Türkiye’yi Niçin Araplaştırmak istiyorlar?

AKP, iktidara geldiği 2002 yılından bu yana bir tek amaca hizmet etti, bir tek hedefe kilitlendi: Türkiye’de bir İslam Cumhuriyeti kurmak… - 11873467 10153508727619691 8249850676466342682 n

AKP, iktidara geldiği 2002 yılından bu yana bir tek amaca hizmet etti, bir tek hedefe kilitlendi: Türkiye’de bir İslam Cumhuriyeti kurmak… - 11873467 10153508727619691 8249850676466342682 n

AKP, iktidara geldiği 2002 yılından bu yana bir tek amaca hizmet etti, bir tek hedefe kilitlendi: Türkiye’de bir İslam Cumhuriyeti kurmak…

İlk yıllarda çalışmalarını sessiz ve derinden yürüttü.

Muhalefetteyken de aynı yöntemi kullandı…

Siyasal İslamcı ideolojiyle birlikte Atatürk ve laiklik düşmanlığını topluma azar azar, fazla dikkat çekmeden, göze batmadan aşılama yolunu seçti.

Bu yönteme “Takıyye Yöntemi” deniliyordu.

Dinci kesimler “Asıl amaçları”nı gözlerden uzak tutabilmek için bu yola başvuruyorlardı.

Onlara göre, (yalan söylemek de geçerli olmak üzere) “Nihai hedefe varana kadar, yani sonuca ulaşana kadar, her yöntem, her yol mubahtı…” (Hocanın Okulları, İÜ Basımevi, İstanbul 1988, s. 28)

Fethullah Gülen bir söyleşisinde takıyye konusundaki görüşlerini şöyle belirtiyordu:

“Taktik ve stratejiler söylenmez. Söylendiği an onun bir taktik olma hüviyeti ortadan kalkar. Stratejiler sadece tatbik edilir.” ( Şemseddin Nuri, Küçük Dünyam)

Onlar da sadece tatbik ettiler. Uyguladılar.

Hep dinden, namazdan, niyazdan, oruçtan söz ettiler. Cennet, Cehennemi anlattılar.

Yoksullara iş imkânları, geçim kaynağı yaratacakları yerde sadaka verdiler…

İnsanların hayata tutunmalarını, yaşamlarını sürdürmelerini sadaka ile sağladılar.

Fabrikaları, üretim araçlarını ve üretim alanlarını satarak insanları işsizliğe, yoksulluğa mahkûm ettiler.

Sadaka ekonomisi kurdular.

Her yeri, her şeyi özelleştirdiler. Sattılar, savdılar. Ülkede yeni bir siyasal İslamcı yandaş grubunun filizlenmesini, yeşermesini, büyümesini sağladılar.

Deprem toplanma alanlarını bile AVM’lere verdiler.

Her yanı imam hatiplerle, tarikatlarla, cemaatlerle doldurdular.

Milli değerleri gözden düşürmek, onu basit bir konu, bir olgu niteliğine büründürmek için ellerinden geleni yaptılar…

Hedef, Cumhuriyet rejiminin, Atatürk ilkelerinin, Atatürk’ün kişiliğine verilen önemin, değerin, Atatürk’e duyulan sevginin azar azar, yok edilmesi, şeriatçı düzene kavgasız – dövüşsüz geçilmesiydi…

Günümüze gelinceye dek laiklik, Türk, Türklük, milliyetçilik, Cumhuriyet, Atatürk gibi sözcükleri ağızlarına almadılar.

Çünkü şeriat devletinde bu kavramların yeri yoktu. Orada “millet, milliyet, vatan, halk” sözcükleri kullanılamazdı. Peki, ne vardı? “Ümmet, taba, kul, tarikat, cemaat, şeyh, molla…

Şeriata, İslam Cumhuriyetine giden yolda şimdi yeni bir uygulamaya geçtiler:

“Türkiye’yi, ülkemizi Araplaştırmak…”

Bir zamanlar, AKP yetkilileri, suça bulaşmadıkları takdirde, Mısır’daki “Müslüman Kardeşler” örgütünün üyelerini bile ülkemize kabul edeceklerini de söylemişlerdi.

“Mültecilere yardım, destek, arka çıkma” görüntüsü altında vatanımızı Suriyeli, Afgan, Iraklı vb. ülkelerden gelen Müslümanlarla doldurdular. Doldurmaya devam ediyorlar…

Sayıştay’a göre, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, engelli olmadığı halde her ay 62 bin kişiye engelli bakım aylığı, veri sisteminde kaydı olmayan 138 bin kişiye de engelli aylığı bağlamış…

Bunların “Sadat” adlı örgüte bağlı militanlar, HÖH, Osmanlı Ocak’ları, Mili Beka diye adlandırılan örgütlere bağlı olduğu iddia edilmektedir…

Ülkemize yerleşen mülteci kadınlarının tümü de çarşaflı. Başörtülü. Öcü gibi kapkara giysiler içinde. Sadece gözleri görünüyor…

Bunlar eğitimsiz, cahil. Dünyaya sadece din penceresinden bakan insanlar…

Bir taraftan da kediler, köpekler gibi çoğalıyorlar… Bazı bölgelerimizde Türklerden daha fazla oldular. Bu olguyu yetkililer keyifle izliyorlar. Yardımlarını artırıyorlar.

Amaç yurdumuzu İslamlaştırmak, Araplaştırmak, cahilleştirmek, kolayca yönlendirilebilecek, güdülebilecek bir toplum haline getirmek…  Bir “Yeşil kuşak” oluşturarak Ortadoğu’ya hâkim olmak…

Daha da önemlisi, asıl hedef, Türkiye’nin demografik (Nüfus coğrafyası veya nüfus durumu) ve kültürel yapısını değiştirmek…

Atatürk Cumhuriyetinin ve dil devriminin kökünü kazımak…

Bu amaca hizmet etmek için ardı ardına imam – hatip okulları açılmakta ve buralarda Arapça dersleri verilmektedir… 2016-17 öğrenim yılından itibaren 2. sınıftan başlayarak okullara zorunlu Arapça ders konuldu. İngilizce kaldırıldı.

Yani işe dilden başlandı…

Şu anda ülkemizde bazı kaynaklara göre 5 milyon, bazılarına göre çoğunluğu Suriyeli olmak üzere, 8 milyon mülteci yaşamaktadır… Bu kadar mülteci en gelişmiş bir ülkede bile yoktur.

Gelecekte PKK gibi bu mülteciler de silahlanıp ülkemizden özerklik, bağımsızlık, toprak  isterlerse sakın şaşırmayın!!!

Bu tam da ABD’nin ve emperyalist Batı’nın hedeflerine uygundur. Bizden hatırlatması…

([email protected])


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir