Bu Nasıl Bir Müslümanlıktır, Bu Nasıl Bir İnsanlıktır?

Türkiye yangın yerine döndü… - 11873467 10153508727619691 8249850676466342682 n

Türkiye yangın yerine döndü… - 11873467 10153508727619691 8249850676466342682 n 1

Türkiye yangın yerine döndü…

Türkiye yanıyor.

İnsanlar aç, perişan, sefil… Mağdur. Yoksul. İşsiz.

Evine ekmek götüremediği için bebeleri ile birlikte intihar eden analar, babalar, aileler var…

Herkes borçlu.

İcra dosyaları yere göğe sığmıyor.

İcra memurları Azrail gibi dolaşıyor ortalıkta…

Yediemin depoları ağzına kadar dolu. Yediemin oto parklarında yer kalmamış…

Her dört kişiden biri işsiz. Her üç gençten biri iş arıyor.

Yüzbinler iş bulabilmek umuduyla kapı kapı dolaşıyor.

460 bin öğretmen atama bekliyor. Böyle giderse,  2023 yılına dek bu rakamın bir milyona ulaşması bekleniyor.

Ev kiralarının en aşağı 700 – 800 TL olduğu bu ülkede 1000 liranın altında çalışan milyonlarca insan var.

Enflasyonun yüzde 50’lere ulaştığı bir ortamda emeklilerin, memurların maaşına 4+4 zam yapılıyor.

Devlet adamları bütün çekilen çileleri, eziyetleri, sıkıntıları görmezden geliyor.

Onlara göre her şey yolunda gidiyor. Ortalık güllük gülistanlık. Ortalık cennet.

Durmadan imam hatip okulları açıyorlar, durmadan cami inşa ediyorlar, hatta yabancı ülkelerde bile bu faaliyetlerine devam ediyorlar… Onlara baraj yapma sözleri veriyorlar…

Bütün bunların yanında milyonlarca Suriyeliye hizmet götürüyorlar, maaş bağlıyorlar…

Onlara göre, Türkiye refah, mutluluk ortamında yaşayan dünyadaki 3-5 devletten biri… Gelecekte daha da iyi olacağını söylüyorlar.

Hele hele Maliye bakanı konuşurken ağzından bal akıyor…

Peki, neden bu hale geldik.

Neden bu kadar yoksullaştık?

Çünkü iktidarı alır almaz AKP,  mirasyedi evlatlar gibi babasından, atasından kalan tüm malları “Babalar gibi” satıp yedi…

Bir Kemal Unakıtan çıktı, “Her şeyi satacağım, hem de babalar gibi satacağım, parayı veren düdüğü çalar…” dedi.

Sattı…

Ne Sümerbank bıraktı ne tekel… Ne TÜPRAŞ bıraktı ne Telekom… Hem de yok pahasına sattı…

Şeker fabrikaları, limanlar, ormanlar, bankalar, ekonomik kuruluşlar…

Sattı, bitirdi dağı taşı…

Yüz yıllık kamusal kurumlar, mallar uygarlık yok edildi…

Ellerine geçen paraları harcadılar. Hiç yatırım yapmadılar. Hiç üretim yapmadılar.

Satıp satıp yediler.

Bu devranın hep devam edeceğini sandılar.

Bu arada, bir noktayı da vurgulamadan geçmeyeceğim.

Bütün bu yıkımlar olurken, bu depremler yaşanırken; Atatürk ve cumhuriyet düşmanlığı yaygınlaştırılırken, tarikatlar, cemaatler, yobaz din adamları kara bulutlar gibi ülkemizin başına çökerken; 17 yıl, tam 17 yıl muhalefet ve aydınlar EYLEMSİZ, DİRENİŞSİZ kaldılar. Korktular.

Sadece konuştular. Gevezelik yaptılar.  Zaman zaman da iktidara destek verdiler.

Sonunda gelip dayandık 2020’ye… Deniz bitti şimdi… Hazine tamtakır…

İktidar devlet kurumlarına el koyarak, onların yönetimini değiştirerek, yani bir halk deyişi ile Ali’nin külahını Veli’ye, Veli’nin külahını Ali’ye giydirerek, düzeni sürdürmeye çalışıyor. Bu arada halkı kandırmak ve inandırmak için bol bol yalan söylüyor…

Vee, bir grup azınlık hâlâ din alıp, din satarak zenginleşirken, büyük bi çoğunluk ise yoksulluk, acılar, ıstıraplar içinde bu dünyada cehennemi yaşıyor…

Milletvekilleri 20 binlerin üstüne, bazı devlet adamları 70-80 binlere varan maaşlar alırken, halkımızın büyük bir çoğunluğu 2 binlerin altında bir ücretle ev geçindirmeye çalışıyor.

Üstelik bu işleri yapanlar Müslümanlığı da kimseye bırakmıyorlar. Topluma bu alanda durmadan akıl, fikir, öğütler veriyorlar.

İntiharlar, isyanlar, öfkeler karşısında Diyanet Hutbe yayınlıyor: “Bu bir imtihandır, isyan etmeyin…” diyor.

İnsanlarımızın açlık, sefillik içinde, insanlık dışı koşullarda yaşaması, onların umurlarında bile değildir. Yeter ki İslam’ın dışında bir hayatları olmasın. Şeriatın hükümlerine uyarak yaşasınlar.

Bu nasıl bir Müslümanlıktır, bu nasıl bir insanlıktır?

Oysa İslam, “Komşusu açken tok yatan kimse mü’min değildir.”  Der…

Hanginiz uyuyorsunuz bu emre?

Milyonlarca insan, çoluk çocuk, yaşlı genç aç yatarken, o yağlı ballı lokmalar nasıl geçiyor boğazınızdan?

([email protected])


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir