ABD’nin Türkiye planı çöktü

ABD’nin Türkiye planı çöktü. PKK hendeğe gömüldü. Dün Afrin Operasyonunda önemli mevkilerden biri olan Burseya dağı düştü. Peş peşe gelen bu bozgunlardan sonra ABD yoğunlaştığı Suriye üzerinde bundan sonra dahada ciddi dayanacak. Onuda hatırlatayım ki, ABD tehditlerini sürdürüyor. PKK/PYD’ye silah sevkiyatını da bırakmış değiller. O silahlar namlularını Türkiye’ye çevirmiş durumda. Kilis’e, Reyhanlı’ya, ..., atılan füzeler ortada. PKK/PYD piyon. Türkiye’de de Suriye’de de savaştığımız asıl düşman ABD. ABD’liler son günlerde, “ABD ordusu ile Türk ordusunun karşı karşıya gelme tehlikesini”çok vurgular oldu. Tehdit kokan açıklamalar duyuluyor. Yani düşman büyük. O nedenle Türkiye bu gerçeğe uygun hareket etmeli. Dikkatli ve çok akıllı politika yürütmelidir. Yani o toprakları azat ettikten sonra içinde şimdiden zemin yaratan bir politika hazırlamalıdır. Mesela Irak’ın kuzeyinde yaşananlar Suriye’de de örnek olmalı. Sınanmış ve sonuç alınmış bir model. Bunun için zaman kaybetmemek lazım. Özelikle hatırlatıyım ki, Türkiye’nin, Suriye topraklarında operasyon yaparken Şam yönetimi ile ilişkiye geçmemesi ABD’nin işine geliyor. Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdat’ın Türkiye’ye yönelik eleştirilerinin Batı basınında günlerdir büyütülerek verilmesi de bunun göstergesi. Odur ki, ABD'nin planladığı oyunun gerçekleşmemesi için Esad yönetimi ile ilişkiye geçmek zorundayız. Türkiye Esad yönetimi ile temasa geçerse hiçbir kaybı olmayacak. Ama geçmezse, maliyeti büyük olacak. Unutmamalıyız ki siyasette dost yada arkadaş olmaz. Devlet kaygıları, çıkarları olur. Dünün dostları olan devletler devlet kaygıları yüzünden bu gün omuz omuza yürüyerek müttefik olabilir. Bunu siyasetten azcık anlayışı olanlar onaylayabilir. İç siyasette dünün düşmanı olan parti ve kesimlerin bu gün Devletin bekası için aynı safta adımlaması gibi ters düştüğümüz devletlerle de devletimiz namına yürümeliyiz. Onuda hatırlatalım ki, bu birlik tek Türkiye için değil Suriye içinde çok önemlidir. Bu gün Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğünü tanıması, komşumuzun topraklarında "Kürdistan" kurulmasının önlemini almış olur. Şam yönetimi yıllardır giremediği ve bundan sonra hiç bir zaman giremeyeceği toprakları TSK terörist ve işgalcilerden kurtarmış olur. Aynı zamanda Ankara yönetimi, bizzat Cumhur başkanı ilan eder ki, bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Orası Suriye toprakları. O yüzdende Türkiye'den daha çok Suriye'nin bu müttefikliğe ihtiyacı var. Ve düşünürüm ki, Socide bu konu da masaya yatırılacak. Ve yakın günlerde eski dostlar yeniden aynı masaya oturacaklar... Doğrudur ABD açıkça ve aynı zamanda İran alttan alttan bunun açıklanmasını istemiyor. Ama Türkiye'nin stratejik davranışı onların çabasını ayaklar altına alabilecek. Siyasetin hiç bir zaman bir yüzü olmaz. Yakında diğer yüzünü görmeye hazırlanalım... - xxx 2

ABD’nin Türkiye planı çöktü. PKK hendeğe gömüldü. Dün Afrin Operasyonunda önemli mevkilerden biri olan Burseya dağı düştü. Peş peşe gelen bu bozgunlardan sonra ABD yoğunlaştığı Suriye üzerinde bundan sonra dahada ciddi dayanacak. Onuda hatırlatayım ki, ABD tehditlerini sürdürüyor. PKK/PYD’ye silah sevkiyatını da bırakmış değiller. O silahlar namlularını Türkiye’ye çevirmiş durumda. Kilis’e, Reyhanlı’ya, ..., atılan füzeler ortada. PKK/PYD piyon. Türkiye’de de Suriye’de de savaştığımız asıl düşman ABD. ABD’liler son günlerde, “ABD ordusu ile Türk ordusunun karşı karşıya gelme tehlikesini”çok vurgular oldu. Tehdit kokan açıklamalar duyuluyor. Yani düşman büyük. O nedenle Türkiye bu gerçeğe uygun hareket etmeli. Dikkatli ve çok akıllı politika yürütmelidir. Yani o toprakları azat ettikten sonra içinde şimdiden zemin yaratan bir politika hazırlamalıdır. Mesela Irak’ın kuzeyinde yaşananlar Suriye’de de örnek olmalı. Sınanmış ve sonuç alınmış bir model. Bunun için zaman kaybetmemek lazım. Özelikle hatırlatıyım ki, Türkiye’nin, Suriye topraklarında operasyon yaparken Şam yönetimi ile ilişkiye geçmemesi ABD’nin işine geliyor. Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdat’ın Türkiye’ye yönelik eleştirilerinin Batı basınında günlerdir büyütülerek verilmesi de bunun göstergesi. Odur ki, ABD'nin planladığı oyunun gerçekleşmemesi için Esad yönetimi ile ilişkiye geçmek zorundayız. Türkiye Esad yönetimi ile temasa geçerse hiçbir kaybı olmayacak. Ama geçmezse, maliyeti büyük olacak. Unutmamalıyız ki siyasette dost yada arkadaş olmaz. Devlet kaygıları, çıkarları olur. Dünün dostları olan devletler devlet kaygıları yüzünden bu gün omuz omuza yürüyerek müttefik olabilir. Bunu siyasetten azcık anlayışı olanlar onaylayabilir. İç siyasette dünün düşmanı olan parti ve kesimlerin bu gün Devletin bekası için aynı safta adımlaması gibi ters düştüğümüz devletlerle de devletimiz namına yürümeliyiz. Onuda hatırlatalım ki, bu birlik tek Türkiye için değil Suriye içinde çok önemlidir. Bu gün Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğünü tanıması, komşumuzun topraklarında "Kürdistan" kurulmasının önlemini almış olur. Şam yönetimi yıllardır giremediği ve bundan sonra hiç bir zaman giremeyeceği toprakları TSK terörist ve işgalcilerden kurtarmış olur. Aynı zamanda Ankara yönetimi, bizzat Cumhur başkanı ilan eder ki, bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Orası Suriye toprakları. O yüzdende Türkiye'den daha çok Suriye'nin bu müttefikliğe ihtiyacı var. Ve düşünürüm ki, Socide bu konu da masaya yatırılacak. Ve yakın günlerde eski dostlar yeniden aynı masaya oturacaklar... Doğrudur ABD açıkça ve aynı zamanda İran alttan alttan bunun açıklanmasını istemiyor. Ama Türkiye'nin stratejik davranışı onların çabasını ayaklar altına alabilecek. Siyasetin hiç bir zaman bir yüzü olmaz. Yakında diğer yüzünü görmeye hazırlanalım... - xxx 2

ABD’nin Türkiye planı çöktü. PKK hendeğe gömüldü. Dün Afrin Operasyonunda önemli mevkilerden biri olan Burseya dağı düştü. Peş peşe gelen bu bozgunlardan sonra ABD yoğunlaştığı Suriye üzerinde bundan sonra dahada ciddi dayanacak. Onuda hatırlatayım ki, ABD tehditlerini sürdürüyor. PKK/PYD’ye silah sevkiyatını da bırakmış değiller. O silahlar namlularını Türkiye’ye çevirmiş durumda. Kilis’e, Reyhanlı’ya, …, atılan füzeler ortada. PKK/PYD piyon. Türkiye’de de Suriye’de de savaştığımız asıl düşman ABD. ABD’liler son günlerde, “ABD ordusu ile Türk ordusunun karşı karşıya gelme tehlikesini”çok vurgular oldu. Tehdit kokan açıklamalar duyuluyor. Yani düşman büyük. O nedenle Türkiye bu gerçeğe uygun hareket etmeli. Dikkatli ve çok akıllı politika yürütmelidir. Yani o toprakları azat ettikten sonra içinde şimdiden zemin yaratan bir politika hazırlamalıdır. Mesela Irak’ın kuzeyinde yaşananlar Suriye’de de örnek olmalı. Sınanmış ve sonuç alınmış bir model. Bunun için zaman kaybetmemek lazım. Özelikle hatırlatıyım ki, Türkiye’nin, Suriye topraklarında operasyon yaparken Şam yönetimi ile ilişkiye geçmemesi ABD’nin işine geliyor. Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdat’ın Türkiye’ye yönelik eleştirilerinin Batı basınında günlerdir büyütülerek verilmesi de bunun göstergesi. Odur ki, ABD’nin planladığı oyunun gerçekleşmemesi için Esad yönetimi ile ilişkiye geçmek zorundayız. Türkiye Esad yönetimi ile temasa geçerse hiçbir kaybı olmayacak. Ama geçmezse, maliyeti büyük olacak. Unutmamalıyız ki siyasette dost yada arkadaş olmaz. Devlet kaygıları, çıkarları olur. Dünün dostları olan devletler devlet kaygıları yüzünden bu gün omuz omuza yürüyerek müttefik olabilir. Bunu siyasetten azcık anlayışı olanlar onaylayabilir. İç siyasette dünün düşmanı olan parti ve kesimlerin bu gün Devletin bekası için aynı safta adımlaması gibi ters düştüğümüz devletlerle de devletimiz namına yürümeliyiz. Onuda hatırlatalım ki, bu birlik tek Türkiye için değil Suriye içinde çok önemlidir. Bu gün Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğünü tanıması, komşumuzun topraklarında “Kürdistan” kurulmasının önlemini almış olur. Şam yönetimi yıllardır giremediği ve bundan sonra hiç bir zaman giremeyeceği toprakları TSK terörist ve işgalcilerden kurtarmış olur. Aynı zamanda Ankara yönetimi, bizzat Cumhur başkanı ilan eder ki, bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Orası Suriye toprakları. O yüzdende Türkiye’den daha çok Suriye’nin bu müttefikliğe ihtiyacı var. Ve düşünürüm ki, Socide bu konu da masaya yatırılacak. Ve yakın günlerde eski dostlar yeniden aynı masaya oturacaklar… Doğrudur ABD açıkça ve aynı zamanda İran alttan alttan bunun açıklanmasını istemiyor. Ama Türkiye’nin stratejik davranışı onların çabasını ayaklar altına alabilecek. Siyasetin hiç bir zaman bir yüzü olmaz. Yakında diğer yüzünü görmeye hazırlanalım…

Okumaya devam et  İsrail’in işbirlikçileri

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir