GÖÇ KATAR KATAR

…GÖÇ KATAR KATAR -

…GÖÇ KATAR KATAR - kure1jpg AJ9Ix

 

…GÖÇ KATAR KATAR

Hüseyin MÜMTAZ

 

Lâfın belini nerden kırayım, konuya nasıl gireyim diye kara kara düşünürken; iyisi mi önce “Ispanak Pestolu Tavuklu Fettucine Alfredo”yu ocağa koyayım da pişene kadar biraz vakit kazanayım kararına varmışken Beratlı’nın “Ahtapot Pilâkisi” hızır gibi imdada yetişti.

 “Dam üstünde saksağan pozisyonuna her düştüğümde, gündemin anlamsızlığı her tepemi attırdığında, bir yemek tarifi yazarım. Tarifi yazarım dedikse gurme olduğumuzdan falan değil! Malûm zamanın popüler entel muhabbetlerinden biri de budur… Yok, Allaha şükür o marifetim yok. Bilip bildiğim birkaç yemeği ateşe koymak ama ramazan günü yemek tarifi vermek de bir başka sıkıntılı durumdur” diye başlamış bu günkü yazısına Beratlı dostum.

Tavuğu da, ıspanağı da, Alfredo’yu da elimden kurtardı.

Aynen öyle, dam üstünde saksağan pozisyonundayım.

Yedi Müslüman Arap ülkesi, yine Müslüman Arap Katar’ı terörizme yardım ve yataklıkla suçlayarak ilişkilerini kesip tam saha ambargo uygulamaya başlamış, hava sahalarını bile kapatmışlar.

Bre aman ki aman…

Doğal olarak en baştan başlayalım dedik.

“Mevcut Katar Emiri Tamim Bin Hamad Al Tani’nin babası Şeyh Hamad bin Khalifa Al Thani 1952 yılında doğdu. Eğitimine Katar’da başladı. Ardından Prens Charles’ın da mezun olduğu İngiltere’deki Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi’nde eğitim gördü. 1995 yılında babasını kansız bir darbe ile devirerek iktidar geldi….

Onun oğlu şimdiki Şeyh Thamim Bin Hamad Al Thani ise iktidar geldiğinde 33 yaşındaydı. Böylece iktidara gelen en genç emir oldu. Annesi Mozah bin Nasser Al Missned de hem Katar siyasetinin önemli figürlerinden biri, hem de giydiği kıyafetlerle adından söz ettiren Arap dünyasının moda ikonuydu. Genç Şeyh Tamim Bin Hamad Al Tani, tıpkı babası gibi İngiltere’de Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi’nde okudu. 1998 yılında mezun oldu ve 2009 yılında Katar Silahlı Kuvvetleri Başkomutan vekili oldu”.

Okumaya devam et  Arap Birliği’nden Türkiye’ye Ağır Kınama

İşte tam orada lâmbalar yanıp sönmeye, alârm çalmaya başladı.

“Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi”?

Hem de baba/oğul?

Şeytan dürttü. Bir de ne göreyim…

1.“Ürdün Kralı Abdullah; Kral Hüseyin (1935-1999) ile ikinci eşi olan İngiliz asıllı Prenses Muna’nın (Antoinette Avril Gardiner) ilk çocukları olarak 30 Ocak 1962 tarihinde Ürdün’ün başkenti Amman’da dünyaya geldi. Kral Hüseyin’in en büyük erkek çocuğu olması nedeniyle Abdullah, genel kabullere göre Haşimi tahtının doğal varisi konumundaydı.

Ortaöğrenimini Britanya ve ABD’de tamamladıktan sonra 1980 yılında yine Britanya’daki Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi’ne giren Abdullah, 1981’de asteğmen rütbesiyle Britanya Ordusu’nda görev yaptı.

1982 yılı boyunca Oxford Üniversitesi’nde Uluslararası Siyaset ve Dünya İlişkileri Programı’na katılan Haşimi hanedanı üyesi, daha sonra ülkesinde askeri kariyerine devam etti. Abdullah, 1987 yılında ABD’nin başkenti Washington’daki Georgetown Üniversitesi’nin Dış Hizmet Yüksek Lisans Programı’nı tamamladı”.

2.“Muhammed Mursi, 8 Ağustos 1951 tarihinde, Mısır’ın kuzeyindeki Şarkiye iline bağlı Eladva köyünde doğdu. Beş kardeşin en büyüğü olan Muhammed Mursi, ilk eğitimini orada aldı. Babası çiftçi, annesi ise ev hanımıydı. Mühendislik lisansını Kahire Üniversitesi’nde aldı (1975 ve 1978). Mühendislik doktorasını Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde tamamladı (1982). Northridge Kaliforniya Eyalet Üniversitesi’nde yardımcı doçent oldu (1982-1985). Ardından eğitim vermek için Mısır’daki Zagazig Üniversitesi’ne geldi”.

3.“Suudi Arabistan ikinci veliahtı Prens Muhammed bin Nayif; Suudi Arabistan’daki birçok hanedan üyesi gibi eğitimini ABD’de tamamladı. Portland’daki Lewis&Clark Koleji’nde dersler alan Muhammed FBI’ın düzenlediği güvenlik eğitimlerine katıldı, daha sonra ise Scotland Yard’da anti-terör birimlerinde eğitim aldı”.

4.“Birinci veliaht Prens Mukrin; Suudi istihbaratının eski başkanı Prens Mukrin 1945 doğumlu. 69 yaşındaki prens yakın tarihteki en genç veliaht prens olarak kayda geçiyor.

1968 yılında Cranwell’deki İngiltere Kraliyet Hava Harp Okulu’ndan mezun olduktan sonra yine aynı okuldan askerlik bilimi üzerine yüksek lisans derecesi alan Prens, emekliliğine kadar Suudi Kraliyet Hava Kuvvetleri’nde çeşitli pozisyonlarda görev yaptı”.

Okumaya devam et  Almanya evine dönüyor

5.“Esma Esed; Aynı zamanda İngiliz vatandaşıdır.  Londra’da, Cromwell Hastanesi’nde kardiyolog olan Fawaz Akhras’ın ve emekli bir diplomat olan Sahar El-Akhras’ın kızı olarak dünyaya geldi. Ailesi aslen Humus’dan gelen, Sünni ve Suriye kökenlidir.

1996 yılında King’s College’dan mezun oldu. Üniversiteden sonra, Avrupa ve Doğu Asya müşterileri ile hedge fon yönetimi bölümü Deutsche Bank Grubu’nda işe başladı. 1998 yılında birleşme ve satın almalar konusunda uzmanlaşmış olan JP Morgan’da yatırım bankacılığı bölümünde çalışmaya başladı”.

Katar Emiri, babası, Ürdün Kralı, Suudi birinci ve ikinci veliahtı, Esma Esed…

Bunlar sadece beş dakika içinde ortaya çıkanlar. Daha ince araştırma sonucu Allah bilir kimler hakkında neler dökülecek.

Cümle Arap prens, prenses ve veliahtları; sultanlar, kraliyet mahdum ve kerimeleri ile kıymetli zevceleri neden Müslüman bir ülkenin, (meselâ Türkiye’nin) değil de ısrarla Hristiyan ülkelerin okullarını, özellikle İngiltere’nin “askerî akademilerini” seçiyorlar, eğitiliyorlar da “Harbiye”yi tercih etmiyorlar?

Müslümanlar neden Hristiyan ülkelerde okuyor, neden Hristiyan ülkelere kaçıyorlar?

Murat Yetkin bakın ne diyor; “Mülteciler sadece Suriye’den değil; Irak, İran, Afganistan, Fas, Mali, Somali, Pakistan, Bangladeş en çok mülteci kaynağı olan ülkeler. Bunların tamamı Müslüman nüfuslu, bazıları Şeriat ile yönetilen ülkeler. Peki, bu ülkelerden kaçan Müslümanlar neden başka Müslüman ülkelere değil de çoğu Hristiyan nüfuslu Batı ülkelerine yerleşmek istiyor? (Türkiye, Ürdün, Lübnan gibi yönetim şekli din devleti olmayan birkaç ülke kısmen bunun dışında.)”

Demek bizim masal gibi okuduğumuz, film gibi seyrettiğimiz “Lawrence”, “Gertrude Bell” 100 yıl öncesinde kalmamış.

Etrafınıza bakın…

Dikkatli bakın.

Neyse… Hava sıcak, üstelik Ramazan.

Konu uzarsa biliyorum Katar’a gelecek.

Müslüman Arap ülkelerin, başka bir Müslüman Arap ülkesi ile savaşmasına (Yemen); Müslüman Arap ülkelerin, bir başka Müslüman Arap ülkesine toptan ambargo uygulamasına (Katar) gelecek.

Okumaya devam et  AB gitsin Katar mı gelsin

Müslüman Arap ülkelerin tarihte ilk ve son defa Osmanlı zamanında “zoraki” bir ve beraber olduğuna, sonra hemen Osmanlı’ya isyan ederek/ettirilerek ayrıldıklarına ve son tahlilde Yemen ve Katar olayının ise Müslüman Arapların zâtından vâr olan ayrılık/farklılıklarını tescil ettiğine gelecek.

Trump’ın büyük müttefik, bölgesel/küresel güç Türkiye’yi es geçerek Arabistan’a gidip kılıç dansı yaptığına; Suudi Kral ve Mısır’lı Abdülfettah El Sisi ile (altını çizin lütfen “darbetör” Sisi) ışıklı dünya küresine el bastıklarına gelecek. (Sisi de 1992 yılında eğitimine İngiliz Askeri Akademisi’nde devam edip mastırını 2006 yılında Pensilvanya’daki Birleşik Devletler Harp Koleji’nde tamamlamıştır).

“Neden hala her taşın altından İngiltere çıkıyor?”a gelecek.

(Daha Exeter’den hiç bahsetmedik).

Barzani’nin nerden, nasıl ve kimden yüz bularak 25 Eylül’ü Bağımsızlık Referandumu tarihi olarak ilan ettiğine;

Bayram değil seyran değilken, 8200’üncü defa görüşmeler çökmüşken, Çavuşoğlu’nun Kıbrıs konusunda “Önşartsız görüşmelere hazırız” tetiklemesinin nereden icap ettiğine ve bunun sonucunda yine, yeni ve yeniden Cenevre yollarının açılmasına gelecek…

Gelecek oğlu gelecek.

Hava çok sıcak. Üstelik Ramazan.

İyisi mi burada kesip iftar menüsündeki “Ispanak Pestolu Tavuklu Fettucine Alfredo”ya dönelim, cacık eşliğinde.

(Lâf aramızda fırsattan istifade “Ahtapot Pilâkisi” sözünü Beratlı’dan almış durumdayım).

8 Haziran 2017

https://www.turkishnews.com/tr/content/yazarlar/huseyin-mumtaz/


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir