Çin,yoksulluğu nasıl yenebildi?..

Necdet Buluz - buluz

Necdet Buluz

Geçenlerde IMF Başkanı Kristalina Georgieva Çin Halk Cumhuriyeti’ne bir ziyarette bulundu. Yapılan görüşmelerden sonra IMF Başkanı yaptığı açıklamada Çin’in ekonomi alanındaki başarılarından övgü ile söz edip “Çin önümüzdeki yıl tamamen yoksulluktan kurtulacak. Buna dikkat çekmek isterim. Bu başarı Çin ve dünya için kilometre taşı anlamına gelmektedir” açıklamasında bulundu.
Çin’e ilk seyahatimiz 1978 yılında gerçekleşti. Bu tarihte Başkent Pekin, Shanghai ve Çinlilerin “Gökyüzündeki cennet neyse, yeryüzündeki cennet de burası” dedikleri Hanço ‘yu gezip görme fırsatımız olmuştu.
Yoksul, üretimde yetersiz, ancak kararlı, uygulayıcı ve geleceği görebilen bir Çin ile karşı karşıya geldiğimizin de altını çizelim.
Başkent Pekin’de Beijing Hotel en iyisiydi ve orada kaldık. Shangia, adeta küçük bir balıkçı kasabası görüntüsündeydi ve kalabilecek doğru dürüst bir otel yoktu. O nedenle bizi Devlet Misafirhanesi’nde konuk ettiler.
Söylemek istediğimiz şu:
40 yıl önce Çin’de kalınabilecek kapasitede otel yoktu Bugün dünyanın en lüsk otelleri adı ettiğimiz kentlerde birbiri ile yarışıyor.
Adı geçen kentleri 10 yıl aradan sonra 1990 yılındaki gezimizde yeniden gördüğümüzde inanamadık. 2005 yılında yeniden gittiğimiz Çin’de bu ketlerin inanılmaz şekilde büyüyüp geliştiğine şahit olduk. “İşte Çin mucizesi bu olsa gerek” demekten de kendimizi alamadık.
IMF Başkanı ile Çin yetkililerini görüşmesi ve yapılan açıklamalardan bir demet oluşturduk. Konuyu daha iyi analiz edebilmek için bu kısa alıntıları da sizlerle paylaşıyoruz:
Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ile görüşmesinde Çin’in ekonomik kalkınmasına övgüler dizen Georgieva, Çin’in ekonomi alanında attığı cesur adımların ülkede fakirliği bütünüyle yok etmek üzere olduğunu açıkladı.
Çin Devlet Başkanı Şi jinping ile görüşmesinde Çin’in 2020 yılında yoksulluğu tamamen yeneceğini ifade eden IMF Başkanı Georgieva, “Çin önümüzdeki yıl tamamen yoksulluktan kurtulacak. Buna dikkat çekmek isterim. Bu başarı Çin ve dünya için kilometre taşı anlamına gelmektedir” ifadelerini kullandı.
Gorgieva’nın IMF Başkanı olarak Çin’i ziyaret etmesini memnuniyetle karşılayan Şi, günümüzde küresel ekonomik büyümenin yavaşlandığı, ekonomide düşüş tehlikesinin arttığı, korumacılığın yükseldiği, çok taraflılık ve serbest ticaretin ciddi meydan okumalarla karşı karşıya bulunduğu bir dönemde, uluslararası toplumun IMF’den daha fazla beklentisi olduğunu kaydetti.
Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ile görüşmesinde Çin’in kuruluşunun 70. yıldönümünü kutlayan IMF Başkanı Georgieva, itiraf niteliğinde açıklamalarda bulundu. Kapitalist ekonominin kalbi mesabesindeki IMF kurumunun başındaki bir isimden gelen itiraf hayli dikkat çekici.
IMF Başkanı Kristalina Georgieva’nın yoksulluğu gelecek yıl tamamen yeneceğini ifade ettiği Çin, bu başarıyı uyguladığı Milli Ekonomi Modeli sayesinde elde etti.
Çin Başbakanı Ven Ciabao, Çin’in kalkınması için tüketimin desteklenmesinin şart olduğunu ifade etmişti.
Şurası bir gerçek:
Ülkelerin büyümesi ve yoksulluktan kurtulmasının tek yolu yatırımlardan, üretimden ve ihracattan geçiyor.
Çin’in 12. Ulusal Halk Kongresi’nde konuşan dönemin Çin’in uzun vadeli ekonomik kalkınmada iç tüketimi genişletmesi gerektiğini, ekonomik büyümede tüketimin temel, yatırımın da anahtar rolü olduğunu söyleyen Ciabao, bireysel tüketimi genişletmek için hükümetin halkın tüketim yeteneğini geliştirmesi gerektiğini söylüyor.
Konuyu bizim ekonomimize getiriyoruz:
Çin’in yoksulluktan nasıl kurtulduğu, nasıl büyüdüğü, nasıl dünya devi olduğu açık biçimde ortada. Zaten, Çinli ekonomistler de uzmanlar da yöneticiler de aynı noktada buluşuyor:
Temel yatırım anahtar rol oynuyor.
Yatırımlar üretimi artırıyor. Üretim tüketime endeksli ve daha çok ihracat demek oluyor. Çin, kısa zamanda bunu başarmış. 1 milyar 400 milyon nüfusuna da iş bulabilen bir ülke konumuna gelmiş. Şimdi ise dünyanın en zengin ülkelerinden bir haline dönüşüyor.
Çin’e gidip, kentleri, üretimi, tarım alanlarını görünce bunu zaten hemen anlayabiliyorsunuz.
Uzakdoğu ülkeleri ekonomide, üretimde ve ihracatta mucizeler yaratıyor. Japonya’dan sonra Güney Kore bu atağı sürdürdü. Şimdi bu kervana Çin Halk Cumhuriyeti de katılmış oldu.
Hızla kabuk değiştiren, giderek zenginleşen ve bir dünya devi haline gelen Çin’i acaba bir gün örnek alabilecek miyiz?
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir