DEVLETİN YENİDEN ORGANİZASYONU

 Yeni Forum Dergisi- Oguz SOLAK * Türkiye'nin hal ve gidişatına bakılırsa 25 yıl önce yazdıklarım hala güncelliğini koruyor gibi. 1992 yılında basında haber olarak yayımlandığında Türkiye’de, böyle bir yapılanmanın ne adı nede düşüncesi vardı. O zaman cumhurbaşkanlığına ve başbakanlığa giden yazı ve önerilerimin gerekli biçimde kullanılacağına dair birçok resmi yazılar geldi. Bu koordinasyon kurulları, stratejik planlamalar v.s çok yıllar sonra ortaya çıktı. Malumunuz Fikir adamı harcamak bizim ve kurumlarımızın en sevdiği şeylerdir. Ancak o zaman İki aydın insan Erciyes üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Naci Kınacıoğlu ve Kayseri Valisi Metin İlyas Aksoy beni manen çok desteklemişlerdi. Bu vesile ile onlara şükranlarımı sunuyorum.* DEVLETİN YENİDEN ORGANİZASYONU
Özgürce düşünerek fikirler üretebilmek, tasarımlar yapabilmek varolmanın ve insanca yasamanın en büyük nimetleridir. Ancak elimizdeki nimetleri kaybetmemek ve teminat altına alabilmek, daha verimli bir hale getirebilmek için Türk devletinin ve milletinin sahip oldugu kaynakların israfını önleyerek, akılcı ve ileriye dönük kalkınma sistemleri oluşturabilme idealleri uğruna mücadele etmeliyiz.
En büyük kaynak, insanların zihinsel ürünleri ve bunları bilinçli olarak kullanabilmesidir.
Sistemleri olusturabilmekte, israfı önlemekte zihinsel ürünlerin kolektif hareketleridir.
Bugün ülkemizde yapılan en büyük israf zihinsel ürünlerin ortaya çıkartılmaması ve beyin erozyonuna seyirci kalınmasıdır. Gözlerimizin önünde kaybedilen beyinleri, keşfedilmeden yitirilen yetenekleri gördükçe kahrolmamak mümkün degildir. Yüksek kalkınma performansı saglamak, insanlarımızı insanca yasatabilmek, onları
daha ileri hedeflere yönlendirebilmek hatta bütün dünyaya hizmet edebilmek istiyorsak, yapacagımız mücadelenin ilki beyin israfinin önüne geçilebilmesinin gerekli ve önemli oldugu bilincini oluşturmak olmalıdır. Daha sonra sistematik bir biçimde zihinsel ürünleri devletimizin degerlendirmesini saglamaktır. Kısacası devletimizi her alanda motive etmek durumundayız. Çünkü devleti olusturan bizleriz. Biz devletimize motor gücü saglamaz, ondan uzaklaşır isek devlet milliligini kaybeder ve Türk milletinin devleti olmaktan uzaklasır. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Türk devleti ve milletinin çok zengin maddi ve manevi kaynaklara sahip olmasina ragmen bugün haketmedigi bir yerde bulunmasının temel sebelerini söyle telakki ediyorum. 1-)Birçok konularda fikir üretimi ve tasarımı yapılmamıştır.
2-)Yönetim kadrolarımız genel olarak basiretsiz davranmıslar ve ilerisini yakalayamamıslardır.
3-)Idari teskilatlarımız kamu ve özel sektörümüz atıl kapasite ile çalısmıstır.
4-) verimlilik düsük oranlarda kalmıştır.
5-)Kişiler-kurumlar, Kurumlar-kurumlar arası iletisim ve koordinasyon yetersiz kalmıştır.
Türk Devletinin çok daha ileri seviyelere gelmesini istiyorsak, bana göre yukarıda saydıgım temel sebeblere süratle ciddi çözümler getirilebilmesi gerekir. Bunun en rasyonel yolu da, Türk devletini ve milletini ilgilendiren bütün konularda yapilan fikir üretimleri ve tasarımlarını bünyesinde toplayan, bunların çok yönlü analizlerini yapan, fizibilitesi olumlu olan fikir ve tasarımların uygulamaya konulması için mütesebbis olarak hareket eden bir “ KOORDİNASYON bakanlıgı ” kurmaktır veya Başbakanlıga baglı bir “KOORDİNASYON müstesarlıgı” kurmaktır. O da olmazsa bu orijinde faaliyet gösterecek dernekleri ve vakıfları teşvik etmektir. MİSYONUMUZ ; BEYIN EROZYONUNUN önüne geçilmesi bilincinin oluşturulmasını saglamak. Yeni fikirler üretmek. Yeni tasarımlar yapmak. Fikirler ve tasarımlarda verimliligi artırmak. Eski fikirleri ve tasarımları günümüze ve gelecegimize adapte etmek. Yabancı kökenli fikirleri ve tasarımları devletimizin ve milletimizin faydalanabilecegi formasyona getirmek. GÜÇLÜ VE MİLLİ BİR TÜRK DEVLETİ için yetenekli zihinlerin çok yönlü degerlendirilmesini yapmak. Devletin ilgili organları ve kurumları ile koordinasyon kurarak, devletimizin bu potansiyeli en akılcı biçimde kullanabilmesini, uygulama safhasına geçilmesini saglamaktır. Saygılarımla.
OGUZ SOLAK- Kayseri- Şubat 1992 - OGUZ SOLAK
 Yeni Forum Dergisi- Oguz SOLAK
* Türkiye’nin hal ve gidişatına bakılırsa 25 yıl önce yazdıklarım hala güncelliğini koruyor gibi. 1992 yılında basında haber olarak yayımlandığında Türkiye’de, böyle bir yapılanmanın ne adı nede düşüncesi vardı. O zaman cumhurbaşkanlığına ve başbakanlığa giden yazı ve önerilerimin gerekli biçimde kullanılacağına dair birçok resmi yazılar geldi. Bu koordinasyon kurulları, stratejik planlamalar v.s çok yıllar sonra ortaya çıktı. Malumunuz Fikir adamı harcamak bizim ve kurumlarımızın en sevdiği şeylerdir. Ancak o zaman İki aydın insan Erciyes üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Naci Kınacıoğlu ve Kayseri Valisi Metin İlyas Aksoy beni manen çok desteklemişlerdi. Bu vesile ile onlara şükranlarımı sunuyorum.*
DEVLETİN YENİDEN ORGANİZASYONU
Özgürce düşünerek fikirler üretebilmek, tasarımlar yapabilmek varolmanın ve insanca yasamanın en büyük nimetleridir. Ancak elimizdeki nimetleri kaybetmemek ve teminat altına alabilmek, daha verimli bir hale getirebilmek için Türk devletinin ve milletinin sahip oldugu kaynakların israfını önleyerek, akılcı ve ileriye dönük kalkınma sistemleri oluşturabilme idealleri uğruna mücadele etmeliyiz.
En büyük kaynak, insanların zihinsel ürünleri ve bunları bilinçli olarak kullanabilmesidir.
Sistemleri olusturabilmekte, israfı önlemekte zihinsel ürünlerin kolektif hareketleridir.
Bugün ülkemizde yapılan en büyük israf zihinsel ürünlerin ortaya çıkartılmaması ve beyin erozyonuna seyirci kalınmasıdır. Gözlerimizin önünde kaybedilen beyinleri, keşfedilmeden yitirilen yetenekleri gördükçe kahrolmamak mümkün degildir.
Yüksek kalkınma performansı saglamak, insanlarımızı insanca yasatabilmek, onları
daha ileri hedeflere yönlendirebilmek hatta bütün dünyaya hizmet edebilmek istiyorsak, yapacagımız mücadelenin ilki beyin israfinin önüne geçilebilmesinin gerekli ve önemli oldugu bilincini oluşturmak olmalıdır. Daha sonra sistematik bir biçimde zihinsel ürünleri devletimizin degerlendirmesini saglamaktır. Kısacası devletimizi her alanda motive etmek durumundayız. Çünkü devleti olusturan bizleriz. Biz devletimize motor gücü saglamaz, ondan uzaklaşır isek devlet milliligini kaybeder ve Türk milletinin devleti olmaktan uzaklasır. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Türk devleti ve milletinin çok zengin maddi ve manevi kaynaklara sahip olmasina ragmen bugün haketmedigi bir yerde bulunmasının temel sebelerini söyle telakki ediyorum.
1-)Birçok konularda fikir üretimi ve tasarımı yapılmamıştır.
2-)Yönetim kadrolarımız genel olarak basiretsiz davranmıslar ve ilerisini yakalayamamıslardır.
3-)Idari teskilatlarımız kamu ve özel sektörümüz atıl kapasite ile çalısmıstır.
4-) verimlilik düsük oranlarda kalmıştır.
5-)Kişiler-kurumlar, Kurumlar-kurumlar arası iletisim ve koordinasyon yetersiz kalmıştır.
Türk Devletinin çok daha ileri seviyelere gelmesini istiyorsak, bana göre yukarıda saydıgım temel sebeblere süratle ciddi çözümler getirilebilmesi gerekir. Bunun en rasyonel yolu da, Türk devletini ve milletini ilgilendiren bütün konularda yapilan fikir üretimleri ve tasarımlarını bünyesinde toplayan, bunların çok yönlü analizlerini yapan, fizibilitesi olumlu olan fikir ve tasarımların uygulamaya konulması için mütesebbis olarak hareket eden bir “ KOORDİNASYON bakanlıgı ” kurmaktır veya Başbakanlıga baglı bir “KOORDİNASYON müstesarlıgı” kurmaktır. O da olmazsa bu orijinde faaliyet gösterecek dernekleri ve vakıfları teşvik etmektir.
MİSYONUMUZ ; BEYIN EROZYONUNUN önüne geçilmesi bilincinin oluşturulmasını saglamak. Yeni fikirler üretmek. Yeni tasarımlar yapmak. Fikirler ve tasarımlarda verimliligi artırmak. Eski fikirleri ve tasarımları günümüze ve gelecegimize adapte etmek. Yabancı kökenli fikirleri ve tasarımları devletimizin ve milletimizin faydalanabilecegi formasyona getirmek. GÜÇLÜ VE MİLLİ BİR TÜRK DEVLETİ için yetenekli zihinlerin çok yönlü degerlendirilmesini yapmak. Devletin ilgili organları ve kurumları ile koordinasyon kurarak, devletimizin bu potansiyeli en akılcı biçimde kullanabilmesini, uygulama safhasına geçilmesini saglamaktır. Saygılarımla.
OGUZ SOLAK- Kayseri- Şubat 1992
Okumaya devam et  ADALET; İRADE VE ÜSTÜNLÜK!…

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir