Vurguna, Talana, Zulme Sessiz, Tepkisiz Kalarak Bu Günlere Geldik…

Cumhuriyeti, Atatürk’ü laikliği yok ettiler… - A.Eralp

Cumhuriyeti, Atatürk’ü laikliği yok ettiler… - A.Eralp

Cumhuriyeti, Atatürk’ü laikliği yok ettiler…

Sustuk…

Ulusal bayramlarımızı, ulusal marşımızı, Türk bayraklarını, Türk adını yasakladılar, devlet tabelalarından TC’yi kaldırdılar…

Sadece izledik…

Atatürk’ün öğretim Birliği yasasını çiğneyerek, küçücük çocukları Kuran kurslarına gönderdiler…

Cemaatlerle, tarikatlarla kol kola girdiler, tarikat militanlarını resmi kurumlara yerleştirdiler…

Sadece baktık.

Suçsuz, günahsız Komutanlarımızı kumpaslarla, tertiplerle, sahte CD’lerle zindanlara attılar…

Muhalefet liderlerimiz, bu faşist uygulamalara karşı çıkacağı yerde, iktidarın yanında yer alıp, “Tarafsız yargı gereğini yapar…” dediler

Bir kısmı, zor hapishane koşullarına dayanamadı… Hastalandı…

Bir kısmı, bu nedenle yaşamını, sağlığını yitirdi…

Bir kısmı öldürüldü…

Bir kısmı böyle bir onursuzluğu, onuruna yediremeyip, intihar etti.

Muhalefet Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sordular:

Küçücük çocuklara türban giydirilip, Kuran kurslarına gönderiyorlar, normal liseleri imam hatiplere dönüştürüyorlar…

Cemaatler yerden biter gibi çoğalıyor…

Ne dersiniz, laiklik tehlikede mi?”

Başkan yanıt verdi:

“Hayır, tehlikede değil… Cemaatlere de yaşam hakkı verilmelidir, yeter ki politikaya karışmasınlar…”

PKK davullarla, zurnalarla Habur sınır kapısından ülkemize girdi…

Onların serbest dolaşmasını sağlamak üzere TC mahkemeleri ayaklarına götürüldü…

Çadır mahkemeleri kuruldu…

Yargılama yapılırken duvarlardan Atatürk posterleri, Türk bayrakları indirildi…

Sonra da bebek katilleri zaferlerini kutlamak için, kent sokaklarında, caddelerinde yüzbinlerle birlikte turlar attılar, APO posterleri önünde, meydanlarda halay çekip, PKK marşları söylediler…

Biz yapılanları aptal aptal, şaşkın şaşkın seyrettik…

Sadece seyrettik…

Diyarbakır meydanında devlet yetkilileri ile PKK türkücüleri el ele türkü çağırdılar…

Bebek katili APO’nun bildirileri okundu…

Tepki yok… Karşı çıkan yok…

Ne bir ses, ne bir nefes…

Vee gele gele bu günlere geldik…

Birisi tek ve muktedir başkanlığa doğru yol alıyor şimdi… Hem de son sürat… Giderek Saray Türkiye’nin beyni, kalbi, can damarı oluyor… TEK KARAR MERKEZİ OLUYOR…

Ve bir sabah kalkıp bakacağız ki, her taraf kapkara çarşaflı kadınlarla, kız çocukları ile dolmuş…

Bütün bu işlerin yapılmasına, uygulanmasına karşı çıkması gereken yargıçlar, Cumhuriyetin savcıları, partili Cumhurbaşkanını, iliksiz resmi giysilerinin önünü kapatıp, iki büklüm olarak selamlıyorlar…

AKP saldırıya geçti… Cumhuriyete, çağdaşlığa, laikliğe, evrensel yasalara savaş açtı…

Devrimci, demokrat kardeşim, senin bu tepkisizliğin, sessizliğin böyle devam ederse, 2023’te Türk İslam Cumhuriyetini hep birlikte kutlarız!!!…

([email protected])

 


Comments

“Vurguna, Talana, Zulme Sessiz, Tepkisiz Kalarak Bu Günlere Geldik…” için bir yanıt

  1. Emin Eğri avatarı
    Emin Eğri

    Haklı uyarı!.. İlk karşı çıkması gereken muhalefettir. O yetersiz ise milletin vekilleridir. Ne yazık ki,vekillerde korkudan, belki geleceğinden olmayım diye ses çıkarmadı ve yanlış yaptı.Tepki olmayan yerde baskı ve keyfilik sürekli artar. Biz de bunu yaşıyoruz!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir