KALFAT’LI SARIŞINGİLLERDEN JOHNSON BAŞBAKAN OLDU

27. 7. 2019 - ahmet kilicaslan aytar
Ali Kemal, Peyam Gazetesi’nde İttihad ve Terakki Partisi’ne ve ittihatçıların marifeti olarak gördüğü milli mücadele ve liderlerini şiddetle eleştiren yazılar yazıyordu.
1919’da Damat Ferit hükümetinde  eğitim ve dâhiliye nazırlığı yaptı.
Millî mücadele zafere yazmaya başladığında İngiltere’ye kaçmak üzereydi ki, 1922’de Beyoğlu’nda traş olurken tutuklandı.
Ankara’ya götürülürken İzmit’te linç edildi.

*
Yüce Atatürk, Nutuk’ta Ali Kemal ile ilgili olarak;
“İstanbul’da mühim teşebbüslerden biri ‘İngiliz Muhipler Cemiyeti’ idi.
Bu cemiyeti teşkil edenler, kendi şahıslarını ve menfaat-i şahsiyelerini sevenler ve şahıslarıyla menfaatlerinin masûniyet-i çaresini Lloyd George hükûmeti marifetiyle İngiliz himayesini teminde arayanlardır.
Bu cemiyete intisap edenlerin başında Osmanlı padişahı ve halife-i rû-yi zemin unvanını taşıyan Vahîdeddin, Damad Ferid Paşa, Dâhiliye Nezâreti’ni işgal eden Ali Kemal, Âdil ve Mehmed Ali Beyler ve Said Molla bulunuyordu ” dedi. (Nutuk, 1927, s. 8-9).

*
Salı günü Çankırı’da Kalfat köyü sakinleri,
Kendilerinden biri olarak gördükleri hemşehrileri  “Sarışıngillerden” Ali Kemal’in torunu,
Boris Johnson’ın İngiltere’nin yeni başbakanı olmasından son derecede sevinçliydiler.
Muhtar B. Tavukçu, İhtiyar Heyeti’ni topladı.
Johnson’ın bazen Müslüman bazen Türk aleyhtarı açıklamalarını “siyasi retorik” olarak nitelendirdiler.
Bu topraklardan gelen, Osmanlı genleri olan birinin İngiltere başbakanı olmasından onur duyuyoruz, dediler…

*
Ne ki, Johnson’ın  başbakan olması birçok çevreye umut vermedi.
Onlarda, “Ukrayna cumhurbaşkanı olarak bir komedyen seçti, İngiltere bunun üstesinden gelmeliydi.
Bu yüzden Muhafazakar Parti üyeleri İngiltere’nin  başbakanı olmak için bir palyaço seçti.
Johnson, eski imparatorluğun kalıntılarını gömecek.
İngilizlere içten başsağlığı diliyoruz” dediler…

*
Çarşamba günü  Alexander Boris de Pfeffel Johnson, İngiltere’nin başbakanı oldu.
Downing Caddesi 10 numaradaki resmi konutuna taşındı.
Ancak Johnson’un lideri olduğu Muhafazakar Parti,  Kuzey İrlanda Demokrat Birliği Partisi’ne (DUP) dayanan bir azınlık hükümetidir.

*
B.Johnson,  2008’de Londra belediye başkanı seçildiğinden beri, nihayetinde prömiyerliğe yükselişi,
Görünüşte çok zahmetli olan ve selefleriyle uğraşmak zorunda olacağı “Brexit Krizi’nin” belirsizliklerinin yaşanmakta olduğu bu sırada oldu.
Johnson Brexit’i destekledi, Theresa May’in aksine masada uzaklaşmaya istekli görünüyor.

*
Ne ki, Johnson’ın Kraliçe’den hükümet kurma yetkisini aldıktan sonra yaptığı,
“Bütün sorunları çözeceğim bana güvenin”,
Ya da “AB yeniden görüşmeyi kabul etmezse kendi bilir” havasında realiteyle ilişkisi oldukça sorunlu konuşması,
Yaşanan belirsizliklerin  azalmasına katkıda bulunmadı.

*
Çünkü, İngiltere Brexit sürecinde ekonomik sorunlar ve dış politikasında sıkıntılar yaşıyor.
Çünkü  Brexit sürecinde  toplum İngiltere’nin birliğini tehdit edecek şekilde  hızla kutuplaşmıştır.
Bu sorunlarla baş etmesi beklenen  Başbakan Boris Johnson ise istikrarsız ve genelde güven vermemekle eleştirilen bir kişiliktedir..

*
Eski Başbakan David  Cameron, iktidara geldikten sonra Avrupa Birliği (AB) üyeliğini tartışmaya açmiştı..
2015’te tekrar seçilmesi halinde AB referandumu taahhütünde bulundu.
Haziran 2016’da AB üyeliğini referanduma götürdü.
“Brexit” referandumunda halkın yüzde 52’si üyeliğin sonlandırılması yönünde, yüzde 48’i ise üyeliğin devamından yana oy kullandı.

*
Böylece 1973’ten beri birliğe üye olan İngiltere’nin üyeliğinin sona ermesi yolunda ilk adım atıldı.
Takip eden süreçte Lizbon Anlaşması’nın 50. maddesi çerçevesinde  Mart 2017’de Londra-Brüksel hattında Brexit müzakereleri başladı
Mart 2019’da müzakereler sona ererken, 21 ay içerisinde geçiş sürecinin tamamlanması yönünde uzlaşı sağlandı.
Ancak Brexit sonrasında İngiltere’deki AB vatandaşlarının ve AB ülkelerindeki İngiliz vatandaşlarının hukuki durumu,
İrlanda-Kuzey İrlanda sınırı ve ekonomik ilişkilerin nasıl bir zemine oturtulacağı gibi kilit konularda net bir sonuca varılamadı.

*
Kasım 2018’de Kabine, ülkenin AB’den ayrılık süreciyle ilgili Brüksel ile koordineli  hazırlanan ve Brexit’in ayrıntılarını belirleyen belgeyi kabul etti.
Taslak metin Mart 2019’dan sonraki geçiş sürecinin ayrıntılarını ve iki taraf arasında kurulacak yeni ilişki biçiminin temel kodlarını belirliyor.
Metinde AB ile imzalanan mülteci anlaşması ile ilgili olarak Türkiye’ye de yer verilmiştir..
Mültecilerle ilgili Türkiye ile varılan uzlaşma kapsamında mali yardımlara yönelik taahhütlere uyulacağı ilan ediiyor.
Ancak Türk vatandaşlarının İngiltere’de iş kurmasına izin veren Ankara Anlaşması’nın durumu ile ilgili  herhangi bir açıklama yer almıyor.

*
Kabinenin Brexit’e dair aldığı kararın  öncesinde, T.May Başbakan D.Cameron’u istifaya zorlamış   önce kabine değişikliğine, ardından erken seçime neden olmuştu.
Takip eden süreçte Cameron kabinesinde İçişleri Bakanı May liderliğinde yeni hükümet kurulmuştu.
Kararın alınmasıyla birlikte ardı ardına istifalar yaşandı
Dışişleri Bakanı Boris Johnson’da görevinden  istifa etti.
Muhafazakar Parti’de çekişmeler ve hizipleşmeler arttı..
Başbakan May hakkında parti içinde güvensizlik oylaması için imza toplandı.
Ve  May güvenoyu alamayınca  teamüller gereği istifa etti ve partinin kendisine yeni bir lider seçmesine yol açtı…

*
İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn kararla ilgili olumsuz bir tutum benimsedi.
Liberal Demokrat Parti ve lideri Vince Cable karara ret oyu verdi.
İskoçya Bölgesel Yönetimi Başbakanı ve İskoç Ulusal Partisi lideri Nicola Sturgeon ise,
Brexit’in İskoçya’nın İngiltere’den ayrılmasına imkan sağlayacak iyi bir fırsat olduğunu ifade etti.
Brexit sonrasında İskoçya’da yeni bir bağımsızlık referandumu mesajı verdi…

.*
Boris Johnson Muhafazakâr Parti başkanlığı için kampanya yürütürken, 31 Ekim’de AB’den anlaşmasız çıkmak gerektiğini savunuyor,
Başbakan olursa mutlaka çıkacağını söylüyordu
Bu yüzden Johnson’ın en büyük mücadelesi “Brexit” olacaktır.
Kabine İngiltere’nin Ekim’de AB’den çıkması için belirlenen şartların arkasında birleşememiştir.
Brüksel, Theresa May ile  imzalanan bir anlaşmayı yeniden müzakere etmeye meyilli değildir.
Johnson ise mutsuz Brexiters’lerle birlikte, İngiltere’nin Ekim’de  AB’yi “lamı cimi yok” bırakacağına dair söz vermiştir!

*
İngiltere Merkez Bankası Başkanı, Brexit’in bir ekonomik felaket olacağını ve ülkeye büyük bir ekonomik şok getireceği konusunda uyarıyor.
Bütçe Sorumluluğu Ofisi, Brexit’in ülkeye kamu maliyesinde 30 milyar sterline mal olacağını,
Ticaret Politikası Gözlemevi ise İngiliz işletmelerini telafi etmenin maliyetini 22 milyar sterlin olarak hesaplıyor.
Uluslararası Para Fonu, dünya ekonomisine yönelik en büyük tehditlerden biri olarak anlaşılmayan bir Brexit’i tanımlıyor.
Tüm bunlara karşılık Boris Johnson’ın ekonomik önlemler çantasında nelerin olduğu henüz bilinmiyor…

*
İngiltere basınında, Johnson’ı ABD Başkanı D.Trump’ın “Fino köpeği” olarak betimleyen bir karikatür  yayımlanırken,
Devletin başbakanlar ve bakanların bağımsız bir yapıya sahip olan devlet bürokrasisinin desteği ile yönetiliyor olmasına dikkat çekiliyor.
Çünkü bu ikili yapı arasındaki uyumsuzluk, devlet krizlerine yol açma riski taşıyor.
Devlet bürokrasisinin ve  dış politika çevrelerinin önde gelen uzmanları;
AB’den anlaşmasız bir Brexit ile çıkılması durumunda AB güvenlik yapısının dışına düşüleceğini, ülkenin güvenliğinin riske girebileceğinin altını çiziyorlar.

*
Bu noktada, insanın aklına Çankırı Kalfat köylüsü “Sarışıngillerden” Boris Johnson’ın,
Uydurma gerekçelerle işgallerle, Rusya üretimi silahlar satın alarak bir başka ittifak arayışında olduğunu gösteren,
Ve hızla AB güvenlik yapısından düşmeye yazarken Türkiye’nin güvenliğini riske sokmakta olan,
Erdoğan’ dan ders mi aldığı gibi sorular geliyor !

27. 7. 2019


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir