MK ULTRA PROJESİ : TELEVİZYON, ALGI YÖNETİMİ VE KİTLESEL ZİHİN KONTROLÜ

1) Algı Yönetiminde kullanılan en önemli cihaz televizyondur ve bu cihaz normalde her eve bir tane bedava verilebilirdi ancak bu çok şüpheli olurdu. - image002 20

1) Algı Yönetiminde kullanılan en önemli cihaz televizyondur ve bu cihaz normalde her eve bir tane bedava verilebilirdi ancak bu çok şüpheli olurdu. - image002 20

1) Algı Yönetiminde kullanılan en önemli cihaz televizyondur ve bu cihaz normalde her eve bir tane bedava verilebilirdi ancak bu çok şüpheli olurdu.

2) Aynı mesajın insanlara sürekli aktarılması zihin kontrolünün temelini oluşturur ancak insanların bunu fark etmemesi amacıyla aynı mesaj yüz farklı kanaldan, yüz farklı şekilde yayınlanır. Böylece insanlar “özgür seçim” yaptıklarını düşünürken aslında hep aynı propagandaya maruz kalırlar.

3) İnsanlar çocukken ne kadar erken yaşlarda cinsellikle ilgili sembollere maruz bırakılırlarsa büyüdükleri zaman “nevrotik” ve “tutarsız” davranışlar sergiler. Televizyon açıktan veya gizli cinsellik sembollerini çok erken yaşta çocukların bilinçaltına yerleştirir.

4) İnsanlar korktukları ve stres altına girdikleri zaman aynen korkmuş çocukların anne, babalarına sığınması gibi kendilerini büyük grupların güvencesi altına almak isterler ve çoğunluğun fikrinin dışına çıkmaya çekinirler. Bu sebeple televizyonlarda haberler, diziler ve filmler üzerinden şiddet, tecavüz ve vahşet hikayelerinin sürekli insanlara verilmesi önemlidir.

5) Televizyonun amacı aileniz ve yakın arkadaşlarınızdan çok daha fazla televizyondaki hayali karakterlerle zaman geçirmenizi sağlamaktır. Böylece yavaş yavaş gerçek dünyadan kopartılır ve hayali bir dünyaya yerleştirilirsiniz. Gerçeklik algınız değişir.

6) İnterneti dışında sadece televizyon üzerinden bir insan çocukluğundan 65 yaşına kadar ortalama 2 MİLYON reklama maruz kalır. Bu sadece ticari amaçlı ve reklam olduğu belli reklamların sayısıdır. Açıktan ve gizliden yapılan siyasi propagandalara ek olarak ürün yerleştirmeli gizli reklamlar bu rakama dahil değildir.

7) İnsanların gerçeklik algısı bozulduğu için televizyon ekranına konulan her görüntüyü “gerçek” olarak algılarlar. Hatta kendileri bizzat şahit oldukları bir olayı televizyon ekranında daha farklı şekilde anlatılırken görseler bile televizyonun anlatımı onlara daha “gerçek” gelir.

8) Bir insan televizyon izlemeye başladıktan beş on dakika sonra kendini “kaptırır” ve beyni alfa dalgaları yaymaya başlar. Bu yarı uyku durumu gibidir ve telkine oldukça açıktır. Televizyonda heyecanlı bir dizi izlerken etrafınızdakileri unutmanızın sebebi budur.

Okumaya devam et  SUPER, SUPER, SUPER ZEKİ, HER KONUDA FİKRİ OLAN,  ULTRA ORDİNARYUS PROFESÖR İNSANLARIN ÜLKESİ TÜRKİYE….

9) Son teknoloji HD görüntü ve üç boyutlu ses sistemleri televizyonların telkin gücünü büyük ölçüde arttırmıştır. Özellikle İnternet’e bağlanmış televizyonlar sayesinde her tür sinyalin normal televizyon yayını içine karıştırılabilmesi de kolaylaşmıştır. Bu şekilde televizyon üzerinde her yaptığınız eylemin (hatta bazı durumlarda evin içinde yaptıklarınızın bile) Internet sistemi üzerinden kayıt altına alınabilme imkanını ortaya çıkmıştır.

10) Belli görüntü ve ses frekanslarıyla insanlarda belli duyguların oluşturulabilmesi mümkündür. Örneğin eğer istenirse dizi ve programların içine sadece beyninizin algılayacağı sinyaller yerleştirilir ve insanlar bu programları “çok etkileyici bulurlar” aynı yöntemle bir “haber” izlediğiniz zaman da bu haberin içine yerleştirilmiş bir takım sinyallerle duygusal tepkiler üretilebilir. Bir programı izlerken aniden “öfkelenebilir”, “sakinleşebilir” veya “sevinebilirsiniz”.
Büyük kitleleri “ortak televizyon yayınlarıyla” yönlendirebilmek teorik olarak mümkündür.

Sevgilerimle
Aydın Serdar Kuru


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir