TRUMP, GOLAN TEPELERİ VE ERDOĞAN

ABD, Suriye'den çekilirken birbirine zıt tarafları ortak çıkarlar çevresinde buluşturacak bir senaryo yürütüyor.
Orta Doğu'da  Erdoğan Türkiye'si ve İran'ın nüfuzuna karşı;
İsrail'i, Suudi Arabistan, Ürdün, Fransa, Suriye Kürtleri ve  Rusya'yı bir cepheye topluyor.
 
*
İsrail - Filistin sorununa kalıcı çözüm getirecek ve bölgeye 65 milyar dolarlık yatırımı öngören Orta Doğu Barış Planı üzerinde çalışan,
ABD Başkanı D. Trump'ın üst düzey danışmanı Jared Kushner, bir kaç hafta önce  Orta Doğu'da art arda ziyaretler düzenledi.
Arap devletleri liderlerine, her iki tarafın siyasi tavizlerde bulunmasının gerekeceği bir barış için ekonomik yatırımın önemini anlattı.  
 
*
Perşembe günü Başkan Trump, Twitter'da; 
"52 yıl sonra, ABD'nin İsrail'in Golan Tepeleri'nde kritik stratejik ve güvenlik konusundaki egemenliğini tam olarak tanıma zamanı geldi.
Bu İsrail Devleti ve Bölgesel İstikrar için önemlidir " açıklaması yaptı. 
 
*
Trump,  Golan meselesini gündeme getirirken Orta Doğu Barışı için şunları öngördü.
1- Golan Tepeleri'nin yasal veya pratik statüsünü değiştirmedi.
Çünkü İsrail'in Golan Tepeleri üzerindeki kontrolünün anlamlı olması için dünya ülkelerinin çoğunluğunun bu karara uyması gerekiyor. 
2- İsrail'in Golan'daki egemenliğini tanıdı.
Böylece İsrail'i kuzeyden tehdit eden Hizbullah ve destekçilerinden küresel ilgiyi uzaklaştırdı. 
Küresel ilgiyi bu kez İsrail'in Golan'ı kontrol altına alması konusundaki acımasızlığına çekti.
3- ABD ile müttefikleri arasındaki anlaşmasızlıklara işaret etti.
Sadece herhangi bir Avrupa ülkesinin ABD'nin öncülüğünü izlemesi ve İsrail'in Golan Tepeleri'nin egemenliğini tanımasını beklemediğini,
Avrupa'nın bir bütün olarak İsrail'in aşınmış olan politik ve savunma politikasına destek vermesini öngördü.
4- Rusya'nın statüsü güçlendirdi.
Böylece ABD'nin Rusya'nın Kırım'ın ilhak edilmesiyle ilgili baskısını zayıflatacağını ima etti.
İsrail Başbakanı B. Netanyahu'nun sağcı milliyetçi politikalarına olan yakınlıklarına rağmen,
Rus genişlemeciliği nedeniyle kendilerini tehdit altında hisseden  Polonya, Çekya ve Macaristan gibi ülkelerin bu hareketi desteklememesinin ana nedeni budur.
Bu noktada Rusya'nın, Suriye'den İran'dan Hizbullah'a yapılan lojistiği  kısıtladığını, ayrıca İran'ı Suriye'de sınırlama konusunda taahhütlerini yerine getirdiğini görmek gerekiyor.
5- Başkan Trump, Golan Tepeleri açıklamasıyla, 9 Nisan'da yapılacak İsrail seçimlerinde,
Başbakan B. Netenyahu ve Likud partisine,  Benny Gantz'ın merkezci Mavi ve Beyaz partisine karşı mücadelesinde açık bir destek sundu.
 
*
Geride ABD'nin tek taraflı İsrail adımları atması görüntüsünde İsrail- Filistin arenasında,
Filistin'in sınırlanacağı kuşkusuyla huzursuzluğun artması,
ABD'nin arabuluculuk kabiliyetinin zayıflaması gibi kimi  olasılıklar kaldı. 
Ancak;
 
*
Son zamanda ABD Başkanı D. Trump'ın ve Filistin lideri Mahmud Abbas'ın desteği ile  İsrail, Suudi Arabistan ve Sünni Arap Dünyası ile geliştirilen ilişkiler çerçevesinde;
Filistin, İsrail ve Ürdün;
Ramallah ile Tel Aviv'de, Ürdün Haşimi Krallığının kutsal yerler üzerindeki hak iddiasıyla Kral II. Abdullah ve ardından 1952'de Kral Hüseyin'in, 
Bir Filistin devleti inşa etmek fikri tartışılıyor!
 
* 
İki devletli bir çözüme alternatif olarak bir konfederasyon seçeneği hakkında yoğun görüşmelerde bulunuluyor.
Görüşmelerde İsrail- Filistin ilişkilerinin 2014'ten beri eşi görülmedik bir siyasi çıkmaza girdiği, 
Bu çıkmazdan Filistinlilerin Haşimi Krallığı ile  bir konfederasyon fikrini yeniden dirilterek çıkılabileceği tartışılıyor.
 
*
Buna göre İsrail'in 1967 savaşında işgal ettiği tüm topraklardan çekilmesi:
BM Güvenlik Konseyi'nin 194 sayılı kararı çerçevesinde Filistinli mülteciler sorununa adil bir çözüm için çağrıda bulunulması:
İsrail'in Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki yasa dışı yerleşimlere son vermesi:
1967 sınırlarında kurulacak ve başkenti Doğu Kudüs olacak bağımsız bir " Filistin devleti ile Ürdün Konfederasyonu"nun kurulması öngörülüyor.
 
*
İki halk için konfederal bir devlet,  bu tek devletin iki başkenti Filistin için Kudüs, Ürdün için Amman olacaktır..
Merkezde Ürdün Kraliyetinin önderliği ve ortak silahlı kuvvetler...
Ayrıca, her iki ülkenin de seçtiği merkezi bakanlar kurulu ve parlamento oluşturulması planlanıyor. *
Konfederal Filistin ve Ürdün Devleti gerçekleşmeye yazarken;
Suudi Arabistan ve BAE Filistinlilere ekonomik destek sağlayacaktır. 
Suudi Arabistan'dan Filistin'e uzanacak bir petrol boru hattı ve Filistin'deki petrol rafinerileri ve taşıma terminali inşa edilecektir.
Elde edilecek gelir, Filistinlilerin istihdamına ve tuzlu suyun arındırılması tesisleri kurulmasına harcanacaktır. 
Ayrıca Ürdün Suudi Arabistan' dan toprak tazminatı alırken, 
Suudi Arabistan' da 1950' de Mısır'a verdiği Kızıldeniz'deki Tiran ve Sanafir adalarını geri alacaktır...
Tam bir "Kazan-Kazan" müzakeresi sürüyor.
 
*
Ama bu sırada Erdoğan Konya Mitinginde,
Kutsallaştırdığı dini hezeyanları ama sözde fikirlerine dayalı ideolojisiyle gerçek İslamiyet'e meydan okuttuğu yandaşlarına seslenmektedir.
"Trump kalktı bir ifade kullandı. Bir defa Sayın Trump tarih bilinci çok önemli bu tarih bilincini yenilemeniz lazım. 
Golan Tepeleri ile ilgili BM'nin vermiş olduğu kararlarda buralar da İsrail'in zerre kadar hükmünün olmadığı var.
Sonuna kadar Golan Tepeleri'nin takipçisi olacağız" diyor.
 
*
Durumu vahimdir...
"Yüzyılın Anlaşmasına" karşı değil, "Barış" için bu anlaşmanın yanında olunması gerektir.  
 
24. 3. 2019 - ahmet kilicaslan aytar
ABD, Suriye’den çekilirken birbirine zıt tarafları ortak çıkarlar çevresinde buluşturacak bir senaryo yürütüyor.
Orta Doğu’da  Erdoğan Türkiye’si ve İran’ın nüfuzuna karşı;
İsrail’i, Suudi Arabistan, Ürdün, Fransa, Suriye Kürtleri ve  Rusya’yı bir cepheye topluyor.
 
*
İsrail – Filistin sorununa kalıcı çözüm getirecek ve bölgeye 65 milyar dolarlık yatırımı öngören Orta Doğu Barış Planı üzerinde çalışan,
ABD Başkanı D. Trump’ın üst düzey danışmanı Jared Kushner, bir kaç hafta önce  Orta Doğu’da art arda ziyaretler düzenledi.
Arap devletleri liderlerine, her iki tarafın siyasi tavizlerde bulunmasının gerekeceği bir barış için ekonomik yatırımın önemini anlattı.  
 
*
Perşembe günü Başkan Trump, Twitter’da; 
“52 yıl sonra, ABD’nin İsrail’in Golan Tepeleri’nde kritik stratejik ve güvenlik konusundaki egemenliğini tam olarak tanıma zamanı geldi.
Bu İsrail Devleti ve Bölgesel İstikrar için önemlidir ” açıklaması yaptı. 
 
*
Trump,  Golan meselesini gündeme getirirken Orta Doğu Barışı için şunları öngördü.
1- Golan Tepeleri’nin yasal veya pratik statüsünü değiştirmedi.
Çünkü İsrail’in Golan Tepeleri üzerindeki kontrolünün anlamlı olması için dünya ülkelerinin çoğunluğunun bu karara uyması gerekiyor. 
2- İsrail’in Golan’daki egemenliğini tanıdı.
Böylece İsrail’i kuzeyden tehdit eden Hizbullah ve destekçilerinden küresel ilgiyi uzaklaştırdı. 
Küresel ilgiyi bu kez İsrail’in Golan’ı kontrol altına alması konusundaki acımasızlığına çekti.
3- ABD ile müttefikleri arasındaki anlaşmasızlıklara işaret etti.
Sadece herhangi bir Avrupa ülkesinin ABD’nin öncülüğünü izlemesi ve İsrail’in Golan Tepeleri’nin egemenliğini tanımasını beklemediğini,
Avrupa’nın bir bütün olarak İsrail’in aşınmış olan politik ve savunma politikasına destek vermesini öngördü.
4- Rusya’nın statüsü güçlendirdi.
Böylece ABD’nin Rusya’nın Kırım’ın ilhak edilmesiyle ilgili baskısını zayıflatacağını ima etti.
İsrail Başbakanı B. Netanyahu’nun sağcı milliyetçi politikalarına olan yakınlıklarına rağmen,
Rus genişlemeciliği nedeniyle kendilerini tehdit altında hisseden  Polonya, Çekya ve Macaristan gibi ülkelerin bu hareketi desteklememesinin ana nedeni budur.
Bu noktada Rusya’nın, Suriye’den İran’dan Hizbullah’a yapılan lojistiği  kısıtladığını, ayrıca İran’ı Suriye’de sınırlama konusunda taahhütlerini yerine getirdiğini görmek gerekiyor.
5- Başkan Trump, Golan Tepeleri açıklamasıyla, 9 Nisan’da yapılacak İsrail seçimlerinde,
Başbakan B. Netenyahu ve Likud partisine,  Benny Gantz’ın merkezci Mavi ve Beyaz partisine karşı mücadelesinde açık bir destek sundu.
 
*
Geride ABD’nin tek taraflı İsrail adımları atması görüntüsünde İsrail- Filistin arenasında,
Filistin’in sınırlanacağı kuşkusuyla huzursuzluğun artması,
ABD’nin arabuluculuk kabiliyetinin zayıflaması gibi kimi  olasılıklar kaldı. 
Ancak;
 
*
Son zamanda ABD Başkanı D. Trump’ın ve Filistin lideri Mahmud Abbas’ın desteği ile  İsrail, Suudi Arabistan ve Sünni Arap Dünyası ile geliştirilen ilişkiler çerçevesinde;
Filistin, İsrail ve Ürdün;
Ramallah ile Tel Aviv’de, Ürdün Haşimi Krallığının kutsal yerler üzerindeki hak iddiasıyla Kral II. Abdullah ve ardından 1952’de Kral Hüseyin’in, 
Bir Filistin devleti inşa etmek fikri tartışılıyor!
 
İki devletli bir çözüme alternatif olarak bir konfederasyon seçeneği hakkında yoğun görüşmelerde bulunuluyor.
Görüşmelerde İsrail- Filistin ilişkilerinin 2014’ten beri eşi görülmedik bir siyasi çıkmaza girdiği, 
Bu çıkmazdan Filistinlilerin Haşimi Krallığı ile  bir konfederasyon fikrini yeniden dirilterek çıkılabileceği tartışılıyor.
 
*
Buna göre İsrail’in 1967 savaşında işgal ettiği tüm topraklardan çekilmesi:
BM Güvenlik Konseyi’nin 194 sayılı kararı çerçevesinde Filistinli mülteciler sorununa adil bir çözüm için çağrıda bulunulması:
İsrail’in Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki yasa dışı yerleşimlere son vermesi:
1967 sınırlarında kurulacak ve başkenti Doğu Kudüs olacak bağımsız bir ” Filistin devleti ile Ürdün Konfederasyonu”nun kurulması öngörülüyor.
 
*
İki halk için konfederal bir devlet,  bu tek devletin iki başkenti Filistin için Kudüs, Ürdün için Amman olacaktır..
Merkezde Ürdün Kraliyetinin önderliği ve ortak silahlı kuvvetler…
Ayrıca, her iki ülkenin de seçtiği merkezi bakanlar kurulu ve parlamento oluşturulması planlanıyor.
*
Konfederal Filistin ve Ürdün Devleti gerçekleşmeye yazarken;
Suudi Arabistan ve BAE Filistinlilere ekonomik destek sağlayacaktır. 
Suudi Arabistan’dan Filistin’e uzanacak bir petrol boru hattı ve Filistin’deki petrol rafinerileri ve taşıma terminali inşa edilecektir.
Elde edilecek gelir, Filistinlilerin istihdamına ve tuzlu suyun arındırılması tesisleri kurulmasına harcanacaktır. 
Ayrıca Ürdün Suudi Arabistan’ dan toprak tazminatı alırken, 
Suudi Arabistan’ da 1950′ de Mısır’a verdiği Kızıldeniz’deki Tiran ve Sanafir adalarını geri alacaktır…
Tam bir “Kazan-Kazan” müzakeresi sürüyor.
 
*
Ama bu sırada Erdoğan Konya Mitinginde,
Kutsallaştırdığı dini hezeyanları ama sözde fikirlerine dayalı ideolojisiyle gerçek İslamiyet’e meydan okuttuğu yandaşlarına seslenmektedir.
“Trump kalktı bir ifade kullandı. Bir defa Sayın Trump tarih bilinci çok önemli bu tarih bilincini yenilemeniz lazım. 
Golan Tepeleri ile ilgili BM’nin vermiş olduğu kararlarda buralar da İsrail’in zerre kadar hükmünün olmadığı var.
Sonuna kadar Golan Tepeleri’nin takipçisi olacağız” diyor.
 
*
Durumu vahimdir…
“Yüzyılın Anlaşmasına” karşı değil, “Barış” için bu anlaşmanın yanında olunması gerektir.  
 
24. 3. 2019

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir