ABD Yönetimine Karşı Terör Suçu Davaları

Prof.Dr. Alaeddin Yalçınkaya - mahkeme

Prof.Dr. Alaeddin Yalçınkaya

Zeytin Dalı hareketi askeri ve diplomatik boyutuyla derinleşerek sürerken çevremizde ve dünyada başka gelişmeler de var. Myammar’da ve Filipinler’de Müslümanlara karşı uygulanan soykırım, muhtemelen bir aşama sonra Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşınacaktır. Tıpkı Yugoslavya veya Ruanda için olduğu gibi tetikçiler cezalanacak, ancak onları yönlendiren, teşvik eden, en azından sessiz kalan başta BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri olmak üzere dünya bir bakıma günah çıkarmış olacaktır. Halen bu soykırımın sürdüğünü, âcilen yapılması gereken çok şey olduğunu, harekete geçmek için soykırımın tamamlanması gerekmediğini belirtelim.

Genelkurmay başkanımız, hem Suriye’de hem Ege’de savaşabiliriz demiş. Buna Ermenistan ve Kıbrıs cephelerini de ekleyebiliriz. Elbette sulh hayırlıdır. Ancak mecbur kalınca bundan kaçınmayacağımızı dost-düşman bilmelidir. Öte yandan Ege’de sadece Kardak için değil, 18 ada için de savaşabileceğimiz deklare edilmelidir.

Türk dünyasında memnuniyet verici gelişmeleri, Özbekistan’ın başta Kırgızistan olmak üzere komşuları ve diğer Türk cumhuriyetleriyle dostane ilişkileri geliştirmesini, kapanan kapıları açmasını başka haftaya bırakıyorum. Türkistan’ın merkezi, aynı zamanda ekonomik ve nüfus bakımından en büyüğü olan bu kardeş cumhuriyetten sevindirici haberleri paylaşma, yeni başkanın başarılı girişimlerini takdir etme borcumuzu kabul ediyoruz. Vefatının 100. Sene-i devriyesini yaşadığımız Sultan II. Abdülhamid Han ile ilgili yazacaklarımızı da erteliyoruz.

Başta Afrin’e müdahale dahil PKK terörünün ortaya çıkmasından beri yaşanan katliamlar, bombalanan şehirler ile harabeye dönen işyeryerleri sahiplerinin, yetim kalan çocukların, dul kalan kadınların, bu örgütü her fırsatta destekleyen, silahlandıran ABD’ye (ve diğerlerine) karşı hukuk mücadelesi başlatabileceklerini doğrusu düşünmemiştim. Halbuki mevcut Uluslararası Hukuk sistemi bu alanda önemli düzenlemeler getirmektedir. Bu kapsamda birçok mahekeme kararı da yol gösterici olabilir.

Öncelikle suçun niteliğine bakmamız gerekmektedir: Türk insanını, ekonomik ve kültürel varlıklarını hedef alan ve büyük tahribat yapan örgütler ile ABD’nin ilişkileri ortadadır. Bu örgütlerden PKK ve IŞİD, ABD tarafından resmen terör örgütü olarak tanınmıştır. PYD ise terörist olarak tanınmadığı halde bu örgütün PKK ve IŞİD ile işbirliği ve ilişkileri konusunda yeterli delil, şahit, belge ve dosya bulunmaktadır. Bu durumda, nereye kimler dava açabilecektir?

1990’larda İncirlik’ten kalkarak PKK’ya silah bırakan ABD uçakları konusunda zengin fotoğraf, şahit, belge dosyaları bulunduğu halde zamanaşımı sözkonusu olabilir. Ancak Suiye ve Irak’ta yaşananlar sürecinde ABD silahlarının bir şekilde PKK’ya aktarılmasında böyle bir sorun sözkonusu değildir. Afrin sürecindeki şehit ve gazilerin de sorumluluğunun resmen ABD’ye ait olduğu açıktır. Bu durumda ilk akla gelen mevcut sözleşmeler ışığında Milletlerarası Adalet Divanı’nda (MAD) ABD’ye karşı dava açarak tazminat istemektedir. Bunun için öncelikle ABD’nin de böyle bir dava konusunda MAD’nın yetkisini kabul etmesi gerekmektedir. Eldeki delillerle diplomatik yoldan talepler iletilir, bu sürecin tıkanmasıyla ABD’ye, yargıya gitme önerisinde bulunulur. ABD, bunu kabul ettiği takdirde yargılamalar başlar, redderse prestij kaybına uğrar.

İkinci yol ise mağdurların ve mağdur yakınlarının dava yollarıdır ki bu da ancak devletin ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının desteği ile mümkün olacaktır. Bu kapsamda geçen yıl yaşanan şehir savaşları mağdurlarının örneğin Almanya’ya karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) dava açabilmeleridir. Çünkü bu süreçte PKK’yı eğiten, yönlendiren, hatta Alman görevlilerinin bilfiil yer aldığı terör faaliyetleri konusunda yeterli delil bulunmaktadır. ABD ise AİHM’nin yetkisini tanımamaktadır. Buna karşın BM bünyesinde imzalanan insan haklarını garanti eden İkiz Sözleşmeler ile bu kapsamda kurulan İnsan Hakları Komitesi bulunmaktadır ki bir bakıma bu komite Avrupa dışı ülkeler açısından AİHM’nin biraz ilkelidir. Ancak bu sürecin ABD’ye karşı işletilmesinde de sorunlar sözkonusudur.

Son olarak mağdurların/yakınlarının ABD mahkemelerinde dava açma imkanları bulunmaktadır. Belirtildiği üzere ABD’nin PKK ve IŞİD’e doğrudan ve dolaylı destekleri, ABD yasalarına göre de suçtur. PYD/YPG, terör örgütü olarak kabul edilmediği halde, ABD’nin resmi himayesinde bulunan bu örgütün PKK ve IŞİD’e yardım, destek ve müsamahası dikkate alındığında bu konuda da ABD yönetimine karşı kendi ülkesinde mahkeme yolu görünmektedir.

Öncelikle mağdurlar, organize edilmelidir. Maddi ve manevi zararlar hukuk literatürü kapsamında tanımlanmalı ve belgelenmelidir. Katliam, cinayet, bombalama dahil her türlü terörist faaliyetler ile adı geçen örgütlerle ABD’nin ilişkileri konusundaki deliller toplanmalıdır. Bu konuda istihbarat kuruluşlarının kabul edilebilir delilleri yanında sıradan vatandaşların bilgi, belge ve şahitliklerinden oluşan dev dosyalar ortaya çıkacaktır ki bu delillerin reddi mümkün olmayacaktır. Bu kapsamda ABD yetkililerinin (Beyaz Saray’dan sahadaki askerine kadar) beyanları da zengin delil kaynağıdır.

Dava açma ve takibini öncelikle Türk hukukçular yapacaktır. Ancak bu süreçte ABD hukukçularından her aşamada profesyonel yardım ve destek alınacak ve bu konuda hiçbir masraftan kaçınılmayacaktır. Siyaset ve diplomasi de bu sürecin takipçisi ve destekçisi olacaktır. Sürecin her aşaması, başta ABD olmak üzere dünya kamuoyu ile paylaşılacak, belki de bu süreç sebebiyle sahadaki sorunlar çok daha kolay çözülecek, zararlar da tazmin edilecektir.

Terör mağdurlarının ABD’ye karşı dava açma önerisini ilk defa telaffuz edeni kutluyor ve herkesi bu konuda destek olmaya çağırıyorum.

Oncevatan, 12.02.2018

[email protected]

Prof.Dr. Alaeddin Yalçınkaya - SEHIT2

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Alaeddin Yalçınkaya, 1961'de Elazığ'da doğdu. Adapazarı Ozanlar Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. 1987-1996 yılları arasında Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde çalıştı. İ.Ü. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde "Cemalettin Efgani ve Türk Siyasi Hayatı Üzerindeki Etkileri" konulu teziyle 1990’da Yüksek Lisans, “Sömürgecilik-Panislamizm Işığında Türkistan” başlıklı tezi ile 1995’te doktora eğitimini tamamladı.

1993-1994 yıllarında, New York University, Center for Middle Eastern Studies'de visiting scholar statüsüyle araştırmalarda bulundu. 1996’da Sakarya Üniversitesi’nde Yardımcı Doçent, 2000 yılında doçent, 2007’de Profesör olan Yalçınkaya, 2013 yılından beri Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesidir.

Yayınlanmış kitaplarından bazıları, "Yetmiş Yıllık Kriz: Sovyetler Birliği'nde Moskova - Türkler İlişkileri", "Almatı'dan Akmola'ya Kazakistanı'ın Başkenti", "Türk Cumhuriyetleri ve Petrol Boru Hatları", "Etnik Düğümlerden Küresel Kördüğüme Kafkasya'da Siyasi Gelişmeler" başlığını taşımaktadır.

Yalçınkaya, Sakarya, Kocaeli, Bahçeşehir, Marmara üniversiteleri ile İstanbul, Şükrü Balcı Polis MYO'nda Uluslararası İlişkiler, Uluslararası Hukuk, Uluslararası Örgütler, Diplomatik Yazışma Teknikleri, Bölgesel Dış Politika, Türk Dünyası ve Kafkasya, İnsan Hakları Hukuku gibi alanlarda lisans ve lisansüstü seviyesinde dersler vermiştir/vermektedir.

Evli ve iki çocuk babası olan Yalçınkaya, halen Marmara Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanıdır.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!? Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme,…

  2. KUR’AN! Fal?-Nazar?-Büyü? (Mâide,3)”Fal oklarıyla-kehanet yoluyla gelecekte sizleri neyin beklediğini öğrenmeye çalışmak fısktır-kötü bir eylemdir; çünkü bu yoldan çıkmaktır.” Fal ile…

  3. KUR’AN-İçki?! Robotlaşmış Kullar?! Kafayı içki içenlere takmış, onları cehennemlik-kâfir ilan eden din satıcıları-yobazlara inat, Yüceler Yücesi Yaratıcı aşağıdaki ‘içki’ ile…

  4. İlginç, bir sürü insan hakkında haklı haksız yurtdışına çıkış yasağı var ama sadece spesifik olarak TMSFye borcu olanların yasağını kaldırmak…

  • PROTEİN EKSİKLİĞİ

    PROTEİN EKSİKLİĞİ

    Ülkelerin gelişmesini, proteinli gıdalarla beslenen gençler ve kuşaklar sağlar. Her Japon çocuğu mutlaka yumurta yer, et, balık, fındık, badem yer, süt içer. Her Alman çocuğu […]


  • Türkiye’ye turist yağacak…

    Türkiye’ye turist yağacak…

    Alınan onca önleme rağmen Rus turistlerin Türkiye tercihi önlenemiyor. Geçenlerde yazmıştık. Rusya, iç turizme yönelik önlemler almaya başlamıştı. Ancak, görülüyor ki Rus turistler Türkiye’den hali […]


  • Fal?-Nazar?-Büyü?

    Fal?-Nazar?-Büyü?

    KUR’AN!Fal?-Nazar?-Büyü? (Mâide,3)”Fal oklarıyla-kehanet yoluyla gelecekte sizleri neyin beklediğini öğrenmeye çalışmak fısktır-kötü bir eylemdir; çünkü bu yoldan çıkmaktır.” Fal ile ilgili uyaran ayetten sonra kendimize şu […]


  • Kocaseyit

    Kocaseyit

    1929’da Havran’a gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk  ,Nahiye Müdürüne , ” Havran köylerinden birinde bir Seyit Onbaşı olacaktı onu bulup getirin” der. Seyit Onbaşı’nın hangi köyde olduğunu bilmeyen Nahiye Müdürü “Emriniz olur.Buluruz […]


  • SEÇİM SİSTEMİNİN GÜVENİRLİĞİ

    SEÇİM SİSTEMİNİN GÜVENİRLİĞİ

    Erkam Tufam yurtdışında yaşayan bir gazeteci. Niye yurtdışında, nasıl çıkmış gibi sorular beni ilgilendirmiyor. Bir yazımda vurgulamıştım; ‘ben söze bakarım’! O kişinin söylediklerinin ne kadarı benim […]


  • Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Yukarıdaki başlık sayın Emin Çölaşan’ın  dünkü  yazısının başlığıdır.  Sayın Sultan Uçar    “Diploma kayalara çarpmış’başlığı ile sayın Cumhurbaşkanının diplomasını sorgulamış. Sayın Fatih Portakal ise “En azından […]


  • Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Kuşlar yılın farklı zamanlarında besin kaynaklarının mevcudiyetine ve iklim koşullarına bağlı olarak kışı geçirecekleri alanlara veya üreme alanlarına göç ederler. Göç eden kuşların çoğu Avrupa, […]


  • Orta Asya’da Türkler

    Orta Asya’da Türkler

    Türkmenistan’daki ‘Türk’ ile Türkiye’deki ‘Türk’ aynı insanları mı ifade ediyor? Eğer öyleyse, neden ikisinin arasında isimleri başka insanlara atıfta bulunan ülkeler var? İran, Irak, Suriye […]


  • Çadır söken AFAD’a tepki

    Çadır söken AFAD’a tepki

    CHP’li Parlar’dan çadır söken AFAD’a tepki İSYAN ETMEK YETMEZ, HESAP SORACAĞIZ CHP Hatay Milletvekili A. Adayı Dr. Hasan Ramiz Parlar, depremden yıkılan Hatay’da elektrik, tuvalet […]


  • Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    “Yavaş yavaş ölürler okumayanlar” diyor şair. Yaşam Tercihimizde Yavaş Yavaş Ölümü Mü? Yoksa Yaşamı Anlayarak Ölmek mı? Brezilyalı şair Martha Medeiros’un 1961 yılında yazdığı “Ağır […]


  • SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK. Sefa Yürükel

    SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK. Sefa Yürükel

    Türkiye’de önümüzdeki dönemde yapılacak seçimler için, herkesinde gördüğü gibi, ABD bilerek kendine bağlı işbirlikçilerle beraber R.T.E. -K.K. üzerinden Türkiye’ye anti demokratik ve totaliter içerikli iki […]


  • Yine bir deprem uyarısı…

    Yine bir deprem uyarısı…

    Depremler tehlikesi halen devam ediyor. Uzmanlar yeni depremler konusunda yeni uyarılarda bulunuyor. Şimdi de Bingöl masaya yatırıldı. Bingöl’de de deprem olabileceği konusunda yeni uyarılar geldi. […]



Posted

in

by