GÖKBAYRAK; SENİ ÖZLER

Şair Hilmi Yavuz, Necati Yavuz
Şair Hilmi Yavuz, Necati Yavuz
Hilmi Yavuz, Necati Yavuz

GÖKBAYRAK; SENİ ÖZLER

Gökbayrak; seni, özler

Albayrak; seni, gözler

Yurduma dikilmiş hain gözler

Vahşet ki; anlatamaz, sözler

Nerde güller açan bağı
Kan çağlıyor ovası dağı
Yad ellerde dağlanır bağrı
Silen yok gözünün yaşı

Mecal yok, başlar ezik
Mektup yok, teller kesik
Turnalardan haber(!) bekler
Uçar, geri döner mi ola

Yüzyıllardır yüreği yaralı
Altaylar gibi dertleri sıralı
Yanar hasretine, garbın
Şark içinde yad avcı vuralı

Baş gitmiş, dağılmış kervan
Hükümdar yok. Veremez ferman
Bekler haber,vermezler aman
Yollar tutuk. ,Gitmez kurtarıcı Selam

Düştü yiğitlerim, soldu gülüm
Türkü oldun, söyler dilim
Çaresiz; insaf, çaresiz; ilim
Dayan bahtı karalı yârim Vay benim nazlı, elim

Rus elinde esir millet, o dayanmış kapıya
Kiril; elinde asa, çıkıyor ta Çankaya’ya
Haçlı el üstünde.. Hilal olunca “irtica”
Şarkı boş verdik,” batıl”a kapılanınca

Neden Haçlı köyler bile bağımsız, devlet(!)
Bizim koca yurtlar işgalde.. Esir! Yüce millet
Medeniyetler kuran halk.. Çaresiz, rezil ümmet

Dünün teröristi, bu gün devlet!..
Esir; medeniyet inşa eden millet
En ufak ilgi, sayılıyor zalime ihanet

Eline taş alana füze ile saldırıyorlar
Her bahane ile Müslüman kırdırıyorlar

Seyahatleri bahane Gül ve Devlet
Başlıyor katliam, Kopuyor kıyamet

Kafa tutuyor âleme
Kimse ses çıkarmıyor zalime
Cevap hazır: çünkü; nükleer güç
BM’de temsilci yok, zalime sözcü çok

Esir,
Kırım
Kazan
Kafkasya
Bütün Türkistan
Trakya, Balkan
İngiliz ipi ile sağlam bağlanmış.
Bütün cihan çökse, âleme yeten
Çilekeş Anadolu(!) hepsine kalkan

Gökbayrak, Albayrak kıskaç da
Tümüyle hedef; Hilal
Avrupa – Afrika – Asya
Kan çağlıyor bizim coğrafya

Dalgalansın, kan kırmızısı Albayrak
Birleşsin Yürekler
Sönmesin Semalar rengi Gök bayrak
Varlığın sende, sırtında ağır yükler

Okumaya devam et  Uzaklardan Bir Ses – İstanbul

Bu gün benim efkârım var
Bu gün sokaklarda çağlayan kanım var
Babasına ağlayan anne karnında canım var
İleriye bakan ümitlerim var

Bu gün efganım var, var
Yarına bakan ümidim var
Serhatlarda dalgalanan Albayrak
Gönüllerde Gökbayrak var

“Marip maşrık” az gelir
Sarsa da Çin ve Maçin
Ne gurkalar,haçlılar gördük
“Sed” bilen“yecüç mecüç” az gelir

Urumçi’de, bilge Kaşgar’da kan
İki yüz binlik kızıl orduyu ezen
Yiğitlik abidesi; Turfanda “Alev Vakası” var
Milyarlara dayansa da
Unutmaz.. Yecüç- Mecüç
Aktuğ’da “Berin İnkılabı” var

Zalim dinsiz, acımasız, pek
Sabır dağı sana yük!..Sen; çek
Hotan’da kaza ören ipek
Mazlum ahı kalmaz. Zaman.. Geçecek
Çağ ne getirir, ne gösterir? anlı gelecek

Bizim eller yanıyor
Bizim yürekler kanıyor
Zalim duymuyor, seyrediyor
Bir damla petrole, bedel
Varillerle Müslüman kanı içiyor

Darağacı kuracakmış!
Kime kurulur dar ağacı?
Kurutuluyor Türkün soy ağacı
Sökülüyor; İslam’ın medeniyet tacı

Otağı; Saltuk Buğra Han
Kan kusuyor, Türk’e Filistin
İslam’a aydınlık Bağdad
Bu gün; baba yurt Türkistan..
Yerkent, Yili, Kaşgar, Aksu.. Hotan
Urumçi, sarılmış ondan da beter

İnsanlığın derdi, Türkistan
Kaleler kapalı, kime ne
Ses veren yok, mazlumun sesine
Kurarlar güçten yana siyasetini
Kimi korkar zalimden
Kimi öne alır ticaretini
Kan kokusu sarar dünyayı

Git turnam. Bu gün çaresizim

Hem yaralı, hem öksüzüm

Ben çağlara ışık yayan közüm

Kurtarıcı güneş, barışı kuracak sözüm

İnsanlık; kurtarıcı habere gebe
Hak; er-geç galebe çalar zalime
Bitmem, dayanırım gitsem de ölüme
Sabır, korku ve en büyük ilaç zulüme

Yaratan boş mu bırakır alemi
Vardır yaralar saran merhemi
Sarınca kâinatı, Mevlamın Selam’ı
İnşallah kurtarır. “Gül” kokusu, dünyayı

Necati Çavdar 10 Haziran 2009- Cuma
Şairin yeri- Emiryaman -Ankara

Okumaya devam et  Uzaklardan Bir Ses – Bir gün eğer – Bölünmüş

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir