Libya’da işler karıştı…

Necdet Buluz - buluz

Necdet Buluz

Libya krizine diplomatik çözüm bulabilmek için Türkiye ve Rusya birlikte hareket etme kararı aldı. Rusya’da, bu nedenle ilgili tarafları bir araya getiren uluslararası bir konferans düzenlendi. Konferansa meşru hükümet yetkilisi Sarraj ile darbeci General Hafter ve taraftarları da katıldı.
Mutabakat metnini Sarraj imzaladı, ancak Hafter imzalamadan Moskova’dan ayrıldı.
Hafter’e sert tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu açıklamalarını önemsediğimizi belirtmek isteriz:
“Hafter’in ortaya koyduğu şartlar gerçek yüzünü gösteriyor. Daha önceki anlaşmalarda sicilinin hiç de iyi olmadığını gayet iyi biliyoruz. Bugün ateşkesi reddetmesi bizi hiç de şaşırtmadı. Ancak bu defa geçmişten farklı olarak işin içinde Türkiye var. Dün Moskova’da yürütülen görüşmelerin, darbeci Hafter’in gerçek yüzünü göstermesi bakımından olumlu buluyoruz. Darbeci Hafter’e hak ettiği dersi vermekten de asla geri durmayacağız. Libya halkını özgürlüğe ve istikrara kavuşturana kadar bu coğrafyadaki varlığımız sürecektir.”
Özetle, umutla başlayan ateşkes anlaşması yerini krize bıraktı. Libya’da da işler yeniden karıştı.
Bu diplomasi trafiğinden kısa süre önce Türkiye, Libya’da, uluslararası toplumun meşru olarak gördüğü yönetimi desteklemek amacıyla bu ülkeye asker gönderme kararı almıştı.
Libya tezkeresinin, beklendiği gibi TBMM’de kabul edilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk askerinin “peyderpey Libya’ya gittiğini” söyledi. Uluslararası basına yansıyan haberlere göre Ankara, Suriye iç savaşında desteklediği rejim karşıtı muhalif grupları da Libya’da kullanma eğiliminde.
Peki, çok sayıda ülkenin birbirine rakip tarafları desteklediği Libya’da bu aşamaya nasıl gelindi, kısaca göz atalım:
Bugün Libya’nın doğusundaki Tobruk merkezli güçlerin lideri konumundaki General Halife Haftar Libya’daki iç savaşta 2011 yılında sahadaydı. İç savaştaki rolünün daha iyi anlaşılması için ise Haftar’ın askeri kariyer geçmişine bakmak gerekiyor.
Halife Belkasım Haftar, 1969 yılında Muammer Kaddafi’yi iktidara taşıyan askeri darbede yer aldı. Kaddafi’nin genelkurmay başkanlığını yürüttü. Albay rütbesindeyken, 1980’lerin sonunda Libya-Çad savaşında Libya askerlerine komuta etti. Libya’nın yenilgisiyle sonuçlanan savaşta Haftar ve beraberindeki 600-700 asker esir düştü. Çad’da yaşanan bozgunun ardından Muammer Kaddafi, Haftar’la ters düştü.
Kaddafi, Haftar’ın askerlerinin Libya’ya iade edilmesini istedi ancak Amerikalılar Haftar ve ekibinin Zaire’ye gönderilmesini sağladı. Haftar 1988’de ABD destekli muhalif grup Libya’nın Kurtuluşu İçin Ulusal Cephe’nin askeri kanadını kurdu. ABD’den istediği mali yardımı alaayan Zaire, Haftar ve ekibini sınır dışı ederek Kenya’ya gönderdi.
ABD, 1990’larda devreye girerek ABD’nin mülteci programı kapsamında Haftar ve ona bağlı 300 askerin ABD’ye yerleşmesini sağladı. Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte Libya’nın jeostratejik önemi azalınca Haftar’ın tugayına destek vermek için başlatılan ABD programı askıya alındı.
1996 yılında Haftar, Libya’nın doğusundaki dağlarda Kaddafi’ye karşı başlatılan kalkışmaya katıldı. Kalkışma başarısız olunca ABD’ye döndü. 2007 yılına kadar da ABD’nin Virginia eyaletinin Falls Church bölgesinde yaşadı, daha sonra da yine aynı eyaletteki Vienna kentine taşındı. ABD basınında yer alan haberlere göre, bu dönemde Kaddafi’nin devrilmesi girişimlerine dışardan destek verdi.
İç savaşın başladığı 2011 yılında Kaddafi’nin devrilmesi için başlatılan devrime destek vermek amacıyla Libya’ya döndü. Ancak yeni oluşan siyasi yapılarda kendisine istikrarlı bir konum bulamayınca bir süreliğine yeniden ABD’ye gitti.
Şunu mutlaka vurgulamamız gerekiyor:
Rusya, doğrudan Hafter’e destek veriyor. Aynı zamanda Hafter’in arkasında Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri de var. Amerika ile de bağlantılarının olduğu söyleniyor.
Eğer Rusya istemiş olsa Hafter’i ateşkese ikna edemez miydi?
Burada çok kritik bir diplomasi oyunu oynanıyor. Rusya her zaman olduğu gibi Libya’da da oyun kurucu konumunda. Gelişmeler baktığımızda Libya üzerinde oyun üzerine oyun oynanmakta olduğu gerçeğini görüyoruz. Bu ülkede oyuncu sayısı oldukça fazla.
Bu saatten sonra Libya konusu çok daha baş ağrıtacak gibi görünüyor.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir