Öğrendiğimiz öğretmenler

"Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nice nesiller yetiştirmektir gayemiz" kelimesi sanki onun için söylenmiştir. - nigar odegay

"Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nice nesiller yetiştirmektir gayemiz" kelimesi sanki onun için söylenmiştir. - nigar odegay

“Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nice nesiller yetiştirmektir gayemiz” kelimesi sanki onun için söylenmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün
“gelecek gençlerin,
gençler ise öğretmenlerin eseridir!” fikirlerini her hatırladığımda Prof. Dr. Aygün Attar hocam gelir gözlerimin önüne.
Ben bir öğretmen ailesinde doğdum. Dedem, nenem, halalarım, teyzem, dayım, amcam ve nihayet annemde öğretmen idi. Belkide bu sebebtendir ki, ben hep öğretmenleri farklı olarak görmüşüm. Malesef günümüzde çoğu “öğretmen” o düşüncelerimizi bile tamamen alt üst ettiler
ama şükürler olsun ki, her şey bitmiş değil.

Öğretmenin değerinin düşmesi için projeler hayata sürülen dünyamızda hala sözün hakiki anlamında değerli Öğretmenlerimiz var.

Dedem rahmetlik derdi ki; “öğretmen olmak sadece 45 dakika ders boyunca çocuklara nese öğretip ay sonunda maaş almak değildir. Öğretmen olmak çocuklara ders anlatmanın yanında onların sorunlarını dinlemek, gerektiğinde kendi cebinden sorunu çözmek icin çocuğu rencide etmeden para harcamak, milletin evlatlarına vatan, millet, devlet sevgisini aşılamak demekdir.”

Her çocuğa ilim öğretmekle onu bilim adamı yapamazsın ama her çocuğa sözün hakiki anlamında vatandaşı olmayı öğretmek mümkündür fakat bunu da her hoca yapamaz. Bunun için önce o öğretmenin Vatandaşı olması lazımdır.
İşte Vatandaşı olan öğretmenlerimizden birisi değerli “Aygün Hocam”dır. Onun kendi alanındaki başarıları herkesin malumudur. Hele genç yaşından doğduğu ülkeden uzaklarda elde ettiği başarı bir Türk kadınının başarısıdır. Odur ki, bu değerli hanımın Prof. Dr. olarak bilim dalındaki araştırmalarından konuşmayacağım. Onun diğer profesörlerden, bilim adamlarından farklı bazı yönlerini anlatmak isterim.

Cesurdur!
Birileri akiller adı altında Pkk’nın ekmeğine yağ sürerken Attar hocam tüm dünyayı karşısına alarak PKK’nın siyasi sözcüsü olan HDP’ye meydan okuyarak milletvekillerini mahkemeye verdi.

Korkusuzdur!
Avrupa’da bineceği uçağa bomba konulduğu uyarısına rağmen yolundan dönmemiştir.

Okumaya devam et  Cumhuriyetin ilk öğretmenlerinin atama emri

Cumhuriyetçidir!
Çoğunluğu Fetö’ye “Hoca Efendi”(!) değip Cumhuriyyet’in aleyhinde bulunurken, Atatürk ilke ve inklaplarına sonuna kadar sahib cıkarak mücadele vermiştir. Bu sebepten dolayı işinden bile olmuştur ama ona rağmen yolundan dönmemiştir.

Hayırseverdir!
Bir öğrencimizin kansere yakalandığını yazdık. Anında ilk yardımı o yaptı ve sonuna kadar o qardaşımızın durumuyla ilgilendi. Hala bana soruyor, “kardeşimizin son durumu nasıl?” diye.

Bu günler içersinde bir kardeşimizin Bakü’den beni arayarak ağlaya ağlaya “bacım ve ailesi İzmir’e çocuğunu götürmüşler. Şu an çok zor durumdalar yardım ede bilirmisiniz?” demesi üzerine aileyle buluştum. Adam durumunu bana anlatırken göz yaşlarımı tutamadım. İstedikleri paraya gücümün yetmeyeceğini bilsem de karşımda boynu bükük oturan genç babaya “hallederiz” dedim. O kalkıp gittikten sonra “nerden bulacam?” deyip çaresizce üç kişiye mesaj atarak yardım istedim. Her üçü zengin, Azerbaycanlılardı. Hatta borç vermelerini istedim ama bir kaç bahaneyle reddedildim. Vakit daralmıştı.
Birden Aygün Attar hocam aklıma geldi. Çünkü benimle her görüştüğünde, konuştuğumuzda; “bak Nigar biliyorum açta kalsan sen kendin için bir şey istemezsin ama lütfen olurda zora düşersen bir mesaj atman yeterli” dediğini hatırladım. Hemen Hocamıza mesaj attım. 11 dakika sonra beni aradı. Cümlesi şöyle idi; “Niquş kızım whatsappa bak” Baktım ve yazılan şuydu; “hesap numarasını bana yaz.” Yazdık…
7 dakika sonra para hesaptaydı. Sevinçten ağladım…
Hasta çocuğun babasına halledildi dedim. Önce inanmadı. Para hesapta değince sesi titreyerek “ohhhh, çok şükür!” dedi.

Ve o gün benim elektiriğimi kesmiştiler. İki gün olmuştu ışıksızdım ama umurumda değildi.
Çünkü 28 yaşında ümitsiz bir babanın yüzünde Aygün hoca sayesinde bir ışık yansımıştı. O ışık bana yeterdi…

Aygün hocam benim ışığımı ömürlük yansıtmıştı.

Aslında bu değerli öğretmenle ilgili çok şey yazabilirim ama öğretmenler gününde tebriğin kısası makbuldur derim. Nasib olarsa “Üç farklı kadın” kitabımda hocamla bağlı daha geniş yazacağım.

Okumaya devam et  TÜM DÜNYA ÇOCUKLARINDAN BİR ÇAĞRI

Başta eli öpülesi Aygün hocam olmak üzere, başarılı bir eğitim sisteminin temel belirleyicisi olan tüm öğretmenlerin 24 Kasım öğretmenler günün kutlarım.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir