Avukat Canan Arın: İktidarın Karşısındaki En Önemli Muhalefet Kadınlar – Evrim Kepenek

Fotoğraflar: Evrim Kepenek/bianet

Türkiye Kadın Hareketi’nin en az 50 yılına tanıklık etmiş bir isim… Avukat Canan Arın’la 25 Kasım’ı, kadın hareketinin bugüne kadar geldiği yolu, İstanbul Sözleşmesi’ni, devletin sorumluluklarını ve çözüm önerilerini konuştuk…

“25 Kasım Mor Çatı’dan tüm Türkiye’ye yayıldı”

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü Türkiye’de ilk olarak ne zaman başladı? 

1991 veya 1992’de ben ABD’deydim;  üniversitede kadın önderliği kursu gibi bir yere gittim, kadınların uluslararası önderliği gibi. Orada ilk defa 25 Kasım’dan haberdar oldum. Türkiye’ye döner dönmez de Mor Çatı’da söz ettim. Orada duydum ve Türkiye’de de yapılması için önerdim.

25 Kasım için ilk başta salon toplantıları yapıyorduk o zamanlar Mor Çatı’da. Sonra da Mor Çatı’dan tüm Türkiye’ye yayıldı.

25 Kasım’a dair yaptığınız ilk eylemlilikleri hatırlıyor musunuz?

Ben Avrupa Konsey Kadın ve Erkek Eşitliği uzmanlar grubu üyesiydim; 1994’li yıllar. Oradan hareketle, “kadına yönelik şiddete sıfır tolerans” cümlesinden ilk kez ben söz ettim. Çok iyi hatırlıyorum o dönemler arabamıza “şiddete karşı sıfır hoşgörü” diye logo yapıştırdık. O eylem de çok çabuk sönümlendi.

Sığınaklar toplantısını yaptık. O da Mor Çatı’nın insiyatifiyle oluştu ve tüm Türkiye’ye yayıldı.

Toplantıların sonuç bildirgesi yayınlanıyordu sanıdım…. 

O toplantıların sonucunda bir sonuç bildirgesi çıkartırdık; onun hemen hemen hepsi hayata geçti.

Bugün Türkiye’de artık kadınlar daha iyi ileri gitmek değil mevcut haklarını korumak zorunda kalıyor. Ataerkillikten ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan kadına yönelik erkek şiddeti giderek artıyor.

“Erkeklerin üstünlüğünü hiçbir zaman kabul etmedim”

Fotoğraflar: Evrim Kepenek/bianet - 1574668805 866 317

Neden sizce?

Türkiye’de bunun artmasının edenlerinden biri köktendincilik. Sadece Türkiye’de değil birçok ülkede köktendincilikle birlikte kadına yönelik şiddet artıyor.

Bu konuda yapılan çalışmalara yönelik destek azalıyor Birleşmiş Milletler bile bu konuda eleştiri alıyor.

“Kendim bildim bileli mücadele içindeyim”

Sizin şiddetle mücadele etme derdiniz nasıl başladı?

Doğuştan itibaren hiçbir zaman erkeklerin üstünlüğüne inanmadım ve kabul etmedim. Annem banka memuresiydi, boşanmış bir kadındı. Dört çocuğu tek başına büyüttü hepsi üniversite bitirdi. Bizim evde sabah kahvaltıları sırayla hazırlanır  hiç kimse erkek diye kayrılmaz. En küçük erkek kardeşim de kendi sırası geldiği gün kalkar kahvaltıyı hazırlardı.

Dolayısıyla, bizim evde eşitsizlik sorunu çok olmadı. Ben hayatın içinde ilerlerken kendimi bildim bileli mücadele ettim.

Sonra…

1970’de Londra’ya gittim Türkiye’ye dönünce kendi büromu açtım kardeşim de İÜ’de akademisyendi. Ona demişler gelsin burada çalışsın diye. Dedim “azıcık aşım kaygısız başım”  ben ağzıma geldiği gibi konuşan biriyim oralarda yapamam.

“Şiddetin kaynağı eşitsizlik”

Fotoğraflar: Evrim Kepenek/bianet - 1574668806 910 317

Mücadele ile nasıl tanıştınız? 

