YPG’yi Türkiye’den korumak için…

Necdet Buluz - buluz

Necdet Buluz

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika Başkanı Trump ile son telefon görüşmesinin son derece olumlu geçtiği ve iki liderin Suriye’de Fırat’ın doğusu konusu başta olmak üzere tampon bölgede anlaştığı açıklanmıştı.
Son anda şok bir gelişme oldu.
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü Binbaşı Sean Robertson, güvenli bölge oluşturmak için uluslararası bir gücün parçası olarak Suriye’nin kuzeydoğusunda birkaç yüz asker bırakacaklarını duyurdu.
Sözcü, “ABD, uluslararası bir gücün parçası olarak Suriye’nin kuzeydoğusunda birkaç yüz asker bırakacak. Ayrıca ABD Suriye’nin güneyindeki El Tanif garnizonundaki varlığını da sürdürecek. , “Bu çok uluslu gözlem gücü ABD güçleriyle bölgede istikrarı sağlayacak ve DEAŞ’ın geri gelmesini engelleyecek, öncelikli olarak NATO müttefiklerinden oluşacaktır” ” açıklaması yaptı.
Bunun anlamı şu:
Tampon bölge Türkiye’nin dışında oluşturulacak bir güç tarafından kontrol edilecek. Türkiye burada da devre dışı bırakılıyor.
Bir gazetecinin yönelttiği “Bu bir güvenli bölge midir” sorusuna “Terminoloji olarak güvenli bölgedir” yanıtını veren Pentagon Sözcüsü Robertson, “Güvenli bölge Türkiye’nin sınırı boyunca kuzeydoğu Suriye’de olacak. Suriye’de kalacak askerlerimiz de oradaki güvenlik ve istikrarı sağlayacaklar” ifadelerini kullandı.
ABD’li bir başka yetkili ise ABD’nin uluslararası güçlerle Suriye’nin kuzeydoğusunda inşa edeceği güvenli bölgeye ilişkin olarak, “Türk ve SDG güçleri bu bölgeye girmeyecek” şeklinde konuştu.
Her şey açık. Kendimizi kandırmayalım. Her zaman olduğu gibi Amerika ikili oynuyor ve YPG’yi korumaya devam ediyor.
ABD Başkanı Donald Trump Aralık ayında DEAŞ’ın Suriye’de yenilgiye uğratıldığını ve iki bin Amerikan askerinin Suriye’den çekileceğini söylemişti.
Ancak daha sonra ABD yönetimi, Suriye’deki PKK bağlantılı terörist müttefiki Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) tepkisiyle yan çizmeye başladı. Son yapılan açıklamalarla ABD’nin bölgedeki planları netleşiyor.
Az sayıdaki bu askerlerin dışında Suriye’deki diğer askerlerin çekileceğini belirten Robertson, ABD öncülüğündeki bu koalisyona katılacak ülkeler konusunda ise bilgi vermekten kaçındı.
Söz konusu güvenli bölgede ABD askerlerinin devriye gezeceğini de ifade eden Robertson, Amerikan askerlerinin Münbiç’ten çekilip çekilmeyeceğine ve Türkiye sınırındaki gözlem noktalarına ilişkin sorulara ise yanıt vermedi.
Amerikan Washington Post gazetesi de Trump yönetiminin 200 kadarı Suriye’nin kuzeydoğusunda, 200 kadarı da Suriye’nin Ürdün sınırı yakınındaki El Tanf Üssü’nde olmak üzere yaklaşık 400 askerini bir süre daha Suriye’de bırakacağını duyurdu.
El Tanf Üssü Suriye’nin Irak sınırının DEAŞ militanlarının kontrolü altında olduğu dönemde kurulmuştu. Militanlar bu bölgeden püskürtüldüğünden bu yana El Tanf, Amerika’nın bölgede İran’ın askeri varlığını çevreleme stratejisinin bir parçası olma rolünü üstlendi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan ABD Başkanı Donald Trump da Suriye’de “küçük bir” ABD birliğinin kalmasını olumlu bulduğunu belirterek, “Çok fazla insan bu fikri benimsiyor, fikirlere açığım” dedi.
Suriye’den ABD askerlerinin çekilmesine ilişkin gazetecilerin bir sorusu üzerine Trump, “NATO veya kim olursa artık diğer birliklerle beraber biz de küçük bir birlik bırakabiliriz, böylece DEAŞ tekrar başlamaz. Bu fikre olumlu yaklaşıyorum, çok küçük bir birlik, orada halihazırda bulunan gücümüze göre çok küçük olacak bu. Çok fazla insan bu fikri benimsiyor” ifadelerini kullandı.
ABD’li yetkililere göre bölgede bulundurulacak NATO müttefiklerinden oluşacak, 200’ü ABD askeri, yaklaşık bin 500 kişilik askeri güç, SDG ve terör örgütü olarak nitelediği YPG unsurlarıyla kendisine yönelik tehditlerden endişe duyan Türkiye arasında çatışma yaşanmamasını sağlayacak.
Ana omurgasını terör örgütü YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri, karardan ziyadesiyle memnun olmuş görünüyor.
SDG, Amerika’nın bölgeden tamamen çekilmesinin bir güvenlik boşluğuna sebep olacağını ve bunun da Türkiye’ye uzun süredir dile getirdiği operasyonu başlatma imkanı verecek olmasından endişe ediyordu.
Bu kararla ABD’nin SDG’den kolay kolay vazgeçmeyeceği ortaya konmuş oldu. Daha önce Başkan Trump’ın Suriye’den tamamen çekilme kararını sert bir şekilde eleştiren ve geçtiğimiz ay Türkiye’de de temaslarda bulunan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham da Beyaz Saray’ın Suriye’de 400 asker bırakma kararını olumlu karşıladı.
Graham, kararın Suriye’de elde edilen kazanımların kaybedilmemesini, DEAŞ’ın geri gelmemesini, İran’ın olası bir boşluğu doldurmak için harekete geçmemesini ve son olarak da SDG’ye bağlı güçlerle Türkiye arasında bir çatışma olmamasını sağlayacağını söyledi.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir