İdlib, daha çok baş ağrıtacak gibi…

Necdet Buluz - buluz

Necdet Buluz

Suriye’nin İdlib kentinde garip şeyler oluyor.
İdlib’de muhalif örgütlerin ağır silahlarını teslim edip bölgeden çıkması için tespit edilen süre 15 Ekim itibarıyla sona erdi. Tüm grupların mutabakata uymasının beklendiği aşamada, dört muhalif örgütten tam tersi adım atıldı.
Daha önce yapılan açıklamalarda İdlib’deki ağır silahlı grupların kenti terk ettiği açıklanmış ve bu işin sona erdiği söylenmişti.
Soçi mutabakatına göre İdlib’in etrafında Suriye ordusu ile silahlı grupları ayıran 15-20 kilometrelik silahsızlandırılmış bir bölge oluşturulacaktı. 15 Ekim’e kadar tüm cihatçı gruplar silahsızlandırılmış bölgeden uzaklaştırılacaktı.

El Kaide bağlantılı Hurras El Din, Çeçenlerden oluşan Ensarud Din, Kuzey Iraklı cihatçılardan oluşan Ensarul İslam ve Ensar Tevhid Tugayları (Cundul Aksa), silah bırakmayıp silahsız bölgeden de çekilmedi.

Adı geçen grupların, İdlib kırsalında Suriye ordusu ile müttefiklerine saldırmak için ortak operasyon odası kurduğu. ortak operasyon odasına da “Ve Müminleri savaşa teşvik et” adını verdiği söyleniyor.

Hama kentinin batı kırsalında bulunan Suriye ordusuna ait Curin askeri kampına yönelik düzenlenen ağır silah saldırılarına ait birtakım görüntüler de servis eden dörtlü oluşum, silahsızlanma bölgesinden çekilmeyerek savaştıklarının mesajını verdi.

Hurras El Din, ayrıca bir açıklama yayımlayarak, Rusya ile Türkiye arasında varılan Soçi mutabakatını kabul etmediklerini ve silahlarını çekmeyeceklerini duyurdu. Bununla ilgili havan toplarıyla Suriye ordusunu vurmalarına dair görüntüleri de yayımladı.

Bu arada Halep ve Hama kırsalındaki bölgelere muhalif gruplar tarafından yapılan bombardıman sonucu 2 Suriyeli askerin öldüğünü açıklayan Rus Savunma Bakanlığı, bu saldırının 17 Eylül’de İdlib’te silahtan arındırılmış bölgenin kurulması için anlaşmaya varılmasından bu yana yapılan en kötü ateşkes ihlali olduğunu belirtti.

Rusya’nın Suriye’deki Ateşkes İzleme Merkezi Başkanı Korgeneral Vladimir Savçenko’nun açıklamasına göre, Hama kırsalındaki Jurin, silahlı gruplar tarafından başlatılan bombalı saldırılara sahne oldu.
Bu durum böyle devam ederse bu gruplara karşı Rusya ve rejim güçlerinin bir müdahalesi de kaçınılmaz gibi görünüyor.

Suriye ordusu mensubu 2 askerin hayatını kaybettiğini, 3 askerin de yaralandığını bildiren Savçenko, Ceb Mağarası, Tedef köyü ve Halep’e bağlı Şahba’da yer alan Ulusal Araştırma ve Geliştirme Merkezi’nin de hedef alındığını açıkladı.

Ateşkes ihlallerinin İdlib’in silahtan arındırılmış kırsal alanlarında başladığını açıklayan Rus yetkililer, Rusya ile Türkiye arasındaki anlaşmanın olumlu gitmesine rağmen söz konusu durumun kötüye işaret olduğunu ifade etti.
Bundan sonra neler olabilir?
Rusya, adı geçen gruplara karşı mücadele başlatabilir.
Baştan bu yana Esad’ın arkasında yer alan Rusya, bu grupların rejime karşı güçlenmesinin önüne geçecek her türlü önlemi alabilir.
İşin düşündürücü tarafına da bakalım:
Bu 4 grup, alınan kararları dinlemediğine göre bunları yönlendiren Amerika ve müttefikleri olabilir mi? Olabilir. Çünkü Rusya ve Türkiye gibi iki büyük gücün aldığı kararların tanınmamasının arkasında başka şeyleri de aramak gerekir.
Yine Rusya’dan yapılan bir açıklamada, adı geçen 4 grubun elinde bulunan silahların Amerikan yapımı olduğu ve bu güçlerin bu silahları Amerika’dan temin edebileceklerine de dikkat çekiliyor.
Görebildiğimiz kadarı ile İdlib daha çok baş ağrıtacak gibi görünüyor. Bundan da en çok zararı görebilecek ülke Türkiye olarak öne çıkıyor.
Suriye’de Amerika olduğu süre içinde bu ülkeye ve bölgeye huzurun gelmesi kolay olmayacak gibi görünüyor.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir