Akademisyen Nuriye Gülmen ve Öğretmen Semih Özakça ”DHKP-C adına faaliyet yürütmeye devam ettikleri” iddiasıyla mesleklerinden ihraç edildiler.
Tekrar mesleklerine geri dönebilmek amacıyla açlık grevine başladılar.
- gününde mahkemeye götürülüp tutuklandılar.
Suçluysalar ve bu ispat edilirse cezalarını çeksinler derim.
Ancaaaak, ya iftira atıldıysa?
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, MYK toplantısının ardından yaptığı açıklamada “AK Parti önceki kumpasçı ittifaklarından kaynaklanan tutumunu devam ettirmeye kararlı. Çünkü hedefi gerçekten FETÖ ile mücadele değil, bu ad altında her türlü muhalefeti tasfiye etme hedefidir” dedi.
Tezcan haklı.
Zira bu tutuklamalar zıvanadan çıkmaya başladı artık.
Öyle bir zamana girdik ve yaşıyoruz ki o FETÖ cü, bu falan örgütçü, anlayıp dinlemeden Kanun Hükmünde Kararnamenin bilmem kaçıncı maddelerine göre ihraç ediliyorlar veya tutuklanıyorlar.
Günlerce gözaltında kalınıyor ve hapiste aylarca mahkeme edilecekleri günü bekliyorlar.
Böyle adalet olur mu ya?
İnsanın aklına ister istemez Ergenekon davaları geliyor.
O davalarda öylesine suçlamalar vardı ki, sonra hepsinin kumpas olduğu meydana çıkmıştı.
Yüzlerce insan hücrelerde yıllarca kalmışlar, aralarından hastalananlar bakımsızlıktan hayatlarını kaybedenler olmuştu.
Artık hiç kimse ne ölenleri geri getirebilir ne de suçsuz yere zindanlara kapatılan insanların kaybolan yıllarını geri verebilir…
Ergenekon davalarında amaç Türk Ordusunu zayıflatmak hatta yok etmekti.
(Nispeten de amaçlarına ulaştılar da.)
17-25 Aralık yolsuzlukları meydana çıkınca Erdoğan kandırıldıklarını ve derin devletin kumpas kurduğunu söylemişti.
Şimdi yeni bir kumpasla karşı karşıyayız.
Bu kumpası kim hazırladı acaba?
****
İnsanın Adaletin batsın dünya diyesi geliyor…
Önce tutuksuz mahkemesi görülür, suçlu bulunursa insanlar hüküm giyerler.
Bizde tam tersi yapılıyor.
Şimdi bildiğiniz gibi Sözcü Gazetesini FETÖ’cülükle suçlayarak sahibi Burak Akbay ve internet sorumluları Mediha Olgun ve Gökmen Ulu’yu gözaltına aldılar.
Yahu bu gazete ipinden sapına kadar Atatürkçü bir gazetedir.
FETÖ’ yü orada arayacaklarına dönüp bir kendilerine baksalar daha iyi olur.
Aslıda Sözcüye yapılan bu hareket tüm Atatürkçülere yapılmak istenendir.
60 milyonu bir şekilde sindirmek yok etmek istemektir bu.
İsterler de bu o kadar kolay değildir…
Bir kere iktidarın FETÖ ile kimseyi suçlamaya hakkı yoktur.
Yıllarca birlikte olmuşlar, övgüler yapmışlar, başlarına taç eylemişler.
Onlar değilmiydiler iltifatlar yağdırıp saygı duyanlar?
15 senenin en az 13 yılı böyle geçmemişmiydi?
(Nitekim TBMM’sinde AKP li Ramazan Can Genel Kurul’da yaptığı konuşmada AKP’nin FETÖ ile işbirliği yaptığını söyleyiverdi…)
E…İktidar bir adamı böyle yüceltirse hayranı da, seveni de olur tabi.
Asya Bank FETÖ örgütünün başı Fethullah’ın bankasıymış.
O bankaya para yatıran ortahalli kişiler de olmuştur belki.
Çünkü onu elüstünde tutulan bir adam yapan iktidar mensuplarıydı.
İktidardakiler “kandırıldık” diyorlar da, onlarında sayelerinde kandırıldıkları neden akıllarına gelmiyor?
O bankadan milyonlarca kredi çekip yalı alanları, iş kuranları neden görmezden geliyorlar?
Çünkü onlar kendi adamları değil mi?
Son olarak şöyle diyorum.
Bu ülkede adalet kalmamışsa Allah’ın adaleti vardır.
Ve bundan kimse kaçamaz…
Tünay Süer
25 Mayıs
Yazıları posta kutunda oku