Türk Dilli Ülkeler işbirliği Günü

<p>Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliğ Konseyi (Türk Konseyi - TDİK), Türk dili konuşan ülkeler arasında kapsamlı işbirliğini teşvik etmek amacı ile uluslararası bir örgüt olarak 2009 yılında Azerbaycan ‘ın Nahçıvan özerk Cümhuriyetinde yapılan Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 9. Zirvesi’nde mevcut süreci kurumsallaştırmak amacıyla, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan arasında Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi'nin kuruluşuna dair "Nahçıvan Anlaşması" imzalanmıştır. Türk Konseyi`nin kurucu üyeleri Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye`dir.
Özbekistan, 2009'da kurulan ve 3 Ekim 2009 tarihli Nahçıvan Anlaşması ile 16 Eylül 2010 tarihli İstanbul Bildirisi'ni temel alan Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi kuruluşu ve faaliyetlerinde yer almasa da bu sene Özbekistan'ın 17 yıl aradan sonra tekrar Konsey'e katılması kararı Erdoğan'ın inisiyatifiyle gündeme geldi.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, "Ankara'daki görüşmede Sayın Erdoğan, Türk Konseyi ofisinde Özbekistan'ın bayrağının eksik olduğunu söylemişti. Biz, artık bu konuda anlaştık. Artık Türkiye'deki Türk Konseyi ofisinde Özbekistan'ın bayrağı da dalgalanacaktır. Bu, küçük bir mesele değil. Uzun yıllar sonra Özbekistan, Bişkek'te yapılacak gelecek zirvede yeniden yer alacaktır." diye açıklama yapmış ve akebinde 3 Eylül tarihinde Bişkek’te yapılan zirvede varlık göstererek özlediğimiz tablonun oluşumuna katkı sunmuştur.
3 Ekim 2009 tarihli Nahçıvan Anlaşması ve 16 Eylül 2010 tarihli İstanbul Bildirisi Türk Konseyinin temel belgeleridir.
Bu belgelere göre TDİK üyesi ülkeler, Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın amaçları ve ilkelerinin yanı sıra uluslararası hukukun diğer evrensel olarak tanınan ilkelerini benimsemiştir. Barış ve güvenliğin korunması ile iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesine ilişkin uluslararası normlar, Türk Konseyi çatısı altında yürütülecek işbirliğinin zeminini oluşturmaktadır.
Türk Konseyi, 1992 yılından beri toplanan, "Türkçe Konuşan Devletler Devlet Başkanları Zirveleri" sonucunda ortaya çıkan ortak siyasi irade üzerine kurulmuştur.
16 Eylül 2010 tarihli İstanbul Zirvesinde TDİK’nın kuruluşu resmen ilan edilmiş, öncelikleri ve yol haritası ortaya konulmuştur. Türk Konseyi’nin daimi bir yapı olarak kurulmasıyla birlikte yapılan Zirveler, Türk Konseyi Zirveleri olarak yeniden adlandırılmıştır.
Nahçıvan Anlaşmanın önsözünde üye devletler, Türk Konseyi’nin temel amacını, Türk Dili Konuşan devletler arasında kapsamlı işbirliğini derinleştirmek, bölgesel ve küresel barış ile istikrara katkıda bulunmak olarak tanımlamışlardır. Üye ülkeler ayrıca, demokrasi, insan haklarına saygı, hukukun üstünlüğü ve iyi yönetişim gibi temel ilkelere bağlılıklarını ifade etmişlerdir. Türk Konseyi kapsamındaki işbirliği, üye ülkeler arasındaki ortak tarih, kültür, kimlik ve Türk dili konuşan halkların dil birliğinden kaynaklanan özel dayanışma temelinde inşa edilmektedir.
Türk Konseyi, Türk Dili Konuşan Ülkeler arasındaki işbirliği mekanizmalarının en üstünde yer alan çatı kuruluş olarak kabul edilmektedir. Türk Konseyi’nin bu çerçevede ilişkili kurumları aşağıda sunulmuştur:
TÜRKSOY (Uluslararası Türk Kültür Teşkilatı): 1993 yılında kurulmuştur. Merkezi Ankara’dadır. Taraflar arasında bilim, eğitim, kültür ve sanat alanlarında işbirliğinin geliştirilmesini, Türk dünyasının ortak değerlerinin uluslararası seviyede tanıtılarak kitlelere yayılmasını, Türk Dili Konuşan Ülkeler arasındaki kültürel bağların derinleştirilmesini amaçlamaktadır.
TÜRKPA (Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi): 2008 yılında imzalanan İstanbul Anlaşması’yla kurulmuştur. Merkezi Bakü’dedir. Türk Dili Konuşan Ülkelerin Parlamentoları arasındaki işbirliğini derinleştirmek amacıyla faaliyet göstermektedir.
Türk İş Konseyi: Kurucu belgesi 2011 yılında imzalanmıştır. Dört ülkenin özel sektör kuruluşlarını birleştirerek, ekonomik işbirliğinin ileriye götürülmesi yolunda Türk Konseyi tarafından yürütülen çalışmalarda önemli rol oynaması beklenmektedir. Türk Konseyi Üye Ülkelerinin Oda Başkanları, Türk İş Konseyi çatısı altında yılda bir kere biraraya gelmektedirler. Bu çerçevede, Türk İş Konseyi'nin Beşinci Toplantısı, 3 Nisan 2017 tarihinde "Atameken"in ev sahipliğinde Astana'da gerçekleştirilmiş olup, Türk İş Konseyi’nin Sekretaryasının İstanbul’da teşkil edilmesi hususunda mutabakata varılmıştır.
Türk Akademisi: Kurulduğu 2010 yılından 2012 yılına kadar Kazakistan Cumhuriyeti’nin ulusal bir kurumu olarak faaliyet göstermiştir. Türk Akademisi’nin, Türk Konseyi çerçevesinde faaliyet gösterecek uluslararası bir yapıya kavuşturulmasını teminen hazırlanan kurucu anlaşma 2012 Bişkek Zirvesi’nde imzalanmıştır. Astana’da yerleşik olan Türk Akademisi, Türk dili, edebiyatı, kültür, tarih ve etnoğrafyası alanında gerçekleştirilen bilimsel araştırmaların eşgüdümünü ve desteklenmesini amaçlamaktadır. Türk Akademisi bünyesinde ayrıca, Türk halklarının kültürel ve manevi mirasına ilişkin araştırmalar gerçekleştirerek, Türklerin dünya medeniyetine olan katkılarını görünür kılmak hedeflenmektedir.
Türk Kültür ve Miras Vakfı: Kurucu belgesi, 2012 tarihli Bişkek Zirvesi’nde imzalanmıştır. Merkezi Bakü’dedir. Türk Kültürü ve Mirası’nın gerçekleştirilmekte olan faaliyet, proje ve programların desteklenmesi ve finansman katkısı sağlanması yoluyla korunması ve bu alanda gerekli çalışmaların yapılması amaçlanmaktadır. Türk Kültür ve Miras Vakfı, çalışmalarını TÜRKSOY ve Türk Akademisi’yle işbirliği içinde yürütmektedir.
Şuraya kadar belirtilen hususlar Dış İşler Bakanlığımızın da resmi sayfasından yararlandığımız bilgiler olup işin hukuki kısmını oluşturmaktadır.
Bir de en önemli kısmı var olayın; 1851 senesinde Kırım Bahçesaray’ın Gaspıra köyünde doğmuş büyük Türk aydını Ismayıl bey Gaspiralı,Türklerin varlıklarını korumaları için, ortak bir yazı diline sâhib olmaları tezini, ortak hareketin ancak bu birlik sağlandıktan sonra gerçekleşebileceği fikrini, hayâtı boyunca savunmuş ve bunun için çalışmıştır.
“Dilde, Fikirde, İşte Birlik” tezini bunun için öne sürmüştür.
Türk Dilli Ülkelerin İşbirliği gününde en çok da üstünde durmamız gereken konulardan biri ve birincisi ortak bir yazı dilidir.
Bir sır değil ki Azerbaycan ile Türkiye arasında böyle bir sorun yoktur, iki ülke arasında Devlet Başkanları düzeyinde bizzat katıldığım tüm görüş ve toplantılarda ortak dil birliğinin mevcudiyetinden mutluluk duyan birisi olarak keşke aynı şeyleri diğer Türk Cumhuriyetleri için de söyleye bilseydim..
Ne yazık ki bu konuda ciddi eksiklik söz konusudur.
Bu konuda güzel araştırmalara imza atan Prof.Dr. Ali Akar hocamız haklı bir sitemle diyor ki
“Türk Cumhuriyetleri bağımsızlığına kavuşalı neredeyse 30 yıl oldu. Biz hâlâ dil birliği meselesinin terminoloji sorunlarını bile aşamadık. “
Oysaki Konseyin temel gayesi işbirliğini üye ülkeler arasındaki ortak tarih, kültür, kimlik ve Türk dili konuşan halkların dil birliğinden kaynaklanan özel dayanışma temelinde inşa etmektir.
Demek ki temelin sağlam olması ortak Dil Birliği sayesinde mümkün olacaktır.
Dolayısıyla bu temelin sağlam, bu çatının her türlü kasırgaya karşı dayanıklı olması için Ortak Dilde kilitlenmeli ve öncelikli olarak bunu hızlıca halletmeliyiz.</p>
<p>Gönü birliğinden işbirliğine terfi ettiğimiz gündür 3 ekim, bu oluşumun çimentosu tartışmasız ortak yazı dilidir ama en mühim olan faktör Türklük sevgisidir, Türk Milli Kimliğine beslenen aidiyet duygusudur.
Türk Coğrafyası çok sert rüzgarlar, çok acılı tarihler, çok Zaferler, çok ihanetler, türlü badirelerle sınanmış bir Dünyanın ortak mecmusudur.
Kutludur, şereflidir,onurun ünvanı,kahramanlığın Tanrı Dağlarını aşarak Viyana kapılarında soluklanan öyküsü,haysiyetin Dikili Taş’la
taçlanmış mekanıdır..
Kızıl Elma yolculuğunun başlandığı,Cihan hakimiyeti mefkûresinin inşa edildiği ,Bozkurtlardan boylanan,Kür Şad’lardan soylanan bir milletin adıdır Türk..
Eli kopuzlu, dili sözlü , değimleri özlü Dedem Korkut’un nasihatı olan Bir olalım, İri olalım, Diri olalımı vasiyet olarak kabul eden torunların Birliğidir Türk Dilli Ülkeler Konseyi..
Hasret gönüllerin, zoraki olarak ayrıştırılmış fakat özünden kopmamış bir milletin evladlarının vuslat günüdür 3 ekim..
Toy bayram günümüz kutlu olsun..
Bugünlerin yaşanması için hayatlarını feda eden, Tanrı Dağlarından Hira’ya mücadeleden hiç vazgeçmeden dünyasını değişen tüm Turan sevdalılarına rahmet olsun,
Ruhları şad mekanları cennet olsun.
İşbirliği içinde olan tüm Türk Dilli Devletlere selam olsun, temelin atıldığı Can Azerbaycan’a helal olsun..</p> - 20180713 175057384018750

Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliğ Konseyi (Türk Konseyi – TDİK), Türk dili konuşan ülkeler arasında kapsamlı işbirliğini teşvik etmek amacı ile uluslararası bir örgüt olarak 2009 yılında Azerbaycan ‘ın Nahçıvan özerk Cümhuriyetinde yapılan Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 9. Zirvesi’nde mevcut süreci kurumsallaştırmak amacıyla, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan arasında Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin kuruluşuna dair “Nahçıvan Anlaşması” imzalanmıştır. Türk Konseyi`nin kurucu üyeleri Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye`dir.
Özbekistan, 2009’da kurulan ve 3 Ekim 2009 tarihli Nahçıvan Anlaşması ile 16 Eylül 2010 tarihli İstanbul Bildirisi’ni temel alan Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi kuruluşu ve faaliyetlerinde yer almasa da bu sene Özbekistan’ın 17 yıl aradan sonra tekrar Konsey’e katılması kararı Erdoğan’ın inisiyatifiyle gündeme geldi.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, “Ankara’daki görüşmede Sayın Erdoğan, Türk Konseyi ofisinde Özbekistan’ın bayrağının eksik olduğunu söylemişti. Biz, artık bu konuda anlaştık. Artık Türkiye’deki Türk Konseyi ofisinde Özbekistan’ın bayrağı da dalgalanacaktır. Bu, küçük bir mesele değil. Uzun yıllar sonra Özbekistan, Bişkek’te yapılacak gelecek zirvede yeniden yer alacaktır.” diye açıklama yapmış ve akebinde 3 Eylül tarihinde Bişkek’te yapılan zirvede varlık göstererek özlediğimiz tablonun oluşumuna katkı sunmuştur.
3 Ekim 2009 tarihli Nahçıvan Anlaşması ve 16 Eylül 2010 tarihli İstanbul Bildirisi Türk Konseyinin temel belgeleridir.
Bu belgelere göre TDİK üyesi ülkeler, Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın amaçları ve ilkelerinin yanı sıra uluslararası hukukun diğer evrensel olarak tanınan ilkelerini benimsemiştir. Barış ve güvenliğin korunması ile iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesine ilişkin uluslararası normlar, Türk Konseyi çatısı altında yürütülecek işbirliğinin zeminini oluşturmaktadır.
Türk Konseyi, 1992 yılından beri toplanan, “Türkçe Konuşan Devletler Devlet Başkanları Zirveleri” sonucunda ortaya çıkan ortak siyasi irade üzerine kurulmuştur.
16 Eylül 2010 tarihli İstanbul Zirvesinde TDİK’nın kuruluşu resmen ilan edilmiş, öncelikleri ve yol haritası ortaya konulmuştur. Türk Konseyi’nin daimi bir yapı olarak kurulmasıyla birlikte yapılan Zirveler, Türk Konseyi Zirveleri olarak yeniden adlandırılmıştır.
Nahçıvan Anlaşmanın önsözünde üye devletler, Türk Konseyi’nin temel amacını, Türk Dili Konuşan devletler arasında kapsamlı işbirliğini derinleştirmek, bölgesel ve küresel barış ile istikrara katkıda bulunmak olarak tanımlamışlardır. Üye ülkeler ayrıca, demokrasi, insan haklarına saygı, hukukun üstünlüğü ve iyi yönetişim gibi temel ilkelere bağlılıklarını ifade etmişlerdir. Türk Konseyi kapsamındaki işbirliği, üye ülkeler arasındaki ortak tarih, kültür, kimlik ve Türk dili konuşan halkların dil birliğinden kaynaklanan özel dayanışma temelinde inşa edilmektedir.
Türk Konseyi, Türk Dili Konuşan Ülkeler arasındaki işbirliği mekanizmalarının en üstünde yer alan çatı kuruluş olarak kabul edilmektedir. Türk Konseyi’nin bu çerçevede ilişkili kurumları aşağıda sunulmuştur:
TÜRKSOY (Uluslararası Türk Kültür Teşkilatı): 1993 yılında kurulmuştur. Merkezi Ankara’dadır. Taraflar arasında bilim, eğitim, kültür ve sanat alanlarında işbirliğinin geliştirilmesini, Türk dünyasının ortak değerlerinin uluslararası seviyede tanıtılarak kitlelere yayılmasını, Türk Dili Konuşan Ülkeler arasındaki kültürel bağların derinleştirilmesini amaçlamaktadır.
TÜRKPA (Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi): 2008 yılında imzalanan İstanbul Anlaşması’yla kurulmuştur. Merkezi Bakü’dedir. Türk Dili Konuşan Ülkelerin Parlamentoları arasındaki işbirliğini derinleştirmek amacıyla faaliyet göstermektedir.
Türk İş Konseyi: Kurucu belgesi 2011 yılında imzalanmıştır. Dört ülkenin özel sektör kuruluşlarını birleştirerek, ekonomik işbirliğinin ileriye götürülmesi yolunda Türk Konseyi tarafından yürütülen çalışmalarda önemli rol oynaması beklenmektedir. Türk Konseyi Üye Ülkelerinin Oda Başkanları, Türk İş Konseyi çatısı altında yılda bir kere biraraya gelmektedirler. Bu çerçevede, Türk İş Konseyi’nin Beşinci Toplantısı, 3 Nisan 2017 tarihinde “Atameken”in ev sahipliğinde Astana’da gerçekleştirilmiş olup, Türk İş Konseyi’nin Sekretaryasının İstanbul’da teşkil edilmesi hususunda mutabakata varılmıştır.
Türk Akademisi: Kurulduğu 2010 yılından 2012 yılına kadar Kazakistan Cumhuriyeti’nin ulusal bir kurumu olarak faaliyet göstermiştir. Türk Akademisi’nin, Türk Konseyi çerçevesinde faaliyet gösterecek uluslararası bir yapıya kavuşturulmasını teminen hazırlanan kurucu anlaşma 2012 Bişkek Zirvesi’nde imzalanmıştır. Astana’da yerleşik olan Türk Akademisi, Türk dili, edebiyatı, kültür, tarih ve etnoğrafyası alanında gerçekleştirilen bilimsel araştırmaların eşgüdümünü ve desteklenmesini amaçlamaktadır. Türk Akademisi bünyesinde ayrıca, Türk halklarının kültürel ve manevi mirasına ilişkin araştırmalar gerçekleştirerek, Türklerin dünya medeniyetine olan katkılarını görünür kılmak hedeflenmektedir.
Türk Kültür ve Miras Vakfı: Kurucu belgesi, 2012 tarihli Bişkek Zirvesi’nde imzalanmıştır. Merkezi Bakü’dedir. Türk Kültürü ve Mirası’nın gerçekleştirilmekte olan faaliyet, proje ve programların desteklenmesi ve finansman katkısı sağlanması yoluyla korunması ve bu alanda gerekli çalışmaların yapılması amaçlanmaktadır. Türk Kültür ve Miras Vakfı, çalışmalarını TÜRKSOY ve Türk Akademisi’yle işbirliği içinde yürütmektedir.
Şuraya kadar belirtilen hususlar Dış İşler Bakanlığımızın da resmi sayfasından yararlandığımız bilgiler olup işin hukuki kısmını oluşturmaktadır.
Bir de en önemli kısmı var olayın; 1851 senesinde Kırım Bahçesaray’ın Gaspıra köyünde doğmuş büyük Türk aydını Ismayıl bey Gaspiralı,Türklerin varlıklarını korumaları için, ortak bir yazı diline sâhib olmaları tezini, ortak hareketin ancak bu birlik sağlandıktan sonra gerçekleşebileceği fikrini, hayâtı boyunca savunmuş ve bunun için çalışmıştır.
“Dilde, Fikirde, İşte Birlik” tezini bunun için öne sürmüştür.
Türk Dilli Ülkelerin İşbirliği gününde en çok da üstünde durmamız gereken konulardan biri ve birincisi ortak bir yazı dilidir.
Bir sır değil ki Azerbaycan ile Türkiye arasında böyle bir sorun yoktur, iki ülke arasında Devlet Başkanları düzeyinde bizzat katıldığım tüm görüş ve toplantılarda ortak dil birliğinin mevcudiyetinden mutluluk duyan birisi olarak keşke aynı şeyleri diğer Türk Cumhuriyetleri için de söyleye bilseydim..
Ne yazık ki bu konuda ciddi eksiklik söz konusudur.
Bu konuda güzel araştırmalara imza atan Prof.Dr. Ali Akar hocamız haklı bir sitemle diyor ki
“Türk Cumhuriyetleri bağımsızlığına kavuşalı neredeyse 30 yıl oldu. Biz hâlâ dil birliği meselesinin terminoloji sorunlarını bile aşamadık. “
Oysaki Konseyin temel gayesi işbirliğini üye ülkeler arasındaki ortak tarih, kültür, kimlik ve Türk dili konuşan halkların dil birliğinden kaynaklanan özel dayanışma temelinde inşa etmektir.
Demek ki temelin sağlam olması ortak Dil Birliği sayesinde mümkün olacaktır.
Dolayısıyla bu temelin sağlam, bu çatının her türlü kasırgaya karşı dayanıklı olması için Ortak Dilde kilitlenmeli ve öncelikli olarak bunu hızlıca halletmeliyiz.

Gönü birliğinden işbirliğine terfi ettiğimiz gündür 3 ekim, bu oluşumun çimentosu tartışmasız ortak yazı dilidir ama en mühim olan faktör Türklük sevgisidir, Türk Milli Kimliğine beslenen aidiyet duygusudur.
Türk Coğrafyası çok sert rüzgarlar, çok acılı tarihler, çok Zaferler, çok ihanetler, türlü badirelerle sınanmış bir Dünyanın ortak mecmusudur.
Kutludur, şereflidir,onurun ünvanı,kahramanlığın Tanrı Dağlarını aşarak Viyana kapılarında soluklanan öyküsü,haysiyetin Dikili Taş’la
taçlanmış mekanıdır..
Kızıl Elma yolculuğunun başlandığı,Cihan hakimiyeti mefkûresinin inşa edildiği ,Bozkurtlardan boylanan,Kür Şad’lardan soylanan bir milletin adıdır Türk..
Eli kopuzlu, dili sözlü , değimleri özlü Dedem Korkut’un nasihatı olan Bir olalım, İri olalım, Diri olalımı vasiyet olarak kabul eden torunların Birliğidir Türk Dilli Ülkeler Konseyi..
Hasret gönüllerin, zoraki olarak ayrıştırılmış fakat özünden kopmamış bir milletin evladlarının vuslat günüdür 3 ekim..
Toy bayram günümüz kutlu olsun..
Bugünlerin yaşanması için hayatlarını feda eden, Tanrı Dağlarından Hira’ya mücadeleden hiç vazgeçmeden dünyasını değişen tüm Turan sevdalılarına rahmet olsun,
Ruhları şad mekanları cennet olsun.
İşbirliği içinde olan tüm Türk Dilli Devletlere selam olsun, temelin atıldığı Can Azerbaycan’a helal olsun..

Haberi paylaşın
<p>Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliğ Konseyi (Türk Konseyi - TDİK), Türk dili konuşan ülkeler arasında kapsamlı işbirliğini teşvik etmek amacı ile uluslararası bir örgüt olarak 2009 yılında Azerbaycan ‘ın Nahçıvan özerk Cümhuriyetinde yapılan Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 9. Zirvesi’nde mevcut süreci kurumsallaştırmak amacıyla, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan arasında Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi'nin kuruluşuna dair "Nahçıvan Anlaşması" imzalanmıştır. Türk Konseyi`nin kurucu üyeleri Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye`dir.
Özbekistan, 2009'da kurulan ve 3 Ekim 2009 tarihli Nahçıvan Anlaşması ile 16 Eylül 2010 tarihli İstanbul Bildirisi'ni temel alan Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi kuruluşu ve faaliyetlerinde yer almasa da bu sene Özbekistan'ın 17 yıl aradan sonra tekrar Konsey'e katılması kararı Erdoğan'ın inisiyatifiyle gündeme geldi.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, "Ankara'daki görüşmede Sayın Erdoğan, Türk Konseyi ofisinde Özbekistan'ın bayrağının eksik olduğunu söylemişti. Biz, artık bu konuda anlaştık. Artık Türkiye'deki Türk Konseyi ofisinde Özbekistan'ın bayrağı da dalgalanacaktır. Bu, küçük bir mesele değil. Uzun yıllar sonra Özbekistan, Bişkek'te yapılacak gelecek zirvede yeniden yer alacaktır." diye açıklama yapmış ve akebinde 3 Eylül tarihinde Bişkek’te yapılan zirvede varlık göstererek özlediğimiz tablonun oluşumuna katkı sunmuştur.
3 Ekim 2009 tarihli Nahçıvan Anlaşması ve 16 Eylül 2010 tarihli İstanbul Bildirisi Türk Konseyinin temel belgeleridir.
Bu belgelere göre TDİK üyesi ülkeler, Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın amaçları ve ilkelerinin yanı sıra uluslararası hukukun diğer evrensel olarak tanınan ilkelerini benimsemiştir. Barış ve güvenliğin korunması ile iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesine ilişkin uluslararası normlar, Türk Konseyi çatısı altında yürütülecek işbirliğinin zeminini oluşturmaktadır.
Türk Konseyi, 1992 yılından beri toplanan, "Türkçe Konuşan Devletler Devlet Başkanları Zirveleri" sonucunda ortaya çıkan ortak siyasi irade üzerine kurulmuştur.
16 Eylül 2010 tarihli İstanbul Zirvesinde TDİK’nın kuruluşu resmen ilan edilmiş, öncelikleri ve yol haritası ortaya konulmuştur. Türk Konseyi’nin daimi bir yapı olarak kurulmasıyla birlikte yapılan Zirveler, Türk Konseyi Zirveleri olarak yeniden adlandırılmıştır.
Nahçıvan Anlaşmanın önsözünde üye devletler, Türk Konseyi’nin temel amacını, Türk Dili Konuşan devletler arasında kapsamlı işbirliğini derinleştirmek, bölgesel ve küresel barış ile istikrara katkıda bulunmak olarak tanımlamışlardır. Üye ülkeler ayrıca, demokrasi, insan haklarına saygı, hukukun üstünlüğü ve iyi yönetişim gibi temel ilkelere bağlılıklarını ifade etmişlerdir. Türk Konseyi kapsamındaki işbirliği, üye ülkeler arasındaki ortak tarih, kültür, kimlik ve Türk dili konuşan halkların dil birliğinden kaynaklanan özel dayanışma temelinde inşa edilmektedir.
Türk Konseyi, Türk Dili Konuşan Ülkeler arasındaki işbirliği mekanizmalarının en üstünde yer alan çatı kuruluş olarak kabul edilmektedir. Türk Konseyi’nin bu çerçevede ilişkili kurumları aşağıda sunulmuştur:
TÜRKSOY (Uluslararası Türk Kültür Teşkilatı): 1993 yılında kurulmuştur. Merkezi Ankara’dadır. Taraflar arasında bilim, eğitim, kültür ve sanat alanlarında işbirliğinin geliştirilmesini, Türk dünyasının ortak değerlerinin uluslararası seviyede tanıtılarak kitlelere yayılmasını, Türk Dili Konuşan Ülkeler arasındaki kültürel bağların derinleştirilmesini amaçlamaktadır.
TÜRKPA (Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi): 2008 yılında imzalanan İstanbul Anlaşması’yla kurulmuştur. Merkezi Bakü’dedir. Türk Dili Konuşan Ülkelerin Parlamentoları arasındaki işbirliğini derinleştirmek amacıyla faaliyet göstermektedir.
Türk İş Konseyi: Kurucu belgesi 2011 yılında imzalanmıştır. Dört ülkenin özel sektör kuruluşlarını birleştirerek, ekonomik işbirliğinin ileriye götürülmesi yolunda Türk Konseyi tarafından yürütülen çalışmalarda önemli rol oynaması beklenmektedir. Türk Konseyi Üye Ülkelerinin Oda Başkanları, Türk İş Konseyi çatısı altında yılda bir kere biraraya gelmektedirler. Bu çerçevede, Türk İş Konseyi'nin Beşinci Toplantısı, 3 Nisan 2017 tarihinde "Atameken"in ev sahipliğinde Astana'da gerçekleştirilmiş olup, Türk İş Konseyi’nin Sekretaryasının İstanbul’da teşkil edilmesi hususunda mutabakata varılmıştır.
Türk Akademisi: Kurulduğu 2010 yılından 2012 yılına kadar Kazakistan Cumhuriyeti’nin ulusal bir kurumu olarak faaliyet göstermiştir. Türk Akademisi’nin, Türk Konseyi çerçevesinde faaliyet gösterecek uluslararası bir yapıya kavuşturulmasını teminen hazırlanan kurucu anlaşma 2012 Bişkek Zirvesi’nde imzalanmıştır. Astana’da yerleşik olan Türk Akademisi, Türk dili, edebiyatı, kültür, tarih ve etnoğrafyası alanında gerçekleştirilen bilimsel araştırmaların eşgüdümünü ve desteklenmesini amaçlamaktadır. Türk Akademisi bünyesinde ayrıca, Türk halklarının kültürel ve manevi mirasına ilişkin araştırmalar gerçekleştirerek, Türklerin dünya medeniyetine olan katkılarını görünür kılmak hedeflenmektedir.
Türk Kültür ve Miras Vakfı: Kurucu belgesi, 2012 tarihli Bişkek Zirvesi’nde imzalanmıştır. Merkezi Bakü’dedir. Türk Kültürü ve Mirası’nın gerçekleştirilmekte olan faaliyet, proje ve programların desteklenmesi ve finansman katkısı sağlanması yoluyla korunması ve bu alanda gerekli çalışmaların yapılması amaçlanmaktadır. Türk Kültür ve Miras Vakfı, çalışmalarını TÜRKSOY ve Türk Akademisi’yle işbirliği içinde yürütmektedir.
Şuraya kadar belirtilen hususlar Dış İşler Bakanlığımızın da resmi sayfasından yararlandığımız bilgiler olup işin hukuki kısmını oluşturmaktadır.
Bir de en önemli kısmı var olayın; 1851 senesinde Kırım Bahçesaray’ın Gaspıra köyünde doğmuş büyük Türk aydını Ismayıl bey Gaspiralı,Türklerin varlıklarını korumaları için, ortak bir yazı diline sâhib olmaları tezini, ortak hareketin ancak bu birlik sağlandıktan sonra gerçekleşebileceği fikrini, hayâtı boyunca savunmuş ve bunun için çalışmıştır.
“Dilde, Fikirde, İşte Birlik” tezini bunun için öne sürmüştür.
Türk Dilli Ülkelerin İşbirliği gününde en çok da üstünde durmamız gereken konulardan biri ve birincisi ortak bir yazı dilidir.
Bir sır değil ki Azerbaycan ile Türkiye arasında böyle bir sorun yoktur, iki ülke arasında Devlet Başkanları düzeyinde bizzat katıldığım tüm görüş ve toplantılarda ortak dil birliğinin mevcudiyetinden mutluluk duyan birisi olarak keşke aynı şeyleri diğer Türk Cumhuriyetleri için de söyleye bilseydim..
Ne yazık ki bu konuda ciddi eksiklik söz konusudur.
Bu konuda güzel araştırmalara imza atan Prof.Dr. Ali Akar hocamız haklı bir sitemle diyor ki
“Türk Cumhuriyetleri bağımsızlığına kavuşalı neredeyse 30 yıl oldu. Biz hâlâ dil birliği meselesinin terminoloji sorunlarını bile aşamadık. “
Oysaki Konseyin temel gayesi işbirliğini üye ülkeler arasındaki ortak tarih, kültür, kimlik ve Türk dili konuşan halkların dil birliğinden kaynaklanan özel dayanışma temelinde inşa etmektir.
Demek ki temelin sağlam olması ortak Dil Birliği sayesinde mümkün olacaktır.
Dolayısıyla bu temelin sağlam, bu çatının her türlü kasırgaya karşı dayanıklı olması için Ortak Dilde kilitlenmeli ve öncelikli olarak bunu hızlıca halletmeliyiz.</p>
<p>Gönü birliğinden işbirliğine terfi ettiğimiz gündür 3 ekim, bu oluşumun çimentosu tartışmasız ortak yazı dilidir ama en mühim olan faktör Türklük sevgisidir, Türk Milli Kimliğine beslenen aidiyet duygusudur.
Türk Coğrafyası çok sert rüzgarlar, çok acılı tarihler, çok Zaferler, çok ihanetler, türlü badirelerle sınanmış bir Dünyanın ortak mecmusudur.
Kutludur, şereflidir,onurun ünvanı,kahramanlığın Tanrı Dağlarını aşarak Viyana kapılarında soluklanan öyküsü,haysiyetin Dikili Taş’la
taçlanmış mekanıdır..
Kızıl Elma yolculuğunun başlandığı,Cihan hakimiyeti mefkûresinin inşa edildiği ,Bozkurtlardan boylanan,Kür Şad’lardan soylanan bir milletin adıdır Türk..
Eli kopuzlu, dili sözlü , değimleri özlü Dedem Korkut’un nasihatı olan Bir olalım, İri olalım, Diri olalımı vasiyet olarak kabul eden torunların Birliğidir Türk Dilli Ülkeler Konseyi..
Hasret gönüllerin, zoraki olarak ayrıştırılmış fakat özünden kopmamış bir milletin evladlarının vuslat günüdür 3 ekim..
Toy bayram günümüz kutlu olsun..
Bugünlerin yaşanması için hayatlarını feda eden, Tanrı Dağlarından Hira’ya mücadeleden hiç vazgeçmeden dünyasını değişen tüm Turan sevdalılarına rahmet olsun,
Ruhları şad mekanları cennet olsun.
İşbirliği içinde olan tüm Türk Dilli Devletlere selam olsun, temelin atıldığı Can Azerbaycan’a helal olsun..</p> - 20180713 175057384018750

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. Tek ve vazgeçilmez insanların olduğu yer Sultanlıktır… *** Aynısı AKP’de var zaten… *** Hayranlık güzeldir ama sürü psikolojisinin de temel…

  2. Sevgili Erdoğan çok ağır yazmışsınız,keşke beni yakından tanıyabilseydiniz.Ben dededen,babadan CHP liyim,ama artık yeter sanki sadece muhalefet yapmak için oturmuş o…

  3. ALLAH-TANRI; Kitabı KUR’AN! Ve, Akıl!? (1) (Yunus,34)”Allah! Yaratışı başlatır, sonra onu çevirip yeniden yaratır-her şeyi yoktan var eden ve sonra…

  4. Eleştirdiğiniz kısımları belirtmeniz tek tek güzel bir şey ama kanıta dair herhangi bir şey göremiyorum ayetlerini ve surelerini yazarsanız çok…

  5. Siyasi Partillesme ve Milli bir Örgütlenme ile siyasi ve ekonomik isgale karsi savasmaktan baskacaremiz hic bir yok.

  • “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    Kıbrıs’ta sular durulmuyor. Kıbrıslı Rumlar AB’nin desteği ile iyice şımardı. Önemli haklar elde etmeye çalışıyor. Ancak karşılarında KKTC’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı buluyorlar. Tatar, hiç taviz […]


  • Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 78’inci Genel Kurulu görüşmeleri bu yıl geçmişlerden farklı ve yeni bir dönemin başlayacağının habercisi konumunda zira 2023 yılında dünya […]


  • Altın Koza’ya Altın Program

    Altın Koza’ya Altın Program

    30. yılını kutlayan Adana Altın Koza Film Festivali’nin 18-24 Eylül tarihleri arasında Esas 01 Burda AVM, Cinema Pink salonlarında gösterime sunulacak uluslararası programı; Berlin, Cannes, […]


  • Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan, Rus göçü, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki savaşa daha fazla vatandaşın katılmasını gerektiren kısmi seferberlik kararından sonra […]


  • BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    Son aylarda birbiri ardı sıra gündeme gelen uluslararası kongreler ve toplantılar sürüp giderken ,bugünkü dünya siyaseti normal koşulların ötesinde gelişmeler göstermektedir .Ülkeler ve devletler arası […]


  • SADAKA

    SADAKA

    Bir dakika durup düşünün, ne kadar aşağılayıcı bir durum içindeyiz bu günlerde. Emekli vatandaşların emekli maaşlarına 3 liramı verelim yoksa 5 liramı verelim konusu, bütün […]


  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu görüşmelerine  katılmak için  New York’a  gitmeden  önce Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB ile yolları ayırabiliriz” diyerek önemli bir açıklamada bulunmuştur: ”Avrupa Birliği, […]


  • BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    Enflasyon altında ezilen yurttaş bütçeyi de finanse etti. Merkezi yönetim bütçe sonuçlarına göre yılın ilk sekiz ayında başta ÖTV ve KDV’de olmak üzere vergi gelirlerinde […]


  • O YILLAR

    O YILLAR

    O YILLAR                 HÜSEYİN MÜMTAZ                 Biz eskidik ama yazılar hiç eskimiyor galiba…                 Tam on yıl önce, Falih Rıfkı Atay’dan şu kısa alıntıyı yapmışız; […]


  • Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Halkımız aptal değil, tehlikenin farkında. Yıllardır „sivil işgal kuvvetleri“ ülkemize dolduruluyor. „Barış süreci“ diye, binlerce PKK askeri, davul-zurna eşliğinde silâhları ile birlikte ülkemize sokuldu. Onları […]


  • Siyasette “aptal sözcüğü”

    Siyasette “aptal sözcüğü”

    Sosyal medyada aptal sözcüğünün çok sık kullanıldığını görmüşünüzdür. Siyasi ya da ideolojik tartışmayı aptalsın, akıllısın gibi yere indirgemek, aslında “entelektüel yeteneğin” sınırlı olduğuna işaret eder, […]


  • ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ÇEDES PROJESİ İLE AKP KARŞI DEVRİM’İNİN ŞEYHÜLİSLAMLIK AYAĞI DA KURULMUŞ OLUYOR Çağdaş bir devlet yurttaşlarına din dayatmaz. DİB bütçeden aldığı bakanlıklar üstü ödenek ile toplumun […]


  • Turizmde tanıtım hamlesi…

    Turizmde tanıtım hamlesi…

    Turizmde bütün çabamız istikrarı yakalamak ve liderliğe oturmak.. Bunun kolay olmayacağı biliniyor. Tanıtım faaliyetlerine ağırlık verilecek. Turizm demek, tanıtım demektir. Bunu iyi yapabilirsek önümüze hiçbir […]


  • İklim değişikliği göçleri hızlandırdı…

    İklim değişikliği göçleri hızlandırdı…

    İklim değişikliği ve artan küresel sıcaklıklar dünyanın pek çok bölgesinde çeşitli doğal afetlerin yaşanmasına yol açıyor. Afetler ve aşırı hava olaylarının yıkıcı sonuçları ise insanları […]


  • “Kışın Çinli turist bekliyoruz…

    “Kışın Çinli turist bekliyoruz…

    Başlığı okuduğunuzda şaşırdığınızı görür gibiyiz. Kış aylarında turist gelir mi? Bir de bu Çinli turist olursa. Nevşehir Turist Rehberleri Odası (NERO) Başkanı Özay Onur, Covid-19 […]


  • Japon uzmandan İzmir için deprem uyarısı…

    Japon uzmandan İzmir için deprem uyarısı…

    Hep yazıyor ve uyarıyoruz: Tülrkiye deprem kuşağında bir ülke. Özellikle deprem beklenen yerlerde gereken tedbirlerin alınması gerekiyor. Bu konuda yerli ve yabancı uzmanlar sürekli uyarılarda […]


  • Keşke mafya birkaç kişi olsaydı

    Keşke mafya birkaç kişi olsaydı

    Bülent ESİNOĞLU Piyasa ekonomisinin anlayış kökleri; bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler olduğunu hatırlatalım. Bu anlayışın günümüz uygulaması, servet sınıfının önündeki tüm “kuralları kaldırın” şeklinde yaşanır. Kuralların […]


  • Altın Koza Sahiplerini Buldu

    Altın Koza Sahiplerini Buldu

    “En İyi Film Ödülü”nü, Umut Subaşı’nın yönettiği “Sanki Her Şey Biraz Felaket” filmi aldı. “En İyi Yönetmen” ve “En İyi Senaryo” ödüllerinin sahibi de yine […]


  • Avrupa’nın En İyi Türk Üniversiteleri ve Bir Gerçek

    Avrupa’nın En İyi Türk Üniversiteleri ve Bir Gerçek

    İngiltere merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu QS (Quacquarelli Symond)  Avrupa Konseyi’ne üye 42 ülkedeki 688 üniversiteyi değerlendirdiği “Dünya Üniversite Sıralaması: Avrupa 2024″  araştırmasında ilk defa  Avrupa […]


  • Ganire Pashayeva…

    Ganire Pashayeva…

    Ganire Pashayeva üzerinden Türklük şuurunuzu ve samimiyetinizi müşahede ettik! İsmail bey Gaspıralının işte,dilde,fikirde birlik ülküsünün uygulayıcısı, Türk dünyasının Tomris Hatunu, Türk birliğinin rol modeli Ganire […]



Posted

in

by