TATAR’IN KAZANMASINI İSTİYORUM/İSTEMİYORUM

<p>TATAR’IN KAZANMASINI İSTİYORUM/İSTEMİYORUM
Hüseyin MÜMTAZ</p>
<p>Siyasi hayatını hep muktedirlerin stepnesi olarak geçirmeyi ilke edinmiş, üstelik sâbıka dosyasında Kemal Derviş ile ilgili özel ve uzun bir bölüm bulunan Bahçeli’nin McKinsey eleştirilerine tahammül edememiş olmasını; IMF, Düyunu Umumiye, Sevr’in Maliye Komisyonu ve uluslararası kayyumluk müessesesi ile ilgili bilgi ve danışman cehaletine bağlıyor ve derin incelemeyi bir başka yazıya bırakıyorum.
Çünkü artık Kıbrıs’tayım ve ay sonunda UBP’nin kurultayı var.
UBP’yi yabana atmayın. Rauf Denktaş’ın kurduğu, dolayısı ile Cumhuriyeti de kuran partidir.
Ama 2018 Genel seçimlerinde, 50 sandalyeli mecliste 21 vekillik kazanmasına rağmen iktidar/muktedir olamamış, muhalefette kalmıştır. İktidarda 4 partili bir koalisyon vardır. Dolayısı ile 21 vekilli bir UBP, seçimleri beklemeden her an bozulup/kurulabilecek bir hükümette en büyük ortak, genel başkanı da başbakan olabilecektir.
Şu anda kurultayda yarışacak 4 aday vardır. Özgürgün, Sucuoğlu, Atun, Tatar.
TATAR’ı destekliyorum. Çünkü;
Özgürgün, tam da seçim döneminde gündeme düşen evlilik/boşanma dedikoduları, mahkeme koridorları, bol sterlinli nafaka melodramları ile hayli imaj kaybına uğramıştır.
Atun hep Türkiye’ye yakın görünmeye çalışan yeni imajıyla sürekli boy göstermektedir ama yaşadığı şehrin, Gazimagusa’nın bile “Gazi”liğini bir türlü hazmedemeyip daima Rum’la yakınlaşan/örtüşen/görüşen sosyal kamuoyu yaratıcılarını, derneklerini, platformlarını bile halledememiş ama UBP’nin yöneticiliğine, KKTC’nin Başbakanlığına soyunmuştur.
Bu rol kendisine on numara büyük gelir.
Dolayısı ile tasnif dışıdır.
İyi insan Sucuoğlu’nun tabanı yoktur fakat Özgürgün ile Tatar’dan hangisini desteklerse onun kazanmasını sağlar.
Tatar devletçidir, tabanı vardır, sağlamdır, Rumcu değildir. İkili oynamaz. Tek ayak üstünde on yalan kıvırmaz.
Ama TATAR’ı desteklemiyorum. Çünkü;
Tatar’ın bir “T Televizyonu” vardır.
Logosunda “KIBRIS TÜRKÜ’NÜN KANALI” yazar.
Bu kanalda her gün, her sabah saatlerce Türkiye’ye, KKTC’ye, devlete, askere söven patates çuvalı endamı hayranlık uyandıran, Rum pasaportlu bir İngiliz program yapar.
Ve her gün, her sabah saatlerce Türkiye’ye, KKTC’ye, devlete, askere sövülen bu kanal KKTC devletinden yardım alır.
Yâni devlet üste para vererek, parayla kendine sövdürür.
Bu nasıl “KIBRIS TÜRKÜ’NÜN KANALI”dır?
Ersin TATAR’ın, işte bunun için kazanmasını istemiyorum.7 Ekim 2018</p> - GetAttachment

<p>TATAR’IN KAZANMASINI İSTİYORUM/İSTEMİYORUM
Hüseyin MÜMTAZ</p>
<p>Siyasi hayatını hep muktedirlerin stepnesi olarak geçirmeyi ilke edinmiş, üstelik sâbıka dosyasında Kemal Derviş ile ilgili özel ve uzun bir bölüm bulunan Bahçeli’nin McKinsey eleştirilerine tahammül edememiş olmasını; IMF, Düyunu Umumiye, Sevr’in Maliye Komisyonu ve uluslararası kayyumluk müessesesi ile ilgili bilgi ve danışman cehaletine bağlıyor ve derin incelemeyi bir başka yazıya bırakıyorum.
Çünkü artık Kıbrıs’tayım ve ay sonunda UBP’nin kurultayı var.
UBP’yi yabana atmayın. Rauf Denktaş’ın kurduğu, dolayısı ile Cumhuriyeti de kuran partidir.
Ama 2018 Genel seçimlerinde, 50 sandalyeli mecliste 21 vekillik kazanmasına rağmen iktidar/muktedir olamamış, muhalefette kalmıştır. İktidarda 4 partili bir koalisyon vardır. Dolayısı ile 21 vekilli bir UBP, seçimleri beklemeden her an bozulup/kurulabilecek bir hükümette en büyük ortak, genel başkanı da başbakan olabilecektir.
Şu anda kurultayda yarışacak 4 aday vardır. Özgürgün, Sucuoğlu, Atun, Tatar.
TATAR’ı destekliyorum. Çünkü;
Özgürgün, tam da seçim döneminde gündeme düşen evlilik/boşanma dedikoduları, mahkeme koridorları, bol sterlinli nafaka melodramları ile hayli imaj kaybına uğramıştır.
Atun hep Türkiye’ye yakın görünmeye çalışan yeni imajıyla sürekli boy göstermektedir ama yaşadığı şehrin, Gazimagusa’nın bile “Gazi”liğini bir türlü hazmedemeyip daima Rum’la yakınlaşan/örtüşen/görüşen sosyal kamuoyu yaratıcılarını, derneklerini, platformlarını bile halledememiş ama UBP’nin yöneticiliğine, KKTC’nin Başbakanlığına soyunmuştur.
Bu rol kendisine on numara büyük gelir.
Dolayısı ile tasnif dışıdır.
İyi insan Sucuoğlu’nun tabanı yoktur fakat Özgürgün ile Tatar’dan hangisini desteklerse onun kazanmasını sağlar.
Tatar devletçidir, tabanı vardır, sağlamdır, Rumcu değildir. İkili oynamaz. Tek ayak üstünde on yalan kıvırmaz.
Ama TATAR’ı desteklemiyorum. Çünkü;
Tatar’ın bir “T Televizyonu” vardır.
Logosunda “KIBRIS TÜRKÜ’NÜN KANALI” yazar.
Bu kanalda her gün, her sabah saatlerce Türkiye’ye, KKTC’ye, devlete, askere söven patates çuvalı endamı hayranlık uyandıran, Rum pasaportlu bir İngiliz program yapar.
Ve her gün, her sabah saatlerce Türkiye’ye, KKTC’ye, devlete, askere sövülen bu kanal KKTC devletinden yardım alır.
Yâni devlet üste para vererek, parayla kendine sövdürür.
Bu nasıl “KIBRIS TÜRKÜ’NÜN KANALI”dır?
Ersin TATAR’ın, işte bunun için kazanmasını istemiyorum.7 Ekim 2018</p> - ds

TATAR’IN KAZANMASINI İSTİYORUM/İSTEMİYORUM
Hüseyin MÜMTAZ

Siyasi hayatını hep muktedirlerin stepnesi olarak geçirmeyi ilke edinmiş, üstelik sâbıka dosyasında Kemal Derviş ile ilgili özel ve uzun bir bölüm bulunan Bahçeli’nin McKinsey eleştirilerine tahammül edememiş olmasını; IMF, Düyunu Umumiye, Sevr’in Maliye Komisyonu ve uluslararası kayyumluk müessesesi ile ilgili bilgi ve danışman cehaletine bağlıyor ve derin incelemeyi bir başka yazıya bırakıyorum.
Çünkü artık Kıbrıs’tayım ve ay sonunda UBP’nin kurultayı var.
UBP’yi yabana atmayın. Rauf Denktaş’ın kurduğu, dolayısı ile Cumhuriyeti de kuran partidir.
Ama 2018 Genel seçimlerinde, 50 sandalyeli mecliste 21 vekillik kazanmasına rağmen iktidar/muktedir olamamış, muhalefette kalmıştır. İktidarda 4 partili bir koalisyon vardır. Dolayısı ile 21 vekilli bir UBP, seçimleri beklemeden her an bozulup/kurulabilecek bir hükümette en büyük ortak, genel başkanı da başbakan olabilecektir.
Şu anda kurultayda yarışacak 4 aday vardır. Özgürgün, Sucuoğlu, Atun, Tatar.
TATAR’ı destekliyorum. Çünkü;
Özgürgün, tam da seçim döneminde gündeme düşen evlilik/boşanma dedikoduları, mahkeme koridorları, bol sterlinli nafaka melodramları ile hayli imaj kaybına uğramıştır.
Atun hep Türkiye’ye yakın görünmeye çalışan yeni imajıyla sürekli boy göstermektedir ama yaşadığı şehrin, Gazimagusa’nın bile “Gazi”liğini bir türlü hazmedemeyip daima Rum’la yakınlaşan/örtüşen/görüşen sosyal kamuoyu yaratıcılarını, derneklerini, platformlarını bile halledememiş ama UBP’nin yöneticiliğine, KKTC’nin Başbakanlığına soyunmuştur.
Bu rol kendisine on numara büyük gelir.
Dolayısı ile tasnif dışıdır.
İyi insan Sucuoğlu’nun tabanı yoktur fakat Özgürgün ile Tatar’dan hangisini desteklerse onun kazanmasını sağlar.
Tatar devletçidir, tabanı vardır, sağlamdır, Rumcu değildir. İkili oynamaz. Tek ayak üstünde on yalan kıvırmaz.
Ama TATAR’ı desteklemiyorum. Çünkü;
Tatar’ın bir “T Televizyonu” vardır.
Logosunda “KIBRIS TÜRKÜ’NÜN KANALI” yazar.
Bu kanalda her gün, her sabah saatlerce Türkiye’ye, KKTC’ye, devlete, askere söven patates çuvalı endamı hayranlık uyandıran, Rum pasaportlu bir İngiliz program yapar.
Ve her gün, her sabah saatlerce Türkiye’ye, KKTC’ye, devlete, askere sövülen bu kanal KKTC devletinden yardım alır.
Yâni devlet üste para vererek, parayla kendine sövdürür.
Bu nasıl “KIBRIS TÜRKÜ’NÜN KANALI”dır?
Ersin TATAR’ın, işte bunun için kazanmasını istemiyorum.7 Ekim 2018


Comments

“TATAR’IN KAZANMASINI İSTİYORUM/İSTEMİYORUM” için bir yanıt

  1. Metin Hasırcı avatarı
    Metin Hasırcı

    Sayın Atun’un takdiminde yanlışınız olduğunu söylemekten kendimi alamıyorum sayın yazar. Yoksa önce cumhurbaşkanınızın yaklaşımlarına bakmanız gerekmezmi ? Fiemanllah

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir