Koronavirüs pandemisi üzerine düşünceler … Haluk Dural, Milli Merkez Genel Sekreteri

Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs salgını, kısa sürede önce bütün Hubei eyaletine ve giderek bütün dünyaya hızla yayıldı. Ölümcül olan bu virüs, koronavirüs ailesinin genetik özelliklerini taşıdığından Dünya Sağlık Örgütü-DSÖ (WHO) tarafından Covit-19 ismiyle tescil edildi ve DSÖ pandemi ilan etti. - suriye dosyasi haluk dural suriyedeki son gelismeler 2018 1 14 13 25 38

Haluk Dural
DPT Eski Uzmanı
Milli Merkez Genel Sekreteri
26.03.2020

Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs salgını, kısa sürede önce bütün Hubei eyaletine ve giderek bütün dünyaya hızla yayıldı. Ölümcül olan bu virüs, koronavirüs ailesinin genetik özelliklerini taşıdığından Dünya Sağlık Örgütü-DSÖ (WHO) tarafından Covit-19 ismiyle tescil edildi ve DSÖ pandemi ilan etti. - Screenshot 2020 03 26 Haluk Dural – Prof Dr Ahmet SALTIK

Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs salgını, kısa sürede önce bütün Hubei eyaletine ve giderek bütün dünyaya hızla yayıldı. Ölümcül olan bu virüs, koronavirüs ailesinin genetik özelliklerini taşıdığından Dünya Sağlık Örgütü-DSÖ (WHO) tarafından Covit-19 ismiyle tescil edildi ve DSÖ pandemi ilan etti.

Bu kadar hızlı yayılan bu ölümcül virüs hakkında yeterli bilgi, tedavi usulleri bilinmediği için bütün ülkelerde zorunlu veya gönüllü karantina başlatılarak, neredeyse 3,5 milyar kişi evlerine kapandı, birçok üretim ve hizmet sektörü işletmeleri kapandı, ekonomiler ani durgunluğa girdi.

Salgının ilk görüldüğü ülke olan Çin, salgınla mücadelede herkes tarafından kabul edilen bir büyük başarıyla çıkarak, salgını durdururken, önlenemeyen vaka ve ölüm artışları karşısında pandeminin merkezi başta İtalya ve İspanya olmak üzere Avrupa’ya kaydı ve benzer şekilde hızlı artışların yaşandığı ABD ise pandeminin yeni merkezi olarak anılmaya başladı.

Virüs salgını ile mücadelede Çin’in başarısı karşısında ABD ve AB ülkelerinin yetersizliklerinin dünya kamuoyunda yankı bulması ve özellikle İtalya’ya ABD, AB ve NATO’nun yardım etmemesine karşılık Çin; Fransa, İspanya, İtalya, Belçika, İran, Irak, Filipinler ve ABD’ye yardım yollarken[[1]], Küba’nın İtalya’ya doktor, ilaç ve tıbbi malzeme göndermeleri, hele ki Rusya’nın bir NATO ülkesi olan İtalya’ya askeri doktor, sağlık personeli, ilaç ve tıbbi yardımda bulunması; hastayı müşteri kabul eden, sağlık hizmetlerini özelleştirmiş ABD ile vatandaşlarına bedava sağlık hizmetleri sağlayan halkçı Çin arasındaki ideolojik savaşın kızışmasına ve şiddetlenmesine yolaçtı.

İlk koronavirüs hastaları 17 Kasım 2019’da Çin’in Hubei eyalet merkezi Vuhan’da ortaya çıktı. Çin, Dünya Sağlık Örgütünü 31 Aralık 2019’da bilgilendirdi ve yeni bir koronavirüsle karşılaşıldığını 7 Ocak 2020’de ilan etti.[[2]] Bu gerçeğe karşın ABD başkanı Trump 19.03.2020 günü yaptığı basın toplantısında, “Çin virüsü kaynağında durdurulabilirdi. Çin en başta dünyayı bilgilendirseydi bu salgın daha önce durdurulabilirdi.” ifadesini kullandı. Aynı basın toplantısında Trump’ın önündeki basın metninde corona virus ibaresinde coronayı çizip Chinese virus yazdığı kameralara yansıdı ve söylemlerinde ısrarla ırkçı “Çin virüsü” tabirini kullanmaya başladı.[[3]]

Okumaya devam et  Omicron belası…

Çin’in salgını önlemek için Vuhan kenti ve giderek bütün Hubei eyaletinde sıkı bir karantina uygulaması, batılı basın tarafından “insan hakları ihlali” olarak propaganda edilmeye başladı.[[4]]

Aynı iki yüzlü batılı basın, İtalya’nın koronavirüs salgınına karşı ilan ettiği sokağa çıkma yasağını ihlal edenlere ceza uygulayacağı kararını ise desteklediler.[[5]]

ABD yönetiminin Çin’de ortaya çıkan salgın hakkında sergiledikleri ırkçı insanlık dışı tavırlarına en iyi örneklerden birisini ise ABD Ticaret Bakanı Wilburr Ross 30 Ocak 2020 günü Fox’a verdiği mülakatta “Bu salgın Amerikan ekonomisine yarayacak. İstihdam Kuzey Amerika’ya geri dönecek” diyerek açıklamıştı.[[6]]

Bu arada, başını Trump’ın çektiği batılı yönetimler, koronavirüs salgını için Çin’i suçlarken, Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian, ABD Kongresinin 11 Mart günkü oturumunda sorgulanan ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (US Centers for Disease Control and Prevention) yöneticisi Robert Redfield’nin açıklamalarının videosunu göstererek, koronavirüsün Çin’den önce 2019’da ABD’de ortaya çıktığını, virüsü 18-27 Ekim 2019’da Vuhan’da düzenlenen 7. Dünya Askeri Olimpiyatlarına katılan ABD askerlerinin getirdiğini ifade etti.[[7]]

Giderek sertleşen ABD-Çin atışmaları sürerken, Çin’in virüs salgının başarıyla üstesinden gelmesi, gelmekle de kalmayıp salgına uğrayan ülkelere yardımlara başlaması üzerine, Amerikan Derin Devleti CFR’nin (Council on Foreign Relations-Dış İlişkiler Konseyi) yayın organı Foreign Policy’de “ABD’nin dünya liderliğini Çin’e kaptırmakta olduğu, koronavirüsün küresel düzeni yeniden şekillendireceği, ABD’nin tereddütlü davranışları ve yetersizliği nedeniyle uluslararası liderlik için Çin’in çeşitli manevralar yapmakta olduğu” yönünde ABD yönetimini uyaran yazılar sıklaşmaya başladı.[[8]]

Bütün dünyaya yayılan Covit-19 salgını ile mücadeleler sürerken, bu virüsün doğal mutasyonla mı, yoksa laboratuvar ürünü mü olduğu konusunda, ABD ve Çin arasındaki ideolojik çatışmaya paralel olarak tüm ülkelerde doktorlar ve aydınlar, doğal mutasyonu savunan Atlantikçiler (ABD/AB yanlıları) ve batıda yapay üretildiğini savunan Avrasyacılar şeklinde konumlanmış bulunmakta, Atlantikçi kanat diğerlerini “komplocu” olarak suçlamayı esas almış bulunmaktadırlar.

Okumaya devam et  PES DOĞRUSU ….!!!

Aynı durum ülkemizde de televizyon, sosyal medya ve gazetelerde sürgit devam etmektedir. Atlantikçi kesimler salgının Çin’de çıkmasının, Çinlilerin, bizlerin yemek alışkanlıklarıyla hiç bağdaşmayan, yarasa, yılan vb. mahlûkatı yemelerini kanıt olarak ileri sürmektedirler.

Bu arada, binlerce yıldır Çin geleneksel mutfağında bu tür gıdaların yeniyor olmasına karşın Covit-19 salgının neden 2019 Ekim ayında patlak verdiğini, Çinlilerin bu tür gıdaları pişirerek yediklerini bildikleri halde ve virüsün 26-27oC sıcaklıkta yok olduğu açıklandığına göre, nasıl hastalık oluştuğunu, Eğirdir Komando Okulunda eğitim gören askerlerimizin eğitim gereği uzun sürelerle kumanyasız olarak bırakıldıkları gayrı meskun arazilerde yakaladıkları yılan vb. hayvanatı pişirip yedikleri halde neden bugüne kadar hiçbir koronavirüs salgınına rastlanmadığını sorgulamamaktadırlar.

Gerçekte aşağıdaki tabloda görüleceği gibi koronavirüs bir geniş ailedir.[[9]] Bu ailedeki virüslerin belki birçoğu doğal mutasyonla oluşmuşlardır. Ancak Covit-19’un doğal mutasyonla meydana geldiği k0nusunda şüpheler uyandıran yayınlar ortaya dökülmeye başlamıştır.

Rockefeller Vakfının kehaneti

Gelecek bilimci Peter Schwartz’ın, Rockefeller Vakfı’na bağlı olarak kurduğu Global Business Network (GBN) tarafından yayınlanmış “Teknoloji ve Uluslararası Kalkınmanın Geleceği için Senaryolar” başlıklı 2010 Mayıs’ında servis edilen raporda dünyayı saracak virüs salgınından bahisle aynen günümüzde yaşanan olaylar birebir anlatılmakta, yine Çin vurgusu yapılmaktadır. (Rockefeller Vakfı’nın yayımlarının yer aldığı resmî sitesinde 25 Mayıs 2010 tarihinde “www.rockefellerfoundation.org/news/publications/scenarios-future-technology” isimli adresinden paylaşılmış ancak, birkaç yıl boyunca erişime açık olarak kalan yayın sonradan bilinmeyen bir nedenle siteden kaldırılmış.)[[10]]

Fransız Pastör Enstitüsünün patenti

Fransız Pastör Enstitüsü yapay olarak ürettiği “yeni bir tip SARS-CoV için 2.12.2004 tarihinde Avrupa Patent Bürosundan (European Patent Office) EP 1694829B1 numarasıyla patent almıştır.[[11]] 2.12.2004 tarihli Pastuer Enstitüsü’ne ait bu patent 2010 ve 2017 yılında revize edilmiştir.

Okumaya devam et  Korona virüs, o kan grubuna daha çok bulaşıyor

Alman Robert Koch Enstitüsü raporu

SÖZCÜ Gazetesi haberine[[12]] göre, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Alman Meclisi’ne tam 8 yıl önce sunulan Robert Koch Enstitüsü ve çok sayıda bilim kurulunun hazırladığı raporda; “Mutasyona uğramış, yeni SARS-CoronaVirüs, Güneydoğu Asya’daki bir hayvan pazarından çıkacak. Tüm dünyayı saracak. Ülke olarak hazırlıklı olmalıyız. Üç yıl sürecek. İki kez mutasyona uğrayacak. Aşısı üç yılda ancak bulunacak. Bir kez hastalanan, iyileşmiş olsa bile mutasyona uğramış yeni virüsten yine etkilenebilecek” şeklinde bir kehanet yeralmaktadır.[[13]]

Bu kadar isabetli bir atış yapmak ancak “yeni tip SARS-CoV gibi bir virüsün üretiminden haberdar olmakla” mümkündür.

Diğer bir deyişle, Alman raporu, sentetik yeni tip SARS-Coronavirüs üretildiğinden haberdardır.

Nature Medicine dergisi

Nature Medicine dergisinde yayınlanan 9.11.2015 tarihli “A SARS-like cluster of circulating bat coronaviruses shows potential for human emergence” isimli makalede özetle “SARS-CoV ters genetik sistemi kullanılarak, fareye uyarlanmış SARS-CoV omurgasında SHC014 yarasa koronavirüs çivisini ifade eden bir kimerik (iki ayrı genin birleştirilmesiyle tek gen elde etmek) virüs üretildiği” açıklanmaktadır.[[14]]

 

Sonuç:

Bütün bu raporlarda ve yayınlarda ortak nokta virüs salgınının ağız birliği halinde sadece Çin’den yayılacağı belirtilmektedir.

Bizlerin haberi olmayan kim bilir daha kaç tane sentetik koronavirüs üretimi yapılmıştır?

Dolayısıyla Dünya Sağlık Örgütü tarafından Covit-19 olarak tescil edilen virüsün, doğal mutasyonla değil, yapay üretildiği yönünde başka bilimsel yayınlar sanırım yakın zamanlarda daha fazla aydınlığa kavuşacaktır. Önümüzdeki dönemde özellikle batılı ülkelerde ölümler artıp, toplumsal tepkiler yükseldikçe, bu virüs salgını hakkında kimlerin ne kadar vahşi, melun ve menfur planlar yaptıkları ortaya dökülecektir.

* * *

[[1]] :

[[2]] :

[[3]] :

[[4]] :

[[5]] :

[[6]] :

[[7]] :

[[8]] :

[[9]] : https://www.wikizeroo.org/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvQ29yb25hdmlyaWRhZQ

[[10]] :

[[11]] : Patent No: EP 1694829 B1, NOVEL STRAIN OF SARS-ASSOCIATED CORONAVIRUS AND APPLICATIONS THEREOF )

[[12]] :

[[13]] : Raporun aslı için bakınız,

[[14]] :


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir