Atatürk ve Cumhuriyet Düşmanları…

Yobazlar, din tüccarları Atatürk’e sağlığında da düşmandılar, ölümünden sonra da düşmanlıklarını sürdürdüler… - 11873467 10153508727619691 8249850676466342682 n 1

Yobazlar, din tüccarları Atatürk’e sağlığında da düşmandılar, ölümünden sonra da düşmanlıklarını sürdürdüler… - 11873467 10153508727619691 8249850676466342682 n 1

Yobazlar, din tüccarları Atatürk’e sağlığında da düşmandılar, ölümünden sonra da düşmanlıklarını sürdürdüler…

Yobazlar, din tüccarları Kurtuluş Savaşında, düşmanla birlik olup, Atamızı sırtından vurmak istediler.

Yurdumuzu işgal eden emperyalist devletlerin yanında yer aldılar.

O yıllarda, ABD yerine İngiliz mandacılığını seçen Ref’i Cevat Ulunay da şunları yazıyordu:

“İngilizleri istiyoruz. Türkler kendi güçleri ile adam olamıyorlar. İngilizler elimizden tutacak, bizi kurtaracak.”

Bandırma’da yayımlanan “Adalet” gazetesi, “Büyük Taarruz” un başlamasına iki gün kala Mustafa Kemal hakkında şu dileklerde bulunuyordu:

 “Hürriyetin ilanında muharebeler dolayısıyla milleti mahv ve perişan eden Talat, Cemal, Mahmut Şevket, Enver de gitti. Hamdolsun, darısı, cani Mustafa Kemal başına…” (24 Ağustos 1922)

Bu ihanet belgesinin yer aldığı gazetenin sahibi Ali Sami, Abdülhamit’in yaveriydi. Tarih sayfalarına adı “Hain Ali Sami” olarak geçti.

Bu kin ve düşmanlık Atamızın ölümünden sonra da sürdü. Gerçekleştirdiği devrimler 1950 – 1960 arasında azar azar yok edilmeye, işlevsizleştirilmeye başlandı.

Bu karşı devrimci girişimler Özal, Çiller, Evren dönemlerinde arttı. Erdoğan iktidarında ise zirveye ulaştı.

Bazıları Mustafa Kemal’i dine karşı olmakla suçluyorlardı.

Oysa o dine değil, gericiliğe, kara cahilliğe karşıydı.

Din ile siyasetin ayrılmasından yanaydı. Din duygusunun ve düşüncesinin gönüllerde, vicdanlarda kalmasından yanaydı ve geriliğin, hurafelerin düşmanıydı…

Bu amaçla 1924’te 29 imam hatip okulu açtı.

Ama okullar ilgi görmedi. Kayıt yaptıran çok azdı.

Öğrenci gelmeyince 6 yıl sonra okullar kapandı.

Cumhuriyet döneminde Arapça yasaktı. Demokrat parti (DP) iktidar olunca serbest bıraktı. İmam hatipler Atatürk’ün ölümünden sonra yeniden açılmaya başladı.

İnönü 7 imam hatip okulu açtı. Menderes 19, Demirel 327, Ecevit 33, Özal 90, Erbakan 97… AKP döneminde ise her taraf imam hatiple doldu.

Öğrenciler milyonlarla ifade edilmeye başlandı.

Bu artışa rağmen başarı geriledi. Üniversite sınavlarını imam hatiplilerin büyük bir çoğunluğu kazanamadı.

Açıkta kaldılar.

Çevre, boş gezen, işsiz güçsüz insanlarla doldu.

Bugün her üç gençten birisi işsiz. Yıllardan beri bu böyle sürüp geliyor ve artarak devam ediyor…

İşsizliğin yanında karşıtlık, düşmanlık, kin, nefret de giderek artıyor.

Toplum gruplara ayrıldı. Mezheplere bölündü.

Cemaatler çekirgeler gibi çoğalıyorlar günümüzde. Çeşit çeşit inanışlar, müritler, tarikat ve cemaat üyeleri türedi…

Bütün bunların yanında bir de Atatürk ve Atatürk Cumhuriyeti düşmanlığı…

Adamlar, tüm dünyanın sevdiği, takdir ettiği, örnek aldığı; ülkesini kurtaran, çağdaşlaştıran, uygarlaştıran bir yüce öndere, kahramana kin, nefret duyuyorlar…

Onu ve onun eserlerini unutturmak, yok etmek için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar…

Şimdi yeni yeni adet ve gelenek çıkardılar:

2015 yılından bu yana hutbelerde Atatürk’e yer vermiyorlar. Ve tüm uyarılara, tüm ricalara rağmen vermemekte de ısrar ediyorlar.

Diyanet’in resmi sayfasının kuruluş bölümünde de kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün adı geçmiyor.

Ama her ne hikmetse, “Keşke Yunan galip gelseydi” diyen bir fesli meczubu hastanede ziyaret etmek için birbirleriyle yarışıyorlar…

Camiler her türlü inanç ve düşünce sahiplerinin geldiği kutsal yerlerdir. Oraya her görüşte insanlar gelebilir.

Gelin kutsal yerlerde vatandaşları ayrıştırmayın. Düşmanlık tohumları ekmeyin. Siyaset yapmayın.

Kardeşin kardeşe, insanın insana kin, nefret duymasına sebep olmayın. Herkes düşüncesinde ve inançlarında özgür, serbestçe ibadetini yapsın.

Eskiden olduğu gibi Atatürk’ün adını hutbelerde analım. Ona duyduğumuz saygıyı, sevgiyi ve şükranı dile getirelim.

Kardeşliğin, dostluğun, dayanışmanın yolunu açalım…

([email protected])

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir