Fransa Anayasa Mahkemesi’nden Türkiye Lehine Örnek Karar
Fransa Anayasa Mahkemesi’nin (Konseyi) Fransa Parlamentosu’nun 22 Aralık 2016 tarihinde kabul ettiği Eşitlik ve Vatandaşlık Yasası’nın, inkar suçunun kapsamının mahkeme kararıyla soykırım olarak nitelendirilmemiş olayları da içerecek şekilde genişletilmesini öngören maddesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine ve Fransa Anayasasına aykırı olduğuna 26 Ocak 2017 tarihinde karar vermesi, Fransa ile olan ilişkilerin gelişmesi açısından olumlu bir gelişmedir. Kararda, “Bu yasa, işlendiği zaman suç teşkil etmeyen olaylar hakkında yorumda bulunmayı cezalandırma yolu açıyor. Aynı zamanda yasa normalde tarihi tartışmalarla kararlaştırılması gereken olay ve ifadelerin yasallığı konusunda belirsizliğe neden oluyor. Dolayısıyla bu yasa, ifade özgürlüğüne gereksiz ve orantısız bir saldırıdır” denilmiştir.
Mahkeme’nin 2012’deki kararının devamı niteliğini taşıyan ve ihtilaflı tarihi olaylar konusunda Türkiye’nin savunduğu ilkelerle uyumlu kararı çok önemlidir. Çünkü, hukukun üstünlüğüne ve demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan ifade özgürlüğü ilkelerine bağlılık, bir defa daha onaylanmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin bu tür bir itirazı kabul etmeme yetkisi bulunmasına rağmen kabul edip değerlendirme yoluna gitmesi, hukukun üstünlüğüne Fransız Anayasa Mahkemesi’nin ne kadar önem verdiğinin bir göstergesidir. Fransa Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı, diğer ülkelerin Anayasa Mahkemelerine de hukukun üstünlüğü konusunda örnek olmalıdır.
Fransa’nın yapmak istediği yasal değişiklikte 1915 olaylarıyla ilgili iddialara yönelik doğrudan herhangi bir ifade bulunmuyordu. Ancak yasanın 1915 olaylarını soykırım olarak tanımamayı nefret suçu kapsamına sokarak bu konuyla ilgili cezalandırmanın önünü açması söz konusuydu. Yasaya göre bir kişiye 1 yıl hapis ve 40 bin Euro para cezası verilebilecekti. Fransa’da Nicolas Sarkozy’nin Cumhurbaşkanlığı döneminde kabul edilen benzer bir yasa da Anayasa Mahkemesi tarafından ifade hürriyetini sınırlandırdığı gerekçesiyle iptal edilmişti.
Fransa, Türkiye’yi tarihte yapılmayan sözde Ermeni soykırımı ile suçlayan yasa çıkaran dünyadaki ilk ülkedir.
Fransa, Osmanlı İmparatorluğunu tarihe gömen Sevr Anlaşması’nın imzalandığı Paris’in Sevr banliyösündeki seramik müzesinin önüne Ermeniler tarafından 8 Mart 2001 tarihinde sözde Ermeni soykırım anıtının açılmasına da izin veren bir ülkedir.
Anıtın üzerinde “1915’te Jön Türk Hükümeti tarafından Birinci Dünya Savaşı’nda soykırıma uğratılan 1.5 milyon Ermenin anısına” yazılıdır.
Bu ifade Polonya’daki Auschwit Birkenau toplama kampının önünde de vardır. Bir farkla. “1.5 milyon Yahudi” “1.5 milyon Ermeni” olarak değiştirilmiştir. Uluslararasında devamlı gündeme getirilen 1.5 milyon rakamını Ermeniler, uluslararası intihal (fikri hırsızlık) yaparak Auschwit Birkenau toplama kampının önündeki tabeladan çalmışlardır: “The Nazi’s murdered about ONE AND A HALF MILLION men, women and children mainly jews from various countries of Europe.”
