DİN SARMALINDA Kİ TÜRKİYE

Türkiye artık iki binli yılların Türkiye’si değil. Ekonomisi, iç barışı, sosyal dokusu her şeyi ile değişime uğradı. Tarafsız ve sorumluluk duyan, kamuoyunu aydınlatacak iletişim vasıtaları yok. Terör, hakaret baskısı altında insanlar eleştiri yapamıyor. Beşeri ilişkiler sokak kabadayılığına dönüşmüş vaziyette. Hele siyasette kullanılan dil hiçbir medeni insanın kullanabileceği bir dil değil. Öteleyici, iteleyici ve bel altı sözcükler gırla gidiyor. Helal harama, haram helale karışmış vaziyette. Sonuç çöken ekonomi yanında, sosyal dokuda dip yapmış durumda. Televizyona çıkan her sarıklı kendine göre fetvalar veriyor. Kutsal kitabımızda yazması veya yazmaması önemli değil. Söylediklerini dinleyene en azından ‘’Hadis’’ diye yutturuyor. - world dunya harita politika

Türkiye artık iki binli yılların Türkiye’si değil. Ekonomisi, iç barışı, sosyal dokusu her şeyi ile değişime uğradı. Tarafsız ve sorumluluk duyan, kamuoyunu aydınlatacak iletişim vasıtaları yok. Terör, hakaret baskısı altında insanlar eleştiri yapamıyor. Beşeri ilişkiler sokak kabadayılığına dönüşmüş vaziyette. Hele siyasette kullanılan dil hiçbir medeni insanın kullanabileceği bir dil değil. Öteleyici, iteleyici ve bel altı sözcükler gırla gidiyor. Helal harama, haram helale karışmış vaziyette. Sonuç çöken ekonomi yanında, sosyal dokuda dip yapmış durumda. Televizyona çıkan her sarıklı kendine göre fetvalar veriyor. Kutsal kitabımızda yazması veya yazmaması önemli değil. Söylediklerini dinleyene en azından ‘’Hadis’’ diye yutturuyor.

Bakın son on yıl içinde ne gibi gelişmeler olmuş: Suç oranı, uyuşturucu bağımlığı, fuhuş almış başını gitmiş. Ekonomik kriz nedeniyle icralarda dosyalar kabarmış. Yarın ne olacak endişesi insanımızı sarmış. Çok rahatsız ve huzursuz. Hak yok hukuk mumla aranıyor. Bulabilene aşk olsun. Cemaatler devlet yönetimini örümcek gibi sarmış ve açıkça propagandalarını yapıyorlar. Sözüm ona ‘’Allah için çalışıyorlar? Her tarikat vakıf zengini, devlet desteğinde gürbüzleşiyor. Bunu gizlemeye bile gerek duymuyorlar. Şeyhlerin altında son model arabalar ve büyük bir mali güç var. Anlayacağınız ateş bacayı sarmış durumda.

Çok sayıda dini propaganda yapan TV, gazete, radyo var. Günün 24 saati beyin yıkıyorlar ama bu işi de beceremiyorlar ve halkı dinden soğutuyorlar. Diyanet işleri başkanı ? Deist,ataist sayısının çok arttığını ifade ediyor. Yüz binin üzerinde cami var. Her camide en az iki hoca olsa iki yüz binin üzerinde insan çalışıyor. Günün beş vakti fetvalar veriliyor, hutbeler okunuyor  din elden gidiyor. Camilerin dışında din eğitimi veren vakıflar, cemaatler, Kur’an kursları var. 853 bin  İmam Hatip okulu ve bu okullarda okuyan bir milyonu aşkın öğrenci var. 86 adet İslami Fakültede dini eğitim veriliyor. Kadın cinayetleri sıradanlaşmış, çocuklara ana okulunda iken tekke giydiriliyor, küçük çocuklar taciz ediliyor, çocuk yaşta evlendiriliyor… Her şey Allah için yapılıyor ! Acaba?

Okumaya devam et  Kuran’ı sahnelerde sallayan kişinin Kuran’la yaşadığını nereden bileceğiz hocam

Bu kadar yoğun dini propaganda ve eğitim var. Son on yılda suç işleme oranı 434 misli, uyuşturucu bağımlılığı 678 misli, fuhuş 734 misli artmış. Hapishanelerde bir milyon insan var ve tıklım tıklım dolu. Borcunu ödeyemeyen 15 milyon kişi icralık olmuş. Bu kadar dini eğitim ve propagandaya rağmen bu oranlarda fuhuş, uyuşturucu, suç işleme arttığına göre bu sistemde bir yanlışlık var. Diyanet işleri başkanlığı devasa bir bütçenin sahibi. Nereye ne harcıyor bilinmiyor. Hoş devletin kurumu olan Sayıştay bile bu harcamaların yerini tespit edemiyor. Bakılıyor ki tespit edilecek hemen bir açıklanamaz kararı çıkarılıyor.

Din, borç, ahlak sarmalında olan Türkiye freni patlamış araba gibi yol alıyor. Resmi ağızlara ve yandaş medyaya baktığınız zaman ülke güllük, gülistanlık. 5 milyona yakın Suriyeli, 1.5 milyona yakın Afgan mültecinin yaşadığı Türkiye huzur ve refah içinde olabilir mi? Devletin gelir gideri halka açıklanmıyor. Uçaklar, yatlar alınıyor, saraylar yaptırılıyor. Yurt müdafaası için zorunlu olan askeri fabrikalar özelleştirme adı altında yandaşa altın tepside sunuluyor. Doğa tahrip ediliyor, doğal kaynaklar fütursuzca peş keş çekiliyor. Vatandaşa sadece seyretmek düşüyor. Çoğu olaylardan haberi bile yok. Geçim derdinde düşünecek vakti bile yok.

Yeni yönetim sistemi işte böyle bir sistem…


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir