görse de, unutulmaması gereken şudur. Cumhuriyet, yurttaşını muhatap alır. Yurttaşından vergi toplar. Yurttaşına hesap verir. Devlet yönetiminin şeffaf olması, devleti yönetenlerin hesap vermesi, yurttaşların hakkını araması, Cumhuriyetin kazanımıdır. Demokrasinin ve hukuk devletinin gereğidir. Bunun için de öncelikle ve özellikle Cumhuriyetin erdemlerinin bilincine varmak, yurttaşlık bilincine sahip olmak gerekir. Kısacası, Cumhuriyet ile saltanat, millet ile tebaa, yurttaş ile kul arasında, çağlar ve dağlar kadar fark vardır.
---------------NE ZAMAN ADAM OLURUZ? Okuduğunu anlamayan bir toplumdan doğru tepki beklemenin anlamsızlık olduğunu anladığımız zaman. - coronavirus maske
Devletin dağıtacağı maskeyi bekleyen yoksul yurttaşın, zengin İngiltere’ye tıbbi yardım yollanmasına kızması da; şehit babasının, PKK – PYD – YPG terör örgütünün en büyük destekçisi ABD’ye tıbbi malzeme bağışlanmasına öfkelenmesi de haklı tepkilerdir.
From: Yılmaz ARSLAN <y.ar…@gmail.com>
Barış Dostar
Yurttaş maske beklerken ABD’ye yardım yollamak
Yurttaşına maske dağıtmakta başarısız olan zihniyet, bol keseden dünyaya tıbbi yardım yolluyor. Yardım yollanan ülkeler arasında Türkiye’den katbekat zengin olanlar da var, Türkiye’ye karşı düşmanca tutum alanlar da. Misal; tıbbi yardım yollanan ABD, büyük, emperyalist bir güç. Sadece savunmaya ayırdığı bütçe, Türk ekonomisinin büyüklüğüne denk. PKK ve FETÖ terör örgütlerine verdiği destek, sözde soykırım iddialarına ilişkin tutumu, parasını verdiğimiz ve üretim zincirinin halkası olduğumuz F-35 savaş uçaklarını teslim etmemesi, Halkbank davası, Türkiye’ye yönelik yaptırım kararları, başkan ve kongre üyelerinin Türkiye karşıtı söylemleri, iki ülke arasındaki sorunlardan bazıları. Liste uzun…
İngiltere, İspanya ve İtalya da tıbbi malzeme yolladığımız ülkeler arasında. Yardım konusunda öyle cömert, öylesine bonkör, o kadar eli açığız ki, salgın hastalık sürecinde, dünyada en çok tıbbi malzeme yardımı yapan 3. ülke olmuşuz. Dünyada en fazla sığınmacıya kucak açan, en çok dış yardım yapan ülke olduğumuz düşünülürse, tıbbi yardım konusunda da birinciliği alabiliriz. Ha gayret!
Yumuşak güç ve insani yardım diplomasisi
Daha önce de değindik. Devletler dış yardımı, salt insanlık ve dayanışma adına değil, politik menfaat, diplomatik amaç gözeterek yaparlar. Yardımı, kamu diplomasisi faaliyeti olarak görürler. İmajlarını güçlendirmek, itibarlarını yükseltmek, saygınlıklarını artırmak için yollarlar. Yardım konusunda da, diğer konularda olduğu gibi, gerçekçi, akılcı, çıkarcı davranırlar.
Lakin devletin gücünün, dolayısıyla yardım kapasitesinin bir sınırı vardır. Devletin geliri, öncelikle aldığı vergilerden oluştuğundan, bu kaynağın nasıl kullanılacağı, önceliklerin nasıl sıralanacağı önemlidir. Ekonominin, maliyenin, dolayısıyla siyasetin, ideolojinin konusudur. Kaynağı toplamaya ve harcamaya verilen yanıt, sınıfsaldır. O nedenle yurttaşların, yapılan yardımın miktarını, sebebini, kime yapıldığını sorma hakkı vardır. Devletin dağıtacağı maskeyi bekleyen yoksul yurttaşın, zengin İngiltere’ye tıbbi yardım yollanmasına kızması da; şehit babasının, PKK – PYD – YPG terör örgütünün en büyük destekçisi ABD’ye tıbbi malzeme bağışlanmasına öfkelenmesi de haklı tepkilerdir.
Bazıları, Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşlarını, “liderin tebaası” olarak görse de, unutulmaması gereken şudur. Cumhuriyet, yurttaşını muhatap alır. Yurttaşından vergi toplar. Yurttaşına hesap verir. Devlet yönetiminin şeffaf olması, devleti yönetenlerin hesap vermesi, yurttaşların hakkını araması, Cumhuriyetin kazanımıdır. Demokrasinin ve hukuk devletinin gereğidir. Bunun için de öncelikle ve özellikle Cumhuriyetin erdemlerinin bilincine varmak, yurttaşlık bilincine sahip olmak gerekir.

Kısacası, Cumhuriyet ile saltanat, millet ile tebaa, yurttaş ile kul arasında, çağlar ve dağlar kadar fark vardır.

—————NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Okuduğunu anlamayan bir toplumdan doğru tepki beklemenin anlamsızlık olduğunu anladığımız zaman.

Okumaya devam et  SANA DİYECEK SÖZ YOK ARTIK…!!!

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir