İşleri güçleri fırıldak…

Necdet Buluz - buluz

Necdet Buluz

Amerika’nın Suriye’de oyun üzerine oyun kurması ve her söylenenin yalan çıkması “İşler, güçleri fırıldak” cümlesinin doğruluğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle biz de bu cümleyi yazımızın başlığına koyduk.
İşin özeti şu:
Barış Pınarı Harekâtı sırasında Suriye’de konuşlandığı üslerin yarısından fazlasını boşaltan ABD ordusu, bazı üslerine yeniden dönerken, askeri varlığını petrol sahalarının olduğu bölgelerde güçlendiriyor.
Bitmedi:
Türkiye ile yapılan anlaşma sonrasında anlaşılan bölgelerde terör örgütlerinin bulunmayacağı, verilen silahların toplanacağı belirlenmişti. Amerika, bu anlaşmalara da uymayarak terörle olan ilişkisini sürdürüyor.
Dahası da var. Aşağıda okuyacağınız haberler, Amerika’nın Suriye ve bölgede nasıl sinsi hareketler içinde olduğunu bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor:
ABD, Suriye’de 2011’de başlayan iç savaşa terör örgütü DEAŞ’a yönelik hava saldırılarıyla Eylül 2014’te dahil oldu. Yükselen DEAŞ tehdidi karşısında ABD ordusu, terör örgütü YPG/PKK’yı kara gücü olarak konumlandırdı.
Terör örgütüne silah desteğinin yanı sıra havadan da destek sağlayan ABD güçleri, YPG/PKK’nın işgal ettiği bölgelerde üs ve askeri noktalar kurarak sahada varlık gösterdi. ABD, 2015’ten itibaren üs ve askeri noktalar kurma faaliyetine hız verdi.
Söz konusu üs ve askeri noktalarda bulundurduğu özel birlikler ve ekipmanla YPG/PKK’ya DEAŞ karşıtı operasyonlarında destek veren ABD, terör örgütüne de koruma sağladı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, geçen yıl “Suriye’deki askeri varlığını çekmek istediğini” açıklamasına rağmen Washington, bu ülkedeki askeri varlığını sürdürdü.
İsrail’in de “Suriye’deki PYD/ PKK güçleri bizim için önemli” açıklamasını da unutmamak gerekiyor. Yahudi lobisi, Amerika’da bu konuda yoğun bir kulis faaliyeti de gösteriyor.
Pentegon’un Suriye konusundaki ısrarında Yahudi lobisinin etkilerinin var olduğunu da görebiliyoruz. İsrail, baştan bu yana Suriye’nin bölünmesi politikalarını uyguluyor. İran’ın bölgedeki varlığından dason derece rahatsız olduğunun altını çizelim.
Türkiye’nin 9 Ekim’de Suriye’de terör örgütlerine karşı başlattığı Barış Pınarı Harekatı öncesi ABD ordusunun kara güçleri, Suriye sahasında üs ve askeri nokta olarak kullandığı toplam 22 bölgede varlık gösteriyordu.
Buralarda 2 bin civarında askeri personel bulunduran ABD, Haseke ilinde 5, Deyrizor’da 4, Rakka’da 5, Aynularab’da 5 (Kobani), Münbiç’te ise 3 bölgede konuşlandı.
Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı devam ettiği sırada ABD güçleri Münbiç ilçesinden başlayarak, Aynularab, Rakka, Haseke’deki üs ve askeri toplam 16 noktadan çekildi.
Rakka, Münbiç ve Aynularab’daki tüm üs ve askeri noktalarından çekilen ABD askerleri, petrol zengini Deyrizor’dan çekilmezken, Haseke’de petrol sahalarındaki üslerini de boşaltmadı. ABD harekatın durmasıyla 6 üs ve noktaya geri döndü.
Özetleyelim:
Amerika “Suriye’den askerlerimizi çekeceğiz. Bundan sonrasına da karışmayacağız” açıklamasının tam tersini yapmaya başladı.
İşin en fazla düşündüren tarafına da bakalım:
Yapılan açıklamalarda Suriye’deki petrol gelirinin PYD/ PKK gibi terörist grupların güçlenmesi için kendilerine bırakılacağı belirtiliyor.
Bunan anlamı da şu:
Amerika, terör örgütlerinden vaz geçmeyecek. Bölgede onların yeniden güçlenmesi, silahlanması ve eğitimi için yeni planları uygulayacak. Bunu da söylemekten kaçınmıyorlar.
Şimdi çıkıp “Bunların işleri güçleri fırıldak” diyorsak yanlış mı düşünüyoruz?
Suriye konusu daha çok karışacak ve giderek daha da baş ağrıtacak boyutlara ulaşacak gibi görünüyor. Yazmaya devam
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir