Yemen’de neler oluyor?..

Necdet Buluz - buluz

Necdet Buluz

Yemen’de 4 yıldan bu yana Suudi Arabistan resmen cinayet ve savaş sucu işliyor. İşin ilginç tarafı, dünya bu katliama ve suca seyirci kalmakla yetiniyor. Bugüne kadar Yemen’e 18 bin hava saldırısı yapılmış. Bunun getirdiği yıkım ve sıkıntıyı düşünebiliyor musunuz?
Hemen her savaşta görülen tablo Yemen’de de görülüyor. Savaşın kurbanları yine çocuklardan oluşuyor. Dünyanın en feci insanlık felaketlerinden birinin yaşandığı Yemen’de, BM verilerine göre, her on dakikada beş yaş altı bir çocuk önlenebilir bir ölüme kurban gidiyor.

Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun da Riyad yanlısı hükümeti ayakta tutmak için Mart 2015’te Husilere yönelik operasyon başlatmasıyla ülkedeki şiddet giderek arttı. Dördüncü yılını geride bırakan savaş, Yemen’in zayıf ekonomisini ve altyapısını yıkım seviyesine getirdi ve ülkedeki durum Birleşmiş Milletler (BM) tarafından “dünyanın en büyük insani felaketi” şeklinde tanımlanan bir drama dönüştü.

Yaklaşık 30 milyon civarındaki nüfusuyla dünyanın en fakir ülkeleri arasında gösterilen Yemen, savaşın ağır yükü de eklenince açlık, kolera, çatışmalar ve hava saldırıları sonucu bedelini sivillerin ödediği büyük bir insanlık dramına sahne oluyor.
Yemen’de bu güne kadar neler oldu, bundan sonra neler olabilir? Bugünkü yazımızda kısaca bunlara değineceğiz.

Yemen’de, kadınlar ve çocuklar, savunmasızlar listesinde en üst sırada yer alıyor. Okul çağındaki çocukların dörtte biri eğitimden yoksun ve 2 bin 500’e yakın okul hasarlı veya eğitim verilemez durumda. Yine BM verilerine göre, nüfusun yaklaşık dörtte üçüne tekabül eden 22 milyon insan, acil insani yardım ve korumaya muhtaç.

Dördüncü yılını geride bırakan savaş 2 milyona yakın Yemenliyi de ülke içinde yerinden etti. BM İnsan Hakları Ofisi’nin 2017 yılındaki açıklamasına göre en az 10 bin insan savaş ve buna bağlı nedenlerle can verdi. Ancak bağımsız araştırmalar bu sayının çok daha fazla olduğuna işaret ediyor.

İngiltere merkezli Silahlı Çatışmaların Konumlanması ve Olay Veri Projesi (ACLED), Yemen’de Ocak 2016’dan bugüne 50 binin üzerinde sivilin hayatını kaybettiğini belirtiyor.

Yemen Veri Projesi isimli bağımsız araştırma kuruluşuna göre, Yemen’de savaşın başından bugüne kadar, koalisyon güçleri tarafından 18 bin hava saldırısı gerçekleşirken, bu saldırıların üçte biri sivilleri hedef aldı.

Yemen’de koalisyon güçlerinin zaman zaman, cenaze törenleri, pazar yeri, okul otobüsü gibi sivil hedeflere saldırması ve çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesi dünya genelinde tepkiyle karşılandı. Yemen’de benzin fiyatları, Mart 2015’ten bugüne üç kata yakın arttı. Yemen riyali de dolar karşısında üç kattan fazla değer kaybetti.

Gıda ve ilaç ihtiyacının önemli bölümünü ithal eden Yemen’de ekonomik çöküntü ve limanlara uygulanan abluka insani felaketi daha da hızlandırdı. Dünya Gıda Programı (WFP) verileri, Yemenlilerin, dünyanın en büyük gıda güvenliği kriziyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

WFP’ye göre, Yemen’deki 8,4 milyon insan için bir sonraki öğünün garantisi yok ve her gün bu rakam artıyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon tarafından gemilerin geçişinin kısıtlandığı Yemen’de insani yardımların akışı tamamıyla kesilirse, WFP, kıtlıktan etkilenen insanların sayısının 14 milyona çıkabileceği uyarısında bulunuyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Temsilcisi Martin Griffiths’in girişimiyle İsveç’in Rimbo kasabasında bir araya gelen taraflar, 18 Aralık’tan itibaren Hudeyde’de ilan edilecek ateşkes üzerinde anlaşmaya varmıştı.

Griffiths’in talebiyle harekete geçen BM, ay sonuna kadar 15 üyeli Güvenlik Konseyi’nden karar çıkararak, ateşkese uyulup uyulmadığını takip edecek. Kararın kabul edilmesi için 5 daimi üyenin dışında en az 4 geçici üyenin de lehte oy vermesi gerekiyor.

Önerinin ne zaman gündeme getirileceği henüz bilinmiyor ancak diplomatlar İngiltere’nin bu bağlamda harekete geçtiğini ve ay sonundan önce Griffiths’in çağrısının yerine getirileceğini belirtti.

BM Güvenlik Konseyi’nden çıkarılacak kararla oluşturulacak bir heyetin, Stockhom Anlaşması olarak kayıtlara geçen anlaşmada, üzerinde mutabakata varılan konuların takibini yapması öngörülüyor.

Hollandalı emekli Tümgeneral Patrick Cammaert’ın başına getirilmesi planlanan ‘izleme misyonu’ tarafların ateşkese uyup uymadığını ya da ihlali kimlerin yaptığını belgelendirecek.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir