EKREM İMAMOĞLU;İSTANBUL DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK

Ekrem İmamoğlu, - umran unlu

Ekrem İmamoğlu,

1970`te Trabzon’da doğdu.Trabzon Lisesi’nde okudu.İstanbul’a üniversite eğitimi için gelmiştir.

İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nden mezun oldu.İnsan Kaynakları ve Yönetimi bilim dalında Yüksek Lisans eğitimi aldı.

1992 yılında inşaat ve taahhüt işleri yapan aile şirketinde iş hayatına başladı. Bu şirkette Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı.

Okul yıllarında amatör olarak futbol oynadı.Beylikdüzüspor Kulübü’nde yöneticilik yaptı.

2009’da CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı oldu. 30 Mart 2014 Yerel Seçimlerinde Beylikdüzü Belediye Başkanı seçildi.

Evli ve 3 çocuk babası olan İmamoğlu, 1991’den bu yana Beylikdüzü’nde yaşıyor.

CHP, geçtiğimiz yıl istifa eden eski İBB Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yerine aday olarak Ekrem İmamoğlu’nu göstermişti.

Kılıçdaroğlu;

“İstanbul’u yönetmek için bilgiye, birikime ve deneyime ihtiyaç var. Bu 3 özellik de Ekrem İmamoğlu’nda olduğu için onu aday gösterdik.

Yönetenlerin biz sana ihanet ettik dediği şehirdir İstanbul.

İstanbul, ihanet edilmemesi gereken bir kenttir, korunması gereken bir kenttir. Doğasıyla, deniziyle, ormanlarıyla.

İnsanlar hayatlarını yollarda değil,çalıştıkları mekanlarda geçirmeliler.Sohbet etmeliler,hangi projeleri üretmeleri gerektiğini masaya yatırmalıdırlar.Hayatınızın önemli bir bölümünü trafikte geçirirseniz bunların gerçekleşme şansı yoktur.

İstanbulu yönetecek kişinin kentli ile kavga etmemesi,bütün kenti kucaklaması lazım.Ekrem İmamoğlu böyle bir yapıya ve karaktere sahip.

Hangi para ile yapacaksınız diye soranlara şunu söylüyorum

Eğer kul hakkı yemezseniz İstanbul’un sermayesi vardır.Ekrem İmamoğlu üreten ve istihdam yaratan bir belediyecilik yapacak.

Bütün İstanbul’u yaşanabilir bir kent haline getirecek.Bütün belediye başkanlarımdan iki şey istiyorum.Bir, yoksul mahallelere pozitif ayrımcılık; iki, harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz.”

Ekrem İmamoğlu;

“Birlikte zafere ulaşacağız, kazanan İstanbul ve tüm hemşehrilerimiz olacak.

O gün kendinize üç basit soru soracaksınız:

Bu şehri gerçekten kim daha iyi yönetebilir?Bu şehir daha iyi nasıl yönetilir?Bu şehir nereden yönetilsin?

Vereceğiniz cevap,sadece kendinizin değil çocuklarınızın,

büyüğünüzün,akrabanızın,arkadaşınızın,meslektaşınızın ve

şehirde yasayan tanıyıp tanımadığınız herkesin kaderini belirleyecek.

Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına adayım.

İstanbul için yeni sayfa açmanın zamanının geldiğini biliyorum.

Bu kent, içinde yaşayanların hayat kalitesini mahveden bir kabusa dönüştürüldü.Doğası tahrip edildi.Kaynakları hoyratça yağmalandı.

Okumaya devam et  İmamoğlu İstanbul’u tanıtamayacak

İnsanları kapalı mekanlara hapsedildi.Ayrıştırıldı,kutuplaştırıldı.

İstanbul 16 milyona yaklaşan nüfusuyla dünyanın en kalabalık 15. kenti. Gayrisafi Milli Hasılamızın neredeyse dörtte birini, ülkede toplanan vergilerin yüzde kırkını üretiyor.

İstanbul, Türkiye ekonomisinin motor gücü.İstanbul durursa

,Türkiye durur.

İstanbul bir kentsel bölge,Bir havza…

Avrupa’daki pek çok ülkeden büyük.İstanbul tek başına bağımsız bir ülke olsaydı,dünyanın ilk 25-30 büyük ekonomisi arasında yerini alırdı.

İstanbul Ankara’dan,iradesi bağlı yöneticiler tarafından,eski model yöneticiler tarafından, günü birlik yönetilemez, yönetilemiyor!

Bu şehir ancak, genç, dinamik, yeni nesil bir yönetici tarafından yönetilebilir.

Ben İstanbul’u yeniden küresel iddia sahibi bir marka kent haline getirmek için,İstanbulluların mutlu ve özgür olmaları için,İstanbul’un ekonomisini büyütmek, iş olanakları yaratmak ve gençlerin yeniden umudu haline getirmek için,İstanbul’u yaşanılır bir çevreye kavuşturmak,dünyanın yetenekli insanlarını ve kalıcı yatırımları çekecek bir cazibe merkezi yapmak için adayım.

Cesaretimi bu kentin insanlarının iyiye, güzele duyduğu ihtiyaçtan,başarıyı görünce verdiği sonsuz destekten,alıyorum.

Ben bu şehrin insanlarına,siz değerli İstanbullulara,gençlere

,kadınlara, emekçilere, esnafa, iş insanlarına, her yastan, her kökenden, her hayat tarzından hemşehrilerime; en çok da bu şehrin o güzel çocuklarına inanıyorum…

Sandık başına gitmekten vazgeçmiş, ne yapsam olmuyor diyen, umutsuzluğa kapılmış tüm hemşehrilerime sesleniyorum…

Birlikte çalışacağız ve kazanacağız.Zafer hepimizin,başaracağız.

Ben “İstanbul’u herkesten daha iyi ben yönetirim.” diye iddia ediyorsam,nedeni her siyasi görüşten insanın bir araya geldiği İstanbul İttifakıdır.

İnsanların bana ve yaptıklarıma değer vermelerinden,sonsuz desteklerinden,Annemden, babamdan, eşimden çocuklarımdan, akrabalarımdan, dava arkadaşlarımdan,yol arkadaşlarımdan geliyor bu cesaret…

Ben, bu kentin,sahipsizleri,işsizleri,düşük gelirlileri,esnafları, gençleri,kadınları,erkekleri,çocukları,emeklileri 5 yıl sonra “Belediyemden hizmet alırken, kreşe çocuğumuzu verirken, haklarımızı kullanırken insan olduğumuzu hissettik.Allah senden razı olsun.” desinler diye adayım.

Benim için bundan büyük bir mutluluk, bundan büyük bir onur yok.Benim için halka hizmet etmek,Hakka hizmet etmek demek, hatta ibadet demek…

İstanbul’la ilgili 5 büyük hedefim var:İstanbul’un ulaşım ve trafik sorununu çözmek.

İstanbul’daki kent yoksulluğu ile mücadele etmek ve pahalı yaşamı ucuzlatmak.

İstanbul’da doğru kentsel planlama ile çevre, imar ve deprem sorunlarını çözmek.

Okumaya devam et  HELAL OLSUN İBB’YE

İstanbul’un işsizlik sorununu çözmek, yeni ekonomi ve yaratıcı endüstriler için İstanbul’u bir çekim merkezine dönüştürmek.

İstanbul’un yasam kalitesini yükseltmek, kültür, sanat ve spor faaliyetlerini,İstanbul’un tamamına yaymak.

Bunu 5 Temel yönetim anlayışıyla  yapacağım;

Kent Anayasası’yla,Toplumsal uzlaşmayla yazacağımız yeni bir

mutabakat belgesiyle.Kente özen ve insana saygıyla,

Demokratik katılım ve ortak akılla.Sürdürülebilirlik ve inovasyonla.Yaşam kalitesi önceliği ile.

Belediyecilik, “İnsanı mutlu etme zanaatıdır.” Bu zanaatın erbabıysanız, her ölçekteki kentlerde insanları mutlu etmeyi kesinlikle başarırsınız.

İstanbul yolunu ve yörüngesini yitirdi.bizim 2050’de bile geçerli  olabilecek bir vizyona ihtiyacımız var.

Bu yüzden Kent Anayasası diyoruz.

Kente ihanet edilmesin, uzun vadeli stratejik kararlar, ortak akılla ve mutabakatla alınsın istiyoruz.Dediğim dedik olunmasın,kentin ortak iradesi her şeyin üstünde olsun istiyoruz.

İnsana değer veren, ayrımcılık yapmaksızın, tüm İstanbullulara aynı ölçüde özen gösteren bir yönetim olursa, bu kentin insanları kendilerini değerli birer yurttaş gibi hisseder…

Ben demeyen,biz diyebilen,hepimiz diyebilen bir anlayış yönetime hakim olursa her birimiz kendimizi bu kentin sahibi olarak hissedebiliriz.

Aileleri,çocuklarımızı,gençlerimizi üniversitelileri desteklemeyi ,Engellilere,yaslılara şefkat elimizi uzatmayı,yoksul ve yoksun insanlarımıza saygı göstermeyi vaat ediyorum.

Sosyal adaleti sağlamak için,kentte yasayan herkese adil fırsat sunmak için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına adayım.

Demokrat bir yönetim için ne yaptığınız kadar, nasıl yaptığınız da önemlidir. 

İstanbul’a demokratik katılımcı,ortak aklı temel felsefe ,toplumsal kültürel çeşitliliğini,rengarenk canlılığını koruyup geliştirmeye özen gösteren,herkese hoşgörüyle yaklaşan, birlikte tartışan, birlikte karar alan, birlikte yöneten bir anlayış vaat ediyoruz.

İstanbul’u,İstanbullularla birlikte,İstanbul’dan yönetmenin“Bu şehir hepimizindir”anlayışıyla yönetmenin,Şeffaflığa halka hesap verme prensibine,vicdana ve adalete dayalı bir yönetim anlayış sözü veriyorum.

İstanbullulara, yaptığı işi özenle yapan, herkesin hakkına saygıyla yaklaşan,sorumluluklarını bilen, kibirden arınmış, güler yüzlü, liyakat sahibi ve dinamik bir yönetim kadrosu vaat ediyorum.

Demokratik katılım sayesinde şehrin yaratıcı kapasitesini ziyan etmemeyi,farklılıkları bir zenginlik ve fırsat olarak gören bir anlayışı, bu ülkeye ve dünyaya göstermeyi vadediyorum.

Mahalle meclisleri kurmayı, 961 mahalle muhtarını işin içine katmayı, yerel demokrasiyi ve demokratik katılımcılığı desteklemeyi vaat ediyorum.

Okumaya devam et  BİR FARK YOKSA DEĞİŞİME DE GEREK YOKTUR

Böyle bir kent, dünya üzerinde yaşayan herkesin merakla görmek, tatmak, içinde olmak, yaşamak, hatta yerleşmek ve çalışmak isteyeceği bir kent olacaktır.

İstanbul yerel demokraside dünyaya örnek olacak ve dünyanın merkezi olacaktır.

Teknoloji ve inovasyon alanlarında istihdam yaratılmasına pozitif ayrımcılık yapacağız. Bunun dünyada modelleri ve çok başarılı örnekleri var.

Bu amaçla,Küresel Istanbul Akademisi ve İstanbul Kent Enstitüleri gibi kurumlar kuracağız.İnovatif sektörlerde insan kaynağı yetiştirmenin ve girişimciliğin destekçisi ve öncüsü olacağız.

İnsanlarımıza yerinde ve erişilebilir hizmetler üreteceğiz.

Sağlık, eğitim, sosyal yardım, kültür ve sanat hizmetlerini kentin çeşitli merkezlerine dağıtacağız. Herkes bu hizmetlere kolayca;adil bir şekilde erişebilecek.

Trafikte heba olan bu konforsuz ve pahalı yolculuk, her birimize stres olarak geri dönüyor.Trafiği çözeceğiz.Ortak akılla, azimle, bilimle, öncelikle, kararlılıkla çözeceğiz.

Benim İstanbul hayalim, insanların mutlu ve özgür olduğu bir İstanbul. Bütün dünyanın gıpta ile baktığı bir İstanbul hayali.Yaşam kalitesinin yükseldiği, işsizliğin kalmadığı bir İstanbul hayali.İstanbul’un 39 ilçesinin de aynı standartta olduğu bir İstanbul hayali.

Bu ülkenin kurucu değerlerine, kültürüne ve kutsallarına saygı duyan, geçmişiyle barışık, geleceğe umutla bakan,ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Mustafa Kemal Atatürk, arkadaşlarının

emanet ettiği,cumhuriyete ve demokrasiye sahip çıkan bir anlayış vaat ediyorum.

Gençler… Umudum sizlersiniz. Sizleri yanımda istiyorum. Bu yolculukta el ele kol kola vereceğiz ve siz kazanacaksınız…

Bugünden itibaren kampanyama destek vermenizi istiyorum.

Duymayana duyurun.İnanmayanı inandırın.Umudu ve geleceği hep birlikte inşa edelim.

Kadınlar… İstanbul tam anlamıyla kadın dostu bir kent olacak.Kadınların yönetimde eşit temsil edilmeleri destekleyecek. İstanbul kadınlar için güvenli hale gelecek. Siz olmadan kazanmamız imkansız. Bu yolculuğun onunda asıl kazanan siz olacaksınız. Ben kadınların emeğine, inancına ve değiştirici gücüne çok inanıyorum.Sizinle kazanacağız.

Allah yardımcımız olsun.Bu şehirde ortak yaşamı yeniden hayata geçirmeye sözüm var.Seçen kadar seçmeyenin de yönettiği bir İstanbul için sözüm var.Çok ama çok çalışacağız.

Kazanacağız ve hep birlikte tarih yazacağız.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir