AZRAİLDEN BİLE KORKMUYOR İNCE DEN KORKTUĞU KADAR

Kamera şakası falan değil. Gerçekten de bunu da söyledi

’’Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel Başkanı Erdoğan, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye hitaben televizyon ekranlarını karşısına geçerek;

“Utanmadan sıkılmadan beni televizyona davet ediyor. Üzerimizden kalkıp reyting sağlayacak kendine. Biz seni muhatap alır mıyız?’’  dedi…

 

Aman Tanrım!!!

80 milyon nüfusu olan bir ülkeyi 16 yıl boyunca yöneten ve iki dudağının arasından çıkan sözcüklerle geleceğimize yön veren biri dünyanın en ipe sapa gelmez, en absürt, en anlaşılmaz cümlesini kameralara bakarak ve gülümseyerek sarf etti.

 

Hasbelkader de olsa bir ülkenin Reisi Cumhuru olmuş Sayın Erdoğan’a cahil demiyorum, diyemiyorum. Buna yasalarımız izin vermiyor. Ama böylesi bir cümleyi kuran kişi sıradan bir insan olsaydı bile ben ona da cahil demezdim.

 

Çünkü bu sıfat cahile yapılmış Kompliman olurdu. İltifat olurdu. Haksızlık olurdu. Zül olurdu. Sonuçta cehalet dediğimiz tanımlama,  bilgisiz, tecrübesiz ve ilkel düşünerek basit eylemlere sebebiyet veren bir beyin aktivitesidir.

Kısaca cehaletin de var olabilmesi için ilkel de olsa düşünen bir beyine ihtiyaç duyulur.

 

 

Cumhurbaşkanlığı Adayları:

Muharrem İNCE, Meral AKŞENER, Recep TAYYİP ERDOĞAN, Temel KARAMOLLAOĞLU, Selahattin DEMİRTAŞ, Doğu PERİNÇEK

 

Bunlarla yarışıyorsun.

Seçim pusulası bastırıyorsun.

Yan yana fotoğrafını koyuyorsun

Mitingler de onlardan bahsediyor kendin için oy istiyorsun

’’Ben ustaların ustasıyım’’ diye haykırıyor onları çırak olarak değerlendiriyorsun

Çırak sana ’’Gel bana öğret usta’’ dediğinde ise

’’Ben sizi muhatap almam’’ diyorsun

Bunun mantıklı bir açıklamasını yapabilen Adalet ve Kalkınma partili bir arkadaş olursa bende oyumu Recep Tayyip Erdoğan’a vereceğim.

KORKUYORSUNUZ

Bal gibi de korkuyorsunuz. Hem de Azrail’den bile korkmadığınız kadar Muharrem İnce den, Meral Akşener’den, Temel Karamollaoğlu ve Selahattin Demirtaş’tan korkuyorsunuz. Zırhlı araçlarınız ve binlerce silahlı korumanız ile Azrail’den bile daha az korkuyor ve her  şeye rağmen halkın karşısına çıkabiliyorsunuz.

Oysa binlerce danışmanızla bu liderlerin karşısına çıkmaktan KORKUYORSUNUZ

 

Sayın Recep Tayyip Erdoğan

Haklısınız da…

Sorun bilgisizlik falan değil. Her ne kadar kitap özetlerinin kurdu olsanız da danışmanlarınız tahtaya yazar siz yazılanı okursunuz. Burada bir sorun yok.

 

SORUN ŞU Kİ

Sizin Savunabilecek bir eyleminiz ve bu eylemleri anlatırken oradakilere bakacak bir yüzünüz yok. Biliyorsunuz ki böyle bir durum da gerçekte neler yaptığınızı veya neleri yapamadığınızı da halkımız da öğrenecek. Böylece mitinglerde yüksek volüm ve mehter marşı ile söylediğiniz tüm gerçek dışı iddialar iskambil kağıtlarından yapılmış şatolar gibi yerle bir olacak.

 

Korkmayınız Sayın Erdoğan.

Teşbihte hata olmaz. Derler ki;

Korkunun ecele faydası yok

Ecel gelince cana, baş ağrısı bahane

Tavsiyem…

Size ilah gibi tapan tebaanıza, göründüğünüz kadar mert, söylediğiniz kadar yiğit, iddia ettiğiniz kadar usta olduğunuzu gösterin olur mu?

Yoksa siz ve Devlet Bahçeli bizlere Don kişot ve Sanço Panço hikâyesini anımsatmaktan öteye gidemeyeceksiniz.

 

Sevgilerimle