“Ayağı kuma gömülü sol ideoloji”

<p>“Ayağı kuma gömülü sol ideoloji”
Batı ülkeleri mülteci kabul etmek istemiyorlarmış.
Fransız milli takımı bir zamanlar sömürgesi olan Afrika ülke vatandaşlarının torunları sayesinde Dünya Kupasında Milli Takım çıkarabiliyor. Sömürgelerinden gelenler olmasa takım kuramayacaklar. Fransız milli futbol basketbol vb.takımı dominyon (müstemleke) mültecilerinden kurulu. Seyirci ise hakiki Fransız. Türkiye’deki AVM lerinde dükkan, banka isimleri Qatar, ING Bank bir çok şeyin adı yabancı sadece çalışanları Türk.
Tohumler bile yabancı. GDO su değiştirilmiş ürünler.
Parlemento bile 550 den 600 e çıktı her şey değişim halinde.
Sadece partilerimizde değişim yok.
Kapitalizm almış başını gidiyor.
Ayağı kuma gömülü sol ideoloji hala Godo’yu beklemekte.
Seçim kelimesi iyi ve güzeli kendine yakışanı, aklına yatanı, beraberliği ve sayamayacağım kadar tercih edilmiş olmayı içeren bir kelimedir. Seçilecek bir kişi ise, ilk planda fizik hal tavır aranır. Ruh güzelliği aramak sonradan arkadan gelen tamamlayıcı bir unsurdur ve kalıcı olması istenir. Bazen en seçtiğiniz aldatıcı olabilir. Yola yine devam edersin. Hayat sana keşkelerini, vazgeçtiklerini değil, seçtiklerinle ilgilenme kararlılığını öğretir. Geriye bakarak ileriye yürüyemezsin. Yenilgi hatalarını gözden geçirme olanağı sağlar.
Seçmenin % 75 i, mahalle imamı hutbe yönlendirmesi, tarikat ve kanaat önderi yoğun etkisi altında olan İslam bazlı ülkelerde sol görüşün kökleşmesini kendi lehine çevirecek inandırıcı hitaplar bulmak gerekli görülmemiştir.
Yenilmiş bir sol ideoloji içinde bulunduğu anlamsız durumdan anlam çıkarma peşinde koşmayı bırakmama hali onu Godo’yu bekler bir duruma sokar.
Sol ideoloji benimseme peşinde olan ülkelerin başarılı olması için kendi kontrolunda olan IMF, Dünya Bankası gibi finans kuruluşlarına sahip olması gerekir. Filistin öldü bitti bağımsız oldu. Elinde kapital yok. Kuru bir bağımsızlık. Ne oldu? Batı ülke enstrümanları olan IMF, Dünya Bankası gibi finans kuruluşlarına başvurdu.
Sol görüşlerle iktidara gelirsin ama gene kapitalizm olanakları olan IMF, dünya bankasın kaynaklarına baş vurursun. Meksika’da sol 50 yıl sonra iktidara geldi ama elinde kapital olmadığından IMF, dünya bankası gibi kredi kaynaklarına başvurma durumunda kaldı. Halk sordu,
“Hani kapitalizme karşıydınız. Kendi iç dinamiklerimizle kalkınacaktık?”
“E..ne yapalım batı finans kurumları gibi finans olanaklarını sağlayamadık. Batının finans olanaklarına estrümanlarına başvurmak durumunda kaldık.”
Kapitalizm’in süratle ülkeleri etkisi altına alması solun atıl kalması ile ilgisi olmaması gerekir.
Sol ideoloji kendi dükkanının içini düzenlemedikçe sloganlar nafiledir. Bunu tek Küba başardı. Halkı 1956 model Chevrolet araba kullandı moda kelimesini ağzına almadı. Sağlık sistemini şahane işleterek kendi yağı ile kavruldu. Halk, Burjuva özlemi içerisinde bir sol anlayışı benimsemedi.
Bir türlü yenilgiyi kabullenmeme, yenilgi sözünü ağıza almama, bu işi kendi içimizde hallederiz dışa açıklamaya devam etmeyelim sendromu. Hep böyle olmuş ve süre gelmiş.
Olaylara tavır koymadan beklemeyi seçme bir nevi Metafizik tevekküle yönelinerek “iyi olur İnşallah. Bir daha ki seçime kadar daha organize olacağız demokrasiyi kalıcı kılacağız.” la konuyu erteleme yoluna gitmek ile sol partiler hem kendini hem de inananları oyalamaktan öteye gidememişlerdir.
George Bernard Show der ki,
“Demokrasi yolsuz birileri ile biraya gelerek beceriksiz bir şekilde hükümetin temsilidir. “
Erdil Ünsal
.</p> - world dunya harita politika

“Ayağı kuma gömülü sol ideoloji”
Batı ülkeleri mülteci kabul etmek istemiyorlarmış.
Fransız milli takımı bir zamanlar sömürgesi olan Afrika ülke vatandaşlarının torunları sayesinde Dünya Kupasında Milli Takım çıkarabiliyor. Sömürgelerinden gelenler olmasa takım kuramayacaklar. Fransız milli futbol basketbol vb.takımı dominyon (müstemleke) mültecilerinden kurulu. Seyirci ise hakiki Fransız. Türkiye’deki AVM lerinde dükkan, banka isimleri Qatar, ING Bank bir çok şeyin adı yabancı sadece çalışanları Türk.
Tohumler bile yabancı. GDO su değiştirilmiş ürünler.
Parlemento bile 550 den 600 e çıktı her şey değişim halinde.
Sadece partilerimizde değişim yok.
Kapitalizm almış başını gidiyor.
Ayağı kuma gömülü sol ideoloji hala Godo’yu beklemekte.
Seçim kelimesi iyi ve güzeli kendine yakışanı, aklına yatanı, beraberliği ve sayamayacağım kadar tercih edilmiş olmayı içeren bir kelimedir. Seçilecek bir kişi ise, ilk planda fizik hal tavır aranır. Ruh güzelliği aramak sonradan arkadan gelen tamamlayıcı bir unsurdur ve kalıcı olması istenir. Bazen en seçtiğiniz aldatıcı olabilir. Yola yine devam edersin. Hayat sana keşkelerini, vazgeçtiklerini değil, seçtiklerinle ilgilenme kararlılığını öğretir. Geriye bakarak ileriye yürüyemezsin. Yenilgi hatalarını gözden geçirme olanağı sağlar.
Seçmenin % 75 i, mahalle imamı hutbe yönlendirmesi, tarikat ve kanaat önderi yoğun etkisi altında olan İslam bazlı ülkelerde sol görüşün kökleşmesini kendi lehine çevirecek inandırıcı hitaplar bulmak gerekli görülmemiştir.
Yenilmiş bir sol ideoloji içinde bulunduğu anlamsız durumdan anlam çıkarma peşinde koşmayı bırakmama hali onu Godo’yu bekler bir duruma sokar.
Sol ideoloji benimseme peşinde olan ülkelerin başarılı olması için kendi kontrolunda olan IMF, Dünya Bankası gibi finans kuruluşlarına sahip olması gerekir. Filistin öldü bitti bağımsız oldu. Elinde kapital yok. Kuru bir bağımsızlık. Ne oldu? Batı ülke enstrümanları olan IMF, Dünya Bankası gibi finans kuruluşlarına başvurdu.
Sol görüşlerle iktidara gelirsin ama gene kapitalizm olanakları olan IMF, dünya bankasın kaynaklarına baş vurursun. Meksika’da sol 50 yıl sonra iktidara geldi ama elinde kapital olmadığından IMF, dünya bankası gibi kredi kaynaklarına başvurma durumunda kaldı. Halk sordu,
“Hani kapitalizme karşıydınız. Kendi iç dinamiklerimizle kalkınacaktık?”
“E..ne yapalım batı finans kurumları gibi finans olanaklarını sağlayamadık. Batının finans olanaklarına estrümanlarına başvurmak durumunda kaldık.”
Kapitalizm’in süratle ülkeleri etkisi altına alması solun atıl kalması ile ilgisi olmaması gerekir.
Sol ideoloji kendi dükkanının içini düzenlemedikçe sloganlar nafiledir. Bunu tek Küba başardı. Halkı 1956 model Chevrolet araba kullandı moda kelimesini ağzına almadı. Sağlık sistemini şahane işleterek kendi yağı ile kavruldu. Halk, Burjuva özlemi içerisinde bir sol anlayışı benimsemedi.
Bir türlü yenilgiyi kabullenmeme, yenilgi sözünü ağıza almama, bu işi kendi içimizde hallederiz dışa açıklamaya devam etmeyelim sendromu. Hep böyle olmuş ve süre gelmiş.
Olaylara tavır koymadan beklemeyi seçme bir nevi Metafizik tevekküle yönelinerek “iyi olur İnşallah. Bir daha ki seçime kadar daha organize olacağız demokrasiyi kalıcı kılacağız.” la konuyu erteleme yoluna gitmek ile sol partiler hem kendini hem de inananları oyalamaktan öteye gidememişlerdir.
George Bernard Show der ki,
“Demokrasi yolsuz birileri ile biraya gelerek beceriksiz bir şekilde hükümetin temsilidir. “
Erdil Ünsal
.

Okumaya devam et  Demirtaş: Seçimlerin tek sol adayıyım, ezilenlerin haklarını savunacağım

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir