1.. Avim Bülteni’ nde Aslan Yavuz Şir’ in yayımlanan yazısının başlığı : “ Ermenilerin Dağlık Karabağ’a ilişkin girişimleri ve Belçikalı parlamenterlerin Stepanakert ziyareti.” Yazıdan bazı alıntılar : “ Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’ın uluslar arası alanda tanınmasına ilişkin girişimleri devam ediyor. Bu girişimlerin özellikle Nisan 2016’da Azerbaycan ile Ermeni güçleri arasındaki çatışmalardan sonra artmış olduğu görülmektedir. Kısa sürse de 4 Gün Savaşı olarak kayda geçen bu çatışmalar Ermeniler aleyhinde ciddi sonuçlar doğurmuştur. Örneğin Ermenistan’da Eylül 2016’da gerçekleşen hükümet değişikliği ve Dağlık Karabağ’da Şubat 2017’de yapılan gayri meşru anayasa referandumu bu bağlamda belirtilebilir. Rusya ve İsrail vatandaşı blogger Aleksander Lapşin’in Dağlık Karabağ’a Azerbaycan’ın izni olmadan yaptığı ziyaret sonucu gözaltına alınarak yargılanmak üzere Azerbaycan’a iade edilmesi ise Ermenilerin Dağlık Karabağ konusunda daha da köşeye sıkışmasına neden olmuştur. Ermeniler içinde bulundukları durumdan bir çıkış yolu olarak başta Avrupa olmak üzere Batılı ülkelerin parlamenterleri veya diğer temsilcilerini Dağlık Karabağ’a davet ederek Azerbaycan’a misilleme girişimlerinde bulunmaktadır……Bu davet üzerine yapılan ziyaretler…. ..Belçika’dan Federal ve Brüksel Bölge Meclisi’nden Andre du Bas de Warnaffe, Emmanuel de Bock ve Pierre Kompany adlı parlamenterler, Avrupa Ermeni Adalet ve Demokrasi Federasyonu inisiyatifi ile 20-22 Mart tarihlerinde Dağlık Karabağ’a gitmiş, burada bazı görüşmelerde bulunmuş ve Dağlık Karabağ işgali anıtını ziyaret etmişlerdir……Bu ziyaret Belçikalı parlamenterler ve kişilerin Dağlık Karabağ’a yaptıkları ilk hukuk dışı ziyaret değildir. Daha önce Eylül 2016’da da Belçikalı parlamenterlerden oluşan bir heyet yine bölgeyi ziyaret etmiştir. Azerbaycan bu ziyarete karşı söz konusu parlamenterleri istenmeyen kişiler listesine almış ve Belçika hükümeti nezdinde tepki göstermiştir. Azerbaycan’ın bu haklı tepkisinin Batılı ülkelerce yeterince anlaşılmadığı görülmektedir…….”
- Armedia.am’ de yer alan haberin başlığı ; “ Avrupa, Minsk anlaşmasının uygulanması için gayret göstermelidir.” Haberin Özeti : “ Rusya DİB Sergey Lavrov, İtalyan DİB Angelino Alfano ile Moskova’ daki görüşmesinde, Minsk – Anlaşmalarının uygulanmasımın başarısı için Avrupalı ortakların daha büyük gayretler göstermesi gerektiğini söyledi. Lavrov ; “ Ukrayna’ da, yalnız doğusunda değil, ülkenin her tarafında ne olduğunu herkes biliyor. Avrupalı partnerlerimizin Minsk Anlaşmalarının uygulanması için baskı uygulama konusunda daha ısrarcı olmalarını görmek istiyoruz.” dedi. Lavrov’ a göre, Ukrayna krizinin çözümlenmesi başarısı ve Minsk anlaşmalarının uygulanması ufukta görünmüyor ….”
- Ermeni Radyosu’ nda ve Tert.am’ de yer alan habere göre, parlamento yetkilisi, Azerbaycan’ ın Dağlık Karabağ’ ın self determinasyon hakkını tanımalıdır diyor. Ermenistan Ulusal Meclisi 2 nci Başkanı Dağlık Karabağ’ a karşı Azerbaycan tecavüzlerini ülkesinin kuvvetle kınadığını belirtti ve Müşterek Güvenlik Anlaşma Teşkilatı (CSTO) çerçevesinde ortakların Güney Kafkasya’ da barışın yeniden tesisi için mümkün olan en iyi gayreti göstermelidir dedi…. Edward Sharmazanov da St Petersburg konsey toplantısında bu sözleri teyit etti….
- Armenpress’ te ve Tert.am’ de yer alan habere göre, <sözde> soykırım önergesinin yazarı Türk asıllı Alman MV Cem Özdemir, Türkleri Recep Tayyip Erdogan’ a daha fazla yetki verecek anayasa değişikliklerini desteklememeleri konusunda ikaz etti…..Özdemir devamla;” Türkiye’ nin ekonomik bakımdan güçlü olmasını, bütün yurttaşlarına eşit şartlar sağlamasını, Türk Devletinin dünyanın saygın bir ülkesi olmasını her zaman istedik…” (Not: Özdemir de HAYIR diyor diyerek bazıları Evet hanesine iki puan daha yazdırmaya çalışacaklar herhalde.…, o.t.)
http://www.armenpress.am/eng/news/884201/german-lawmaker-ozdemir-urges-to-vote-against-turkey’s-constitutional-changes.html
- Ermeni Radyosu ve Armenpress’ te yer alan habere göre, Ermenistan DİB Edward Nalbandian bugün AGİT Minsk Grup eş başkanları Igor Popov, Stéphane Visconti ve Richard Hoagland ile AGİT Başkanı’nın kişisel temsilcisi Andrzej Kasprzyk’ i kabul etti…Eş başkanlar, DİB’ nı Bakû’ deki toplantı sonuçlarına ait bilgi verdiler. Toplantıya katılanlar, Viyana ve St. Petersburg zirvelerinde ulaşılan anlaşmaların uygulanmasının önemine vurgu yaparak, Karabağ’ daki çözüm sürecinin hızlandırılması için yolları tartıştılar.
- Agos Gazetesi’ nde yer alan haberin başlığı : “ İsviçre’ de soykırım anıtı savaşında sona doğru. İsviçre Mahkemesi, Cenevre kentinde yapılması planlanan Ermeni Soykırımı anıtına yönelik son itirazları geri çevirdi. Haberden bazı alıntılar : “ Birinci Derece İdare Mahkemesi’nden 20 Mart Pazartesi günü gelen bilgilendirmeye göre, <sözde> soykırım kurbanları anısına yapılması planlanan sanat projesi hakkındaki bu karar 19 Nisan’a kadar temyize götürülebilir. Bu süreden sonra anıtın yapılmasının önünde bir engel kalmayacağı düşünülüyor. Cenevre Kent Konseyi’nden 2008 yılında onay almış olan projenin, Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın baskıları ve İsviçre’deki Türk örgütlerinin çalışmaları nedeniyle bugüne kadar iki defa yeri değiştirildi ve proje ertelemelere maruz kaldı. Anıt için belirlenen son mekan ise Cenevre’deki Trembley Park olmuştu. Mahkeme, parkın yakınında oturan kent sakinlerinin itirazlarını, bu kişilerin anıtın yapılacağı yere oldukça uzak bir noktada oturdukları gerekçesiyle geri çevirdi. İtirazı yapan grubun avukatlığını üstlenen Merkezin Demokratik Birliği (UDC) üyesi Milletvekili Yves Nidegger, aynı zamanda Batı İsviçre Türk Dernekleri Federasyonu’na bir dönem hukuk danışmanlığı yapmış ve AİHM’de görülen Perinçek – İsviçre davasında taraf olan Batı İsviçre Türk Dernekleri Federasyonu’nu temsil etmişti. …..Cenevre’de Ermeni <sözde> Soykırımı’nda ölenlerin anısını yaşatacak olan ‘Hafızanın Sokak Fenerleri’ adlı sanat projesi, 2008 yılında kent konseyinden gerekli onayları almıştı. Ancak proje o günden beri Türkiye-İsviçre hattında siyasi gerginlik yaratmaya devam ediyor. Proje ilk olarak Saint-Antoine’da yapılacak şekilde 2013’te tamamlanması planlanıyordu. Ancak bu bölgedeki arkeolojik bulgular nedeniyle anıtın Birleşmiş Milletler Cenevre Merkezi’nin yanındaki Ariana Müzesi Parkı’nda yapılmasına karar verildi. Türkiye Dışişleri’nin ve Türk örgütlerinin baskısı da bu noktada başladı…..”
Bir yanıt yazın