Fransa Anayasa Mahkemesi’nin kararı sonrasında Danimarka Parlamentosu da 26 Ocak’ta sözde Ermeni soykırımını tanımama kararı almıştır. Danimarka Birlik Partisi’nin Meclis’e sunduğu sözde Ermeni soykırımının tanınmasıyla ilgili tasarı 89 oyla kabul edilmemiştir. Oylamada iktidardaki Liberal Parti, iktidar ortakları Liberal Müttefik ve Muhafazakar Parti ile iktidarı dışarıdan destekleyen Danimarka Halk Partisi, muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti, Hıristiyan Halk Partisi tasarıya 89 oyla hayır derken, Birlik partisi 9 evet, Radikal Parti ve Sosyalist Halk Partisi’nden 11 milletvekili çekimser oy kullanmıştır.
Tasarının reddiyle ilgili Parlamento’nun internet sayfasında yapılan açıklamada, “Meclis, Anadolu’nun doğusunda 1915-1923 tarihleri arasında Ermenilerin kanlı bir şekilde katledişlerine dair iddialar konusunda 19 Mayıs 2015 tarihinde aldığı kararı onaylamıştır. Meclis, arşivlerin açılarak, tüm belgelerin açıkça ortaya konulması özgür ve tarafsız kurum ve kişilerce araştırılmasından yanadır. Meclis geleneklerine uyarak, bu tarihi gelişme hakkında bir yargılama yapmama kararı almıştır” denilmiştir.
1948 yılında Eskişehir’de doğdum .1970’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdim. Kısa bir süre Maliye Bakanlığı ve Sayıştay’da çalıştıktan sonra 1972 yılında Eskişehir İTİA İktisat Bölümü’nde akademik kariyere başladım. 1975’te doktor, 1979’da doçent oldum. 1975 – 1976’da İngiltere Sussex Üniversitesi’nde doktora üstü çalışmalar yaptım.
1982 yılında Devlet Planlama Teşkilatı Başbakan Turgut Özal’ın direktifleri doğrultusunda kurulan AET Genel Müdürlüğü’nün (şimdiki AB Bakanlığı) başkanlığını yaptım. 1984 – 1985 döneminde İktisadi Kalkınma Vakfı Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundum, 1982 – 1985 yılları arasında İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı’na (Nuh Kuşçulu) danışmanlık yaptım. Bu dönemde Türkiye’de Yabancı Sermaye Yatırımları konusunda iki kitabım (biri İngilizce) ile İhracatta Vergi İadesi kitabım İTO tarafından yayınlandı.
1985 yılında Paris’te OECD nezdinde Türkiye Büyükelçiliği’ne Planlama Müşaviri sıfatıyla tayin edildim. Görev yaptığım dönemde Türkiye’yi 4 Komite’de temsil ederek, Türkiye’de kalkınmakta olan bölgeler konusunda OECD’nin önemli bir araştırmasının (Regional Problems and Policies in Turkey) basılmasına katkıda bulundum. 1990 yılında yurda dönüşümde DPT Müsteşar Müşavirliği’ne getirildim. Daha sonra Başbakanlık Başmüşavirliğinde Türkiye ile Türk Cumhuriyetlerinin ekonomik ilişkilerinin gelişmesinde bir model olan “Türk Ödemeler Birliği” kurulması için bir proje geliştirdim.
1991 yılında profesörlüğe atanarak Anadolu Üniversitesi’ne geçtim. Anadolu Üniversitesi’nde Türkiye Ekonomisi, Uluslararası İktisat, Uluslararası Ekonomik Kuruluşlar, Avrupa Birliği, Avrupa Birliği Türkiye İlişkileri , Dış Ticaret Teorisi ve Politikası, Uluslararası Entegrasyonlar derslerini kendi eserlerimi esas alarak yürüttüm. Akademik kariyerimde 23 yüksek lisans, 16 doktora tezi yönettim. Bu öğrencilerim arasında çeşitli üniversitelerde görev yapan çok sayıda profesör, doçent ve yardımcı doçent bulunmaktadır. Üniversite Senato ve Yönetim Kurulu üyeliği yaptım, İktisat Fakültesi Dekanlığım döneminde AÖF kapsamında bulunan tüm iktisat kitaplarının yeni formata göre yazılmasına yazar ve editör olarak katkıda bulundum.
İkinci (1981), Üçüncü (1992) ve Dördüncü (2004) Türkiye İktisat Kongrelerine bildiri sunarak katılan tek öğretim üyesiyim. Dördüncü Türkiye İktisat Kongresi Bilim Komisyonu üyeliği yaparak Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) Bilim Kurulu Başkanlığı görevinde bulundum. 1996 yılında TOBB Milletlerarası Ticaret Odası (International Chamber of Commerce: ICC) Uluslararası Ticaret ve Yatırım Politikaları Komisyonu’nda (Commission on Trade and Invesment Policy) ICC Türkiye Temsilciliğine getirildim. Son 10 yıldır TOBB ICC IFO World Economic Survey kapsamında her üç ayda Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ile ilgili olarak gönderilen sualnameleri cevaplandıran 12 uzmandan biriyim.
“Uluslararası Ekonomi: Teori ve Politika”, “Türkiye Ekonomisi: Cumhuriyetin İlanından Günümüze Yapısal Değişim”, “Avrupa Birliği”, “Türkiye Avrupa İlişkileri: Bir Çıkmaz Sokak” ve “Uluslararası Kuruluşlar” başlıklı temel ders kitaplarım dahil yayınlanmış 24 kitabım, 300’den fazla makalem, 12 ortak ve 3 çeviri eserim vardır. Beş ders kitabım (642-908 sayfa aralığında) 42 baskı yapmıştır. Tüm üniversitelerde ders kitabı ve yardımcı kitap olarak okutulmaktadır.
Ortak yazarlı bir ders kitabım TÜBA üniversite ders kitapları 2012 yılı telif ve çeviri eser ödülü olmak üzere 6 “bilimsel araştırma ödülüne” sahibim. Diğer araştırma ödüllerim şunlardır: 1984: Enka Vakfı, “Türk Ekonomisinin Dünya Ekonomisine Entegrasyonu,” Bilimsel Araştırma Yarışması Üçüncülük Ödülü, 1982: Türkiye Milli Kültür Vakfı: Teşvik Armağanı, Dal: İktisat, 1981: İktisadi Kalkınma Vakfı, “AET ile İlişkilerimizin Atatürkçü Ekonomik Politika Açısından Değerlendirilmesi,” Behçet Osmanağaoğlu İnceleme Yarışması Birincilik Ödülü, 1979: Pamukbank, “Dışsatımın Özendirilmesinde Ticari Bankalarımızın Yeri” Bilimsel Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü.
ABD ABI Enstitüsü’nün Yılın Eğitimcisi (Man of the Year 2011) ödülü sahibiyim. Özgeçmişim WHO’s WHO Dünya, Asya ve Türkiye baskılarında yer almıştır. (Who's Who in Asia 2012, Asya’da Kim Kimdir 2’nci baskı, 01/11/2011, Who's Who in the World 2011, Dünyada Kim Kimdir, 28’nci baskısı, 03/12/2010, Günümüz Türkiyesi'nde Kim Kimdir, 01/05/2005). Özgeçmişim Turkischer Biographiscer Index/Turkish Biographical Index’te (2004, s.563) yer almıştır. Google Akademik’te 1.070 (05.02.2018) atıfım vardır.
Eskişehir Sanayi Odası, Eskişehir Ticaret Odası, İstanbul Sanayi Odası, Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Kayseri Sanayi Odası, İşveren Dergisi, İktisadi Kalkınma Vakfı Dergisi gibi oda dergilerinde yazılarım yer almıştır. Türkiye’de yayınlanan çok sayıda bilimsel derginin hakem heyetinde yer almaktayım. Ders kitaplarım: 42 baskı yapmış olup 3.884 sayfadır.
Yorumlar
“Fransa Anayasa Mahkemesi’nden Türkiye Lehine Örnek Karar” için bir cevap
Harun
Harika aciklamalar ama malesef ingilizceleri olmadan hic bir ise yaramiyor..
Babam Uğur Otluçimen de o anda ekmek alıyormuş fırıncıdan o da hakkın rahmetine kavuşmuş. Allah rahmet eylesin.
Benimde annemin amcası Abdullah Soylu dedemiz bu olayda şehit olmuştur. Kendisi o tarihte bölgede fırıncılık yapmaktadır ekmek dağıtımı yaparken o…
Hepsi de yalan yazı yazmışlar adları tarihci yazıların kitaplaştirip halka satmişla içerik hep yalan ne türkü kurd laz çerkez abaza…
Peygamber(ler)in ALLAH’a Ortaklığı?! Hadisler? KUR’AN!? Din’den beslenenler-sömürücüler-din satıcıları; ‘Tanrı-Allah-Kitap-Kur’an’ söylemiyle bireysel olması gerekirken, kurumsallaştırdıkları ‘inancı’ önce; Yahudilik-Hıristiyanlık-Budizm gibi farklı dinlere,…
pavarotti de güzel söyler Oçi Çorniye’yi
Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!? Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme,…
Çatlasanız da, patlasanız da Hazreti Muhammed(sas), Allah’ın kulu ve elçisidir. Son peygamberdir, nebi ve resullerin sonuncusudur. Kuran, Allah’ın kelamıdır, Arapça…
KUR’AN! Fal?-Nazar?-Büyü? (Mâide,3)”Fal oklarıyla-kehanet yoluyla gelecekte sizleri neyin beklediğini öğrenmeye çalışmak fısktır-kötü bir eylemdir; çünkü bu yoldan çıkmaktır.” Fal ile…
Kimi yazılarımda ‘ben söze bakarım’ dediğim için eleştiriler almıştım. Bu uzsözün tamamı; “ben söze bakarım söz mü diye, bir de söyleyene bakarım adam […]
Kimin yazdığını bilmiyorum, ancak çok duygusal bir kişinin yazdığına emin olduğum bir şarkı sözü vardır. Aslında şarkı bir Rus halk şarkısından gelmekte, ‘Oçi Çorniye’. Şarkının […]
Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme, söylediklerini buyruk kabul etme zaafı ile kutsallaştırılmışlara-kullara tapınma haline […]
Türkiye’de önümüzdeki dönemde yapılacak seçimler için, herkesinde gördüğü gibi, ABD bilerek kendine bağlı işbirlikçilerle beraber R.T.E. -K.K. üzerinden Türkiye’ye anti demokratik ve totaliter içerikli iki […]
Ülkelerin gelişmesini, proteinli gıdalarla beslenen gençler ve kuşaklar sağlar. Her Japon çocuğu mutlaka yumurta yer, et, balık, fındık, badem yer, süt içer. Her Alman çocuğu […]
1929’da Havran’a gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ,Nahiye Müdürüne , ” Havran köylerinden birinde bir Seyit Onbaşı olacaktı onu bulup getirin” der. Seyit Onbaşı’nın hangi köyde olduğunu bilmeyen Nahiye Müdürü “Emriniz olur.Buluruz […]
Kuşlar yılın farklı zamanlarında besin kaynaklarının mevcudiyetine ve iklim koşullarına bağlı olarak kışı geçirecekleri alanlara veya üreme alanlarına göç ederler. Göç eden kuşların çoğu Avrupa, […]
Türkmenistan’daki ‘Türk’ ile Türkiye’deki ‘Türk’ aynı insanları mı ifade ediyor? Eğer öyleyse, neden ikisinin arasında isimleri başka insanlara atıfta bulunan ülkeler var? İran, Irak, Suriye […]
“Yavaş yavaş ölürler okumayanlar” diyor şair. Yaşam Tercihimizde Yavaş Yavaş Ölümü Mü? Yoksa Yaşamı Anlayarak Ölmek mı? Brezilyalı şair Martha Medeiros’un 1961 yılında yazdığı “Ağır […]
HANGİ TATAR? HÜSEYİN MÜMTAZ KKTC Cumhurbaşkanı Tatar bir gazetecinin; “14 Mayıs sonrası Türkiye politikasını değişirse siz aynı çizgide kalmaya devam edecek misiniz?” sorusuna, “Böyle doğdum, […]
Turizm sezonunda bu yıl daha çok İngiliz Türkiye’ye gelecek. Özellikle Marmaris, Bodrum gibi tatil yörelerinde bu yaz daha çok İngiliz göreceğiz. Marmaris, Dalaman ve Bodrum’a […]
Depremler tehlikesi halen devam ediyor. Uzmanlar yeni depremler konusunda yeni uyarılarda bulunuyor. Şimdi de Bingöl masaya yatırıldı. Bingöl’de de deprem olabileceği konusunda yeni uyarılar geldi. […]
Bir cevap yazın