Hedef, İran ekonomisini çökertmek…

Necdet Buluz - buluz

Necdet Buluz

Amerika’nın İran’a uyguladığı ambargonun tek hedefi var: Oda İran ekonomisini en kısa zamanda çökertmek.
Şimdi diyeceksiniz ki “O halde 8 ülkeye neden muafiyet uygulanıyor?”
Hemen yanıtlayalım
Amerika, yaptırım kararını alırken adı geçen ülkelere, “İran’dan petrol alımlarınızı azaltın, biz sizin iyi niyetinizi görelim ve ona göre size muafiyet verip vermeyeceğimize karar verelim” pazarlığı yapmış.
8 ülkenin Mayıs 2018 itibarı ile İran’dan aldıkları petrolden bir miktar geri çekildikleri görülüyor. Son yapılan analizlere göre 8 ülkenin İran’dan petrol ithalatı % 30’lara kadar düşmüş.
Bunun anlamı şu:
8 ülke 6 ayda bir İran’dan petrol alımında düşüş yaşayacak. Bu ülkeler, İran’dan 200 alıyorsa, 100’e indirecek, 6 ay sonra 50’ye düşürecek, bir 6 ay sonra ise sıfıra düşürecek.
İşte böyle bir anlaşma yapılmış.
Görüldüğü gibi işin sonunda muafiyet taşıyan ülkeler artık İran’dan petrol ürünü alamayacaklar.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi ve İran Uzmanı Serhan Afacan, ABD yaptırımlarının birkaç önemli noktası olduğuna değiniyor. Görüşlerinden bir kesit:
“Bu yaptırımlardan önemlisi petrol. Çünkü ABD, İran’ın petrol satışını sıfıra indirmek istiyor. En kritik yaptırımlardan biri de İran’ın dünya limanlarına, yabancı gemilerin de İran limanlarına erişiminin kısıtlanması. Ayrıca İran uçaklarının hava limanlarını kullanma kısıtlaması ve İran’ın uluslararası finans sisteminden izole edilmesi. Dolayısıyla ABD, İran ekonomisini bitirmek, adeta belini kırmak istiyor. Yaptırımlardan muaf tutulan 8 ülke ile ilgili ise ABD şunu diyor: ‘Müttefikimiz olan bu 8 ülkenin bizimle beraber olmasını istiyoruz, bazen ittifaklar zararları gerektirir, eğer oradan size bir zarar geliyorsa çok da büyütmeyin çünkü bizden elde ettiğiniz menfaat daha da büyük’ diyor. Bunu Çin’e de söylüyor, ABD ile global anlamda rekabet ettiği Çin dahi ekonomik anlamda ABD’ye bağımlı. ABD Çin’in en büyük ticaret ortağı.

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Ekonomi Koordinatörü Prof. Dr. Murat Aslan da aynı konuyu şu sözlerle değerlendiriyor:
ABD, İran petrolünü tamamen devre dışı bırakmış oluyor. Bu durum ister istemez küresel petrol fiyatlarına da yansıyacaktır. Ayrıca Çin hariç ABD’nin müttefik olarak gördüğü bu ülkeler enerji bakımından dışa bağımlı ve İran’dan petrol ithal etmek zorunda kalan ülkeler. Bu sebeple aslında ABD, İran’ı cezalandırarak kendi müttefiklerine de tokat atıyor ve bu da kabul edilebilir bir durum değil. Dolayısıyla İran ile ilgili petrol yaptırımlarını konuşurken bir yandan da petrol fiyatlarına bakmak lazım. İran’ın petrol piyasasından çıkmasından dolayı petrol fiyatları 100 dolarların üzerine çıkarsa o zaman ABD, tüm dünya ekonomisini sarsmış oluyor.”
Özetleyecek olursak:
Amerika’nın bölgedeki hedefi İran’ı ekonomik alanda çökertmek, kolunu kanadını kırmaktır.
Konu hakkında daha önce yazmış ve “Amerika, bölgede İsrail’in önünü açabilmek için her adımı atmaktan kaçınmayacaktır” demiştik.
Şimdi bu noktaya gelindi.
Amerika, İran’ı, kendisi ve bölgede başta İsrail, Suudi Arabistan olmak üzere müttefikleri için tehdit olmaktan olarak çıkarmak ve bir daha bölgesel meselelere karışamayacak pozisyona gerilemesini sağlamak.
Çünkü İran rejimini yıkmak ABD’nin tek başına yapabileceği bir iş değil. İran’ın varlığı konusunda Çin’in de hassasiyetleri var, Rusya’nın da. Dolayısıyla ABD böyle bir şey istese dahi İran müttefiki olan güçlerin elleri kolları bağlı durup bunu seyretmeyeceğinin bilincinde.
Bu noktada önemli olan Türkiye’nin durumudur.
6 aylık muafiyetten sonra ne yapılacak? Nasıl önlem alınacak? Bunların da dökümü yapılmalı, hesaplanmalıdır.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir