“Cumhur İttifakı’nın galibi: MHP…”

Necdet Buluz - buluz

Necdet Buluz

Seçimler bitti, ancak çıkan sonuçların tartışmaları sürüyor. Avrasya Araştırma şirketi başkanı Kemal Özkiraz, Cumhur İttifakı’nın galibinin MHP olduğu görüşünde.
Özkiraz’a göre MHP, 31 Mart’taki seçimlere muhalefet olarak tek başına girmiş olsaydı, AKP kazanmasın diye Millet İttifakı seçmeninden de gelecek oylarla yüzde 20’yi aşmış olacaktı.
31 Mart yerel seçimlerinde oyunu artıran partilerden biri de MHP oldu. 2014’te 112 il ve ilçe belediyesi kazanan MHP, bu kez pek çok ilde AKP ile oluşturduğu Cumhur İttifakı ile seçimlere katıldı ve toplam belediye sayısını 156’ya çıkardı.
MHP’nin elde ettiği sonuç, beraberinde pek çok tartışmayı da gündeme getirdi. Cumhur İttifakı ile birlikte AKP’ye iyice eklemlenen MHP’nin artık bir tabela partisine dönüştüğünü savunan da var; MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, tıpkı 2002’de olduğu gibi erken seçim talebinde bulunarak AKP’nin sonunu getireceğini savunan da bulunuyor.
MHP’nin, ittifak dahilinde ya da AKP’ye karşı aday gösterdiği yerlerde AKP’den 7-8 puan kopardığını savunan Özkiraz, “İl genel meclisi seçimleri sonucuna bakıldığındaysa MHP’nin, neredeyse yüzde 19 civarlarında bir oy oranını yakaladığını görüyoruz” diyor.
Avrasya Araştırma’nın başkanı, AKP’ye oy vermek istemeyen ancak muhalefete de gidemeyen seçmen grubunun tercihinin MHP’den yana olduğu görüşünde. Özkiraz şöyle diyor:
“24 Haziran’dan bu yana CHP ile ittifak içerisinde olan İYİ Parti’nin dindar ve muhafazakâr seçmen için bir alternatif olmadığı görüldü.” MHP bu nedenle hâlâ sağın tek alternatifi konumunda. Bu durumun aynı zamanda AKP içinden kopanlarla kurulacak yeni bir partinin de iyi bir oy alacağını gösterdiğini gösteriyor. Yeni bir parti kurulmazsa, MHP ilk seçimlerde yüzde 20’yi geçerek AKP’yi zora sokabilir. Bu durum karşısında Bahçeli, erken seçim isterse sürpriz olamamalıdır. Bunu da AKP’nin ekonomiye dair yapacakları belirleyecek. AKP’nin, ekonomiyi toparlamak için kemer sıkma politikalarına başlayabilir. Bu da AKP ve MHP’li seçmeni rahatsız edebilir. Bu yükü taşımak istemeyen Bahçeli’nin de o noktada erken seçim istemesi çok muhtemel.”
Aksi görüşte olanlar da var, kısaca buna da göz atalım:
Uzun yıllar MHP’de siyaset yapmış, eski bakanlardan Namık Kemal Zeybek ise Bahçeli’nin erken seçim isteyeceğini düşünmüyor. MHP diye partinin artık olmadığını savunan Zeybek sözlerine şöyle devam ediyor:
“Tamamen iktidar partisinin güdümüne girmiş, AKP ne isterse onu yapan bir partiden söz ediyoruz. Devlet Bey’in erken seçimi zorlama gibi bir iradesi söz konusu bile olamaz. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan erken seçim isterse, bunu Devlet Bey’e söyletebilir.”
Türkiye’de geleneksel sağı temsil eden bir partinin olmadığını da ifade eden eski bakan, mevcut koşulların AKP’den kopacaklarla yeni bir parti kurmaya çok elverişli olduğu görüşünde. Yeni kurulacak parti için Ali Babacan isminin ortaya atıldığını söyleyen Zeybek, AKP’nin yerel seçim sonuçlarıyla birlikte dalgalanmaya başladığını, kurulacak partinin de AKP’den belirli bir sayıda milletvekili çalabileceğini belirtiyor.
Zeybek’e göre Babacan, Türkiye’de belirli bir kesime sempatik gelirken, küresel ekonomik düzene de uyumlu bir insan. Yeni kurulacak partinin bu nedenle başarı elde edebileceği ve AKP’nin yerini alabileceği görüşünde.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin eski başdanışmanı gazeteci Metin Özkan da yerel seçimlerin MHP açısından bereketli geçtiğini söylüyor. Özkan’a göre seçmen, MHP’nin samimiyetine ve milli duruşuna güvenirken, beka sorunu karşısında da Türkiye’nin en güvenilir partisinin MHP olduğuna inandı. “Beka sorunu” söyleminin AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çıkmasına karşın bunun MHP’de karşılık bulmasının nedenini sorduğumuz Özkan şu yanıtı veriyor:
“Orada da karşılık buldu, bulmadı değil. Ancak Ak Parti’nin 17 yıllık bir iktidar yıpranmışlığı var. Seçmen, başta ekonomik olmak üzere bazı iyi gitmeyen şeylerin faturasını doğal olarak iktidar partisine kesti.”
Milliyetçiliğin, dünyada da yükselen bir değer olduğunu belirten Özkan, seçim sonuçlarını da işaret ederek bundan böyle iktidarın, MHP’nin önerilerini dinleyeceğini söylüyor. Bahçeli’nin eski başdanışmanı, MHP’nin, Cumhur İttifakı’nın bir parçası olsa da AKP’yi denetleyip kontrol edebilecek tek parti konumunda olduğunu ve bunu seçmenin gördüğünü ifade ediyor. Özkan, yerel seçimlerde yüksek oy alan MHP’nin, aynı zamanda iktidarı denetlemek için ana muhalefet görevi gördüğünü de savunuyor.
Sağ partiler üzerine çalışmaları da bulunan akademisyen Prof. Dr. Menderes Çınar, Cumhur İttifakı içerisinde MHP’nin, oylarından bağımsız özgül bir ağırlığı olduğu görüşünde. “AKP artık fazla manevra kabiliyeti olan bir parti değil” yorumu yapan Çınar, bu kabiliyetsizliğin AKP’yi, MHP desteğine daha fazla bağımlı hale getirebileceğini savunuyor.
Çınar, Bahçeli’nin AKP’ye rağmen bir erken seçiminde bulunabileceğini pek mümkün görmüyor ve “İsterse ittifak dağılmış olur. Bu da bütün kartların yeniden dağıtılması anlamına geliyor. Bahçeli ancak geminin batma hızına göre erken seçim talebinde bulunur” diyor.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir