Atilla Kaya’dan Erdoğan’a Açık Mektup! —MHP’de Başkanlık rejimine tepkiler büyüyor.

Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği - image001 5

Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği

Mektup ile iletisim kurma veya Çek ile bagış Yeni Adresi

Turkish Forum, PO Box 1228, Marblehead MA 01945 USA

On line Web Üzerinden Bağış veya Üye aidatı gönderme

Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği - image015

<><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><<>

İstifa eden ve "Hayır" diyeceğini açıklayan MHP Genel Başkan Yardımcısından, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açık mektup.

06 Ocak 2017 Cuma 14:05

Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği - image001 5

Sayın Cumhurbaşkanı; İkimiz de biliyoruz ki, ne sizin duymak istediğiniz ne de benim söylemek istediğim hitap budur. Sizin bir parti sözcüsü gibi meydanlarda dilendiğiniz “Devlet Başkanı” hitabıdır; benim gönlümden geçen ise, bağımsız Türk yargısının karşısına çıktığınız gün, onurlu bir Türk savcısının dudaklarından dökülecek olandır. Merak buyurmayınız; bulunduğunuz makamda halen AKP Genel Başkanı’ymış gibi davranmanıza dair söyleyecek sözüm yok.

Zira, üzerine aldığı görevi “tarafsızlıkla” yerine getirmek için namusu ve şerefi üzerine ettiği yemini zevkle çiğneyebilecek tıynette bir insana etki edecek kudrette bir söz yok.

Öte yandan; ‘Tarafsızlık’ı bir kavram olarak algılamanızı beklemek de -entelektüel düzeyiniz göz önünde bulundurulduğunda- size haksızlık olacaktır.

Sayın Cumhurbaşkanı; Başkanlık hırsını bir zırh gibi üzerine geçirmiş psikolojinizin size söylettiği garip sözler ve yaptırdığı garip işler vardır. Nedamet getirip bunlardan kurtulmayı dilerseniz, sarayınızda Saraçoğlu’dan farklı uzmanları danışman olarak istihdam etmenizi tavsiye ederim. Zira sağlığınızı tehdit eden haller, otlarla şifa bulacağınız türden değildir.

Bu kabilden bir hâl “Türk Tipi Başkanlık” lakırdısını dilinize pelesenk edişinizdir. Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Sizin neyiniz “Türk tipi” ki, başkanlığınız da “Türk tipi” olsun! Ne oldu ki; bırakın sahiplenmeyi hatta söylemeyi- “Türk” sözünü duymaya bile tahammülü olmayan, Anayasa’dan “Türklüğü” çıkartmayı siyasi gayretlerinin baş hedefi gören siz, “Türk Tipi” bir yönetim modelinden bahseder oldunuz? Kalkmış, “bizim tarihimizde, genlerimizde, geleneğimizde başkanlık sistemi var” diyorsunuz. Siz değil miydiniz; Türk Milleti’ni 36 etnik parçaya bölen.

Şimdi, hangisinin tarihinden, geleneğinden bahsediyorsunuz? “Tarih”, “gelenek” yetmezmiş gibi bir de ırkçı duyguları okşamak için genlerden söz ediyorsunuz. Siz değil miydiniz onları ayakları altına alan. Biz sizi tanıyoruz. Siz, elinizden gelse, adında “Türk” geçiyor diye “türkü” bile söyletmezsiniz. Ama adadaki dostunuz ciddiye alırsa alınabilir, dikkat.Sayın Cumhurbaşkanı;“Bizim tarihimizde esas olan budur” dediniz ya…

Hani, söyleseniz de bilsek: sizin tarihiniz hangisidir?

Hangi milletin tarihidir?

Türk tarihinde de, bu tarihin belli bir döneminden itibaren iman ettiğimiz Kur’an’da da esas, yönetimin şekli değil dayandığı ilkeler olmuştur.

Bu ilkelerin uygulamaları da ne yazık ki- sizin eylemlerinizle örtüştürebileceğimiz türden değildir. Mesela, siz; Mete Han’ın, Attila’nın, Bilge Kağan’ın Türk Milleti’ni 36 etnik ve mezhebi parçaya ayırıp bunlardan bir kısmını aşağılayabileceğini düşünebilir misiniz?

Mesela, siz; Sultan Alparslan’ın devleti 10 yıl gerçek Haşhaşîlere teslim edebileceğini, “ne istediler de vermedim” diyebileceğini, sonra da “saflığımdan yararlandılar” diye bir savunma geliştirebileceğini düşünebilir misiniz? Mesela, siz; Kılıçarslan’ın Haçlı Seferleri Projesi’nin eşbaşkanı olabileceğini, “kahraman haçlı askerlerin evlerine dönebilmeleri için dua ediyorum” diyebileceğini düşünebilir misiniz?

Mesela, siz; Fatih’in “dindar ve kindar nesil” yetiştirmeyi hedefleyebileceğini düşünebilir misiniz?

Mesela, siz; Yavuz’un “yargının vatana ihanetten başka derdi yok” diyebileceğini, Kanunî’nin yasalarla yap-boz oynayabileceğini düşünebilir misiniz?

Mesela, siz; Abdülhamid’in “ben ülkemi pazarlamakla mükellefim” diyebileceğini düşünebilir misiniz?

Mesela, siz; Atatürk’ün Anzavur için veya Şeyh Said için “yani ne istendi de 12 yıllık Başbakanlığım döneminde verilmedi” diyebileceğini düşünebilir misiniz?

Mesela, siz; İranlı dolandırıcı bir tıfılın, o dilinizden düşürmediğiniz Osmanlı’nızı rüşvetle esir alabileceğini, Dahiliye Nazırı’nın onun önüne yatmaktan çekinmeyeceğini, rüşvet ve yolsuzluğun fetvalarla meşrulaştırılabileceğini düşünebilir misiniz?

Yeri gelmişken; hani 21. Yüzyılın Kayserili Davud’u olduğunu düşünen birini Başbakanlık koltuğuna oturttunuz ya…

Mesela, siz; Orhan Gazi’nin 14. Yüzyılın Kayserili Davud’unu medreseden çıkartıp devlet işlerinin başına oturtacağını düşünebilir misiniz?

Yine yeri gelmişken; siz hiç Türk tarihinde vatan toprağını savaşmadan bırakıp da atasının türbesini sırtlayıp kaçan sonra bunun büyük bir zafer olduğunu söyleyen devlet adamı gördünüz mü?

Mesela, siz; emperyalist güçler ve yerli maşaları tehdit ediyor diye Medine kahramanı Fahrettin Paşa’nın böyle bir yola başvurabileceğini düşünebilir misiniz?

Sayın Cumhurbaşkanı; Bütün bu yapıp ettiklerinizin ardında hangi tarihten alınan ilham vardır?

Söyleseniz de bilsek Allah aşkına. Belli ki, bu Türk tarihi olamaz. Zaten şahsınız ve bağlısı bulunduğunuz zihniyetin varlığıyla ilgili temel sorun kendinizi Türk tarihine ait hissetmeyişinizdir.

Biliyoruz ki, ideolojik mensubiyetiniz buna engeldir. Sizin dâhil olduğunuzu düşündüğünüz şey, sömürgecilik sonrası Arap kimliği arayışından doğmuş olan İhvan’ın kurguladığı ideolojik bir tarih yorumu ve sınırları belirsiz ‘Dârü’l-İslam’ kavramıdır. İktidarınız boyunca etkilerine açık olduğunuz liberalizmin “şirket olarak tasarlanmış devlet” anlayışını da eklemek gerek.

Bunları Türk tarihinde bulabileceğinizi sanmak en iyimser yaklaşımla Türk tarihine yabancılığınızın bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

Sayın Cumhurbaşkanı; Bu millet ne yazık ki- ideolojik tercihlerinizin bedelini ödemek durumunda kaldığı gibi, kendisini dünyanın merkezinde gören egonuzun bedelini de ödemek durumunda kalmaktadır.

Siz her fırsatta bunun hazzını tadarken, millete acı sonuçlarına katlanmak düşmektedir. Örneğin; bir bürokratın vatanseverliğine kefil olup hatta edep sınırlarını zorlayarak- sahiplenirken bir başkasını vatana ihanetle itham etmek sizin harcınızdır ve ancak bu çerçevede anlamlıdır.

Terör örgütünün kontrolünde, vatan toprağını bırakıp sandukayı taşıdı diye birisine meydan muharebesi kazanmış komutan muamelesi gösterdiniz.

Bıraksaydınız bu kadarını Merkez Bankası bile yapardı. Oysa ondan diğerinin tırnaklarına gösterdiğiniz ilgiyi esirgediniz ve onu vatana ihanetle suçladınız.

Sayın Cumhurbaşkanı; “Vatana ihanet” sizin kullanmayı sevdiğiniz bir itham. Peki, kendi atadığınız kadrolardan bu kadar vatan haininin nasıl çıkabildiği sorusuna da verecek bir yanıtınız var mı?

Hem bu kadar isabetsiz atamalar yapıp hem de her şeyi en iyi bildiğinizi, ülkeyi en iyi şekilde yönetebildiğinizi nasıl savunabiliyorsunuz?

Eğer işbirliği içinde olduklarınızın gerçek yüzlerini anlamanız en az on yıl sürüyorsa, siz de güvende değilsiniz, ülke de sizden emin değil demektir.

Bu sorgulamaları yapanları “Ankara’dan kuru sıkı atmakla” eleştiriyorsunuz, her önünüze çıkana “delikanlılık” dersi veriyorsunuz ya, hadi siz -Kabe’yi bile bir orduyla tavaf edişinizde gördüğümüz- o dillere destan cesaretinizle cevap verin.

Sayın Cumhurbaşkanı; Sahip olmadığınız şeyin kıymetini bilemezsiniz. Siz hiçbir zaman ‘Tarih’ veya ‘Devlet’ bilincine sahip olmadınız.

Edindiğiniz ideolojik formasyon buna uygun değildi ve bu formasyonu koruduğunuz sürece de olamayacaksınız. Sizin gözünüzde ‘Ülke’, İslam tarihi boyunca bile sınırları belirlenememiş olan muhayyel “Darü’l İslam” olduğu için, kendinizce Müslüman gördüklerinizin ideolojik çıkarı uğruna onu kesip biçmekten çekinmeyeceksiniz.

Bu işe “çözüm süreci” demeye sadece diliniz varmayacak, gönlünüz de ona eşlik edecektir. Siz, başkanlığınızı ‘Millet’ kavramından türetemeyeceğiniz için, ‘Başkanlık’ kavramından millet türetebileceğinizi sanıyorsunuz.

Böyle yaparsanız, “milletiniz” sadece “evde zor tuttuklarınız” olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı; ‘Tarih’ bilincine sahip olmayışınızla özlemini duyduğunuz “dindar ve kindar nesil” arasındaki ilişkiye dair de bir şey söylemek isterim: ‘Tarih’ bilinci olmayanda –‘Din’i tarihselliği içinde kavrayamayacaklarından- gerçek anlamda bir ‘Din Bilinci’ de olamaz.

İnsanları tarihlerine yabancılaştırıp hatta “düşman” kılarak “dindar nesil” yetiştiremezsiniz. Hz. Peygamber örneğinde gördüğümüz İslam, Cahiliyye’ye bile böyle yaklaşmamıştır.

Çevrenizde bunları sorup öğrenebileceğiniz çok insan vardır.

Eğer günün birinde bu ülkede –kefen giymiş partizanlar değil de- gerçekten dindar bir nesil yetişirse; onların dilinde arzuladığınız şekilde anılmayacaksınız.

Zira onlar cihadın en üst derecesinin zalim sultan karşısında hakkı söylemek olduğunu bileceklerdir; onlar, Tanrı’nın, kullarının ellerinin dolu mu boş mu olduğuna değil, kirli mi temiz mi olduğuna baktığını bileceklerdir; onlar, haram yemenin fetvadan kılıfı olamayacağını bileceklerdir; onlar, bir devletin küfr ile değil zulm ile çökeceğini bileceklerdir; onlar, ‘Adalet’in en üst değer olduğunu ve sadece Müslümanlar için değil bütün insanlar için olduğunu bileceklerdir. Gerçekten “dindar” olan insanda “kin” bulunmaz; biz, sizin sözünüzü sadece maksadımızı anlatmak açısından kullanalım: Eğer, o görmeyi çok arzuladığınız “dindar ve kindar nesil” gerçekten dindar olursa, minnetinin değil kininin konusu olmayı da göze almış olmalısınız.

Sayın Cumhurbaşkanı; Günü geldiğinde hangi tarihte, nasıl anılırsınız bilemem ama Türk tarihinde utanılmayacak bir yer edinmek isterseniz, nedamet getiriniz. “Türk Tipi Başkanlık”ı savunmaya hakkınız olsun istiyorsanız, öncelikle siz “Türk Tipi” olmayı denemelisiniz. O müthiş egonuz milletin her ferdini kefen giymiş partizanlara dönüştürebileceğinizi düşündürtmesin size. Bakın, anlayasınız diye Osmanlıca söylüyorum:“Ne mümkün zulm ile bidâd ile imhâ-yı hürriyet Çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten”.

Atilla Kaya

><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><

MHP’li vekil Zihni Açba da ‘hayır’ diyeceğinin sinyallerini verdi.

MHP’de Atila Kaya’dan sonra, Sakarya Milletvekili Zihni Açba da ‘hayır’ diyeceğinin sinyallerini verdi.

06 Ocak 2017 Cuma 02:55

Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği - image002

MHP’de Başkanlık rejimine tepkiler büyüyor.

MHP Sakarya milletvekili Zihni Açba, referandum oylamasında ‘hayır’ diyeceğinin sinyallerini verdi.

T24’ten Hülya Karabağlı’ya konuşan Açba, Meclis’e sunulan anayasa değişikliği teklifinin tamamen AKP’nin istediği şekilde hazırlandığını belirtti.

ÜZERİNE BASA BASA SÖYLÜYORUM

Anayasa oylamalarının milletvekillerinin kendi hür iradeleriyle kullandıkları oyların sonucuyla belirlendiğini ifade eden Açba, “Anayasa değişikliği oylamaları siyasi partilerin grup kararlarıyla karar verecekleri, sonucu belirleyebilecekleri bir oylama değildir. Meclis’in her üyesi kendi hür iradesiyle oy kullanacaktır. Bunun üzerine bas basa söylüyorum. Buna iktidar milletvekilleri de bana göre dahildir” dedi.

BU İKTİDAR PARTİSİNİN ANAYASA TEKLİFİDİR

"Anayasa teklifi AKP ile ortak hazırlanmadı mı?" sorusuna Açba, “Bu iktidar partisinin AKP’nin bir anayasa değişiklik teklifi olarak Meclis’e geldi. Eğer MHP ile AKP ortaklığında bir teklifi olsaydı onun altında MHP’li milletvekillerinin de imzası olurdu. MHP milletvekillerini böyle bir teklifin altında imzası yok” yanıtı verdi.

AÇBA’NIN AÇIKLAMARI ŞÖYLE:

– Anayasa görüşmeleri başlıyor. İktidar kanadından da sizdeki firelere gönderme yapılıyor? Bizde değil MHP’ye bakın deniyor.

İktidar kanadına atfedilen bu beyanlar tamamen saçma sapan. Kimsenin MHP’nin firesinden söz etmesinin bir mantığı yok. Çünkü bu yasa teklifi Adalet ve Kalkınma Partisinin Meclis’e getirdiği bir yasa teklifidir. Bunu noktada en net ifadeyi genel başkanımız Devlet Bahçeli Bey grup toplantısında ifade etmiştir.

Benim bir oyum var ve ben o oyu kullanacağım demiştir. Yani, şu demektir. Tamamen anayasal çerçevede anayasa değişikliği oylamalarında milletvekilleri kendi hür iradeleriyle oy kullanırlar. Bu sadece MHP için değil bütün siyasi partiler için geçerlidir. Anayasa değişikliği oylamaları milletvekillerinin kendi hür iradeleriyle kullandıkları oyların sonucuyla belirlenen oylamalardır.

Siyasi partilerin grup kararlarıyla karar verecekleri, sonucu belirleyebilecekleri bir oylama değildir. Buradan baktığınız zaman sizin bahsettiğiniz benim öyle bir duyumum olmadı, belki AKP’nin kendi içindeki huzursuzluklardan kaynaklanan şeylerdir. MHP’yi çok da bağlayan bir tarafı yoktur o söylenenlerin.

MHP milletvekilleri her bir milletvekili arkadaşımız kendi hür iradesiyle bu Sayın Genel Başkanımızdan tutun kendi hür iradeleriyle kendi oylarını kullanacaktır. Bu kadar net ve açıktır MHP milletvekillerinin tavrı.

– Anayasa değişikliği AKP ve MHP ortaklığında hazırlanmadı mı?

Hayır. Şöyle bir hadise var. 2010 yılından beri TBMM’nin gündeminde olan bir Anayasa değişiklik teklifi. Kamuoyunun da bildiği gibi o dönem kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonunda 60 kadar maddenin değiştirilmesinde anlaşılmış ancak iktidar kanadının masadan kalkmasıyla o dönem kadük kalmıştı o çalışmalar.

Arkasından 1 Kasım sonrasında yeniden gündeme gelen terörle mücadele noktasında yani 7 Haziran’dan sonra artan terör oyları karşısında terörle mücadele konusunda bir takım anayasal değişikliklerin yapılması noktasında CHP, AKP ve MHP’den mini bir komisyon oluşturulmuş 7 maddelik bir değişiklik oldu. O süreçte 15 Temmuz’un bir anda ortalığı karıştırmasıyla o çalışmada kadük kaldı.

AKP KENDİ ANAYASA DEĞİŞİKLİK TEKLİFİNİ GETİRDİ

15 Temmuz sonrasında yaşanan gelişmelerde MHP olarak ülke gündeminde ortaya çıkan bir çok özellikle birlik ve bütünlüğünü tehdit eden bir çok unsurların gündeme oturmasıyla MHP bu noktanın bir aciliyet konusunu ifade etmiş ve Meclis’te özellik adı terörle anılmayan siyasi partilerin bu anayasa değişikliklerini yapması noktasında bir gayret göstermiştir. CHP bu çalışmaya katılmadı. Nihayetinde AKP kendi anayasa değişiklik teklifini hazırladı, yetki verdiği hukukçu arkadaşımız Mehmet Parsak ile AKP yetkilisi arasında bir takım görüşmeler oldu.

MHP ŞUNLARI BU ŞEKLE SOKUN DİYE MÜDAHALEDE BULUNDU

AKP kendi teklifini getirdi MHP de, bunlar, bunlar olmaz kardeşim, şunları bu şekle sokun diye müdahalede bulundu. En son noktada bu MHP’nin kabulüdür değil, AKP ‘biz bu kadarını yapabiliyoruz ancak bu kadarına bizim yetkili makamda bulunan kişiler veya yetkililerimiz bu kadarına müsaade ediyor diye bir teklif getirdiler’, MHP’de bizim söyleyeceklerimiz bundan ibaret değil, bunlar komisyonda da görüşülsün şeklinde komisyona havale edildi. Komisyonda bir takım maddeler çıkarıldı yine çıkarılması gereken eklenmesi gereken maddeler de olabilir.

MHP-AKP ORTAKLIĞINDA BİR TEKLİF OLSAYDI MHP’Lİ VEKİLLERİN DE İMZASI OLURDU

Ama bu iktidar partisinin AKP’nin bir anayasa değişiklik teklifi olarak Meclis’e geldi. Eğer MHP ile AKP ortaklığında bir teklifi olsaydı onun altında MHP’li milletvekillerinin de imzası olurdu. MHP milletvekillerini böyle bir teklifin altında imzası yok. Bu Meclis’te görüşülecek son alacağı şekle göre oylanarak milletvekillerinin kendi hür iradeleriyle oylanacak.

– Bir ortaklık yok yani? Ancak iktidar kanadından öyle bir hava yansıyor?

Hayır, şimdiye kadar kimsenin ağzından öyle bir şey çıkmadı ki. Sözü veren konuşan kişidir. Biri çıkıp da Ahmet bana şöyle söz verdi şeklinde bir beyan var mı? Şimdiye kadar duydunuz mu böyle bir şey? MHP Grubu adına biz AKP’ye ya da hükümet yetkililerine ‘şöyle bir söz verdi’ gibi bir beyan duydunuz mu şimdiye kadar.

HERKESİN GÖNLÜNDE BİR ASLAN YATIYOR

O zaman demek ki; onlar belki gönüllerinin arzusunu dile getiriyorlar. Herkesin gönlünde bir arslan yatıyor. Ama son son olarak şunu söyleyeyim, TBMM bu anayasa oylamasında bu Meclis’in her üyesi kendi hür iradesiyle oy kullanacaktır. Bunun üzerine bas basa söylüyorum. Buna iktidar milletvekilleri de bana göre dahildir. Bizim 316 milletvekilimi buna imza vermiştir evet oyu kullanacaktır şeklindeki beyanlar da bana göre Anayasa’nın ruhuna aykırı beyanlardır, geçerli beyanlar değildir.

Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği - image003 6

Şefkat Çetin de“Hayır

Değerli Turkish Forum Üyeleri ve Değerli Dostlarımız

Üye Aidatları veya bağışlarınızı BU MESAJIN SONUNDA VERiLMiS BAGIŞ LİNKLERiNi TIKLAYARAK veya sitemizde bize ulaşın bağlantısına giderek ve şahsi çekinizi göndererek yapabilirsiniz. Buna ek olarak dilediğiniz miktar bağışı kırmızı yuvarlak içinde gösterdiğimiz sitemizdeki veya bu mesajdaki PayPal bağlantısından tek adımda kredi kartınız ile güvenli şekilde yapabilirsiniz.

Saygılarımızla

Turkish Forum

Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği - image016

TURKISH FORUM’A DESTEK VERİNİZ

Turkish Forum – Dünya Türkleri Birligine bağışlarınız kanunun müsaade ettiği çerçeve içinde vergi mathanızdan düşülebilir.

.BECOME A SPONSOR TODAY!

Turkish Forum – Dünya Türkleri Birligi is a non-profit organization.Your donation is tax deductible as allowed by law.

MAKE A TAX DEDUCTABLE

DONATION

Turkish Forum Dünya çapında kurulmuş, üye ve takipçi sayısı 5 milyonu çokdan aşmış Tek sivil toplum kuruluşudur. Turkish forum 22 ülkede ve 5 kıtada örgütlenmişdir ve dünya Çapında Türk federasyonları ve Türkiyenin dost gurupları ile birlikde , elele çalışmaktadır.. Ana gaye Dünya çapında Türk Topluluklarının ve Türkiyenin temel sorunlarının çözümüne yardımcı olmak / destek vermekdir..

Turkish Forum Eğitimci ve Birleştirici çalışmaları ile Dünya Türk Toplumunun müşterek hareket etmesini ve Türkiye yi her bir yönü ile desteklemeyi gaye edinmişdir .. Turkish Forum Kar gayesi olmayan bir Sivil Toplum Kuruluşudur ve Vergiden muaf olarak çalışmaktadır.Tüm yöneticileri gönüllü olarak ve hiç bir ücret veya masraf almadan çalışmaktadırlar..Turkish Foruma gönderilen Aidat ve bağışlar ise vergi matrahından düşülebilir.

Sizin Maddi veya manevi destekleriniz olmadan gayeye yonelik projelerimizi gerçekleştirmek imkansızdır. Görev isteyiniz, kitap veya yayınları scan edip gönderiniz . Şayet aidat ödeyen üye değilseniz Üye olunuz.. veya Üye iseniz aidatınızı geciktirmeyiniz Vergi matrahından düşebileceğiniz Yıllık ve yönetimde yer alma imkanını size saüğlıyacak üyelik aidatı $100 dır bu konuda kısa izahat,

https://www.turkishnews.com/tr/content/bagislar-ve-uye-aidatlari/

Asagıdaki daırelerı tıklayarak Uye Aidatinizi odeyebilirsiniz veya Bağıs yapabilirsiniz.

Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği - image006 4 Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği - image007 4 Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği - image008 4 Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği - image009 4 Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği - image010 4
Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği - image011 4 Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği - image012 3 Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği - image013 1 Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği - image014 Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği - image015


Bağış Yapın

TURKISH FORUM YAPILANMASI VE YONETIM KURULUNU TANIMAK için lütfen aşsğıdaki LİNKleri Tıklayınız

  • Üye işlemleri (UYE OLUNUZ)
  • Bize Yazın
  • Reklam Verin
  • Yönetime Ulaşın (Yonetim Listesi)
  • Takip Edin

Dr. Kayaalp Büyükataman, Başkan-CEO Turkish Forum, Dünya Türkleri Birliği

Mektup ile iletisim kurma ve Çek ile bagış Amerika Adresi

Turkish Forum, PO Box 1228, Marblehead MA 01945 USA

<><><><><><><><><<><><><><><><><><><><<>><

Notlar : eTurkiyeyizBiz Biz dagitim listesi Turkish Forum – Dünya Türkleri Birliğinin anlık yayın organıdır ve günlük dagıtım yapan web sitesi https://www.turkishnews.com () ile birlikde calışır.. facebook siteleri ve ve Twitter sitesi ise twitter.com/turkishforum olarak seçilmişdir

Dagıtım ve bilgi iletimi siteleri

Email Dağıtım Listeleri

www.turkishnews.com/lists/?p=subscribe&id=3

eTurkiyeyizBiz-subscribe

Twitter

twitter.com/turkishforum

Facebook