1980’li yıllarda bir arkadaşım aradı “Gel kadına kek eşitliğine inanıyoruz” toplantı vs yapacağız. Mücadeleye giriş o giriş. Haksızlığa hiç tahammülüm yok. Kadına yönelik en ağır ve can yakıcı ağır unsur eşitsizlik.  1980’den beri bu konuda çalışıyorum. Şiddetin kaynağı eşitsizlik. Bunun nedeni de patriyarka bu hükümet de tam bunu pekiştiriyor.

Nasıl yapıyor bunu?

“Toplumsal cinsiyet adaleti” diye bir kavram ortaya attılar. Kulağa hoş geliyor ama gerçekte öyle değil. Kadın erkek eşitliğinden söz etmiyor, bu kavram. En basit örneği kadından sorumlu bakanlığı ortadan kaldırıp kadınları çalışma bakanlığı diye aile üzerinden bir bakanlığa bağladılar.

Bunlar zihniyetine göre kadın evlenecek, çocuk yapacak.. Kadını doğurma makinesi gibi görüyorlar. İş hayatında olmayacak, itaatkar olacak. Kadın birey olmayacak. Bütün planlamalarını buna göre yapıyorlar.

O nedenle İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkıyorlar. İnsan haklarından nasibini alan biri neden İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkar.

‘Erkek şiddetini kurumsal olarak destekliyorlar’

Kadına yönelik erkek şiddetini kurumsal olarak desteklemeye başladık. Emine Bulut cinayetinde ‘Burada kasıt yok’ diyor. Daha nasıl kasıt olacak?

Hukuk da böyle. Her şeyi kılıfına uyduruyorlar. Erkeklerin yaptıkları her türlü haydutluk yanlarına kar kalıyor. Doğru düzgün kararlar çıkmıyor.

Peki siz kişisel olarak adliyelerde ayrımcılıklar karşılaştınız mı?

10. Asliye Ceza’daydık sanırım. Bir hakim, “Kızım” diye hitap etti. Dedim “Ben senin kızın felan değilim..”

Bir dönem de “avukat bey” diyorlardı.  Avukat hanım derse hakaret olur diye korkuyorlar telefonda da avukat bey diyorlar. “Bu erkek sesi mi?” diyorum.

Giydiğimiz etekten şorttan her şeyimize karışma durumu AKP döneminde başladı.

Onun başındaki adam kadınların gözlerine baka baka “kadın erkek eşit” olamaz dedi. Kadın doğuruyor diye onu aşağılama yöntemi olarak kullanılıyor. Bütün bunları sorguladığınızda toplumun bir bölümünü diğer bölümüne karşı kışkırtmış oluyorsunuz.

6284 No’lu yasa  “kutsal aileyi” yıkıyormuş. Nedir kutsal aile? Cins kırımının olduğu bir ülkedeyiz.

Eskiden hatırlamıyorum bir kadın boşanmak istediği için öldürülsün böyle bir şey yoktu.

Kadına ekonomik şiddet devlet eliyle uygulanmak isteniyor. Köktendincilik hızla yükseliyor. Şuan Türkiye’de en önemli muhalefetini kadınlar yapıyor.  Bu nedenle kadınları susturmak istiyorlar o nedenle şiddet uyguluyorlar.

Kadın Hareketi’nin dününe ve bugüne tanık olan biri olarak bir değerlendirme yapar mısınız?

Bu hükümetin en korkunç yaptığı şey umudumuzu kırmak oldu. Yaşama umudumuzu elimizden aldı. Kadınlar, gülemez, konuşamaz…

Ama şunu biliyorlar bütün baskılar kadınları daha fazla direnmeye itiyor.

Çözüm ne sizce?

Çözüm bu hükümetten kurtulmak. Umudu da kadınların mücadelesinde görüyorum. Kadınların kenetlenmesini gerekiyor.. Genç kadınlar bu işe gönül koymalı..  Mücadele etmeleri lazım bir tek tokattan bişi olmaz dememek gerek. Küçük yaşlardan itibaren çocuklara toplumsal cinsiyet eşitliğini çocuklara anlatmak lazım.

Canan Arın hakkında
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Kurucusu, İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi Kurucu Üyesi, Avukat. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra London School of Economics and Political Science’ta anayasa hukuku üzerine çalıştı.

1976’da Türkiye’ye dönüp yazıhane açtı. 1980’de Türkiye’de başlayan 2. Dalga Kadın Hareketi içinde aktif olarak rol aldı. 1990’da Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, 1997’de Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği, 1998’de İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi’nin kurucu üyeleri arasında yer aldı.

 

1994-1997 yılları arasında Avrupa Konseyi Kadın Erkek Eşitliği Kadına Yönelik Şiddet Uzmanlar Kurulu’nda bulundu. 1995’te Birleşmiş Milletler’in Pekin’de toplanan Dünya Kadın Konferansı’nda, 2000’de Pekin + 5 Birleşmiş Milletler New York toplantısında resmi delegasyonda yer aldı.

 

2005’te yine Birleşmiş Milletler’deki CEDAW toplantısında hükümet dışı kuruluşlar adına gölge rapor veren grup içinde, 2003-2004 yıllarında Türk Ceza Kanunu Kadın Platformu’nun çekirdek kadrosunda yer aldı.

 

Arın’ın kadına yönelik şiddet konusunda çok sayıda makalesi bulunuyor.

 

(EMK)

 

Haberi paylaşın
Avukat Canan Arın: İktidarın Karşısındaki En Önemli Muhalefet Kadınlar - Evrim Kepenek

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. Siyasi Partillesme ve Milli bir Örgütlenme ile siyasi ve ekonomik isgale karsi savasmaktan baskacaremiz hic bir yok.

  2. Şimdi de Çiftçilerin önü kesiliyor. Her çiftçi her istedini ekemeyecek, ekime sınır getiriliyor, hayvancılığa sınır getiriliyor. Enflasyon düzelirim dersiniz.

  3. brics ilk kurulduğunda ekonomik mucize gerçekleştiren ülkeler olarak masum bir örgüttü ve Türkiye’de o zamanlar nispeten iyi giden ekonmisi ile…

  • “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    Kıbrıs’ta sular durulmuyor. Kıbrıslı Rumlar AB’nin desteği ile iyice şımardı. Önemli haklar elde etmeye çalışıyor. Ancak karşılarında KKTC’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı buluyorlar. Tatar, hiç taviz […]


  • Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 78’inci Genel Kurulu görüşmeleri bu yıl geçmişlerden farklı ve yeni bir dönemin başlayacağının habercisi konumunda zira 2023 yılında dünya […]


  • Altın Koza’ya Altın Program

    Altın Koza’ya Altın Program

    30. yılını kutlayan Adana Altın Koza Film Festivali’nin 18-24 Eylül tarihleri arasında Esas 01 Burda AVM, Cinema Pink salonlarında gösterime sunulacak uluslararası programı; Berlin, Cannes, […]


  • Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan, Rus göçü, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki savaşa daha fazla vatandaşın katılmasını gerektiren kısmi seferberlik kararından sonra […]


  • BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    Son aylarda birbiri ardı sıra gündeme gelen uluslararası kongreler ve toplantılar sürüp giderken ,bugünkü dünya siyaseti normal koşulların ötesinde gelişmeler göstermektedir .Ülkeler ve devletler arası […]


  • SADAKA

    SADAKA

    Bir dakika durup düşünün, ne kadar aşağılayıcı bir durum içindeyiz bu günlerde. Emekli vatandaşların emekli maaşlarına 3 liramı verelim yoksa 5 liramı verelim konusu, bütün […]


  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu görüşmelerine  katılmak için  New York’a  gitmeden  önce Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB ile yolları ayırabiliriz” diyerek önemli bir açıklamada bulunmuştur: ”Avrupa Birliği, […]


  • BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    Enflasyon altında ezilen yurttaş bütçeyi de finanse etti. Merkezi yönetim bütçe sonuçlarına göre yılın ilk sekiz ayında başta ÖTV ve KDV’de olmak üzere vergi gelirlerinde […]


  • O YILLAR

    O YILLAR

    O YILLAR                 HÜSEYİN MÜMTAZ                 Biz eskidik ama yazılar hiç eskimiyor galiba…                 Tam on yıl önce, Falih Rıfkı Atay’dan şu kısa alıntıyı yapmışız; […]


  • Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Halkımız aptal değil, tehlikenin farkında. Yıllardır „sivil işgal kuvvetleri“ ülkemize dolduruluyor. „Barış süreci“ diye, binlerce PKK askeri, davul-zurna eşliğinde silâhları ile birlikte ülkemize sokuldu. Onları […]


  • Siyasette “aptal sözcüğü”

    Siyasette “aptal sözcüğü”

    Sosyal medyada aptal sözcüğünün çok sık kullanıldığını görmüşünüzdür. Siyasi ya da ideolojik tartışmayı aptalsın, akıllısın gibi yere indirgemek, aslında “entelektüel yeteneğin” sınırlı olduğuna işaret eder, […]


  • ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ÇEDES PROJESİ İLE AKP KARŞI DEVRİM’İNİN ŞEYHÜLİSLAMLIK AYAĞI DA KURULMUŞ OLUYOR Çağdaş bir devlet yurttaşlarına din dayatmaz. DİB bütçeden aldığı bakanlıklar üstü ödenek ile toplumun […]


  • FEYM GRUBU BÜLTENİ

    FEYM GRUBU BÜLTENİ

    ERMENİ Faaliyetleri (21 Eylül 2023) 1.  ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 21 Eylül Bağımsızlık Günü’nde Ermenistan halkına en iyi dileklerini göndererek, ABD’nin Ermenistan’ın egemenliğine, bağımsızlığına ve […]


  • 8 ayda Türkiye’ye 36 milyon turist geldi…

    8 ayda Türkiye’ye 36 milyon turist geldi…

    Yaz aylarında beklenen turist 50 milyondu 36 milyon turistle sezonu kapattık. Turizm Bakanlığı yetkilileri geçen yılın Ağustos ayına göre yüzde 5.65 artış yaşandığını söylüyor. Kış […]


  • NASIL İNSANLAR OLDUK BİZ

    NASIL İNSANLAR OLDUK BİZ

    Tv de anlatılıyordu.Antalya da Rus’un biri Site den 80 daire satın almış. Sadece Ruslara kiralıyormuş.Doğrumu yanlış mı bilmiyorum. Ama sektörüm olan Tarımdan biliyorumBaşta Muz seraları […]


  • İstiklal Harbi’nde Etnik İhanet

    İstiklal Harbi’nde Etnik İhanet

    İzmir’in işgalinden cesaret alan 800 kadar yerli Rum çetesi, İzmir’in işgalinden bir gün sonra, ı6 Mayıs sabahı Urla yarımadasındaki Türk köylerine saldırdılar. Köylüleri katletiler. Mallarını […]


  • MARX’TA PARA (10)

    MARX’TA PARA (10)

                ‘Para-sermaye’nin başlangıçta, metalik para, kredi senedi, değerli kâğıt vb biçiminde olmasının önemi yoktur.             Tek koşul “ sermaye olarak para (argent) biçiminde avans edilmiş […]


  • MARX’TA PARA (9)

    MARX’TA PARA (9)

    Para ve semayenin çevrimi Kapital’in II.cilt birinci bölümünde kapitalin dolanım süreci şöyle formüle edilebilir (1): I           A-M … P … M’ -A’  para-sermaye çevrimi […]


  • Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulu’nda  “Hocalı Soykırımı”na da  Değinebilirdi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulu’nda  “Hocalı Soykırımı”na da  Değinebilirdi

    ABD’deki BM’nin 78’nci Genel Kurulu görüşmelerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki çatışmaları ele alarak  şu önemli tespiti yapmıştır: “Karabağ, Azerbaycan toprağıdır.”  Erdoğan   bu  fırsattan yararlanarak  en […]


  • ÖNCELİK NE OLMALI, SİVİL ANAYASA MI?

    ÖNCELİK NE OLMALI, SİVİL ANAYASA MI?

    Hükümet ve Sn. Erdoğan, ekonomik gidişatın altında bunalmaktalar. “Bu kardeşiniz, bu iktidarda olduğu sürece FAİZ her ay inecek-FAİZ neden enflasyon netice” büyük iddia ve söylemlerinden […]



Posted

in

by