Ermeni Sorununda İfade Özgürlüğünden “Hipokrasi Özgürlüğü”ne

Henry Morgenthau ve ABD'nin Osmanlı elçisi iken ülkesine yazdığı telgraf temalı Ermeni pulu

Dr. Ferruh Demirmen

Sayın Turkish Forum mensupları,

Henry Morgenthau ve ABD'nin Osmanlı elçisi iken ülkesine yazdığı telgraf temalı Ermeni pulu
Ermeni pulu üzerinde Henry Morgenthau

Bazılarınızın bildiği gibi, Wall Street Journal gazetesinin 25 Ocak 2018 nüshasında Osmanlı dönemi ABD eski Büyük elçisi Henry Morgenthau’nun torunu emekli New York Güney Bölgesi Federal Savcısı Robert Morgenthau’nun bir yazısı yayınladı. Torun Morgenthau bu yazısında Başkan Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasını örnek göstererek Başkan’ın “Ermeni soykırımı”nı tanımasının da zamanı geldiğini ileri sürdü. “Delil” olarak Hitler’in sahte “Ermeni katliamı” sözlerini hatırlatarak dedesinin Türkler için sarfettiği ırkçı ve aşağılayacı iddialarını gündeme getirdi. Bu yazıya benim karşılık olarak gönderdiğim makaleyi gazete bir gerekçe göstermeden yayınlayamıyacağını belirtti.

Oysa makalemi göndermeden önce gazete bana bir “Wall Street Journal Dünya Yorumlama Lideri” olmam için davetiye göndermişti. Bu, cesaret verici bir davetti. Bu davete karşın gazete makalemi alınca yayınlamak istemedi. Bir olasılığa karşı makalem fazla uzun ise kısaltabileceğimi gazeteye ayrıca bildirdim.

Benim dışında Morgenthau yazısına tepki gösteren Türk kaynaklı diğer 2 mektup da gazete tarafından yayınlanmadı, hatta cevap bile verilmedi.

Durum, Ermeni sorununda Türk görüşlerinin ABD ana medyasında nasıl dışlandığının açık kanıtıdır. Türkler soykırım yapmıştır şeklinde çirkin suçlamalar medyada rahatça yer alırken bu suçlamaları çürütmeye yönelik yazılar müzminleşmiş bir önyargının sonucu olarak medyada sansürlenmektedir. Bu durum gazetecilik açısından bir skandal olarak tanımlanabilir. Başka bir deyişle, toplumda büyük bir saygınlıkla algılanan ifade özgürlüğü medya tarafından monopolize edilip, iki yüzlülük ile bir anlamda “Hipokrasi Özgürlüğü”ne dönüştürülmektedir.

Wall Street Journal politik açıdan sağ eğilimli bir gazete. Ancak Ermeni sorununda Türk karşıtı önyargılar politik eğilim ile bağlantılı değil. Sol eğilimli medya organlarında da bu tutum hâkim. Sansürlemenin değişik şekilleri daha önce de görülmüştü:

      Okumaya devam et  Üretim reform paketi zeytinciliğe ve şeker pancarına darbe mi?

      Bu bağlamda Prof. Dr. Justin McCarthy’nin “The Turk in America: The Creation of an Enduring Prejudice” (2010) başlıklı eseri doğal olarak hemen akla geliyor. Türk karşıtı önyargının etnik ve din kökenli olduğu biliniyor.

      Wall Street Journal gazetesine sunduğum ve yayınlanmayan makalem, kesintisiz olarak aşağıdaki PDF dosyasında görülmektedir. Ermeni sorununda Türk görüşüne fırsat vermeyen bu gazeteye abone olan Turkish Forum mensuplarının bu aboneliği ne ölçüde devam ettirmek istedikleri takdirlerine kalmıştır.

      Saygılarımla,
      Ferruh Demirmen

      Demirmen WSJ


      Comments

      “Ermeni Sorununda İfade Özgürlüğünden “Hipokrasi Özgürlüğü”ne” için 2 yanıt

      1. Atilla Ozturk avatarı
        Atilla Ozturk

        Sayin Demirmen iyi gunler dilerim..
        Cabalariniz icin sadece tesekkur ederim.Konu hakkinda cok emek veren var ama icimizde guc birligi olusturamiyoruz. Sayin S.Server Aya gibi tek kisilik bir ordu gibi calisan degerlerimiz var..
        Umarim bir guc birligi olusturabiliriz.
        En iyi dileklerimle …
        Atilla Ozturk

      2. Ferruh Demirmen avatarı
        Ferruh Demirmen

        Sayin Attila Bey,
        Görüşlerinize teşekkür ederim. Ermeni sorununda güç birliği oluşturmadan önce Türk tarafında bireylerin ve kurumların bu konuda daha duyarlı olması, bilgi edinmesi ve devletten de destek görmesi gerekir. Ne yazık ki durum bu hususta pek iç açıcı değil.
        En iyi dileklerimle,
        Ferruh Demirmen

      Bir yanıt yazın

      E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir