Tecavüzcüler, Hırsızlar, Dolandırıcılar, Uyuşturucular Aramızda…

AKP gözyaşı, kan, acı demektir. - IMG 20170622 111622 1

AKP gözyaşı, kan, acı demektir. - IMG 20170622 111622 1

AKP gözyaşı, kan, acı demektir.

AKP açlık, yoksulluk, işsizlik demektir.

AKP dönemi zulüm dönemidir ve bu zulüm yıllardan beri sürüp gelmektedir…

Dert, çile, sıkıntı azalacağı yerde, onların iktidarında her geçen biraz daha artmaktadır…

Hak, hukuk ihlalleri artık herkesin gözünün önünde yapılmaktadır.

 “Suça ve suçluya” af getirilmiştir.

Ama bu af yasası, yıllardan beri uygulanan af kurallarını hiçe saymış, iktidarlar tarafından kapsam dışı bırakılan bazı suçları af yasası içerisine sokmuştur.

Tweet paylaşanlar, düşüncelerini bildirenler, haber yapan gazeteciler içeri atılırken; tecavüzcüler, dolandırıcılar, hırsızlar, uyuşturucu tacirleri serbest bırakılmıştır.

Ve daha önemlisi yasaya eklenen “MİT Kanunu’na muhalefetten yargılananlar, infaz indiriminden yararlanamazlar!” maddesi ile Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Murat Ağırel, Hülya Kılınç gibi gazetecilerin dört duvar arasında kalmaları sağlanmıştır…

Buradan şu sonuca varmaktayız: İktidara göre, muhalif haber yapan, gerçekleri yazan gazeteciler bu eylemleri ile affedilmez bir suç işlemekte; ama uyuşturucu satanlar, tacizciler, tecavüzcüler, dolandırıcılar onlar kadar suçlu olmadıkları için yasadan yararlanıp, özgür kalmaktadırlar.

Bu doğrudan insanları suça yönlendirme, suçluları bir kez daha suç işlemeye teşvik etmekten başka birşey değildir.

Yıllardan beri sürüp gelen bu tutum ve tavır nedeniyle, son yıllarda taciz, tecavüz, hırsızlık, gasp, uyuşturuculuk olaylarında ülkemizde büyük bir artış yaşanmış ve hapishanelerde yer kalmamıştır.

Bu artış bazı suçlarda tamı tamamına yüzde 1400’lere ulaşmıştır.

Önceki yıllarda, dört yaşındaki, 5 yaşındaki bebelerin ırzına geçilmişti.

Nasıl bir ülke haline getirildi sevgili vatanımız?

Nasıl bir ülke haline dönüştürüldük biz?

Toplum şimdi patlamaya hazır bir barut fıçısı gibidir…

Nasıl şu anda virüsten korkup sokağa çıkamıyorsak, o zaman da katilerden, hırsızlardan, tecavüzcülerden, gaspçılardan korkup sokağa çıkamayacağız…

AMA ASIL DOĞAL SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI, 90 bin mahkûmun aramıza salıverilmesinden sonra başlayacaktır…

Otobüslerde, yollarda, evlerde can güvenliğimiz kalmayacak…

Kin, Nefret, korku saracak dört bir yanımızı…

Kan, şiddet, gözyaşı, gasp, soygun günlük olaylardan olacak.

Bebelere, genç kızlara, kadınlara tecavüzler, tacizler zirveye ulaşacak…

Başını alıp gidecek…

2002’den bu yana bu ülke karşıt düşünceli insanlarla dolup taştı.

İnsanları ötekileştirdiler.

Kurumları yandaşları ile doldurdular… İnsanları düşman kamplara ayırdılar…

Atamızın kapattığı tarikatlar, tekkeler çekirgeler gibi yeniden sardı dört bir yanımızı… Her gün bacak kadar çocuklara tecavüz haberleri ile uyandık…

O dönemin aileden ve sosyal politikalardan sorumlu bakanı, “Buna bir kere rastlanmış olması, hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz. Biz Ensar Vakfı’nı da tanıyoruz, hizmetlerini de takdir ediyoruz…” diye yanıt vermişti.

Bu kin, nefret, sevgisizlik, hoşgörüsüzlük ortamı o kadar büyüdü, o kadar genişledi ki sevgi, saygı, şefkat yerini acımasızlığa, duygusuzluğa, kabalığa bıraktı zamanla…

İnsanlarımız masum hayvanlara bile saldırmaya, şiddet uygulamaya başladılar…

Kendi halinde, sessiz sedasız yatan kedileri alıp duvarlara çarpan insanlar gördük,

Geçmiş yıllarda ekilen rüzgârlar, zamanla fırtınaya dönüştü ve hapishaneler suçlularla doldu…

Hapishanelerde yer kalmadı.

18 yıldan bu yana yürütülen yanlış eğitim, politikalar ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle hapishanelere doldurulan mahkûmlar, işte şimdi bu yeni çıkan af yasası ile yeniden sokağa salınmaktadır.

Şu anda, serseri mayınların çevremizde dolaştığı ve ne zaman patlayacağı belli olmayan bir barut fıçısı haline getirilmiştir toplumumuz…

([email protected])


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir