DİP DALGASI VAR MI

Dip dalga:deniz dibinden, yüzeye yayılan depremle oluşan dalga.
Kamuoyu araştırma Şirketlerinin yaptığı anketlerde seçmenlerde suskunluk,belirsizlik ve karasızlık gözlenmiştir.
Özellikle iktidarın baskıcı yönetimi sonuncunda insanlar fikirlerini söylemeye korkar oldular.
Özgürlüklerin azalması,demokrasi alanının daralması,yönetimin demokrasiden otoriter bir rejime doğru kayması toplumda bir içe kapanma yarattı.
İnsanlar fikirlerini söylemezlerse,kendilerini bir şekilde ifade edemezlerse bunu içinde büyütürler de büyütürler.Bir süre sonra bu onlara rahatsızlık verir ve beklenmedik bir anda,beklenmedik bir şekilde aniden ortaya çıkıverir ki benim anladığım anlamdaki bu ifade şeklidir dip dalga.
Biz 68 kuşağı gözü karaydık,tüm baskılara rağmen bugünkü kadar içimize kapanık değildik.Okuyorduk,araştırıyorduk ve kendimizi ifade etmenin yollarını arıyorduk.
Biz başımızı dik tuttukça ezselerde yine eğilmiyorduk.
Üst üste gelen darbeler sayesinde Apolitik,ülke sorunlarına ve dünya sorunlarına duyarsız bir gençlik yetişmeye başladı.
Daha sonra gençler ve bilhassa kadınlar uyandı.Toplumun farklı kesimlerinden insanlar birbirinden habersiz,farkında olmadan aynı düşünceye sahip olduklarını fark ettiler.
Bu küçük eylemler ve protestolar,bir süre sonra toplumsal talepler bütününe dönüşmedi mi!
Çevreci bir kaç gencin bir ağacı korumasıyla başlayan ama özgürlük ve demokrasi kavramına dönüşen gezi olayları da sizce bir dip dalgası değil miydi.
Gelelim günümüze;Eğitim sistemi darmadağın edilerek gençler eğitimsiz bırakıldı.Hiç kimsenin bir şey bilmediği ama herkesin her şeyi bildiğini sandığı,sorumluluk almayan,düşünmeyen,araştırmayan
sorgulamayan,ezberci,itaatkar bir nesil çıktı ortaya.
Bu dönemde kadınlar tamamen eve kapatıldı,özgürlükleri kısıtlandı.Erken yaşta evlilik özendirildi.Kadına duygu ve düşüncesi olmayan sadece pişiren,kurtaran,çocuk doğuran,kocaya hizmet eden bir insan olarak bakıldı.
Bunun üstüne kadınlara ve çocuklara yapılan işkence,dayak ve tecavüzü de koyarsak varın siz düşünün kadının içinde birikenleri...
Teknoloji çağında kendi toplumundan başka,dünyadan da kopuk olan özellikle kadın ve gençler bir yanardağ misali içten içe kendilerini ve toplumu sorgulamaya başladı.
Kolay değil tam 16 sene bir nesil yetişti bu iktidar döneminde.
Bunlardan bir tane örnek vermek istiyorum sizlere;
Trende karşılaştığım sapasağlam bir genç"abla ben trende,uçakta bedava yolculuk yapıyorum,hatunu da boşadım,işim yok diye nafaka da vermiyorum,allah razı olsun Tayyip bana ve benim gibi kadın erkek pek çok gence sakatlık maaşı bağladı,geçinip gidiyoruz işte.Çalışmaya ne gerek var,çantam hep hazır,her hafta başka bir eşi dostu ziyaret ediyorum,bedavadan Türkiye yi gezdim,sen nereleri gezdin?"dilim tutulmuştu,kalakaldım öylece."Ben nereyi gezeceğim,tek başıma üç çocuğuma nasıl ekmek götüreceğim diye günde üç ayrı işte çalışıyordum" diyebildim ne diyeceğimi bilmez bir halde,yutkunarak...
Dilim döndüğünce bunun böyle gitmeyeceğini,hayattan beklentisinin bu olmaması gerektiğini anlatmaya çalıştım ama"geç bunları ablam geç,sen yaşamayı bilmemişsin yazık sana"deyince sustum.
Şimdi bu adam Tayyip e oy vermeyecek de ben mi vereceğim.
İşte bu dönemde yetişen gençlerin bir kısmı böyle sorumsuzluğu yeğlerken bir kısım gençler  ve kadınlar da bir yandan ne olduğunu anlamaya çalışıyorlar ama itaatkar olarak yetiştirildikleri için neyi nasıl sorgulayacaklarını,ne yapacaklarını bilmez bir halde,karmakarışık duygularla bir şeyler yapmaları gerektiğini bilerek içlerinde biriktirdikleri fırtınayı tufan haline gelmeden nasıl ifade edeceklerinin beklentisindeler.
size göre bu da dip dalgası değil mi!
Yapılan araştırmalara göre ilk kez oy kullanan,böyle düşünen gençlerin ve kadınların büyük bir kısmı referandumda hayır oyu kullandılar.En çok HDP ye en az da AKP ye oy çıktı bu gruptan.
Bu seçimde yine 4 milyon genç ilk kez oy kullanacak ve ben tahmin ediyorum ki referandumdaki gibi yine oylar o yönde olacaktır.
Toplumu ayrıştırdılar.Toplum çok acılar çekti,kırgın,küskün,yılgın,bezgin,yorgun,karamsar...Umuda ve güçlü bir muhalefete ihtiyacı vardı ve Millet ittifakı en çok da Muharrem İnce umut oldu halka.
Yapılan anketlere göre oy kullanma oranı %90 lara dayandı ve üçte bir iktidar üçte iki muhalefete görünüyor tercihler.
Görünen o ki daha önce oy kullanmayanlar da oy kullanmaya karar verdi.
Cumhuriyet dönemine bir göz atarsak bu gelen dip dalgalar “1950 Menderes’i, 1965 Demirel’i, 1977 Ecevit’i, 1983 Özal’ı, 2002 ise Erdoğan’ı" doğurdu...
Eminim bu gelen dip dalga da yeni oluşumlara gebe...Amacına ulaşacaktır...
İktidar dini yanlış kullandı,insanlara din sömürüsü yaparak mükemmel bir din olan islam dinini de yozlaştırarak insanları dinden soğuttu.Din bize rehberlik eder biz de kişisel özgürlükler,insan hakları,kadın hakları gibi kavramları kabullenmeli ve cinsiyet ayrımından vazgeçmeliyiz.
Bu da bir dip dalgası değil midir.
Araştırma şirketlerine göre"eskiden 3 kişiye sorduğumuzda 2 kişi cevap verirdi,şimdi 100 kişiye soruyoruz ancak 10 kişi cevap veriyor"Peki insanlardaki bu suskunluk
,güvensizlik,korku bir dip dalgası değil midir!
2011 den sonra bir icraat olmadı.2002 den 2011 e kadar olan AKP yerini
hırçın,kavgacı,statükocu,bir AKP ye bıraktı.
Büyüme durdu.İç ve dış siyasette,
ekonomide,pek çok konuda ülkede huzur ve istikrar kalmadı.
Ben son sözleri AKP nin kurucularından olan ve eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e bırakmak istiyorum.
"Önümüzde az bir süre var. Ve bu süre çok zor geçeceğe benziyor. Mesela dolar 4 TL ike 4,50 TL oldu. Neresinden bakarsanız bakın korkunç bir artış var. İthalat yapan tüccar dışarıdan yüksek dövizle getirdiği malı içerde kaça satacak? Bütün sektörler can çekişecektir. Fabrikalar pahalı maliyetler yüzünden ürün satamayacaktır, bu fabrikalar iflas edecektir, kapanacaktır. Artık insanlar ticaret yapmayacaktır. Esnaf dükkanının kirasını ödeyemeyecektir. Bütün gelir grupları sıkışacaktır. Bu sıkışıklık elbette iktidarda olanların algısını vatandaş gözünde sürekli bozacaktır. Bu durum da oya yansıyacaktır. Öyle zannediyorum ki neticede Sayın Erdoğan seçimi kaybedecektir."
Görelim bakalım 24 Haziran seçim sonuçları nasıl bir sürpriz yapacak...Ülkemiz için hayırlısı olsun... - umran unlu
Dip dalga:deniz dibinden, yüzeye yayılan depremle oluşan dalga.
Kamuoyu araştırma Şirketlerinin yaptığı anketlerde seçmenlerde suskunluk,belirsizlik ve karasızlık gözlenmiştir.
Özellikle iktidarın baskıcı yönetimi sonuncunda insanlar fikirlerini söylemeye korkar oldular.
Özgürlüklerin azalması,demokrasi alanının daralması,yönetimin demokrasiden otoriter bir rejime doğru kayması toplumda bir içe kapanma yarattı.
İnsanlar fikirlerini söylemezlerse,kendilerini bir şekilde ifade edemezlerse bunu içinde büyütürler de büyütürler.Bir süre sonra bu onlara rahatsızlık verir ve beklenmedik bir anda,beklenmedik bir şekilde aniden ortaya çıkıverir ki benim anladığım anlamdaki bu ifade şeklidir dip dalga.
Biz 68 kuşağı gözü karaydık,tüm baskılara rağmen bugünkü kadar içimize kapanık değildik.Okuyorduk,araştırıyorduk ve kendimizi ifade etmenin yollarını arıyorduk.
Biz başımızı dik tuttukça ezselerde yine eğilmiyorduk.
Üst üste gelen darbeler sayesinde Apolitik,ülke sorunlarına ve dünya sorunlarına duyarsız bir gençlik yetişmeye başladı.
Daha sonra gençler ve bilhassa kadınlar uyandı.Toplumun farklı kesimlerinden insanlar birbirinden habersiz,farkında olmadan aynı düşünceye sahip olduklarını fark ettiler.
Bu küçük eylemler ve protestolar,bir süre sonra toplumsal talepler bütününe dönüşmedi mi!
Çevreci bir kaç gencin bir ağacı korumasıyla başlayan ama özgürlük ve demokrasi kavramına dönüşen gezi olayları da sizce bir dip dalgası değil miydi.
Gelelim günümüze;Eğitim sistemi darmadağın edilerek gençler eğitimsiz bırakıldı.Hiç kimsenin bir şey bilmediği ama herkesin her şeyi bildiğini sandığı,sorumluluk almayan,düşünmeyen,araştırmayan
sorgulamayan,ezberci,itaatkar bir nesil çıktı ortaya.
Bu dönemde kadınlar tamamen eve kapatıldı,özgürlükleri kısıtlandı.Erken yaşta evlilik özendirildi.Kadına duygu ve düşüncesi olmayan sadece pişiren,kurtaran,çocuk doğuran,kocaya hizmet eden bir insan olarak bakıldı.
Bunun üstüne kadınlara ve çocuklara yapılan işkence,dayak ve tecavüzü de koyarsak varın siz düşünün kadının içinde birikenleri…
Teknoloji çağında kendi toplumundan başka,dünyadan da kopuk olan özellikle kadın ve gençler bir yanardağ misali içten içe kendilerini ve toplumu sorgulamaya başladı.
Kolay değil tam 16 sene bir nesil yetişti bu iktidar döneminde.
Bunlardan bir tane örnek vermek istiyorum sizlere;
Trende karşılaştığım sapasağlam bir genç”abla ben trende,uçakta bedava yolculuk yapıyorum,hatunu da boşadım,işim yok diye nafaka da vermiyorum,allah razı olsun Tayyip bana ve benim gibi kadın erkek pek çok gence sakatlık maaşı bağladı,geçinip gidiyoruz işte.Çalışmaya ne gerek var,çantam hep hazır,her hafta başka bir eşi dostu ziyaret ediyorum,bedavadan Türkiye yi gezdim,sen nereleri gezdin?”dilim tutulmuştu,kalakaldım öylece.”Ben nereyi gezeceğim,tek başıma üç çocuğuma nasıl ekmek götüreceğim diye günde üç ayrı işte çalışıyordum” diyebildim ne diyeceğimi bilmez bir halde,yutkunarak…
Dilim döndüğünce bunun böyle gitmeyeceğini,hayattan beklentisinin bu olmaması gerektiğini anlatmaya çalıştım ama”geç bunları ablam geç,sen yaşamayı bilmemişsin yazık sana”deyince sustum.
Şimdi bu adam Tayyip e oy vermeyecek de ben mi vereceğim.
İşte bu dönemde yetişen gençlerin bir kısmı böyle sorumsuzluğu yeğlerken bir kısım gençler  ve kadınlar da bir yandan ne olduğunu anlamaya çalışıyorlar ama itaatkar olarak yetiştirildikleri için neyi nasıl sorgulayacaklarını,ne yapacaklarını bilmez bir halde,karmakarışık duygularla bir şeyler yapmaları gerektiğini bilerek içlerinde biriktirdikleri fırtınayı tufan haline gelmeden nasıl ifade edeceklerinin beklentisindeler.
size göre bu da dip dalgası değil mi!
Yapılan araştırmalara göre ilk kez oy kullanan,böyle düşünen gençlerin ve kadınların büyük bir kısmı referandumda hayır oyu kullandılar.En çok HDP ye en az da AKP ye oy çıktı bu gruptan.
Bu seçimde yine 4 milyon genç ilk kez oy kullanacak ve ben tahmin ediyorum ki referandumdaki gibi yine oylar o yönde olacaktır.
Toplumu ayrıştırdılar.Toplum çok acılar çekti,kırgın,küskün,yılgın,bezgin,yorgun,karamsar…Umuda ve güçlü bir muhalefete ihtiyacı vardı ve Millet ittifakı en çok da Muharrem İnce umut oldu halka.
Yapılan anketlere göre oy kullanma oranı %90 lara dayandı ve üçte bir iktidar üçte iki muhalefete görünüyor tercihler.
Görünen o ki daha önce oy kullanmayanlar da oy kullanmaya karar verdi.
Cumhuriyet dönemine bir göz atarsak bu gelen dip dalgalar “1950 Menderes’i, 1965 Demirel’i, 1977 Ecevit’i, 1983 Özal’ı, 2002 ise Erdoğan’ı” doğurdu…
Eminim bu gelen dip dalga da yeni oluşumlara gebe…Amacına ulaşacaktır…
İktidar dini yanlış kullandı,insanlara din sömürüsü yaparak mükemmel bir din olan islam dinini de yozlaştırarak insanları dinden soğuttu.Din bize rehberlik eder biz de kişisel özgürlükler,insan hakları,kadın hakları gibi kavramları kabullenmeli ve cinsiyet ayrımından vazgeçmeliyiz.
Bu da bir dip dalgası değil midir.
Araştırma şirketlerine göre”eskiden 3 kişiye sorduğumuzda 2 kişi cevap verirdi,şimdi 100 kişiye soruyoruz ancak 10 kişi cevap veriyor”Peki insanlardaki bu suskunluk
,güvensizlik,korku bir dip dalgası değil midir!
2011 den sonra bir icraat olmadı.2002 den 2011 e kadar olan AKP yerini
hırçın,kavgacı,statükocu,bir AKP ye bıraktı.
Büyüme durdu.İç ve dış siyasette,
ekonomide,pek çok konuda ülkede huzur ve istikrar kalmadı.
Ben son sözleri AKP nin kurucularından olan ve eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’e bırakmak istiyorum.
“Önümüzde az bir süre var. Ve bu süre çok zor geçeceğe benziyor. Mesela dolar 4 TL ike 4,50 TL oldu. Neresinden bakarsanız bakın korkunç bir artış var. İthalat yapan tüccar dışarıdan yüksek dövizle getirdiği malı içerde kaça satacak? Bütün sektörler can çekişecektir. Fabrikalar pahalı maliyetler yüzünden ürün satamayacaktır, bu fabrikalar iflas edecektir, kapanacaktır. Artık insanlar ticaret yapmayacaktır. Esnaf dükkanının kirasını ödeyemeyecektir. Bütün gelir grupları sıkışacaktır. Bu sıkışıklık elbette iktidarda olanların algısını vatandaş gözünde sürekli bozacaktır. Bu durum da oya yansıyacaktır. Öyle zannediyorum ki neticede Sayın Erdoğan seçimi kaybedecektir.”
Görelim bakalım 24 Haziran seçim sonuçları nasıl bir sürpriz yapacak…Ülkemiz için hayırlısı olsun…
Okumaya devam et  50 KERE SEÇİME GİDİLSE ELLİSİNİ DE O PARTİ KAZANIR

Comments

“DİP DALGASI VAR MI” için 2 yanıt

  1. Siyaset yorumcusu... avatarı
    Siyaset yorumcusu…

    Dip dalgası olarak kendini ifade etmek isteyen zaten şimdiye kadar olan seçimlerde akp ye oy ver miyen kesim yani gezi olaylarının militanları.. ankarada işzmir gündoğdudaki görüntüler son bir çırpınışın heyazanlarıdır.. getirisi olmaz . akp den oy kaymadıkça sonuç değişmez…

  2. Ümran Ünlü avatarı
    Ümran Ünlü

    o sizin fikriniz bunlar da benim fikrim.her ne kadar ülkemde fikrini söylemek suç sayılsa da kendimi ifade hakkımı kullanıyorum.Siz gezi olaylarına militan sözcüğünü kullanabiliyorsanız ve AKP nin eridiğini hala göremiyorsanız size söyleyecek bir sözüm yok,sevgiyle kalın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir