KÜRDİSTAN’ DA ÇOKULUSLU ŞİRKETLER DEVLETİ’ NE DOĞRU

14 Nisan’da ABD, Birleşik Krallık ve Fransa; Rusya ve İran’ın teminatındaki Suriye’de Beşar Esad’ın sözde kimyasal silah potansiyelinin altyapısını vurdular.
Aslında  birlikte Kuzey Suriye’de bir koridor oluşturdular ve bölgeye NATO’yu getirdiler…
Fransa; Suriye petrolü, gazı ve taşımacılığı  için TOTAL SA şirketini, İngiltere; British Petroleum  şirketini, ABD ise ExxonMobil şirketini Kuzey Suriye’ye taşıdı.
Şimdi ABD yönetimi askeri gücünü bölgeden çekmenin öncesinde Kuzey Suriye’ye yerleşen  NATO gücünü Suudi Arabistan, Mısır gibi Sünni Arap askeri güçleriyle pekiştirmeye çaba harcıyor…

*

Benzeri bir sonuç daha önce Kuzey Irak Kürdistan Bölgesinde yaşandı…
Kürdistan Bölgesi’nin yüzölçümü 78 bin 836 kilometrekaredir ve bunun 41 bin 597 kilometrekaresi yani Kürdistan Bölgesi topraklarının yüzde 53’ü yabancı petrol şirketlerince satın alınmış bulunuyor.
Böylece Kürdistan Bölgesi hükümetinin kendi topraklarından çıkarılan petroldeki hissesi yüzde 20, petrol şirketlerinin payı ise yüzde 80 olmuştur.
Bugün Kuzey Irak’ta Türkiye dahil, ABD, İngiltere, Kanada, Norveç, BAE, Çin, Hindistan, Güney Kore, Fransa, Macaristan, Moldova, Avusturya, Kıbrıs, Avusturalya gibi ülkelerin enerji, petrol ve gaz, inşaat, taahhüt altyapı firmaları bulunuyor.
Otuzdan fazla uluslararası petrol ve gaz firması, mesela  Çin’in Sinopec, Güney Kore Addax Petroleum, Kanada’nın Talisman, Norveç’in DNO, İngiliz Sterling Energy, Türkiye’den Genel Energy  zengin yatakların olduğu sahalardaki faaliyetlerini dünya pazarlarına arz ediyor…

*
Bu neo-liberalizmin yeni hayat tarzını ulus devletlerin ötesinde dizayn etmekte oluşunun tipik bir örneğidir.
Ülkeler uluslararası şirketler üzerinden uluslararası hukuka dahil oluyor.
Bir diğer deyişle Irak ve Suriye’de Kürt tabanı üzerinde  bir çokuluslu şirketler devleti oluşuyor…

*

Bir taraftan da Suriye iç savaşının patlak vermesinden yedi yıl sonra barış için yoğun görüşmeler, müzakereler yapılıyor.
BM destekli Cenevre uluslararası barış süreci sonuç vermemiştir.
Ama Suriye’de  Rusya, Türkiye, İran ve NATO nüfuz alanları oluşturmuş, her biri barış  sürecini egemen oldukları topraklarda yönetir hale gelmiştir.
Bu tabloda  AB Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Brüksel’de “Suriye’nin ve bölgenin geleceğini desteklemek” konusunda, 57 ülkeden temsilcinin katıldığı yeni bir siyasi  süreci yürütüyor.
Mogherini, AB’nin bu güne kadar  Suriye’ye 11 milyar dolar harcadığını, şimdi Suriye’nin yeniden yapılanması için 9 milyar dolarlık bir yardıma daha ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Ne ki, Suriye’nin gitmekte olduğu istikametin farkında olan bağışçılar,  bağışta bulunmayı ” Rusya ve İran’ın Şam’a baskı yapması, böylece Suriye’nin BM’nin himayesinde masaya oturmayı kabul etmesi ” şartına bağlamışlardır.
Ama bu şart Astana üçlüsü Rusya, İran ve Türkiye’nin Suriye krizinin çözümüne yönelik “Suriye Hükümeti, BM çerçevesini kabul edecek ancak BM’nin ya da başka bir ülkenin siyasi diyaloğa müdahale etme ya da taraflara çözümler getirme girişimlerini kabul etmeyecektir” şartını dışlıyor!

*

Çarşamba günü Fransa Cumhurbaşkanı E.Macron Washington’da​ Kongre’de yaptığı konuşmada​ Amerikalılara;
” Birlikte! Tarihimizi inkâr eden ve dünyayı bölen saldırgan milliyetçiliğin yükselişine direnebiliriz. ABD çok taraflılığın kurucusudur. Onu korumak ve yeniden istikrara kavuşmak için yardım etmek zorunda olan sizsiniz” diyor.
Ama gerçeğin anı yaklaşmakta  ve Başkan D.Trump 12 Mayıs’ta İran’a, ABD yaptırımlarını askıya almak için yeni feragatname imzalayıp imzalamayacağına karar verme noktasındadır.
Macron​’​un Washington​’​a yaptığı ziyaretin amacı Trump​’​ı  İran’la olan anlaşmadan uzaklaşmamaya ikna etmek​ ya da son tarihi erteleyecek şekilde değiştirmeye çalışmaktı.
​Doğrudan İran’a mesaj verdi​ ” İran bizi herhangi bir şekilde tehdit ederse, bedel öder “dedi.

*

Cuma günü, bu kez Beyaz Saray  Almanya Başbakanı A. Merkel’i ağırlıyordu.
En önemli konulardan biri Trump’ın çekilmekle tehdit ettiği İran’la imzalanan nükleer anlaşmaydı.
Başbakan Merkel 2015​’de imzalanan anlaşmanın İran​’​ın Ortadoğu’daki hedeflerine ulaşmasını engellemek için bir ​”​ilk adım​”​ olduğunu,
Bu anlaşma üzerinden daha ileriye doğru yol alınabileceğini belirtti.​
​Başkan ​Trump​, Başbakan Merkel’in 12 Mayıs’a kadar mühlet verdiği İran nükleer anlaşmasından çekilmesi halinde​ ABD’nin İran​’​a karşı askeri bir güç kullanıp kullanmayacağı sorusuna yanıt ver​di; ​A​skeri seçenek konusunda bir yorumda bulunmayarak, “Onlar nükleer silah yapmayacaklar. Buna güvenebilirsiniz​”​ dedi​..​.

​*​

D.Trump​, 12 Mayıs’a kadar karar vermek zorunda​dır.
Yakın​ çevresi başkanın taleplerini karşılayan daha iyi bir alternatif sun​ul​madığı sürece anlaşmadan uzaklaşmaya kararlı olduğunu söyl​üyor.
​Anlaşmadan​ olası​ çekilme kararı​ İsrail’in​ Trump’ı alkışl​amasına yol açıyor…
Ama  AB enerji politikalarında dış güçlere muhtaçtır, bu yüzden Başkan Trump, böyle bir kararı alması durumunda ABD ile AB arasındaki krizin derinleşeceği konusunda da uyarılıyor…

*

26 Nisan Perşembe günü ABD Savunma Bakanı James Mattis Kongre’de konuşuyor.
“Şu anda ABD askerlerini Suriye’den çekmiyoruz. Askeri operasyonlarımızı Irak ve Akdeniz’e taşıyacağız  Sınırın Irak tarafındaki operasyonların arttığını göreceksiniz. İki haftadır bu bölgede Fransızlar, özel kuvvetleriyle bizi güçlendirdiler “diyor.
Mattis’in​ bu ifadesi​, İsrail ile İran arasında Suriye’de askeri çatışmaların giderek artacağına​ olan düşüncenin bir sonucudur.
​”​Bence Suriye’de bu çok muhtemeldir, çünkü İran Hizbullah aracılığıyla vekaleten çalışmalarını sürdürmektedir​” diyor.
Bu temelde ABD’nin Suriye’deki varlığını genişletmek ve güçlendirmek amacında olmadığını ama artık hem İsrail’in İran füzelerinin gelmesini beklemeyeceğini ve İran’ı geri çekeceğini,
Hem de ABD’nin Irak ve Akdeniz’de caydırıcı bir görev ifa edeceğine işaret ediyor…

*

ABD; Suriye ve Irak’ta Kürt tabanı üzerinde  bir çokuluslu şirketler devletinin temelini atmıştır.
O sırada yalnızlığa terkedilen, yaptırımlara uğratılan Suriye’de Beşar Esad rejimi ve İran nükleer anlaşması sıratta tutularak Ortadoğu süratle istikrarsızlaştırılıyor.
ABD ordusu istikrarsızlığa yöneltilen Ortadoğu’yu  Akdeniz ve Irak’ta göz altında tutmaya yönelmiş bulunuyor.

*

Bu dengede en önemli husus; R.T.Erdoğan’ın İslamcı  ideolojisi doğrultusunda Suriye ve Irak topraklarında genişleyen ve hiç bitmeyen savaşıdır.
Bugün Erdoğan, Suriye ve Irak’taki Kürtlerin  İŞİD terör örgütü ile mücadele eden ABD koalisyonu ile ilişkisinde Rusya ve İran’ın yanındadır.
Ama Suriye’de Esad rejimine karşı sürdürdüğü ilişkide ABD ile birliktedir…
Bu politika Erdoğan’ın hem iç hem de dış politikada üstelik 24 Haziran seçimlerindeki amansız açmazıdır…
Çünkü Türkiye mutlaka farklı etnik ve dini kökenlerden gelen insanları bir arada yaşatmak için normalleşecektir…
Çünkü Türk Halkının olduğu gibi ABD ve AB’nin de bölünmüşe değil bu coğrafyada demokrasinin beşiği olan Türkiye’ye ihtiyacı vardır…

29. 4. 2018

* - petrol2

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!? Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme,…

  2. KUR’AN! Fal?-Nazar?-Büyü? (Mâide,3)”Fal oklarıyla-kehanet yoluyla gelecekte sizleri neyin beklediğini öğrenmeye çalışmak fısktır-kötü bir eylemdir; çünkü bu yoldan çıkmaktır.” Fal ile…

  3. KUR’AN-İçki?! Robotlaşmış Kullar?! Kafayı içki içenlere takmış, onları cehennemlik-kâfir ilan eden din satıcıları-yobazlara inat, Yüceler Yücesi Yaratıcı aşağıdaki ‘içki’ ile…

  4. İlginç, bir sürü insan hakkında haklı haksız yurtdışına çıkış yasağı var ama sadece spesifik olarak TMSFye borcu olanların yasağını kaldırmak…

  • PROTEİN EKSİKLİĞİ

    PROTEİN EKSİKLİĞİ

    Ülkelerin gelişmesini, proteinli gıdalarla beslenen gençler ve kuşaklar sağlar. Her Japon çocuğu mutlaka yumurta yer, et, balık, fındık, badem yer, süt içer. Her Alman çocuğu […]


  • Türkiye’ye turist yağacak…

    Türkiye’ye turist yağacak…

    Alınan onca önleme rağmen Rus turistlerin Türkiye tercihi önlenemiyor. Geçenlerde yazmıştık. Rusya, iç turizme yönelik önlemler almaya başlamıştı. Ancak, görülüyor ki Rus turistler Türkiye’den hali […]


  • Fal?-Nazar?-Büyü?

    Fal?-Nazar?-Büyü?

    KUR’AN!Fal?-Nazar?-Büyü? (Mâide,3)”Fal oklarıyla-kehanet yoluyla gelecekte sizleri neyin beklediğini öğrenmeye çalışmak fısktır-kötü bir eylemdir; çünkü bu yoldan çıkmaktır.” Fal ile ilgili uyaran ayetten sonra kendimize şu […]


  • Kocaseyit

    Kocaseyit

    1929’da Havran’a gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk  ,Nahiye Müdürüne , ” Havran köylerinden birinde bir Seyit Onbaşı olacaktı onu bulup getirin” der. Seyit Onbaşı’nın hangi köyde olduğunu bilmeyen Nahiye Müdürü “Emriniz olur.Buluruz […]


  • SEÇİM SİSTEMİNİN GÜVENİRLİĞİ

    SEÇİM SİSTEMİNİN GÜVENİRLİĞİ

    Erkam Tufam yurtdışında yaşayan bir gazeteci. Niye yurtdışında, nasıl çıkmış gibi sorular beni ilgilendirmiyor. Bir yazımda vurgulamıştım; ‘ben söze bakarım’! O kişinin söylediklerinin ne kadarı benim […]


  • Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Yukarıdaki başlık sayın Emin Çölaşan’ın  dünkü  yazısının başlığıdır.  Sayın Sultan Uçar    “Diploma kayalara çarpmış’başlığı ile sayın Cumhurbaşkanının diplomasını sorgulamış. Sayın Fatih Portakal ise “En azından […]


  • Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Kuşlar yılın farklı zamanlarında besin kaynaklarının mevcudiyetine ve iklim koşullarına bağlı olarak kışı geçirecekleri alanlara veya üreme alanlarına göç ederler. Göç eden kuşların çoğu Avrupa, […]


  • Orta Asya’da Türkler

    Orta Asya’da Türkler

    Türkmenistan’daki ‘Türk’ ile Türkiye’deki ‘Türk’ aynı insanları mı ifade ediyor? Eğer öyleyse, neden ikisinin arasında isimleri başka insanlara atıfta bulunan ülkeler var? İran, Irak, Suriye […]


  • Çadır söken AFAD’a tepki

    Çadır söken AFAD’a tepki

    CHP’li Parlar’dan çadır söken AFAD’a tepki İSYAN ETMEK YETMEZ, HESAP SORACAĞIZ CHP Hatay Milletvekili A. Adayı Dr. Hasan Ramiz Parlar, depremden yıkılan Hatay’da elektrik, tuvalet […]


  • Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    “Yavaş yavaş ölürler okumayanlar” diyor şair. Yaşam Tercihimizde Yavaş Yavaş Ölümü Mü? Yoksa Yaşamı Anlayarak Ölmek mı? Brezilyalı şair Martha Medeiros’un 1961 yılında yazdığı “Ağır […]


  • SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK. Sefa Yürükel

    SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK. Sefa Yürükel

    Türkiye’de önümdeki dönemde yapılacak seçimler için herkesinde gördüğü gibi, ABD bilerek kendine bağlı işbirlikçilerle beraber R.T.E. -K.K. üzerinden Türkiye’ye anti demokratik ve totaliter içerikli iki […]


  • Yine bir deprem uyarısı…

    Yine bir deprem uyarısı…

    Depremler tehlikesi halen devam ediyor. Uzmanlar yeni depremler konusunda yeni uyarılarda bulunuyor. Şimdi de Bingöl masaya yatırıldı. Bingöl’de de deprem olabileceği konusunda yeni uyarılar geldi. […]



Posted

in

by