YARGI REFORMU KANUN ÇALIŞMALARI

Bir süreden beri, yargının işleyişi ve yasalar üzerinde reform niteliğinde yeni düzenlemeler yapılacağı söylenmektedir. Bu yolda yeni kanun tasarısının hazırlanıp, Meclis açılır açılmaz görüşüleceği ve kısa süre içinde yasalaştırılacağı yolunda haberler gelmektedir.
Öncelikle ifade etmek gerekir ki; yasalar ve yargı da gerçek reform; Cumhuriyetin ilanı ile yapılmıştır.
O dönemde kabul edilen; Öğrenim Birliği Kanunu, Tekke ve Zaviyelerin Kaldırılmasına İlişkin Kanun, Türk Harflerinin ve Uluslararası Rakamların Kabulü ile Bazı Kisvelerin giyilemeyeceği yolundaki Kanun ve bir bütün olarak yenilenen Türk Medeni Kanun’u ile Türk Ceza Kanunu bunun en önemli örnekleridir.
Bu önemli temel örnekler daha sonra yapılan “reform düzenlemeleri(!)” ile alt üst edilmiş ve zedelenmiştir. Yeni reform tasarısından doğan korku ve endişemiz; kazanılmış temel hak ve özgürlüklerin ve çağdaş yaşama ilişkin kazanımlarımızın daha fazla örselenecek ve yeni zararlara uğrayacak olmasıdır.
Yeni Yasa Tasarısı’nda bu haliyle de önemli noksan ve hatalar bulunmaktadır. Ancak endişemiz; komisyon görüşmelerinde ve kanun Meclis’de görüşülürken gece yarısı verilen bir takım önergelerle daha fazla ve yararlı olmayan değişikliklerin yapılacak olmasıdır. Şimdiye kadar tüm uygulamalar böyle olmuştur.
Şu anda göze çarpan en önemli noksanlardan biri; öğrenimin her kademesinin, özellikle hukuk eğitiminin nitelikli olması için kural ve koşulların getirilmemiş olmasıdır. Bu okulların verdiği iyi yetişmemiş binlerce mezunun, işe girişte bir seri sınavlara sokulması ve işe alınmaması, binlerce işsiz üniversite mezununa sebebiyet verecektir. Mezuniyetten sonra sınav konulmasından ziyade öncelikle yapılması gereken şey, öğrenimin her kademesinin nitelikli olması için çalışmalar yapmak, öğrenim kurumlarına ilişkin önemli ve temel kurallar getirmek olmalıdır.
Ayrıca, hukuk mezunlarından, Hakim, Savcı, Avukat sınavını geçemeyen kişilerin; adliyede katip, yazı işleri görevlisi, icra memuru veya polis olarak istihdam edileceğinin söylenmesi bu okul mezunlarına yapılan ağır bir haksızlığı ve reform tasarısının aslında bir çözümsüzlük tasarısı olduğunu göstermektedir.
Hakim ve Savcıların, görevleri nedeniyle yaptıkları işlerden ve verdikleri kararlardan ötürü hiçbir sorumluluğu yoktur. Bir odacının bile görevinde yaptığı hatalar nedeniyle sorumlu olmasına rağmen, hakim ve savcıların verdiği yanlış, hatalı, gecikmeli kararlardan ötürü sorumlu tutulmaması, görevin yapılışında özensiz davranmaya sebep olmaktadır.
Yeni ihdas edilen “Hakim Yardımcılığı’ nın hiçbir geçerli nedeni yoktur. Ülkemizde her şeyin bir “yardımcısı” ihdas edilmiştir. Bakanlıklarda; Müsteşar, Genel Müdürler olmasına rağmen bir de “Bakan Yardımcısı” icad edilmiştir. Yargı reform yasa tasarısında bulunan “Hakim Yardımcılığı” da bir çok yanlış uygulama ve karışıklığa neden olacaktır.
Ülkemizde özelleştirilmeyen bir şey kalmamıştı. Şimdi de “Hukuk özelleştirildi.” Yargılamanın çabuklaştırılması adı altında getirilen “Arabulucu, Uzlaşmacı” bunun örnekleridir. Arabulucu ve uzlaşmacı kanalı ile bir çok çekişmenin yargıya gitmeden çözüldüğü söylenmekte ama bu çözümün arkasında yatan gerçek göz ardı edilmektedir. Arabulucu ve uzlaşmacıda, mahkemeye gitmeden çözüm bulunmasının arkasında yatan gerçek; taraflara “Mahkemeye gidersen senelerce davan bitmez, çok masraf edersin gene de netice alamazsın, iyisi mi, gel sen bu kadarına razı ol” denmesi ve tarafların buna inanmasıdır. Bu uygulamanın daha da genişletilmesi ve yeni özel kurumlar getirilmesi; adaletin özelleştirilmesinin ve iflasının ilanıdır.
Yeni yargı tasarısının tanıtım ve reklamında kullanılan “Avukatlara yeşil pasaport verileceği” ise hiçbir şekilde kabul edilemez bir söylemdir. Biz; yeşil pasaport değil, yaşanabilir ve adil bir ülke istiyoruz.
Bütün bunlardan sonra kaçınılmaz olarak düşünülen şey şu olmaktadır: Yargıda, toplumsal yasalarda yapılması gereken en önemli değişiklik “50 sene önceye gidilmesi” yani yaklaşık olarak son 50 yılda yapılan hata kusur ve yanlışlardan arınılması ve düzeltilmesi olmalıdır. Yani, 50 sene önceye gidilerek, Türkiye 100 sene ileriye gitmiş olacaktır.

Av.A.Erdem AKYÜZ
Hukukun Egemenliği Derneği
Kurucu ve Onursal Genel Başkanı

Haberi paylaşın
<p>Bir süreden beri, yargının işleyişi ve yasalar üzerinde reform niteliğinde yeni düzenlemeler yapılacağı söylenmektedir. Bu yolda yeni kanun tasarısının hazırlanıp, Meclis açılır açılmaz görüşüleceği ve kısa süre içinde yasalaştırılacağı yolunda haberler gelmektedir.
Öncelikle ifade etmek gerekir ki; yasalar ve yargı da gerçek reform; Cumhuriyetin ilanı ile yapılmıştır.
O dönemde kabul edilen; Öğrenim Birliği Kanunu, Tekke ve Zaviyelerin Kaldırılmasına İlişkin Kanun, Türk Harflerinin ve Uluslararası Rakamların Kabulü ile Bazı Kisvelerin giyilemeyeceği yolundaki Kanun ve bir bütün olarak yenilenen Türk Medeni Kanun’u ile Türk Ceza Kanunu bunun en önemli örnekleridir.
Bu önemli temel örnekler daha sonra yapılan “reform düzenlemeleri(!)” ile alt üst edilmiş ve zedelenmiştir. Yeni reform tasarısından doğan korku ve endişemiz; kazanılmış temel hak ve özgürlüklerin ve çağdaş yaşama ilişkin kazanımlarımızın daha fazla örselenecek ve yeni zararlara uğrayacak olmasıdır.
Yeni Yasa Tasarısı’nda bu haliyle de önemli noksan ve hatalar bulunmaktadır. Ancak endişemiz; komisyon görüşmelerinde ve kanun Meclis’de görüşülürken gece yarısı verilen bir takım önergelerle daha fazla ve yararlı olmayan değişikliklerin yapılacak olmasıdır. Şimdiye kadar tüm uygulamalar böyle olmuştur.
Şu anda göze çarpan en önemli noksanlardan biri; öğrenimin her kademesinin, özellikle hukuk eğitiminin nitelikli olması için kural ve koşulların getirilmemiş olmasıdır. Bu okulların verdiği iyi yetişmemiş binlerce mezunun, işe girişte bir seri sınavlara sokulması ve işe alınmaması, binlerce işsiz üniversite mezununa sebebiyet verecektir. Mezuniyetten sonra sınav konulmasından ziyade öncelikle yapılması gereken şey, öğrenimin her kademesinin nitelikli olması için çalışmalar yapmak, öğrenim kurumlarına ilişkin önemli ve temel kurallar getirmek olmalıdır.
Ayrıca, hukuk mezunlarından, Hakim, Savcı, Avukat sınavını geçemeyen kişilerin; adliyede katip, yazı işleri görevlisi, icra memuru veya polis olarak istihdam edileceğinin söylenmesi bu okul mezunlarına yapılan ağır bir haksızlığı ve reform tasarısının aslında bir çözümsüzlük tasarısı olduğunu göstermektedir.
Hakim ve Savcıların, görevleri nedeniyle yaptıkları işlerden ve verdikleri kararlardan ötürü hiçbir sorumluluğu yoktur. Bir odacının bile görevinde yaptığı hatalar nedeniyle sorumlu olmasına rağmen, hakim ve savcıların verdiği yanlış, hatalı, gecikmeli kararlardan ötürü sorumlu tutulmaması, görevin yapılışında özensiz davranmaya sebep olmaktadır.
Yeni ihdas edilen “Hakim Yardımcılığı’ nın hiçbir geçerli nedeni yoktur. Ülkemizde her şeyin bir “yardımcısı” ihdas edilmiştir. Bakanlıklarda; Müsteşar, Genel Müdürler olmasına rağmen bir de “Bakan Yardımcısı” icad edilmiştir. Yargı reform yasa tasarısında bulunan “Hakim Yardımcılığı” da bir çok yanlış uygulama ve karışıklığa neden olacaktır.
Ülkemizde özelleştirilmeyen bir şey kalmamıştı. Şimdi de “Hukuk özelleştirildi.” Yargılamanın çabuklaştırılması adı altında getirilen “Arabulucu, Uzlaşmacı” bunun örnekleridir. Arabulucu ve uzlaşmacı kanalı ile bir çok çekişmenin yargıya gitmeden çözüldüğü söylenmekte ama bu çözümün arkasında yatan gerçek göz ardı edilmektedir. Arabulucu ve uzlaşmacıda, mahkemeye gitmeden çözüm bulunmasının arkasında yatan gerçek; taraflara “Mahkemeye gidersen senelerce davan bitmez, çok masraf edersin gene de netice alamazsın, iyisi mi, gel sen bu kadarına razı ol” denmesi ve tarafların buna inanmasıdır. Bu uygulamanın daha da genişletilmesi ve yeni özel kurumlar getirilmesi; adaletin özelleştirilmesinin ve iflasının ilanıdır.
Yeni yargı tasarısının tanıtım ve reklamında kullanılan “Avukatlara yeşil pasaport verileceği” ise hiçbir şekilde kabul edilemez bir söylemdir. Biz; yeşil pasaport değil, yaşanabilir ve adil bir ülke istiyoruz.
Bütün bunlardan sonra kaçınılmaz olarak düşünülen şey şu olmaktadır: Yargıda, toplumsal yasalarda yapılması gereken en önemli değişiklik “50 sene önceye gidilmesi” yani yaklaşık olarak son 50 yılda yapılan hata kusur ve yanlışlardan arınılması ve düzeltilmesi olmalıdır. Yani, 50 sene önceye gidilerek, Türkiye 100 sene ileriye gitmiş olacaktır.</p>
<p>Av.A.Erdem AKYÜZ
Hukukun Egemenliği Derneği
Kurucu ve Onursal Genel Başkanı</p> - iste madde madde 4 yargi paketi

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. fatma sibel yüksek ankara yenimahalle’de meydana gelen düşük şiddetli, pek çok vatandaşın hissetmediği depremden 20 dk. önce içinde tahteravalli kelimesinin…

  2. arkadaşlar sallıyorsunuz angelina jolie nin cia ajanı olduğu rockfellerin çıkarları doğrultusunda abd nin saldıracağı yerlerin savaş hatlarını oluşturmak müdahaleye zemin…

  • ATATÜRK VE MİLLİYETÇİLİK

    ATATÜRK VE MİLLİYETÇİLİK

    Atatürkçülüğün en önemli ilkelerinden biri de milliyetçiliktir. Bu ilke, Millî Mücadele’nin doğuşunda ve başarıya ulaşmasında başlıca rolü oynamıştır; zira yeni kurulan devlet, artık milletler topluluğuna […]


  • HAZARALAR

    HAZARALAR

    İSTANBUL MALTEPE BELEDİYESİ YAŞAR KEMAL KÜLTÜR MERKEZİNDE AFGANİSTAN HAZARALARI KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİNİN BÜYÜK BULUŞMASI 23 Eylül tarihinde Afganistan Hazaraları Kültür ve Dayanışma Derneği’nin organize […]


  • Türk Katliamları ve İslamiyet’i kabul

    Türk Katliamları ve İslamiyet’i kabul

    Gizlenen tarih; 670-740 Türk Katliamları ve Türklerin İslamiyet’i kabul edişi. TARİHİN EN AŞAĞILIK SOYKIRIMLARINDAN BİRİ – TALKAN KATLİAMI … O dönemlerde Türklerin Orta-Asya’dan göç edip, […]


  • YARGI BASKI ALTINA ALINMAK İSTENİYOR

    YARGI BASKI ALTINA ALINMAK İSTENİYOR

    BAĞIMSIZ KKTC YARGISI BASKI ALTINA ALINMAK, YARGININ VERECEĞİ KARAR ETKİLENMEK İSTENİYOR. Yasalarımıza göre mahkemede olan veya görülmekte olan bir dava ile ilgili olarak mahkemeyi baskı […]


  • KISA ORDU TARİHİ (1) MUAVENET

    KISA ORDU TARİHİ (1) MUAVENET

    HÜSEYİN MÜMTAZ KISA ORDU TARİHİ (1) MUAVENET HÜSEYİN MÜMTAZ                 Sina Akşin’in “Kısa Türkiye Tarihi”ni okurken satırların altını çizmiş, sayfa kenarlarına notlar almışım. İlk sayfanın […]


  • Diktatörlüğe giden Türkiye

    Diktatörlüğe giden Türkiye

    Sayın Temel Sağıroğlu‘ nun „En büyük ihanetin fitili bu şekilde ateşlendi“ (3.10.2023) yazısına bir katkı. Sayın Bedrettin Dalan’ın 16.12. ve 23.12.1998 tarihinde Kanal E‘ nin „Kantarın […]


  • YÜZDE YÜZ BAŞARININ ALTIN KURALI

    YÜZDE YÜZ BAŞARININ ALTIN KURALI

            Benim candan aziz okurlarım! Sizlere biraz düşünmenizi ve etrafınıza şöyle bir bakmanızı sağlayacağını umduğum bir yazı kaleme almak istedim.         Efendim hepimiz başarıyı yakalamak isteriz. Başarılı […]


  • Kış dönemi satışları artıyor…

    Kış dönemi satışları artıyor…

    Kış turizmi ilgi görüyor. Daha ucuz ve hesaplı tatil yapmayı düşünenler Ekim-Kasım aylarını tercih ediyor. Rus ve Ukrayna’dan sonra Almanya’da e çok Türkiye’yi tercih eden […]


  • Kör Topal Dünya

    Kör Topal Dünya

    Sayın Erdem , Kapitalizmin şahlanması bakır ve demir-çelik üretiminin patlamasıdır.. Bakır madeni tröstler hem maden işletir hem elektrik iletkeni bakır tel üretir.2 ülke ABD ve […]


  • Turancı Ganire Paşayeva

    Turancı Ganire Paşayeva

    Turancı rahmetli Ganire Paşayeva ve Türk milliyetçiliği Son derece saygın bir isim olan, turan ülküsü ile yaşamış Türk milliyetçisi, turancı rahmetli Ganire Paşayeva’nın vefatı üzerine […]


  • TÜKENMEYE DEVAM EDİYORLAR

    TÜKENMEYE DEVAM EDİYORLAR

    FETO-AKP DÖNEMİ KULLANIŞLILARI TÜKENMEYE , HIZLANARAK , DEVAM EDİYOR.. nâgehan ve ozan kütahyalı 03.10.23’te boşandı Duruşma sonrasıUzun stres yıllarında Nagehan yıpranmış çöp olmuş ,Ozan Kütahyalı […]


  • ADD’den çok şükür ses çıktı!

    ADD’den çok şükür ses çıktı!

    ÇEDES’E YÖNELİK ADD(ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ) İDARESİNDEN ÇOK ŞÜKÜR SES ÇIKTI! Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), ·  öğrencilerin açlık, ·  sefalet ve cehalete mahkûm edilemeyeceğini vurgulayarak 4+4+4 sistemi, ·  ÇEDES’ten […]


  • MARX’TA PARA (15)

    MARX’TA PARA (15)

                Brunhoff, R.Luxembourg’un neredeyse Marx’tan daha marksist bir tutumla ‘para’ konusuna önem verdiği söylenebilir diyor.             Çünkü, bir dolanım aracı olarak para, kapitalist yeniden-üretimin onsuz olmaz bir […]


  • Bodrum Türk Filmleri Haftası ve Sinema Sektör Zirvesi

    Bodrum Türk Filmleri Haftası ve Sinema Sektör Zirvesi

    Bu yıl on birincisi düzenlenen Bodrum Türk Filmleri Haftası için gerçekleşen ödül törenine katılan ünlü isimler damga vurdu. Ali Poyrazoğlu, Fikret Kuşkan, Suzan Kardeş, Murat Şeker, Mustafa Uslu, Sinem Uslu, Sera Tokdemir, Güven Kıraç, Müfit Can Saçıntı, Açelya Elmas ve Tarık Pappuççuoğlu gibi ünlü oyuncu, yönetmen ve yapımcıların katıldığı gece oldukça renkli geçti.


  • Üretici ile market fiyat farkı açılıyor…

    Üretici ile market fiyat farkı açılıyor…

    İşin sıkıntılı tarafı şu: Tarlada fiyatı 5 lira olan ürün markette 25-30 lira arası satılıyor. Fiyatlar Pazar tezgahlarında da değişmiyor. Özetle: Üretici ile market-Pazar fiyat […]


  • HEİDİ’NİN GÖZÜNDE TÜRKİYE

    HEİDİ’NİN GÖZÜNDE TÜRKİYE

    Bugün sizlere 2010 yılında yazdığım bir yazımı paylaşmak istiyorum. Benim candan aziz okurlarım, yazdığım Almanya’da Türk Olmak (Turke zu sein in Deutschland) isimli kitabımla ilgili […]


  • HEYHAAAT BİR ZAMANLAR MECLİS ÇALIŞMALARINA BAŞLARKEN…

    HEYHAAAT BİR ZAMANLAR MECLİS ÇALIŞMALARINA BAŞLARKEN…

    ÖLÜMÜN BİTMEYEN UFKUNDA YATARKEN  GENE SAĞ,  BİR AVUÇ TOPRAK OLURKEN  GENE DAĞ…   Sevgili ve değerli okurlarım, TBMM uzuuun bir aradan sonra açılırken, sağlık durumunun iyice […]


  • İLMİ VE DİNİ EĞİTİM

    İLMİ VE DİNİ EĞİTİM

                Eğitimin önemi hakkında pek çok şey söylenebilir ancak eğitimin en önemli özelliği; dünyayı yaşanabilir bir dünya haline getirmesidir.            Yeterli eğitim almamış toplumlarda insanların; mutlu, başarılı, […]


  • MİLLİ ÜRETİMLERİMİZ NASIL ENGELLENDİ?!..

    MİLLİ ÜRETİMLERİMİZ NASIL ENGELLENDİ?!..

    Sene 1925 …Alman­ya’ya on sekiz teknisyen ve Fransa’ya uçak mühendisliği öğrenimi için beş öğrenci gönderildi…15 Ağustos 1925… Türkiye’de ilk uçak fabri­kası Tayyare ve Motor Türk […]


  • Beklentiler Boşa Çıktı

    Beklentiler Boşa Çıktı

    Rumlar, yıllardır arkalarını Hristiyan birliği olan batılı emperyalist güçlere dayayıp, BM’den Kıbrıs konusunda, insanlık dışı ve akıl almaz kararları çıkarttırmayı başarmışlardı. Bir başka Hristiyan kulübü […]


  • DÜNYA HABİTAT GÜNÜ

    DÜNYA HABİTAT GÜNÜ

    Ekim’in ilk Pazartesi günü, Dünya Habitat Günü olarak kutlanan bir gündür.Sürdürülebilir kentleşme, uygun konut politikaları, yaşanabilir çevrelerin oluşturulması ve toplumda barınma sorunlarına dikkat çekmek amacıyla […]


  • MARX’TA PARA (22)

    MARX’TA PARA (22)

              Kişisel yoksulluk veya zenginlerin lüks amaçları için ya da kapitalist olmayan, örneğin köylü, zanaatkâr vb’nin kredi alması durumunda, Marx, alınan borcu ödememe ya da […]



Posted

in

by

Tags: