Devletin kölesi olmayın Piyasanın kölesi olun diyorlar!

Devletin kölesi olmayın Piyasanın kölesi olun diyorlar! - bulent esinoglu 1
,

Devletin kölesi olmayın Piyasanın kölesi olun diyorlar!

Devletin kölesi olursak, kendi elimizle oy verdiğimiz, iktidarlarımızın kölesiyiz demektir.

 

Halktan yana iktidarlar seçersek, devletin halkına iyi muamele yapacağının, ve köle olmamanın bir ölçüye kadar garantisi vardır.

Piyasanın kölesi olmayı seçersek, çok uluslu kartellerin hüküm sürdüğü piyasada, yoksulluğun, yolsuzluğun ve bayağılığın kölesi olmamız kaçınılmazdır.

Dünyada ve Türkiye’de yaşanan kölelik şekli piyasa köleliğidir.

Siyasal İslam, Türk halkını piyasaya teslim ettiği için hem kendisi ekonomik karalara hâkim olamıyor, hem de devleti ve halkı piyasanın kölesi haline getiriyor.

Piyasanın kölesi olmayı seçmişsek, zaten kendi devletimizi de piyasanın kölesi haline dönüştürmüşüz demektir.

Biraz açıklık getirelim.

Neo-liberalizmin, siyasi alanı ekonomikleştirmesi, yani siyasi alanı azaltması, hem devlet hem yurttaş düşüncesini dönüşüme uğratıyor. Kimlik ve davranış düzeyinde, her ikisini de finansallaştırıyor. Hem devlet hem de piyasa sermaye karakterinde hareket ediyor.

 

Çok uluslu şirketlerin (kartellerin) milli devletlerle savaşı, devlet ve birey piyasaya teslim olduğunda, savaş karteller lehine sonuçlanmış oluyor.

Çok uluslu karteller piyasada hakimiyetini artırdıkça, siyasi alan daralır, ekonomik alan genişler. Devletin yetkileri azalır. Devletin yetkilerinin azalması demek; milli devletin karteller karşısında daha da küçülmesi demektir.

 

Çok kalın çizgilerle açıklamaya çalıştığım ulus devlet-emperyalizm çatışması, aslında; piyasa dediğimiz mekanizmanın kararlarını belirleyen çok uluslu karteller ile milli devletin çatışmasıdır.

Mercedes otomobilinin fiyatını rekabetin belirlediği söylemek; gerçekten rekabet olduğunu sananların saflığıdır.

Tüm dünya piyasasının ekonomik ve siyasi kararlarını 500 adet çok uluslu karteller belirler. Çoğu zaman kendi aralarında anlaşarak piyasaya mal sürerler. Rekabet yok, aralarında uzlaşmalar vardır. Uzlaşamadıkları firmayı satın alarak ortadan kaldırırlar.

 

Zaten bu uzlaşmalar kalktığında, karteller arası savaş var demektir. Zamanımızda Çin/ABD ve ABD/AB arasındaki sürtüşmeler buradan çıkar.

Özetle; ilişkiler piyasalaştıkça, finansallaştıkça, metalaştıkça devlet küçülür. Karteller büyür.

 

Sovyetler Birliğinin dağılmasından bu yana, yukarıda anlatmaya çalıştığım süreç yaşanmıştır.

Bu sürecin daha çok emperyalist ülkelere yaradığı, ulus-devletlere yaramadığı artık görülmüştür.

Amerika’nın İran ulus devleti, Türk Milli devleti ile savaşı yukarıda tanımlamaya çalıştığım sürecin bir örneğidir.

 

Piyasa mekanizmalarını, çok uluslu kartellerin ne yapıp ettiklerini, çok uluslu kartel ve milli devlet ilişkisini anlamadan günümüz dünyasını anlamak oldukça zordur.

Bu süreci anlayamazsak, kime oy verdiğimizi de bilemeyiz.

22.5.2018


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir