Bize güçlü şirket mi yoksa güçlü devlet mi gerek?

Bize güçlü şirket mi yoksa güçlü devlet mi gerek? - bulent esinoglu 1

Bize güçlü şirket mi yoksa güçlü devlet mi gerek?

Korona Virüs 19’un, dünyanın her şeyini, değiştirebilecek bir güce ulaştığını görüyoruz.

Rusya Amerika’ya tıbbı yardım yapmaya başladı. Her ne kadar ABD Rusya’ya ambargo uyguluyorsa da Rusya bu duruma büyük bir jest ile karşılık verdi. Bence doğru ve örnek bir iş yaptı.

Finans kapitalin, servet mi, insan mı sorusuna verdiği cevabın; servet olduğunu yaşayarak gördük. Servet ne kadar büyük ise Finans Kapital için o kadar makbuldü. Zaten finans kapital servet sınıfının bir dayatması ve ideolojisiydi.

Hatta bunu ölçek ekonomileri konuşulurken ve tartışılırken de gördük. Büyük şirketlerin varlığı ekonomi için daha iyi olarak değerlendiriliyordu.

Finans kapital hep büyükten yana, hep çok uluslu şirketlerden yana tavır aldı. Yani tekellerden ve bu tekellerin örgütlü şekli olan emperyalizmden yana tavır aldı.

ABD ile 100 milyar dolar hedefli ticaret antlaşması imzalamak için bir araya geldiğimizde, Türkiye’de beş gün incelemeler yapan ABD ticaret bakanı, “sizde büyük şirket yok, biz size çok şey satabiliriz ama siz bize fazla bir şey satamazsınız” demişti.

Trump, Korona saldırısına karşı solunum cihazının olmadığını fark edince, General Motor’a 742 bin solunum cihazı sipariş etti. G.M yapmakta zorlandı ve daha küçük şirketlere sipariş dağıtıldı.

Devletler şirketler karşısında zayıf olunca, halkın ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmesi zorlaşıyor.

Şirketler büyüyünce devletler küçülüyor. Büyük bir toplumsal felaket ortaya çıkınca da büyük şirket bir işe yaramıyor.

Hayat gösteriyor ki, şirketler devletlerden büyük olmayacak. Tekeller olmayacak. Tekeller kendi aralarında örgütlenirse, devlet zaten ortadan kalkar.

Büyük şirketler stratejik kurumlar daima devletin elinde olmalı ki devlet olağan dışı durumlarda, özel şirketleri de seferber edebilsin.

İçinde yaşadığımız çağın gerçeği budur. Gerçeklerden kopup finans dünyasının hayalleri içinde yüzenler, Korona salgınından sonra kesinlikle böyle düşünemeyecekler.

Önce şu tarihi gerçeği hatırlatarak yola koyulalım. Tekelleşmenin önüne geçilmezse, ne gelir dağılımı düzenlenebilir. Ne de sosyal denge korunabilir.

Yıllarca ABD etkisi altında yaşamış Filipinler’de Filipin Devlet Başkanını Korona Virüsü sebebiyle çıkan tartışmalar için vur emri vermesinden de anlaşılıyor ki, bu salgın ülkelerin bazılarında iç savaşa varan durumlar yaratacak.

Gerçekler su yüzüne çıkıyor. Dünya hızla değişiyor.

Eğer güçlü devletiniz varsa, bu saldırıdan az yara alarak çıkabilirsiniz. Güçlü şirketleriniz şimdi fazla işe yaramaz. Hatta ayak bağı olurlar.

2Nisan2020

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir