Jeopolitik risklerle terbiye

Jeopolitik risklerle terbiye - bulent esinoglu 1
,

Jeopolitik risklerle terbiye

Brunson mevziini zafer olarak ilan eden Amerikalı Baronlar, sıranın İran yaptırımlarına geldiğini hesaplıyorlar.

Birinci mevzi Papaz, İkinci mevzi İran yaptırımlarına Türkiye’yi de dahil etmek. Üçüncü mevzi S-400, son mevzi Fırat’ın Doğusu…

Altı Kasım yaklaştıkça, Bloomberg Televizyonunun Türkiye yavrusu; Türkiye-ABD ilişkilerinin düzelmesi için “Türkiye ABD ne diyorsa onu yapması gerekiyor” propagandasına hız verdi.

Adı “Jeopolitik riskler” olarak tanımlanan bu propagandanın temeli Amerika’ya her hali karda teslimiyettir.

Yaşadığımız ekonomik krizde, piyasa ve üretimsizlikten söz etmek yerine, “jeopolitik risklerden söz etmek” Amerikancı düzeni aklayıp, yeniden ABD’ye teslimiyetin konuşulmasıdır.

Türkiye’yi bölgedeki Amerikan çıkarlarına karşı edilgenleştirme ve teslim olmasının adı; Jeopolitik Risklerdir.

James Jeffyey’nin Türkiye ve bölgeyi mesken tutması, ABD Diş İşleri Bakanı Pompeo’un Suudi Salman ile görüşmesinden sonra Türkiye’de olması, hep bu jeopolitik riskleri bize hatırlatmak içindir.

Türkiye’yi Amerika’ya teslim vaziyetine koyarak, bizi jeopolitik risklerden kurtarmaktır!

Fırat’ın doğusunda kurdukları, Garnizon Devleti kabul edersek, “Jeopolitik Riskler”den kurtulmuş olacağız!

Böyle bilimsel ve stratejik kavramları kullanarak, sözde çok önemli bir şeyden bahsediyorlarmış gibi; Jeopolitik risklerden söz ederler. Türkçesi ABD’ye teslimiyettir.

Fırat’ın Doğusundaki Garnizon Oluşumunu kabullenirsek jeopolitik riskten kurtulmuş olacağız!

Türkiye’nin içinde bulunduğu şartların, İran’a yaptırım uygulamasının kendisine yaptırım uygulama demek olduğunu bilen ABD, Türkiye’nin petrol ambargosu konusuna uymayacağını biliyor. “İstisna Kapsamına” sokarak kendine bir çıkış yolu arıyor.

Böylece, Türkiye’nin İran’dan petrol alımına ABD istisna uygulamış olacak. Öte yandan Fırat’ın Doğusuna yığınak yapmaya devam ediyor.

Amerikan Baronlarının, Televizyonlardaki dillendiricilerinin sürekli jeopolitik risklerden söz etmesi bundandır.

Doğal olarak, halkımız bu jeopolitik risklerden kurtulalım da ekonomimiz düzelsin diye düşünüyor. Papaz yargılamasında olduğu gibi… Papaz olayını da jeopolitik risk olarak kamuoyuna sundular.

Amerika’nın bölge çıkarlarını korumamak bizim için “jeopolitik Risk oluyor.

Aslında ABD tehditlerini jeopolitik risklerle devamlı hatırlatıyorlar.

ABD bölgeden çekilse jeopolitik risk diye bir şey kalmaz.

ABD mafyası Suudilerin üzerine çöktü. Kaşıkçı cinayetinden yararlanarak, Sudileri epey yağmalar. Geçen yıl, Suudilere 17 milyar dolarlık silah satmışlardı. Bu yıl da devam etmek istiyorlar. Kaşıkçı Cinayeti yağmanın kolaylaştırıcısı olarak işlev görecektir.

Bize de diyorlar ki, gelin birlikte, Suudileri terbiye edelim siz de nimetlenin! Mafyanın suç ortağı araması… Mafya yalnız yemekten çekinir etrafına da yedirir.

Ama bu sefer işi daha zor. Etrafında kanun devletleri çoğalmaya başladı. Mafyaya göz açtırmak istemiyorlar.

17.10.2018


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir