Cahil adam

<p>Henüz ilkokul sıralarında otururken beynimize böyle kodlamıştık. O küçücük yaşımızda nereden bilebilirdik o CaHİL aDaM'ın cehaletimizi yenmek için olduğunu... Türk'ün Atası, Başbuğumuzun armağanı "Milli İlkelerimiz" olduğunu?
Ah o CaHİL aDaM yok mu?..
"C"siyle cehaletimizi attık, Cumhuriyetçilik bilinciyle.
"H"siyle hak ettiğimiz milli bilincimizi tanıdık, gerçek halk kavramı nedir, işte o zaman anladık.
"İ"siyle İstiklalimizi kanıtladık, inkılaplarımızla yeniliğe kavuşarak.
"L"siyle Layık olduğumuz iç özgürlüğümüzü yaşadık, laiklik dedik bu özgürlüğe.
"D"siyle dünyalara tanıttık TÜRK yurdunu, Devlet dedik! Devletçilik dedik!
"M"siyle mavi boncuğumuzu kazıdık kalbimize, Milliyetçilik dedik adına! TÜRK dedik! BİZ dedik!</p>
<p>İlke neydi? Temel fikir, bilgi ve inanış değil miydi? Öyleyse bilgimiz sağlam, inancımız kuvvetli olsun. Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini attığı bu 6 ilke bizim geçmişimiz, geleceğimiz en önemlisi şimdimiz olsun. Çünkü geleceği geçmiş yönetir arkadaşlar. Yarınımıza yön veren bugün, yarınımızı yönetir. Şimdimiz, geleceğimizdir. Çok konuştum sanırım, geçelim şu fragman kısımlarını. Anladığınız üzere bugünkü konumuz ilkelerimiz. Öncelik olarak, bu altı ilkemizin ilk ikisini anlatacağım bugün sizlere. Daha sonra ki CaHİL aDaM yazımda diğer ilkelerimize de değineceğim. Tane tane okumak, tane tane anlamak gerekiyor. Ne yazık ki bu konuda çok ayrılığa düşüyoruz çünkü. Bu 6 ilke bir partinin simgesi değildir. Tıpkı bozkurt işaretinin, bir partinin simgesi olmadığı gibi. Bozkurt TÜRK'ün simgesidir, 6 ilke de TÜRK Devletinin ana esasları. İkisine de sahip çıkmalıyız.
Peki savunduğumuz bu ilkelerin esasen bize verdiği mesaj NEDİR?</p>
<p>"Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla, Türk milletini emin ve sağlam bir istikbal yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibarıyla, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur(1936-M.K.Atatürk)"
Yeni hayatın baki ilkesi
Cumhuriyetçilik; Biliyoruz ki Cumhuriyet, Demokratik parlamenter bir sistemdir. Bir idare biçimidir. Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare cumhuriyet idaresidir (1924-M.K.Atatürk). Bu sistemle devletin vatandaşına sorumlulukları vardır, vatandaşın da devletine. Atamızın bütün inkılaplarını temsil eden bu ana ilkenin yapıtaşı "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" sözüdür. Bu düşünceyle kurulmuş bu ilke, devlet yönetiminde kişisel çıkarların önüne geçmektedir. Milli hakimiyet ülküsünü ve milletin iradesini atmosfer tabakası gibi sarmış, teminat altına almıştır bu ilke.
Ya ATATÜRK! Bu ilke için neler söylemiştir biz çocuklarına?
"Millî azim ve bilincin kıymetli eseri olan değerli Cumhuriyetin bugünkü ve yarınki neslin demir ellerinde her an yükselip sağlamlaşacağına güvenim tamdır." O zaman değerli okurlarım, bu emanet bizim sorumluluğumuz. Her birimiz Türkiye Cumhuriyet'inin bir ferdiysek eğer, bu sorumluluklarımıza sahip çıkmak zorundayız.</p>
<p>Sorumluluklarımızı bir sıraya dizeceğiz şimdi.
Sırada ikinci ilkemiz, Milliyetçilik ilkesi var. Bir yurdun en değerli varlığı yurttaşlar arasında milli birlik, iyi geçinme ve çalışkanlık duygusu ve kabiliyetlerin olgunluğudur, demiş ölümsüz önder M.K.Atatürk.
Milliyetçilik; Bu ilke adı üstünde "milliyet" olabilme düşüncesi değil midir? Peki nedir milliyet olabilme? Bir millete mensup kişilerin bulunduğu millete bağlı olması, milli birliğini ve beraberliğini sağlaması değil midir değerli okurlarım? Evet öyledir. Tam da böyledir. Türk'ün milliyetçilik ilkesinin temelini Başbuğ Atatürk'ümüz; Ne Mutlu Türk'üm, diyene sözüyle kazımıştır, Türk Milleti'nin tinine. Ayrıştırıcı değil! Aksine toplayıcı ve bütünleştirici olan bu ilkeyi en güzel Atamızın; Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep "aynı ırkın evlatları", hep "aynı cevherin damarıdır", sözünde buluyorum ben. Çünkü biz, her birimiz! Kutsal Türk toprağında, Türk vatanında yaşayan Oğuzhan'ın torunlarıyız. On binlerce yıllık geçmişi olan biz Türkleri, ayrıştırmak için farklı ırktan gelmişiz gibi bölücü algı yaratıyorlar, yok öyle. Türkiye Cumhuriyet'inde ya da Türk Devletlerinde yaşayan bütün vatandaşlar Türk'tür. Kanında Oğuzhan vardır. Aksini kabul etmek için çırpınan varsa yaşamasın arkadaşım bu güzel memleketlerimizde! Ne mutlu Türk'üm! Diyene canımız feda. Atamızın dediği gibi; Dünyanın bize saygı göstermesini istiyorsak, önce bizim kendi benliğimize ve milletimize bu saygıyı hissen, fikren, fiilen bütün davranış ve hareketlerimizle gösterelim; bilelim ki milli benliğini bulamayan devletler, başka milletlerin avıdır.</p>
<p>Bu iki önemli ilkeyi eminim sizlerde çok iyi biliyorsunuz. Fakat benim sizlere hatırlatmak istediğim başka ve daha önemli bir husus var. O da Cumhuriyetçilik ve Milliyetçilik ilkesinin et ve tırnak gibi birbirine bağlı olduğudur. Kedi köpek gibi yok ben milliyetçiyim yok ben cumhuriyetçiyim diye didişmelere bir son vermemiz gerekiyor artık. Fark etmedik ırkımızı böldüler, fark etmedik ortak düşüncelerimizi böldüler. Atamızın 6 ilkesi vardır 6 ilkesini birbirinden ayırmak ne mümkün! Bölüne bölüne bir hal olduk. Böyle böyle o çok korktukları Türklük kavramını silmek istiyorlar farkında mısınız!?
Başbuğumuz demiş ki; "Memleketin ve inkılabın, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması lazımdır. Memleketin ve milletin sosyal, ekonomik, kültürel ve fikri yönlerde gelişme ve ilerleme alanı olabilmesi için çok çalışmak idealimiz olmalıdır." İşte bu yüzden milliyetçilik ve cumhuriyetçilik ilkesi birbirinden ayrılamaz değerli okurlarım.
Biz neden a partisi şunu dedi b partisi şunu dedi diye tartışıyoruz. Hepsi, kimilerimize göre iyi ya da kötü, Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten ya da yönetmeye talip kişiler değiller mi? Şimdi her şeyi bir kenara bırakın. Biz bilimde ne kadar ilerledik, biz sanatta ne kadar ilerledik, biz Türkiye Cumhuriyeti olarak Türk devletleri arasındaki konumumuz nedir ve bunları nasıl geliştirebiliriz, düşüncesine sahip olmazsak eğer nasıl gelişiriz? Daha önemlisi nasıl varlığımızı sürdürebiliriz? Önce kendimize dönmeyi ve kendimizi dinlemeyi öğrenmeliyiz. Bunu anneniz, babanız, öğretmeniniz öğretmeyecek sizlere. İhtiyacınız olan her bilgi zaten mevcut. İki dakika; sosyal medyada ay şu fotomu paylaşayım kaç beğeni alacak derdini bir tarafa bırakın (ki bu dert değil) vatanım ne konumda, ilerdeki nesillerim refah içinde yaşayabilecek mi düşüncesine odaklanın. Lütfen. Çok rica ediyorum. İç kavga Türkiye Cumhuriyet'ini ne kadar ileriye taşıyabilir ki?</p> - IMG 20180909 WA0003

Henüz ilkokul sıralarında otururken beynimize böyle kodlamıştık. O küçücük yaşımızda nereden bilebilirdik o CaHİL aDaM’ın cehaletimizi yenmek için olduğunu… Türk’ün Atası, Başbuğumuzun armağanı “Milli İlkelerimiz” olduğunu?
Ah o CaHİL aDaM yok mu?..
“C”siyle cehaletimizi attık, Cumhuriyetçilik bilinciyle.
“H”siyle hak ettiğimiz milli bilincimizi tanıdık, gerçek halk kavramı nedir, işte o zaman anladık.
“İ”siyle İstiklalimizi kanıtladık, inkılaplarımızla yeniliğe kavuşarak.
“L”siyle Layık olduğumuz iç özgürlüğümüzü yaşadık, laiklik dedik bu özgürlüğe.
“D”siyle dünyalara tanıttık TÜRK yurdunu, Devlet dedik! Devletçilik dedik!
“M”siyle mavi boncuğumuzu kazıdık kalbimize, Milliyetçilik dedik adına! TÜRK dedik! BİZ dedik!

İlke neydi? Temel fikir, bilgi ve inanış değil miydi? Öyleyse bilgimiz sağlam, inancımız kuvvetli olsun. Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini attığı bu 6 ilke bizim geçmişimiz, geleceğimiz en önemlisi şimdimiz olsun. Çünkü geleceği geçmiş yönetir arkadaşlar. Yarınımıza yön veren bugün, yarınımızı yönetir. Şimdimiz, geleceğimizdir. Çok konuştum sanırım, geçelim şu fragman kısımlarını. Anladığınız üzere bugünkü konumuz ilkelerimiz. Öncelik olarak, bu altı ilkemizin ilk ikisini anlatacağım bugün sizlere. Daha sonra ki CaHİL aDaM yazımda diğer ilkelerimize de değineceğim. Tane tane okumak, tane tane anlamak gerekiyor. Ne yazık ki bu konuda çok ayrılığa düşüyoruz çünkü. Bu 6 ilke bir partinin simgesi değildir. Tıpkı bozkurt işaretinin, bir partinin simgesi olmadığı gibi. Bozkurt TÜRK’ün simgesidir, 6 ilke de TÜRK Devletinin ana esasları. İkisine de sahip çıkmalıyız.
Peki savunduğumuz bu ilkelerin esasen bize verdiği mesaj NEDİR?

“Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla, Türk milletini emin ve sağlam bir istikbal yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibarıyla, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur(1936-M.K.Atatürk)”
Yeni hayatın baki ilkesi
Cumhuriyetçilik; Biliyoruz ki Cumhuriyet, Demokratik parlamenter bir sistemdir. Bir idare biçimidir. Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare cumhuriyet idaresidir (1924-M.K.Atatürk). Bu sistemle devletin vatandaşına sorumlulukları vardır, vatandaşın da devletine. Atamızın bütün inkılaplarını temsil eden bu ana ilkenin yapıtaşı “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” sözüdür. Bu düşünceyle kurulmuş bu ilke, devlet yönetiminde kişisel çıkarların önüne geçmektedir. Milli hakimiyet ülküsünü ve milletin iradesini atmosfer tabakası gibi sarmış, teminat altına almıştır bu ilke.
Ya ATATÜRK! Bu ilke için neler söylemiştir biz çocuklarına?
“Millî azim ve bilincin kıymetli eseri olan değerli Cumhuriyetin bugünkü ve yarınki neslin demir ellerinde her an yükselip sağlamlaşacağına güvenim tamdır.” O zaman değerli okurlarım, bu emanet bizim sorumluluğumuz. Her birimiz Türkiye Cumhuriyet’inin bir ferdiysek eğer, bu sorumluluklarımıza sahip çıkmak zorundayız.

Okumaya devam et  MİLLİYETÇİLİK ve ULUSÇULUK

Sorumluluklarımızı bir sıraya dizeceğiz şimdi.
Sırada ikinci ilkemiz, Milliyetçilik ilkesi var. Bir yurdun en değerli varlığı yurttaşlar arasında milli birlik, iyi geçinme ve çalışkanlık duygusu ve kabiliyetlerin olgunluğudur, demiş ölümsüz önder M.K.Atatürk.
Milliyetçilik; Bu ilke adı üstünde “milliyet” olabilme düşüncesi değil midir? Peki nedir milliyet olabilme? Bir millete mensup kişilerin bulunduğu millete bağlı olması, milli birliğini ve beraberliğini sağlaması değil midir değerli okurlarım? Evet öyledir. Tam da böyledir. Türk’ün milliyetçilik ilkesinin temelini Başbuğ Atatürk’ümüz; Ne Mutlu Türk’üm, diyene sözüyle kazımıştır, Türk Milleti’nin tinine. Ayrıştırıcı değil! Aksine toplayıcı ve bütünleştirici olan bu ilkeyi en güzel Atamızın; Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep “aynı ırkın evlatları”, hep “aynı cevherin damarıdır”, sözünde buluyorum ben. Çünkü biz, her birimiz! Kutsal Türk toprağında, Türk vatanında yaşayan Oğuzhan’ın torunlarıyız. On binlerce yıllık geçmişi olan biz Türkleri, ayrıştırmak için farklı ırktan gelmişiz gibi bölücü algı yaratıyorlar, yok öyle. Türkiye Cumhuriyet’inde ya da Türk Devletlerinde yaşayan bütün vatandaşlar Türk’tür. Kanında Oğuzhan vardır. Aksini kabul etmek için çırpınan varsa yaşamasın arkadaşım bu güzel memleketlerimizde! Ne mutlu Türk’üm! Diyene canımız feda. Atamızın dediği gibi; Dünyanın bize saygı göstermesini istiyorsak, önce bizim kendi benliğimize ve milletimize bu saygıyı hissen, fikren, fiilen bütün davranış ve hareketlerimizle gösterelim; bilelim ki milli benliğini bulamayan devletler, başka milletlerin avıdır.

Bu iki önemli ilkeyi eminim sizlerde çok iyi biliyorsunuz. Fakat benim sizlere hatırlatmak istediğim başka ve daha önemli bir husus var. O da Cumhuriyetçilik ve Milliyetçilik ilkesinin et ve tırnak gibi birbirine bağlı olduğudur. Kedi köpek gibi yok ben milliyetçiyim yok ben cumhuriyetçiyim diye didişmelere bir son vermemiz gerekiyor artık. Fark etmedik ırkımızı böldüler, fark etmedik ortak düşüncelerimizi böldüler. Atamızın 6 ilkesi vardır 6 ilkesini birbirinden ayırmak ne mümkün! Bölüne bölüne bir hal olduk. Böyle böyle o çok korktukları Türklük kavramını silmek istiyorlar farkında mısınız!?
Başbuğumuz demiş ki; “Memleketin ve inkılabın, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması lazımdır. Memleketin ve milletin sosyal, ekonomik, kültürel ve fikri yönlerde gelişme ve ilerleme alanı olabilmesi için çok çalışmak idealimiz olmalıdır.” İşte bu yüzden milliyetçilik ve cumhuriyetçilik ilkesi birbirinden ayrılamaz değerli okurlarım.
Biz neden a partisi şunu dedi b partisi şunu dedi diye tartışıyoruz. Hepsi, kimilerimize göre iyi ya da kötü, Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten ya da yönetmeye talip kişiler değiller mi? Şimdi her şeyi bir kenara bırakın. Biz bilimde ne kadar ilerledik, biz sanatta ne kadar ilerledik, biz Türkiye Cumhuriyeti olarak Türk devletleri arasındaki konumumuz nedir ve bunları nasıl geliştirebiliriz, düşüncesine sahip olmazsak eğer nasıl gelişiriz? Daha önemlisi nasıl varlığımızı sürdürebiliriz? Önce kendimize dönmeyi ve kendimizi dinlemeyi öğrenmeliyiz. Bunu anneniz, babanız, öğretmeniniz öğretmeyecek sizlere. İhtiyacınız olan her bilgi zaten mevcut. İki dakika; sosyal medyada ay şu fotomu paylaşayım kaç beğeni alacak derdini bir tarafa bırakın (ki bu dert değil) vatanım ne konumda, ilerdeki nesillerim refah içinde yaşayabilecek mi düşüncesine odaklanın. Lütfen. Çok rica ediyorum. İç kavga Türkiye Cumhuriyet’ini ne kadar ileriye taşıyabilir ki?

Haberi paylaşın
<p>Henüz ilkokul sıralarında otururken beynimize böyle kodlamıştık. O küçücük yaşımızda nereden bilebilirdik o CaHİL aDaM'ın cehaletimizi yenmek için olduğunu... Türk'ün Atası, Başbuğumuzun armağanı "Milli İlkelerimiz" olduğunu?
Ah o CaHİL aDaM yok mu?..
"C"siyle cehaletimizi attık, Cumhuriyetçilik bilinciyle.
"H"siyle hak ettiğimiz milli bilincimizi tanıdık, gerçek halk kavramı nedir, işte o zaman anladık.
"İ"siyle İstiklalimizi kanıtladık, inkılaplarımızla yeniliğe kavuşarak.
"L"siyle Layık olduğumuz iç özgürlüğümüzü yaşadık, laiklik dedik bu özgürlüğe.
"D"siyle dünyalara tanıttık TÜRK yurdunu, Devlet dedik! Devletçilik dedik!
"M"siyle mavi boncuğumuzu kazıdık kalbimize, Milliyetçilik dedik adına! TÜRK dedik! BİZ dedik!</p>
<p>İlke neydi? Temel fikir, bilgi ve inanış değil miydi? Öyleyse bilgimiz sağlam, inancımız kuvvetli olsun. Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini attığı bu 6 ilke bizim geçmişimiz, geleceğimiz en önemlisi şimdimiz olsun. Çünkü geleceği geçmiş yönetir arkadaşlar. Yarınımıza yön veren bugün, yarınımızı yönetir. Şimdimiz, geleceğimizdir. Çok konuştum sanırım, geçelim şu fragman kısımlarını. Anladığınız üzere bugünkü konumuz ilkelerimiz. Öncelik olarak, bu altı ilkemizin ilk ikisini anlatacağım bugün sizlere. Daha sonra ki CaHİL aDaM yazımda diğer ilkelerimize de değineceğim. Tane tane okumak, tane tane anlamak gerekiyor. Ne yazık ki bu konuda çok ayrılığa düşüyoruz çünkü. Bu 6 ilke bir partinin simgesi değildir. Tıpkı bozkurt işaretinin, bir partinin simgesi olmadığı gibi. Bozkurt TÜRK'ün simgesidir, 6 ilke de TÜRK Devletinin ana esasları. İkisine de sahip çıkmalıyız.
Peki savunduğumuz bu ilkelerin esasen bize verdiği mesaj NEDİR?</p>
<p>"Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla, Türk milletini emin ve sağlam bir istikbal yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibarıyla, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur(1936-M.K.Atatürk)"
Yeni hayatın baki ilkesi
Cumhuriyetçilik; Biliyoruz ki Cumhuriyet, Demokratik parlamenter bir sistemdir. Bir idare biçimidir. Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare cumhuriyet idaresidir (1924-M.K.Atatürk). Bu sistemle devletin vatandaşına sorumlulukları vardır, vatandaşın da devletine. Atamızın bütün inkılaplarını temsil eden bu ana ilkenin yapıtaşı "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" sözüdür. Bu düşünceyle kurulmuş bu ilke, devlet yönetiminde kişisel çıkarların önüne geçmektedir. Milli hakimiyet ülküsünü ve milletin iradesini atmosfer tabakası gibi sarmış, teminat altına almıştır bu ilke.
Ya ATATÜRK! Bu ilke için neler söylemiştir biz çocuklarına?
"Millî azim ve bilincin kıymetli eseri olan değerli Cumhuriyetin bugünkü ve yarınki neslin demir ellerinde her an yükselip sağlamlaşacağına güvenim tamdır." O zaman değerli okurlarım, bu emanet bizim sorumluluğumuz. Her birimiz Türkiye Cumhuriyet'inin bir ferdiysek eğer, bu sorumluluklarımıza sahip çıkmak zorundayız.</p>
<p>Sorumluluklarımızı bir sıraya dizeceğiz şimdi.
Sırada ikinci ilkemiz, Milliyetçilik ilkesi var. Bir yurdun en değerli varlığı yurttaşlar arasında milli birlik, iyi geçinme ve çalışkanlık duygusu ve kabiliyetlerin olgunluğudur, demiş ölümsüz önder M.K.Atatürk.
Milliyetçilik; Bu ilke adı üstünde "milliyet" olabilme düşüncesi değil midir? Peki nedir milliyet olabilme? Bir millete mensup kişilerin bulunduğu millete bağlı olması, milli birliğini ve beraberliğini sağlaması değil midir değerli okurlarım? Evet öyledir. Tam da böyledir. Türk'ün milliyetçilik ilkesinin temelini Başbuğ Atatürk'ümüz; Ne Mutlu Türk'üm, diyene sözüyle kazımıştır, Türk Milleti'nin tinine. Ayrıştırıcı değil! Aksine toplayıcı ve bütünleştirici olan bu ilkeyi en güzel Atamızın; Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep "aynı ırkın evlatları", hep "aynı cevherin damarıdır", sözünde buluyorum ben. Çünkü biz, her birimiz! Kutsal Türk toprağında, Türk vatanında yaşayan Oğuzhan'ın torunlarıyız. On binlerce yıllık geçmişi olan biz Türkleri, ayrıştırmak için farklı ırktan gelmişiz gibi bölücü algı yaratıyorlar, yok öyle. Türkiye Cumhuriyet'inde ya da Türk Devletlerinde yaşayan bütün vatandaşlar Türk'tür. Kanında Oğuzhan vardır. Aksini kabul etmek için çırpınan varsa yaşamasın arkadaşım bu güzel memleketlerimizde! Ne mutlu Türk'üm! Diyene canımız feda. Atamızın dediği gibi; Dünyanın bize saygı göstermesini istiyorsak, önce bizim kendi benliğimize ve milletimize bu saygıyı hissen, fikren, fiilen bütün davranış ve hareketlerimizle gösterelim; bilelim ki milli benliğini bulamayan devletler, başka milletlerin avıdır.</p>
<p>Bu iki önemli ilkeyi eminim sizlerde çok iyi biliyorsunuz. Fakat benim sizlere hatırlatmak istediğim başka ve daha önemli bir husus var. O da Cumhuriyetçilik ve Milliyetçilik ilkesinin et ve tırnak gibi birbirine bağlı olduğudur. Kedi köpek gibi yok ben milliyetçiyim yok ben cumhuriyetçiyim diye didişmelere bir son vermemiz gerekiyor artık. Fark etmedik ırkımızı böldüler, fark etmedik ortak düşüncelerimizi böldüler. Atamızın 6 ilkesi vardır 6 ilkesini birbirinden ayırmak ne mümkün! Bölüne bölüne bir hal olduk. Böyle böyle o çok korktukları Türklük kavramını silmek istiyorlar farkında mısınız!?
Başbuğumuz demiş ki; "Memleketin ve inkılabın, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması lazımdır. Memleketin ve milletin sosyal, ekonomik, kültürel ve fikri yönlerde gelişme ve ilerleme alanı olabilmesi için çok çalışmak idealimiz olmalıdır." İşte bu yüzden milliyetçilik ve cumhuriyetçilik ilkesi birbirinden ayrılamaz değerli okurlarım.
Biz neden a partisi şunu dedi b partisi şunu dedi diye tartışıyoruz. Hepsi, kimilerimize göre iyi ya da kötü, Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten ya da yönetmeye talip kişiler değiller mi? Şimdi her şeyi bir kenara bırakın. Biz bilimde ne kadar ilerledik, biz sanatta ne kadar ilerledik, biz Türkiye Cumhuriyeti olarak Türk devletleri arasındaki konumumuz nedir ve bunları nasıl geliştirebiliriz, düşüncesine sahip olmazsak eğer nasıl gelişiriz? Daha önemlisi nasıl varlığımızı sürdürebiliriz? Önce kendimize dönmeyi ve kendimizi dinlemeyi öğrenmeliyiz. Bunu anneniz, babanız, öğretmeniniz öğretmeyecek sizlere. İhtiyacınız olan her bilgi zaten mevcut. İki dakika; sosyal medyada ay şu fotomu paylaşayım kaç beğeni alacak derdini bir tarafa bırakın (ki bu dert değil) vatanım ne konumda, ilerdeki nesillerim refah içinde yaşayabilecek mi düşüncesine odaklanın. Lütfen. Çok rica ediyorum. İç kavga Türkiye Cumhuriyet'ini ne kadar ileriye taşıyabilir ki?</p> - img 20180822 wa00021074588968

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. KUR’AN’da; TEK ‘ALLAH-TANRI’ya İtaat’ şartken; peygambere de ‘itaat’ aslında nedir?! turkishnews.com sitesi yazarlarından sayın Nazım Peker’in: ‘Anlamı çarpıtılan(Nisa,59)’ başlıklı yazısından…

  2. Biyyolojik terör saldrısı altındayız/ . İtalyada ortaya çıkan xylella fastadiosa hastalığı bütün şehirleri ka-plamıştır. Bu virüs kalp krizi ve kanser…

  3. Seçimi bile beceremez, hile hurdadan kurtaramaz, seçmen ile seçileni bile ayırt edemez hale geldi ülkemiz! Gerçekten AKP hükümetine yazıklar olsun.…

  4. Özür dileyerek söylüyorum. Anlamını çarpıtma yok. Siz Kuran’ı okumasını bilmiyorsunuz. Bir de şuan içinde bulunduğunuz, yönetime göre şartlı kabullerinizin esiri…

  5. Bir dönem millete en büyük zararı vermiş şahsiyetlet şimdi tövbe etmiş. Allahın laneti üzerinize olsun

  • ONCE THE MULLAH

    ONCE THE MULLAH

    Bir konuyu itiraf etmeliyim, okuma alışkanlığımı ilk okulda değil, yatılı okula gittiğimde kazanmıştım. Muhteşem bir kütüphanemiz vardı okulda. İlk okuduğum kitapları pek hatırlamamakla birlikte, Alice Geer […]


  • HAYDİ GEÇMİŞ OLSUN

    HAYDİ GEÇMİŞ OLSUN

                Zaman zaman CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na eleştiriler yöneltmiştim.             Ve yine, kendi görüş ve anlayışıma göre kimi eleştiriler de yöneltebilirim.             Ancak Cumhuriyet’i kuran parti […]


  • Bayram ikramiyesi 3 bin liraya mı çıkarılıyor?..

    Bayram ikramiyesi 3 bin liraya mı çıkarılıyor?..

    Sıkı durun: Seçimi kazanan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Seçmene verdiğimiz sözleri tutacağız. Memur e emekli rahatlayacak. Daha sonra da enflasyon inecek” diyor. Özet: Memur ve emeklinin cebi […]


  • SEÇİMLER BİTTİ, Bahanelere Gerek Yok! Bu muhalefetle bu kadar!

    SEÇİMLER BİTTİ, Bahanelere Gerek Yok! Bu muhalefetle bu kadar!

    Evet seçimler bitti.Türkiye yerinde duruyor. Millette öyle.Seçimleri RTE kazandı KK kaybetti.Bunun siyasi muhasebesini yapmak tabiki gerekir.Ama bu iki liderde 5 sene sonra siyasette yoklar.Peki ne […]


  • SOL NAPMALI?

    SOL NAPMALI?

    Tamam ilk tur seçimlerde hayal ettiğimiz gibi olmadı. Hayal kırıklığı, hüsran, isyan karışık depresyona girdik. İlk ve en önemlisi ilk turda alınan sonuçlar kesinlikle yenilgi […]


  • Doğal gaz

    Doğal gaz

    Sayin ve Sevgili Dostlar Ben ihtisasım dahilinde olmayan konularda konuşmaktan hoşlanmam. Benim ihtisasım derin deniz petrol ve gaz projelerinin idaresidir ve son 40 senedir bu […]


  • IRKÇI SİYASET YAPMAYI BIRAKALIM

    IRKÇI SİYASET YAPMAYI BIRAKALIM

    BİRİLERİ MÜLTECİLER ÜZERİNDEN IRKÇI SİYASET YAPMAYI BIRAKALIM DEMİŞ. Mültecilere yalnızca bedenlerini getirmiyorlar. Onlar yanlarında değer yargılarını, örf ve adetlerini, dinlerini, kültürlerini de getiriyorlar. Ve onlarla […]


  • GENÇLERE! 27 MAYIS: UNUTTURULAN YAKIN TARİHİMİZE BİR PENCERE…

    GENÇLERE! 27 MAYIS: UNUTTURULAN YAKIN TARİHİMİZE BİR PENCERE…

    27 Mayıs… 68 kuşağının “Anayasa ve Özgürlük Bayramı”… Sosyal bilimlerde bir altın kural var: Her olguyu kendi “zaman”, “zemin”, “mekan” boyutları içinde el almak…Aksi takdirde, […]


  • Türk Yerine Türkiyelim Denirse Ne Olur?

    Türk Yerine Türkiyelim Denirse Ne Olur?

    Pazar günü yapılacak seçimler öncesinde bazı kesimler tarafından kullanılan “TÜRKİYELİ” kavramının doğru olmadığı bir gerçektir. SBF yurdundan oda arkadaşım olan Prof. Dr. İlber  Ortaylı, “Türkiyeli […]


  • ANLAMI ÇARPITILAN NİSA:59

    ANLAMI ÇARPITILAN NİSA:59

    Çeşitli mealleri okurken, aklıma uygun olmayan, Kur’an’ın felsefesi ile uyuşmayan açıklamalar, beynimi yakmakta. Bunlardan birisi ve en önemlisi de: Nisa 59 ayetine verilen anlamdır. Nisa […]


  • “Turizme sevinmek için daha erken…”

    “Turizme sevinmek için daha erken…”

    Turizmde sıkıntı şu: Aşırı maliyet artışları sorunlar devam ediyor. Sektör temsilciler maliyet artışlarında orta vadede sonun olacağının altını çiziyor. Bu da turizmde sevinmek için zamana […]


  • Türk Üniversiteleri Uluslararası Değerlendirmelerde Neden  Alt  Sıralarda?

    Türk Üniversiteleri Uluslararası Değerlendirmelerde Neden  Alt  Sıralarda?

    Dünya Üniversite Sıralamaları Merkezi (CWUR: The Center for World University Rankings)  2022-2023 sıralamasını  14 Mayıs 2023 tarihinde  açıklamıştır.  Sıralama 2012 yılından bu yana dünya çapında  […]


  • Burada Türkçe mi konuşuyorum?

    Burada Türkçe mi konuşuyorum?

    “Anladıysam Arap olayım”, “Fransızca mı konuşuyorum”, “Çince gibi” benzeri deyimlerin Türkçemizde de günlük yaşamda kullanıldığı düşünüldüğünde, İtalya’da “Ben burada Türkçe mi konuşuyorum?” deyimini duyarsanız çok […]


  • KUR’AN’da ‘Şeriat’?!

    KUR’AN’da ‘Şeriat’?!

    Gerici, ‘dinci yobazların’ anlam erozyonuna uğrattığı, ‘inkârcı yobazların’ da tepe tepe yalan-yanlış fütursuzca kullandıkları pek çok KUR’AN kavramlarından biri de ‘şeriat’!(Dinci-inkârcı yobaz ayrımı bana ait […]


  • TÜRK’ÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM!-HÜSEYİN MÜMTAZ

    TÜRK’ÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM!-HÜSEYİN MÜMTAZ

    TÜRK’ÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM… HÜSEYİN MÜMTAZ Burası Girne.     Geçen gün elime şöyle bir duyuru geçti. “Mezuniyet Andı. Bizler 23 Nisan İlkokulu Öğrencileri olarak, Eğitim ve öğretimin […]


  • Kadın haklarına ve 6284 Sayılı Kanun’a sahip çıkalım!

    Kadın haklarına ve 6284 Sayılı Kanun’a sahip çıkalım!

    Cumhur İttifakı’na katılmak için, 6284 sayılı kanunun kaldırılmasını şart koşan Yeniden Refah Partisi artık Meclis’te. Kadına yönelik şiddetin önlenmesini amaçlayan 6284 sayılı kanunun siyasi pazarlık malzemesi […]


  • AYNEN DEVAM-HÜSEYİN MÜMTAZ

    AYNEN DEVAM-HÜSEYİN MÜMTAZ

    AYNEN DEVAM HÜSEYİN MÜMTAZ Bir süre önce KKTC Cumhurbaşkanı Tatar bir gazetecinin; “14 Mayıs sonrası Türkiye politikasını değişirse siz aynı çizgide kalmaya devam edecek misiniz?” […]


  • NE PAHALILIK NE SOĞAN NEDE SARIMSAK GERÇEK SORUNUMUZ AHLAK

    NE PAHALILIK NE SOĞAN NEDE SARIMSAK GERÇEK SORUNUMUZ AHLAK

    Müslümanların Allah’ı diyor ki:“Bana kul hakkı ile gelme. Benden Kul hakkı yediğin için bağışlanma bekleme. Diğer bütün günahlarını affeder seni cennetime kabul ederim. Ama kul […]


  • CEHENNEMİN KAPISI

    CEHENNEMİN KAPISI

                Hemen söyleyeyim; 28 Mayıs 2023 günü Türkiye ve bölgesi için ‘Cehennemin Kapısı’nın ya sonuna kadar açılacağı ya da tamamen kapanacağı gün olarak tarihe geçecek. […]


  • “Türkiye’ye ilgi artıyor…”

    “Türkiye’ye ilgi artıyor…”

    Turizmde 60 milyon turist hedefini tutturabilmek için yoğun bir çaba ve tanıtım atağı yapılıyor. Sektör temsilcileri yaptıkları açıklamada “Türkiye’ye ilgi her geçen gün daha da […]



Posted

in

,

by